1997 Eylül'ünde Adana da Tufanbeyli Devlet Hastanesinde Mehmet isminde bir polise telefon gelir ve işi bitirip bitirmediğini sorarlar. Sevim ismindeki hemşire polisle birlik olup bir bebeği bir kadına 1 haftalığına diyerek bırakır. Sonra da aynı hemşire o evden alıp çocuk esirgemeye götürüp teslim eder. İsmini 'Ferah Feza' koyarlar. Kız o yetimhanede büyür.
Günümüzde Kudret Fettah ismindeki şahsa Adana'dan Mehmet ismindeki o polisten mektup gelir. Mektupta bir adamla kaçan ve karnı burnunda kızının ölüm emrini verdiğini bildiğini; trafik kazasında iki sevgilinin öldüğünü; doğan bebeği öldürmediğini söyler. Kudret beyin kalbi bu okuduklarına dayanamaz ve kalp krizi geçirir. Onu Can bey bulur ve adama kalp masajı yapar
Ferah 21 yaşına geldiği için çoktan yetimhaneden ayrılmış olması gerekmektedir. Tek başına dışarıda yaşayamayacağı için yurttan ayrılmak istememektedir. Hatta eğitim fakültesini son dönem bırakıp hukuk fakültesine kaydolmuştur. Müdür bunu öğrenince kıza kızar. Kız da yurdu terk edeceğini söyler. Korkmaz ismindeki yurttan tanıdığı ama şu an dışarıda olan bir arkadaşını arar
Kudret Can'ı çağırıp mektubu yazan kişiye gitmesini ve o çocuğu bulmasını ister. Kendi torunu olduğunu söylemez. Can Adana'ya gider ve ölüm döşeğindeki polis Mehmet'i aramaya başlar. Adamın 3 gün önce öldüğünü öğrenip evine karısıyla konuşmak için gider. Kadın bilmediğini söyleyip onu çocuk esirgeme kurumuna yönlendirir. Kadın hemen hemşireyi arar. Hemşire zamanında kıza ait dosyaları yok etmiştir.
Can'ın Kudret'in kızının peşinden gönderdiği ve kazada ölen adamı olduğunu öğreniriz. Ama tabi bunu Can'a söylememiştir. Çocuğu kendi çocuğu gibi büyütmüş okutmuştur.
Sevim şu an İstanbul da çiçekçilik yapmakta. Fettah ailesinin çiçek işlerini yapmaktadır
Can; yurda gider. Müdür ilk başta yardım etmek istemez ama sonrasında yardım etmek için seferber olur ama dosyalar olmadığı için bir şey bulamaz. Ferah'ın kardeşi gibi gördüğü Narin de yurttan kaçar. Ferah kimse anlamadan yurda dönmesi için ısrar eder. Tartışma sırasında yola fırlayan kıza neredeyse Can çarpacak gibi olur. Oradan geçen polis işlem yapacağım diye tutturup karakola getirir. Yolda Narin ve Korkmaz kaçar. Ferah ve Can karakoldadır.
Narin yurda dönmek istemeyince Korkmaz da İstanbul'a otobüs bileti alır. Ferah otobüse yetişemeyince uçakla gitmeye karar verir. Can; kızla konuşmak için yanındaki koltuğa bilet alır. Kız ilk defa uçağa binmenin heyecanıyla kız yanlışlıkla Can'ın elini tutar. Uçak yukarıda tirbülansa girince de Can onun elini tutar. Hava alanı çıkışında baldızı Duru onu almaya gelir.
Kudret bey hastaneden çıkar ve avukatını, noteri çağırıp şirketle ilgili tüm yetkilerini Can'a devreder. Kudret kendi karısına sadık eski avukatını yeni bir avukatla çalışmaya başlar. Doktordan da akli dengesinin yerinde olduğuna dair rapor alır. Can Kudret beyle konuşmaya gelir. Kudret ona içinde yeni vasiyeti ve bir de sırrı olan bir zarf emanet eder.
Bu arada Fettah beyin karısı Belkıs; kocasının yanına kendi elemanı bir kadını yerleştirmiş; sevgili olmalarını sağlamıştır. Kadından Can'a bir zarf verdiğini öğrenir. Eve gelen Can'ı hiç bir işte tutunamadığı için babasının dışladığı oğlu Yener oyalayınca Belkıs da adamın çantasına bakar ama bulamaz. Arabasını da ararlar ama bulamazlar çünkü Can paltosunun cebinde taşımaktadır.
Korkmaz iki kızı yıllardır görmediği annesinin Gönül'ün evine getirir. Bir de küçük erkek kardeşi Ömer olduğunu öğrenir. Annesi Selo diye garip bir adamla kalmaktadır. Adam saçma saçma konuşan bir tiptir ve küçük çocuğa da sert davranmaktadır. Yurdun emektarı kadın Aliye; İstanbul'a giden kızlara Sevim'in numarasını vermiştir. Kızlara iş bulacağını, göz kulak olacağını ummaktadır
Can; Fettah beyin kızı Hande ile nişanlıdır. Kız yakın bir tarihte evlenmek için sabırsızlanmakta; hatta biraz ısrar etmektedir. Belkıs ise oğluyla beraber Can'ın elindeki zarfı nereye koyacağını tahmin etmeye çalışırlar. Can zarfı bir bankada bir kasaya kilitler. Ancak bunu tahmin eden Belkıs ve Yener de o bankaya gider ve kasayı açıp içindeki zarfı okurlar. Kudret bey ailenin en büyük servetini adını bile bilmediği bir kıza bırakmıştır
Can'ı emniyete çağırıp Ferah ve Narin ile ilgili sorular sorar. Can o sırada kendisini sürekli arayıp duran Hande'yi tersler. Emniyet çıkışında kızı arar ama Hande telefonu açmaz. Can da kıza çiçek götürmek için çiçekçiye gider. Ferah da Sevim'i arar ve oraya gelir. İki genç yine karşılaşır ve çok şaşırırlar. Anne babasını öldürmek isteyen adamın oğluyla karşılaştığından haberi yoktur
