kadın dizisi 12. bölüm özet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kadın dizisi 12. bölüm özet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18.01.2018

Kadın dizisi 12.bölüm, Kafalar karıştı, Sarp yaşıyor olabilir mi?


Fox'un, dokunaklı hikayesi, güçlü oyunculuklarıyla izleyiciyi derinden etkileyen, her hafta ağlatan sevilen dizisi Kadın, 12. bölümüyle de gözlerimizi yaşarttı. Geçen bölümün sonunda Bahar, hastalığı yüzünden annesinin evine taşınmaya karar vermişti, mecbur kalmıştı buna. Tedavisi süresince tek başına idare edemeyeceğini söylemişti doktorlar, önce itiraz etmişti buna, ama yaşadıkça gördü, çocuklarının iyiliği için yardım almak zorunda. Annesi ve Şirin hiç istemeden kabul ettiler bu durumu, Enver dede ise çok memnun oldu.


Bahar ve çocukların mahalleden taşınacak olmasına en çok üzülen kişi Arif oldu. Nisan, "Biz taşınıyoruz Arif Abi" dediğinde vurulmuştan beter oldu Aadamcağız. İnanmak istemedi duyduklarına. Sonra konuştular Bahar anlattı durumu. Kelimeler boğazına düğümlendi Arif'in; yutkundu, yutkundu, düğümü çözemedi .İki üç ay ise bozma düzenini, idare ederiz" seni dedi. Ne kadar süreceğini bilmiyordu Bahar, "Olmaz" dedi.

Mahalleye taşındıkları geceden bahsetti Bahar. "O bakışın işte, aklımda kaldı" diyerek ilk geldikleri geceyi andı Arif de...

"Gün geliyor, o korktuğun sert bakan kahveci, annenden daha çok tutuyor elini" diyerek dile getirdi Bahar minnettarlığını, teşekkür etti. Arif zor yutkunuyor, boğazı da yüreği de düğüm düğüm, besbelli.

Bu mahalleden gideceğime üzüleceğim aklıma gelmezdi" demişti Bahar konuşmanın bir yerinde. "Ben de buradan gideceğinize böyle üzüleceğimi bilmiyordum" dedi Arif, başını usulca öne eğerek.

Sonra çocuklarla vedalaşma faslı. Çocukların ona sarılışı, üçünün kucaklaşması; fonda da "Ben denizde bir gemi", Şevval Sam'ın sesinden. Baba sıcaklığını bulmuştu çocuklar Arif'te; onun kucağına sığınmışlardı... Arif de onları çok sevmişti, üçünü de...

Onların öyle üzgün gidişi, Arif'in onların arkasından sessizce çaresizce bakışı, yüreğimizi dağladı. "Ben denizde bir gemi, dalgalar vurur beni; ben ağaçta bir yaprak, rüzgar savurur beni." Arif'in sessiz çığlığı gibi, aldık kabul ettik biz de...

Sonra Ceyda'nın kapısını çalıp onunla vedalaştılar. Ceyda da üzüldü gidiyor olmalarına. Duygularını saklamaya çalışan Ceyda, gözyaşı döktü onların ardından. Belki de yıllardır görmediği oğlunu hatırlıyordu Doruk'a bakınca; biraz da Bahar gibi olamadığı için kızıyordu belki de ona. Ahh Ceyda, ahh...

Bu bölümde, Ceyda'nın gerçeğini de öğrendik. Halanın falı çıktı, Hikmet terketmiş onu. Meğer
yaşında özel eğitime muhtaç bir oğlu varmış Ceydacığın; memleketteki annesi bakıyormuş çocuğa. annesine ve oğluna bakmak için, özel eğitim masrafları için erkeklerin kahrını çekiyormuş burada. İçimiz acıdı kadıncağıza. Kimse kimsenin derdini bilmiyor işte. Umursamaz, ruhsuz gibi gösteriyormuş kendini ve içinde neler yaşıyormuş, neler taşıyormuş zavallı Ceyda.

Kadın dizisi, isminin hakkını veriyor gerçekten; farklı farklı hayatlar yaşayan kadınların hayatlarını ve acılarını, umutlarını ve mücadelelerini ekrana getiriyor.

İki küçük çocuğuyla ve çok sevdiği kocasının anılarıyla yaşayan, büyük bir hayat mücadelesi veren minik dev kadın Bahar. Çocuklarıyla yalnız mücadele etmekten vazgeçip paralı bir erkekle evlenip aldatılmayı da şimdilik sineye çeken  iyi insan, fedakar dost Yeliz. İlk günden beri kendisini aldatan kocasını ve küçük kızını bırakıp kaçan, kurduğu yeni yuvada eski acılarına ve anılarına sırtını dönen Hatice. Sevmekten korkan, aşık olmadığı bir adamla evlenip ilk aşkını yıllardır unutamayan doktor Jale. Hasta oğluna ve annesine bakabilmek için herkesin dışladığı bir hayat sürmeyi kabul eden Ceyda ve diğerleri...

Ertesi gün Bahar ve çocukları yeni evlerine götürdü Arif. Enver Dede yemeğe davet etti Arif'i. Şirin Arif'i görünce önce korkup saklandı ama sonra, hiçbirşey yokmuş gibi, ilk kez görüyormuş gibi kaşrısına çıkıp tanıştı Arif'le. Arifciğin o anki şaşkınlığı, yüzünün aldığı hal görüleye değerdi. Daha sonra Yeliz'e anlattı bu durumu. Bahar'a söylememeye karar verdiler. Zaten aynı gün içinde doktor jale, çağırıp uyarmıştı Yeliz'i. bahar ailesinin yanında kalmalı, ilik nakli ihtimali için ailesine hastalığından bahsetmeli ve hiç üzülmemeli demişti. Bu nedenle Şirin'le ilgili hiçbir şeyi söyleyemeyecekler Bahar'a.

Bahar için annesinin evindeki hayat hiç de kolay değil. ama o her zamanki gibi, bunu çocuklarına yansıtmamaya çaçlışyıor. Çocuklar da aynı şekilde, ellerinden geleni yapıyorlar. Bu arada, iyi ki Enver var. Her eve öyle bir dede lazım. Enver Dede sen cansın! Tabii Arif'ten sonra...

Sert bakan kahveci, şimdi üzgün üzgün bakıyor boş pencerelere... Sevmek her zaman, geride kalma, gidenlerin arkasından bakma ihtimalini de beraberinde getiriyor.

Ama Bahar'ın Nisan'a dediği gibi, "Kaybetmekten korktuğumuz için sevmekten kaçınmamalıyız." Veya Enver'in dediği gibi, Her şeyi güzelleştiren tek şey sevgidir...

Mesajların tarihlerin baktı Bahar, Yeliz'in tavsiyesiyle. Bakınca da şoke oldu, lazadan bir hafta sonrasını gösteriyordu tarih. doğal olarak, Sarp'ın ölmediğini düşündü Bahar, sevinçten ne yaapacağını şaşırdı, hemen Yeliz'e haber verdi. Ertesi gün gelen Yeliz bir deneme yapmak için Bahar'ın telefonundan o kadını aradı üçü de mutfaktaydı ve Yeliz'in çaldırdığı numara, Şirin'in elinde çalıyordu. O kadının Şirin olduğunu anladı Yeliz, ama çok büyük bir ihtimalle bunu Bahar'a söyleyemeyecek.

Yeni evlerinde kaldıkları ilk gece görülen rüyalar, kafamızı karıştırdı. Sarp'ı gördük, kocaman lüks bir evde uyanıyor, yanında da uyuyan bir kadın var. Acaba bu gerçek miydi, Sarp yaşıyor muydu, Bahar'ın da şimdi ümidettiği gibi; yoksa, irkilerek uyanan ve annesine, babasını ölmemiş olarak rüyasında gördüğünü anlatan Nisan'ın rüyası mıydı? Merak içindeyiz...