Gönül Dağı 109. bölüm özet. Taner'in rüyası gerçek olacak mı
Selma Mihriman ile karşılaşır. Kadının sancısı tutunca onu hastaneye götürür. Taner de karısının hastaneye doğuma gittiğini duyunca panik olan Rıfat'ı hastaneye götürür. Rıfat panikten bayılır. Mihriman'ın doğumu tehlikelidir. Endişeli bekleyiş mutlu sonla biter. 3 kız bebek de anne de iyidir. Sefer de yemekçi Hacer'i hastaneye getirmiştir. Üçüzlere Hacer Zahide ve Dilek ismini koyarlar. Dilek'in ismini Selma önerir.
Taner evinin karşısındaki Selma'dan gözlerini ayıramamakla kalmayıp Zafer ile gördüğünde kıskanmaktadır. Bir de üzerine rüyasında mutlu bir aile olduklarını görünce Sefer'le dertleşir. Sefer de ona kıza açılması gerektiğini söyler. Taner en sonunda buna karar verdiğinde yeni bir hikayeye başlamak için Jules Verne'in Balonla 5 hafta kitabını almaya karar verir. Kitapçıdan çıkarken Zafer'in evlenme taleplerine ve herkesin bu konudaki baskısına dayanamayan Selma'nın o gün istenmesi olduğunu öğrenip durdurabilmek için yetişmeye çalışır
Selma ise anesi ve eve gelen bütün kadınların Zafer ile evlenmesi ısrarlarına karşı koyarken son bir kez Taner ile konuşmak ister. Evşn kapısını açan anne oğlunun Dilek'in annesiyle arasının onun yüzünden bozulduğunu kendisi hastayken Ali'ye baktığı için oğlanın kafasının karıştığını söyler. Selma Taner'in kendisine tahammül bile edemediğini düşünüp üzülür. Zaten Taner'in annesi de Selma'ya Zafer ile evlenmesinin oğlundan ümit kesmesinin iyi olacağını öğütler
Selam bu kez gözü yaşlı babasına gider. Babası ona daha kendisinin hayatı çözemediğini fsöyleyince babasına küsüp istemeyi kabul eder. İsteme sırasında üzgün olan kız yüzünden Gönül Dağından taşlar bile düşer. Selma'yı annesi verir. Son anda yüzükler takılırken babası gelir ve "Bu evliliğe rızam yok" diyerek konuyu kapatıp misafirleri yollar. Taner koşarak Selma'ya gelip yarı özür dileyerek onu sevdiğini söyleyip onunla yeni bir hikayeye başlamak istediğini söyler
Ramazan Asuman'a yardım etmek için babası oğlu kayın pederiyle ev işine girişir ama herşey daha kötü olur. Psikoloğa beraber gitmeyi kabul eder. Karısının problemlerini öğrenip kendisini düzeltmeye söz verir. Sonrasında çarşıda bir dükkanı tutup orasını Asuman'ın saz evi yapmak istediğini söyler. Karısı elbette çok mutlu olur
Veysel'in oğluna okulda arkadaşları babasının sakat olduğunu bu yüzden dilencilik yapacağını söyleyince çocuk kendisine iş aramaya başlar. En son ayakkabı boyacılığı yaparken yine aynı çocuklar sataşınca kavga eder. Bir çocuğun babası oğlanı eve kadar kovalar. Oğlunu tartaklayacağını anlayınca Veysel yerden aldığı keserle kendisini ve oğlunu koruyup adamı yollar. Sakat olması bile Veysel'in öfkesine yenilmesine ve çocuğu korumasına engel değildir.
Erkan'la onun tamirhanesinde kilitli kalan Yeşim ona kendi babasının da tamirci olduğunu söyler. Erkan inanmayıp kıza aletlerle ilgili sorular sorar ve kızın doğru söylediğini anlar. Sefer gelip onları tamirhaneden çıkarır
Hüseyin ise kendi oğluyla aynı yaşta olduğunu öğrendiği Sinem ile muhabbeti ilerletir.
