Geçen bölüm sonunda Yiğit otelin önünde İrem'i görür ve "Sen Londra' da değilmiydin?" diye sorar. O da "Ev hasreti çektim" der. Hemen de otel de iş bulmuşmuş.
Deniz ise hala Yiğit'e kızgındır. Akşam eve gittiğinde İrem ona olanları anlatmak ister ama Deniz istemez. Ertesi gün yine Yiğit sayesinde iş yerinde kötü bir gün geçirir. Temel moda terimlerini bilmediği için toplantı notlarını tutamayıp; güzellik malzemelerini bilmemesi Yiğit'in yine ona herkesin içinde bağırmasına neden olur.
Yiğit stajyer Deniz'den plazanın ortak kütüphabesin de sadece kodu olan bir kitabı bulmasını ister. Çok uğraşarak bulduğu kitap çocukluklarında Deniz'in Yiğit'e verdiği "Arkadaşk" kitabıdır. Bu kitap kızın babasının matbaasında basılan ilk kitapmış. Deniz sonunda aradığı kitabı bulduğunda Yiğit'in de ona bağırmasıyla kütüphane merdivenin tepesinden düşer. Yiğit onu yakalar. Ama ilgilendiği tek şey kızın bulduğu kitaptır.
Sabah ise iş yerinin orda ki bir trafik ışıklarından geçerken Deniz küçüklüğündeki gibi "Hücum " diyerek geçince Yiğit o günleri hatırlayıp İrem'i arar. Tabi ki kızın en ufak bir yakınlığı yoktur o mekana.. Akşam eve döndüğünde kendi kız kardeşinin mahalleliye İrem'i ablası gibi tanıttığını görür.
Akşam evde iş yerinde olanları İrem'e anlatır. İrem ona zorla makyaj ve moda terimlerini anlatır. Flamingo dergilerini önüne yığar ve onlara bakıp çalışmasını ister. Birkaç gün boyunca çalışırlar. Sonrasında Deniz; Yiğit'in ve dergi patronunun önünde bir kombin yaparak ve toplantı notlarını olması gerektiği gibi tutarak herkesi şaşırtır.
İrem'in babasının doğum günü için üvey annesi ona babasına vermesi için bir hediye alır ve yemeğe çağırır. Tuna allem kullem ederek Deniz'e kendine yemek ısmarlatır.
İrem babasının yemeğine gelir fakat üvey annesinin aldığı değil kendisi için önemli bir hediye verir. Babasının olmadığı bir an kadın annesi hakkında konuşunca tartışırlar ve babası ona tokat atar. Kız çok kötü olur. tansiyonu yüzünden Yiğit ile buluşacağı yere zor gelir. Yanındaki mekana girer. Orda kendisini sarhoş zanneden bir adam ona asılır. Yiğit onu durdurur ve fena döver.
Tuna ile eğlenceli bir yemek yiyen Deniz; İrem'in aramalarını duymaz. Yiğit onu eve götürür. Cafeye gidip onu bulamayan Deniz eve gelmek üzeredir. İrem ona görünmemek için türlü taklalar atar ve Yiğit ile bir çorbacıya giderler. Yiğit ona "Arkadaşk" kitabını verir. İrem ne Deniz'e birşey söyleyebilir ne de Yiğit'e.. Yiğit'ten etkilenmeye başlamıştır.
Ertesi gün Deniz'in kardeşi Pırıl derginin yakınındaki bir cafeye gider. Tesadüf sonucu Yiğit kızın masasına oturup defterinde yazan ismi görür. Yiğit kızı Deniz'e benzetir ve sorgular. Tam o sırada içeri Deniz girer ve kız ona bakarak "İşte ablam geldi" der
Deniz ise hala Yiğit'e kızgındır. Akşam eve gittiğinde İrem ona olanları anlatmak ister ama Deniz istemez. Ertesi gün yine Yiğit sayesinde iş yerinde kötü bir gün geçirir. Temel moda terimlerini bilmediği için toplantı notlarını tutamayıp; güzellik malzemelerini bilmemesi Yiğit'in yine ona herkesin içinde bağırmasına neden olur.
Yiğit stajyer Deniz'den plazanın ortak kütüphabesin de sadece kodu olan bir kitabı bulmasını ister. Çok uğraşarak bulduğu kitap çocukluklarında Deniz'in Yiğit'e verdiği "Arkadaşk" kitabıdır. Bu kitap kızın babasının matbaasında basılan ilk kitapmış. Deniz sonunda aradığı kitabı bulduğunda Yiğit'in de ona bağırmasıyla kütüphane merdivenin tepesinden düşer. Yiğit onu yakalar. Ama ilgilendiği tek şey kızın bulduğu kitaptır.
Sabah ise iş yerinin orda ki bir trafik ışıklarından geçerken Deniz küçüklüğündeki gibi "Hücum " diyerek geçince Yiğit o günleri hatırlayıp İrem'i arar. Tabi ki kızın en ufak bir yakınlığı yoktur o mekana.. Akşam eve döndüğünde kendi kız kardeşinin mahalleliye İrem'i ablası gibi tanıttığını görür.
Akşam evde iş yerinde olanları İrem'e anlatır. İrem ona zorla makyaj ve moda terimlerini anlatır. Flamingo dergilerini önüne yığar ve onlara bakıp çalışmasını ister. Birkaç gün boyunca çalışırlar. Sonrasında Deniz; Yiğit'in ve dergi patronunun önünde bir kombin yaparak ve toplantı notlarını olması gerektiği gibi tutarak herkesi şaşırtır.
İrem babasının yemeğine gelir fakat üvey annesinin aldığı değil kendisi için önemli bir hediye verir. Babasının olmadığı bir an kadın annesi hakkında konuşunca tartışırlar ve babası ona tokat atar. Kız çok kötü olur. tansiyonu yüzünden Yiğit ile buluşacağı yere zor gelir. Yanındaki mekana girer. Orda kendisini sarhoş zanneden bir adam ona asılır. Yiğit onu durdurur ve fena döver.
Tuna ile eğlenceli bir yemek yiyen Deniz; İrem'in aramalarını duymaz. Yiğit onu eve götürür. Cafeye gidip onu bulamayan Deniz eve gelmek üzeredir. İrem ona görünmemek için türlü taklalar atar ve Yiğit ile bir çorbacıya giderler. Yiğit ona "Arkadaşk" kitabını verir. İrem ne Deniz'e birşey söyleyebilir ne de Yiğit'e.. Yiğit'ten etkilenmeye başlamıştır.
Ertesi gün Deniz'in kardeşi Pırıl derginin yakınındaki bir cafeye gider. Tesadüf sonucu Yiğit kızın masasına oturup defterinde yazan ismi görür. Yiğit kızı Deniz'e benzetir ve sorgular. Tam o sırada içeri Deniz girer ve kız ona bakarak "İşte ablam geldi" der
Hiç yorum yok:
Write comments