Ozan ve Cihan onun teknesinde ölen çocuğun ailesine gitmişti. Orda bir de öğrenirlerki çocuğun ölümünden 1 gün sonra aileye 100 bin lira verilmiş. Ozan derhal Harun'dan şüphelenir. Babası da Yıldırım da ortada bir kanıt olmadığı için tedbirlidirler ama Ozan soluğu 1 yıldır hiç gitmediği yalıda alır. Annesine "Senin kocan katil" der. Dilara elbetteki kabul etmez. Ozan çıkarken sinirine yenik düşüp kapının girişindeki 'Erguvan Yalısı' tabelasını kırar. Eve girerken kırık tabelayı gören Harun işkillenir ve güvenlik kamerasından Ozan'ı görür. Eşinin ağzını arasa da Dilara hiç bir şey olmamış gibi davranır. Harun bu durumdan işkillenmiştir.
Ertesi gün Keriman'a gidip kendisine casusluk yapmasını teklif eder. Keriman biraz tereddütle kabul eder. Keriman Burhan beyi gözüne kestirmiştir. Cansuların orda olduğunu öğrenince adamın evine gider. Neyseki Özkan gelip onu götürür.
Mahide hanım bu küçük çocuğun ölümünü atlatamaz. Çok üzgündür. Bir gece evde dolaşırken merdivenden düşüp ayağını çatlatır. Yemek yemeyip ilaç içmeyince Ayşe'nin gerçek annesi Harun'u arar. Harun gelse de Mahide hanım onu istemez.
Cihan Yıldırım'a Deniz'in babasını araştırtır ve Deniz'in yıllarca baba bildiği Necip komiseri öldürmekten içeri girdiğini öğrenir. Deniz'e bu gerçeği anlattığında çocuk yıkılır. Babası ile yüzleşir ve ona 'Benim senin gibi bir babam yok" der. Bu konuşmayı duyan Cansu da babasına gider ve "Sen benim mutluluğumu istemiyor musun? Neden ailemi dağıttın" diye kızar.
Gece Cansu'nun elleri istemsiz titreyince Deniz onu nöroloji doktoruna götürür. Fakat adam MR isteyince Cansu odadan çıkar. Deniz ne yapacağını bilemez bir halde Cihan'a gidip durumu anlatır. İki erkek doktora gider ve Cansu'nun büyük ihtimalle parkinson olduğunu öğrenirler. Çocuğunu da aldırması gerekecektir. Cihan hemen Dilara'ya gider. Önce Dilara arkasından Cihan sürpriz bir şekilde Cansulara gider. Kız çok sevinir. Kız çok mutlu olduğu için hastalık konusunu açamazlar.
Burhan bey Deniz'e bu bilginin nerden geldiğinden şüphelenir ve senedi hatırlatarak Özkan'a Cihan'a gidip bu konuyu öğrenmesini ister. Özkan mecbur kabul edince Adam soluğu Cihan'ın ofisinde alır ve iki erkek ağız dalaşı yapar. Burhan Cihan'a silah çekip kafasına dayar.
Ertesi gün Keriman'a gidip kendisine casusluk yapmasını teklif eder. Keriman biraz tereddütle kabul eder. Keriman Burhan beyi gözüne kestirmiştir. Cansuların orda olduğunu öğrenince adamın evine gider. Neyseki Özkan gelip onu götürür.
Mahide hanım bu küçük çocuğun ölümünü atlatamaz. Çok üzgündür. Bir gece evde dolaşırken merdivenden düşüp ayağını çatlatır. Yemek yemeyip ilaç içmeyince Ayşe'nin gerçek annesi Harun'u arar. Harun gelse de Mahide hanım onu istemez.
Cihan Yıldırım'a Deniz'in babasını araştırtır ve Deniz'in yıllarca baba bildiği Necip komiseri öldürmekten içeri girdiğini öğrenir. Deniz'e bu gerçeği anlattığında çocuk yıkılır. Babası ile yüzleşir ve ona 'Benim senin gibi bir babam yok" der. Bu konuşmayı duyan Cansu da babasına gider ve "Sen benim mutluluğumu istemiyor musun? Neden ailemi dağıttın" diye kızar.
Gece Cansu'nun elleri istemsiz titreyince Deniz onu nöroloji doktoruna götürür. Fakat adam MR isteyince Cansu odadan çıkar. Deniz ne yapacağını bilemez bir halde Cihan'a gidip durumu anlatır. İki erkek doktora gider ve Cansu'nun büyük ihtimalle parkinson olduğunu öğrenirler. Çocuğunu da aldırması gerekecektir. Cihan hemen Dilara'ya gider. Önce Dilara arkasından Cihan sürpriz bir şekilde Cansulara gider. Kız çok sevinir. Kız çok mutlu olduğu için hastalık konusunu açamazlar.
Burhan bey Deniz'e bu bilginin nerden geldiğinden şüphelenir ve senedi hatırlatarak Özkan'a Cihan'a gidip bu konuyu öğrenmesini ister. Özkan mecbur kabul edince Adam soluğu Cihan'ın ofisinde alır ve iki erkek ağız dalaşı yapar. Burhan Cihan'a silah çekip kafasına dayar.
Hiç yorum yok:
Write comments