Tahsin bey Alemdaroğlu çiftliğinde evlenme kutlamalarına kızıp oranın elektrik ve suyunu keser. Sühan'ın ise 14 şubat sevgililer günü için alınan bütün siparişlerine ragmen işçilerine iş bıraktırtır. Mihriban tanıdığı cam ustalarını yollayarak işlerin yürümesini sağlar. Cesur ise belediyeye gidip kesilen elektriği ve suyu için hesap sorar
Belediyeden dönerken tabloların saklandığı dehlize Bülent girer. Gece sarhoşken Banu'nun söylediklerini birleştirerek bulmuştur dehlizi.. Bülent; Tahsin beye tablolardan bahsedip polisi arayacağını söyleyince adam yapmamasını söyler. Bülent oraya gelen rıfat'ın işçilerinin sesini duyunca oradan kaçar. Cesur polise ihbarda bulunur. Rıfat bey Nişantaşı'ndaki evden çalınan tabloyu kendisinin çaldığını itiraf eder. Tahsin bey de karşı hamleler yapar. Ancak savcılık ifadeleri olay yeri olan Nişantaşı'nda yapıldığı için usulsüzlük yapamaz. Büyükanne ve büyükbabaların tablosunu ise hayatı boyunca hiç görmediğini söyler.
Korhan sürekli Cesur'un açığını yakalamaya çalışmaktadır. Polis merkezinde Hülya ile ilgili bilgiler bulur ve kadının tescilli bir hayat kadını olduğunu öğrenir. Bunu Cahide'ye söylediğinde karısı Hülya'yı Cesur'un hayatlarına sokmuş olabileceğini söyler. Korhan şans eseri Hülya'yı sokakta görür ama kadın kaçar. Sonra mutlaka geleceğini bildiği konsolosluk önünde beklemeye başlar. Hülya gelir; Korhan onun arkasından yürürken karısı Cahide ile buluştuğunu görür.
Adalet'in abisi hapishaneden Cesur'a mektup yazar. Hapishane müdürü durumu Adalete söyler. O da Tahsin beye tabi ki.. Tahsin bey postacı ile arka arkaya Alemdaroğlu çiftliğine gelir. Kapı çalınır. Cesur açtığında karşısında Tahsin bey ve postacı vardır. Postacının elindeki mektup ise artık elinde değildir. Tahsin bey bu olaydan yırtmış görünüyor şimdilik.
Hiç yorum yok:
Write comments