Diriliş Ertuğrul 127. bölüm özet. Sezonun ilk zaferine Bismillah dedik
Kaleye giden Ertuğrul; oğlunu 1000 altın fidye karşılığında alır. Yanında o kadar parası olmayan İlbilge sinir olur. Tekfuru öldürdüğünden şüphelendiği Leyis'e oğlunu Türk topraklarından Nikea'ya kaçıracağını söyler. Bunu duyan Dragos; Ertuğrul'u orada öldürme fikrinden vazgeçer. İlbilge'yi çağırtıp Leyis'in Ertuğrul'un oğlunu Nikea'ya kaçıracağını söyletir. Niyeti Ertuğrul'un işini İlbilge'nin bitirmesi böylece iki büyük Türk obasının birbirine saldırmasıdır.
İlbilge bu haberi duyunca öfke ve panikle haberi Emir Bahattin'e yollar. Zangoç da ortalığı daha da karıştırmak için Bahattin'e Artuk beyin Ertuğrul'un ne yaptığını, nereye kaçtığını bildiğini söyler. Emir Bahattin obaya aniden gelir. Sinirleri hadsizliğiyle zorlar. Artuk beyi zindana atıp sorgular.
Bu arada Hayme ana bir süredir yüreğine oturan sıkıntılarla boğuşmaktadır. Üzerine torunu Gündüz'ün bu durumları da eklenince kadının burnundan kan gelir. Her ne kadar saklamak istese de Artuk bey bunu duyar ve ilaç verir. Ahlat'ta kalan oğullarını, gelinlerini torunlarını merak etmekte; özlemektedir. Tam bu sırada Selcan hatun oğlu Süleyman ve alpleriyle obaya giriş yapar. Yiğenler tanışır, gelin kaynana özlem giderir. Ancak Selcan hatunun söylemediği bir sır yüreğimizi ağzımıza getirir. Kocasının eşyalarına darılıp ağlayan; oğlu ve alplerine ağızlarını sıkı tutmalarını söyleyen Selcan hatunu tüm dobralığıyla özlemişiz vesselam
İlbilge'nin peşlerinde olduğunu bilen Ertuğrul onların önünde durur. Kadınla konuşmak ister ama İlbilge bunu tuzak zannedip saldırır. Ertuğrul'un alpleri silah kullanmadan Umuroğullarının alplerini bertaraf eder. İlbilge iyi niyeti görünce konuşmaya yanaşır. Ertuğrul ona oğlunu adaletten değil kaleden kaçırmaya çalıştığını; kendisini bırakıp ona öldürtmek isteyeceklerini bildiği için Nikea yalanını söylediğini söyler. Oğlunun masumluğunu Dragos'un varlığını ve niyetini anlatır. Tek istediğinin mahkemede şahitleri dinlemesi ve vicdanıyla hareket etmesi olduğunu söyler
Ertesi gün Söğüt'e önce Hyme ana sonra Ertuğrul ve alpleri gelir. Kadıya Teogles'in kızını, Tekfurun kızı İren'i şahit olarak sunar. Tekfuru öldürenin de Dragos olduğundan şüphelendiğini anlatır. Emir Bahattin her söyleneni çürütmeye çalışsa da İlbilge kadıya; Ertuğrul'a itimat ettiğini; Gündüz'ün suçsuzluğuna inandığını söyler. Dava düşer.
Ertuğrul obasında toy düzenlerken Dragos saldırılarını arttırmak için yeni planlar yapar. İlk işi Mikis'i daha sert uyarmak olacaktır.
İlbilge bu haberi duyunca öfke ve panikle haberi Emir Bahattin'e yollar. Zangoç da ortalığı daha da karıştırmak için Bahattin'e Artuk beyin Ertuğrul'un ne yaptığını, nereye kaçtığını bildiğini söyler. Emir Bahattin obaya aniden gelir. Sinirleri hadsizliğiyle zorlar. Artuk beyi zindana atıp sorgular.
Bu arada Hayme ana bir süredir yüreğine oturan sıkıntılarla boğuşmaktadır. Üzerine torunu Gündüz'ün bu durumları da eklenince kadının burnundan kan gelir. Her ne kadar saklamak istese de Artuk bey bunu duyar ve ilaç verir. Ahlat'ta kalan oğullarını, gelinlerini torunlarını merak etmekte; özlemektedir. Tam bu sırada Selcan hatun oğlu Süleyman ve alpleriyle obaya giriş yapar. Yiğenler tanışır, gelin kaynana özlem giderir. Ancak Selcan hatunun söylemediği bir sır yüreğimizi ağzımıza getirir. Kocasının eşyalarına darılıp ağlayan; oğlu ve alplerine ağızlarını sıkı tutmalarını söyleyen Selcan hatunu tüm dobralığıyla özlemişiz vesselam
İlbilge'nin peşlerinde olduğunu bilen Ertuğrul onların önünde durur. Kadınla konuşmak ister ama İlbilge bunu tuzak zannedip saldırır. Ertuğrul'un alpleri silah kullanmadan Umuroğullarının alplerini bertaraf eder. İlbilge iyi niyeti görünce konuşmaya yanaşır. Ertuğrul ona oğlunu adaletten değil kaleden kaçırmaya çalıştığını; kendisini bırakıp ona öldürtmek isteyeceklerini bildiği için Nikea yalanını söylediğini söyler. Oğlunun masumluğunu Dragos'un varlığını ve niyetini anlatır. Tek istediğinin mahkemede şahitleri dinlemesi ve vicdanıyla hareket etmesi olduğunu söyler
Ertesi gün Söğüt'e önce Hyme ana sonra Ertuğrul ve alpleri gelir. Kadıya Teogles'in kızını, Tekfurun kızı İren'i şahit olarak sunar. Tekfuru öldürenin de Dragos olduğundan şüphelendiğini anlatır. Emir Bahattin her söyleneni çürütmeye çalışsa da İlbilge kadıya; Ertuğrul'a itimat ettiğini; Gündüz'ün suçsuzluğuna inandığını söyler. Dava düşer.
Ertuğrul obasında toy düzenlerken Dragos saldırılarını arttırmak için yeni planlar yapar. İlk işi Mikis'i daha sert uyarmak olacaktır.