Kızım 4. bölümde Demir ortadan kayboldu, Öykü'yü yurda götürüyorlar
TV8'in sevilen dizisi Kızım geçen bölümün sonunda Demir ile Uğur, Candan'ın evinin önünde ellerinde tablo çekişirlerken yakalanmışlardı. Yeni bölüm de oradan başladı. Demir, Uğur'u suçladı refleks olarak. Ona da kaç dedi, ama kaçmadı Uğur. Tutuklandı. tabii. Candan, evini soyulmaktan kurtardığı için Demir'e teşekkür etti. O ise bütün bu olanlardan sonra kendini çok suçlu hissediyor.
Tabloların peşindeki adam da Demir'i sıkıştırıyor. Teyze'yi bulmasını istedi ondan. çocuğu teyzesine verisem, senin dediğin işi bitiririm dedi. Buldular teyzeyi. Kadın tam uçağa binecekken, buldu ve Öykü'nün annesiyle ilgili sorular sordu. Kendisi de tanımıyormuş, para vermiş "al bu bebeğe bak" diye. Peki sekiz sene baktıktan sonra neden bıraktın "diye sordu. Öykü sana söylemedi mi? diye şaşırdı kadın. Ne söyleyecekmiş Öykü bana? diye sordu Demir. Kadın cevap vermeden uzaklaştı gitti.
Bu arada Öykü'nün başı okulda derde girdi. Dışlanmaya başladı artık. Demir de işin içinden çıkamayacağını düşündü ve gitti. Sokaklarda yatmaya başladı.
Candan Öykü'ye ailesiyle ilgili soru sorunca, annem ölmüş, babamı da yeni buldum diye anlattı. Beni bilseydi asla bırakmazdı" dedi Öykü. "Evet senin baban çok iyi bir baba"dedi. Öykü de ona babasını sordu. Candan geçmişi hatırladı. "Yemek masasındalar. Candan babasından özrü dilyior. Beni hiç affetmeyeceksin değil mi " diyor büyük bir üzüntüyle. Geçen bölümde de araba çarpınca devrilen bir çocuk bisikleti hatırlamıştı ve o korkunç manzara karşısında dehşetle kala kalan kendi cocukluğunu hatırlamıştı. Yani küçük kız kardeşine dikkat etmemiş, çocuk ölmüş galiba. Kendini suçlamış çocukluğundan beri.
Öykü'nün sınıfta kavga ederken ısırdığı çocuğun annesi Öykü'yü araştırdı, bilgileri okul müdürü ve öğretmene anlattı. Öykü'ye babasını sordular, iki gündür gelmediğini söyledi çocuk da. Candan ablasından bahsetti. Candan'ı çağırdılar. "Anne babası yanında olmayan çocukları bildirmek zorundayız. Babası ortaya çıkmazsa, Öykü'yü yurda göndermek zorunda kalacağız" dedi okul müdürü.
Çok üzüldü Candan, Öykü'yü alıp eve getirdi, Demir'i beklemeye başladılar. Candan Murat'tan Öykü'yü evlat edinmesi için kendisine yardım etmesini istedi.
Cemal Demir'i buldu. Çocuğun yarın yurda gideceğini söyledi. "Çocuk gittikten sonra, eve gireceksin ve evde ne varsa, bana getireceksin,böylece aramızdaki hesap kapanacak" dedi.
Öykü, son ana kadar umutla babasını bekledi. Gelmedi Demir. Sabah kahvaltıda gözleri dolu dolu birbirleri ile vedalaşarak yemek yediler. Sosyal hizmet görevlileri geldiler Öykü'yü almaya. Çocukcağız için için ağlayarak bindi arabaya. Candan da onu kapıda yolcu ediyordu. Koşa koşa geldi, ağzı burnu kan içinde, üstü başı çamur içinde. "Götürdüler onu, koş getir diye seslendi Candan. Arabanın peşinden koştu, yuvarlandı kalktı, sonunda ışıklarda durunca yetişti araca. Öykü babasını görünce indi arabadan, bağırdı ona, "Neredeydin sen" diye. Görevli kadın arabadan indi telaşla; "Siz kimsiniz" diye sordu. "Öykü'nün babasıyım" dedi Demir.
