Kayıtdışı 1. bölüm özet, konu ve karakterler
Erkan Petekkaya’nın canlandırdığı Kemal, devlet için, gizli servis için çalışan ama resmiyette herkesin sigortacı diye bildiği biri. Ajanlık işi de biraz karışık; dış bağlantıları olan bir suç örgütünü çökertmekle görevli bir ajan olan Kemal, bunun için de yedi yıldır, o örgüt için çalışan bir adamın, Sabri’nin en iyi adamı olarak çalışıyor. Görünüşte ünlü bir erkek terzisi olan, aslında karanlık dünyanın bir parçası olan Sabri’yi de birçok diziden tanıdığımız deneyimli oyuncu Ali Düşenkalkarcanlandırıyor.
Tam adı ile Ali Kemal Ateş, babasının ölümünden sonra iki kardeşiyle birlikte yetimhanede kalırken, oranın yöneticisi Melek Anne tarafından devlet hizmeti için seçilerek istihbarat ajanı olmuş. Ali Kemal ve kardeşlerinin kaldığı yetimhanenin yöneticisi Melek Anne aslında devlet içinde gizli bir teşkilat için çalışıyor. “Bu devletin senin gibi gençlere ihtiyacı var, devletin için çalışmayı düşünür müsün? Ama önce öfkeni yenmeyi öğrenmelisin” diyor. Ve bu işlere böyle başlıyor Kemal. Melek Anne’yi usta oyuncu Nur Sürer canlandırıyor.
Kemal’in iki elemanı var; bunlardan ilki, Müge Boz’un canlandırdığı İdil; tam bir bilgisayar kurdu, teknoloji canavarı, Kemal’in arama, dinleme, kayıt silme ve benzeri bütün işlerini hallediyor. Diğeri de Kadim Yaşar’ın canlandırdığı Çavuş; güçlü, dürüst ve korkusuz bir adam, Kemal’in aksiyon isteyen bütün işlerinde güvenebildiği biri.
Kemal’in çökertmekle görevli olduğu örgütün başındaki Ekrem’i usta oyuncu Uğur Polat canlandırıyor; onun sağ kolu Adnan adındaki hukuk mezunu üç dil bilen hırslı genç adam rolünde ise Tugay Mercan var. Adnan için hayatta önemli iki şey var, para ve Zeynep. Ekrem’in üzerine titrediği kız kardeşi Zeynep karakterine oyuncu Songül Öden hayat veriyor. İdealist bir doktor olan Zeynep, sınır tanımayan Doktorlar’a katılmış ve Afganistan’da çalışıyor.
Dizinin açılışında “Baba, koruyan, kollayandır. Benim hikayem onu kaybettiğim gün başladı. Ve intikamımı almadan asla durmayacağım” diyor Kemal. Babasını, kolunda yılan dövmesi olan bir adam öldürmüş, Kemal’in gördüğü flashbackten bunu anlıyoruz. Kemal’in erkek kardeşi Nejat’ı ise İsmail Hacıoğlu canlandırıyor. Saz satan bir dükkan işleten asosyal biri Nejat. Türkü söylüyor, “Cahildim Dünyanın Rengine Kandım” türküsünün girişini de çok güzel seslendirdi.
Nejat; abisini dağlarda çöllerde görüyor rüyasında. Çağırıyor, “Dikkat et” diye uyarıyor. Kız kardeşleri Sevda da çıkageliyor. Onu canlandıran oyuncu Kübra Kip. Sevda avukat olmuş, ilk davasını almış, boşanma davası. Kemal; gururlanıyor kardeşlerine bakarak; “İyi ki benim kardeşlerimsiniz” diyor kardeşlerine sarılarak.
Kemal’in karısının adı Esra. Dolunay Soysert canlandırıyor iyi ve güzel bir kadın olan, kocasına da çok aşık olan Esra’yı. Ece de Esra’nın karısının kız kardeşi. Zenginlik, lüks meraklısı; ablası gibi rahat bir hayat sürmek istiyor. Bunun için, kocasını ikna ediyor ve Adana’dan İstanbul’a taşınıyorlar. Kocasından gizli olarak ablasından maddi destek alıyor sürekli. Kocasının küçük dünyasını beğenmiyor, daha fazlasını istiyor.
Esra’nın kocası Suat’ı ise Serdar Orçin canlandırıyor. Tipik bir memur olan Suat, kendi halinde, biraz fazla tedbirli, biraz da takıntılı ve karısını sürekli eleştiren bir adam.
Kemal ve Esra’nın kızları Tuba, elinden telefon düşmeyen, medya fenomeni olma yolunda ilerleyen bir tip. Tuba’yı genç oyuncu İpek Filiz Yazıcı canlandırıyor.Tuba’nın kuzeni yani Ece ve Suat’ın kızları İnci, kuzeninden çok farklı; biraz içe kapanık ve erkeksi.
Zeynep, Afganistan’da çalıştığı yerde kaçırılıyor. Sabri Kemal’i arıyor ve “Hemen Afganistan’a gitmen lazım” diyor. Hemen peşinden de Nur Sürer arayıp çağırıyor.
Kemal anlatıyor “Anne” dediği Melek Hanım’a. “Öğlen Nejat aradı anne, onun öngörüleri çıkar biliyorsun, dağlarda, çöllerde görmüş beni “sakın gitme” dedi. Akşamda Sabri aradı bu işi verdi” diye. “İstihbarat bu görevi senin almanı istiyor diyor Melek Hanım da. “Tamam aldım görevi, ama ne yapmam lazım” diye soruyor Kemal. Ekrem’in tek zayıf noktasının kız kardeşi Zeynep olduğunu, kızı kendisine aşık etmesi gerektiğini söylüyor Melek Hanım.
Şaşırıyor Kemal; “Beni Esra ile sen tanıştırıp evlendirdin, şimdi başka bir kadına git mi diyorsun?” diye soruyor. “Ekrem’in bütün varlığı kardeşi, onu ele geçirmemiz için kardeşini kendine aşık etmen lazım başka yolu yok” diyor kadın kararlı bir şekilde.
“Evlilikte asla sır olmaz” diyor Esra kız kardeşine. Kardeşinin, masrafları ve okul taksitlerini kocasından saklamasını doğru bulmuyor. Oysa kendi kocasının işi yalan…
Kemal’in kızı Tuba’ya takılan çocuk, kuzeni İnci’den dayak yiyor. Okuldaki hademe galiba, Kemal’e haber veriyor. O da çocuğun babasını ismini istiyor, işi halletmek üzere. Çocuğun babasının aklını başına getirmek için de kendi yöntemlerini kullanıyor.
Kemal'in kardeşi Nejat'ın dükkanına küçük bir çocuk sığınmış. Nejat, kim olduğunu bilmediği bu çocuğu götürüp karakola teslim edeceği sırada kendi çocukluğu, abisiin onları yetimhanede bırakıp oradan ayrıldığı zamanki üzüntüsünü hatırlayıp vazgeçiyor. kızkardeşini çağırıp durumu anlatıyor. Ne yapacaklar acaba? Çocuğun koruyucu ailesi falan mı olacaklar? İzleyip göreceğiz.
Kemal Afganistan’a giderken Ekrem’in adamı Adnan da onunla gidiyor. “Oralar size göre olmayabilir, ben hallederim” diyor Kemal. Herkes işini yapsın” diyor Adnan; Kemal’i rakip olarak gördüğü ve çok kıskandığı belli.
İsmail diye biri karşılıyor onları Afganistan’da. “Türkçen iyiymiş”diyor Kemal. “Burada Türkler çok popüler” diyor İsmail. Türkler her yerde popüler diye cevap veriyor Kemal.
Ekrem, Kemal’in bu işi becerip beceremeyeceğini soruyor Sabri’ye. Ali Kemal’in sağlam referanslı olduğunu, yedi yıldır kendisiyle çalıştığını söylüyor. “Verdiğiniz her işi temizledi” diyerek teminat veriyor ona Sabri.
Kemal, Adnan’ı ekarte edip gidip Zeynep’i kurtarıyor. Nasıl yaptığını sonradan görüyoruz biz. Kaçıran adamları tanıyormuş. ”Siz nasıl iş yapıyorsunuz Halit. Elini kolunu sallayan buraya girebiliyor mu?” diye çıkışıyor adamlara. Teşkilatın parmağı var yani bu işte; Kemal’in Ekrem’le sonunda tanışıp ona yakın olması için, onun güvenini kazanması ve aynı zamanda Zeynep ile tanışıp onu kendine aşık etmesi için böyle bir plan kurulmuş anlaşılan.
Ekrem, kurtarılıp İstanbul’a getirilen kız kardeşine fırça çekiyor. Zeynep ise hiç boyun eğecek gibi görünmüyor; “Benim hayatıma artık saygı duy” diyor abisine. Kız kardeşini kurtaran Kemal’le de tanışıyor Ekrem; “Bu yaptığını hiç unutmayacağım” diyor. Sonradan da Adnan’a Kemal’i araştırmasını söylüyor; “Her şeyini öğren” diyor.
Kemal haber veriyor Melek Anne’ye, “Sonunda Ekrem’le tanıştım diye.” Dinleme cihazını da yerleştirmiş eve. “Ama başkaları da dinliyor” diyor. Buna hiç şaşırmıyor Melek Hanım; cihazı merkeze yolla, bakalım kim dinliyormuş diyor.
Burak Yamantürk’ün canlandırdığı Arda, yakışıklılığını kullanarak özellikle kadınları dolandırarak günübirlik yaşayan biri. Aldıkları bir işin içinde karşılarına çıkan Arda, onlara zorluk çıkarıyor. Çavuş, Arda’ya bir türlü ulaşamıyor. Kemal, “Arkasından gitme o zaman, önünü kes” diye taktik veriyor Çavuş’a.
Arda’yı yakalıyorlar sonunda, zengin kadınları dolandıran zeki ve yakışıklı bir adam. Böyle bir zekadan faydalanmak istiyor Kemal; “Adam gibi bir işin olsun istiyorsan, yarın buraya gel” diyor. Arda da ekibe katılacak herhalde.
Ekrem’in ilgilendiği yeni iş, bir madenle ilgili. Ele geçen bilgilere göre rezervler üzerinde bir oynama varmış, öyle diyor Melek hanım, nerden geldiği belli olmayan bir elması o madenden çıkmış gibi gösterecekler” diye anlatıyor Kemal’e.