Pelin Sinan'ı Barış'a zarar vermek için kardeşi ile görüşmekle suçlamış; çocuğun cevabını hiç dinlememişti. Sonrasında hata yaptığını anlayıp Sinan'ı Filiya'ya çağırır. Herşeyin başladığı yer. Arkadaşlarının da önünde konuşmaya başlarlar. Pelin önce özür dilemek lafa girer ama Sinan gerek yok. Öncesi yok şuan var. Bizim hikayemiz hiç bitmiycek dimi diye konuşurlar ve öpüşürler. Başak çok sevinir. Bülent onun sevinmesine gülümser. Hakan ve Simay'da sarılırlar. Elemanlar da onlara bakıyorken ikilimiz gayet uzun bir öpüşme gerçekleştirirler. Anneler, aileler ne diyecek gibi kısımları bağlamadan mutlu son Tatlı İntikam dizisinde 30. bölümde bizlerle buluşuyor. Ve bir dizi daha bitiyor.
Pelin akşam Filiya'ya geliyor. Etrafına bakıyor ve mutfağa geçiyor. Sinan da yogun bir günün ardından restaurantına ilerliyor. Hava evinde tedirdgin yatıyor. Uyuyamayıp Nazım'ına bakıyor. Hakan da Simay'ın yalanını düşünüp uyuyamıyorken karısı uykusunda ona sarılıyor ama Hakan tepkisiz. Bülent evine geliyor. Başak koltukta yatıyor. Karısının yanağını okşayıp öpücük kondurup kızı uyandırıyor. Barış hastanede kardeşinin yanında refakatçi olarak kalmış.
Sinan restauranta girip montunu çıkarıyor ve Pelin'in ceketini görüp yanına koyuyor. Sessiz bir şekilde mutfağa girip kızı seyrediyor. Kız işine kendini kaptırdığı için onu duymuyor. Sinan eski günlerden bir anıyı hatırlayıp gülümsüyor. Candan Erçetin'in 'Meğer' şarkısı eşliğinde güzel klip
Meğer - Candan Erçetin Şarkı Sözleri Ben ne çok hata yapmisim meger Gözüm kapali bakmisim meger Yillar geçmis ben saymisim meger Dostum sanip aldanmisim meger
Yillarca sürer sanmisim meger Bosa kalbimi açmisim meger Vakit kaybiydi diyemem ama Sen hiç dostum olmamissin meger
Olsun varsin pisman degilim Biraz üzüldüm hepsi bu
Ben ne çok hata yapmisim meger Seni yokken var saymisim meger Yollar gitmis ben kalmisim meger Askim deyip hapsolmusum meger
Bir ömür sürer sanmisim meger Ben bosa kürek çekmisim meger Vakit kaybiydi diyemem ama Senden çoktan vazgeçmisim meger Ben ne çok hata yapmisim meger Gözüm kapali bakmisim meger Yillar geçmis ben saymisim meger Dostum sanip aldanmisim meger
Yillarca sürer sanmisim meger Bosa kalbimi açmisim meger Vakit kaybiydi diyemem ama Sen hiç dostum olmamissin meger
Olsun varsin pisman degilim Biraz üzüldüm hepsi bu
Sinan havuzun kenarından yürüyor ve kolundan tutup kızı çekiyor. Pelin "Napıyorsun? beni rezil mi etmeye çalışıyorsun?" Sinan "Hayır. Sadece dans etmeye çalışıyorum" diyince kız gitmeye çalışıyor ama Sinan onu kendine çekiyor ve dans pozisyonu alıyor. Sinan "Son bir dans" diyip kızın gözlerine bakıyor ve dans etmeye başlıyorlar. Sinan soruyor "Bütün bunlar beni kıskandırmak için mi?" Pelin "Kendini bu kadar önemseme" diyor. Ama dans bütün haşmetiyle devam ediyor. Barış sinirlerine zor sahip oluyor. Sinan "Bu gecenin yıldızı sensin" diyor. Pelin ise gayet acımasızca "Sen de gecenin kaybedeni" Sinan kızın gözlerinin içine bakarak "Bu tutkuyu Barış da hissedebiliyor musun?" diye soruyor. Pelin "Tutkudan önemli şeyler var. Herşey tutku değil. Onunla güvende hissediyorum" diyor. Bu laf Sinan'a ağır geliyor ve dansı bırakıp; Pelin'i bırakıp öylece çıkıp gidiyor. Barış alkışlayarak herkesin alkışlamasını sağlıyor.
Pelin ve Sinan davetliler, aileler ve arkadaşlarla restaurantta evlenmek üzere toplanırlar. Herkes çok mutludur. Bir tek Rüzgar hariç. Rüzgar onları uzaktan izleyip ağlamaya başlar. Tam evlenmek üzere masaya oturacaklar iken Sinan'ın telefonu çalıyor ve Rüzgar arıyor. Ama Sinan açmıyor. Masaya oturuyorlar. Nikah memuru malum konuşmalara geçtiğinde Sinan'a bir mesaj geliyor. "Sen şimdi sevdiğin insanla yeni bir başlangıç yaparken benim için herşey başladığı yerde son bulacak. Attığın o imza benim ölüm fermanım. Beni hep seni uçurumdan kurtaran kız olarak hatırla. Elveda Sinan"Sinan bu mesajı okuyunca masadan kalkar ve "Bir saniye" der. Herkes şaşırıp ona bakar. Sinan Rüzgar'ı arar ama Rüzgar açmaz. Sinan endişelidir ve geriye dönüp Pelin'e bakar. Pelin şaşkın "Ne oluyor Sinan? Sinan bir şey söylesene." diye sorar. Sinan "Gitmek zorundayım" dediğinde herkes kalakalır; kimse ne olduğunu anlamaz. Pelin arkasından "Sinan gitme. Sinan" diye seslenir. Rıza baba fenalaşır. Arka fonda Gripin'in 'Sen gidiyorsun' parçası çalmaya başlar
Gidiyor ellerin, gidiyor sesin, gidiyor nefesim Ama hepsinden önce sen gidiyorsun
Gidiyor yarınım, gidiyor evvelim, yaşamım sebebim gidiyor Ama hepsinden önce sen gidiyorsun
Kalıyor yastığıma sinmiş kokun
Kalıyor sevişmelerimizin son şahidi Sen gidiyorsun
Gitmek tüm kalanları yanında götürmekmiş Ben bilmem, sen bilirsin elbet Sen gidiyorsun
Dur! Dur! Gitme bir bakış borcun var bana son gidişinden
Vur, kır, parçala sen kazan bu aşkı ama Bırak benim olsun harcanacak son kurşunlar Sen yaz, sen oyna kalan tüm perdeleri ama Bırak benim olsun bize dair bütün alkışlar
Pelin muayenehanesini restaurantı kurtarmak için sattığını ve yalanlar söylediğini itiraf etmek için Sinan ile buluşmaya gitmektedir. İçinden de sürekli konuşup "Ne olur ters tepki verme, basıp gitme, seni sevdiğim için yaptığımı anla" falan diyerek çocuğa doğru yürüyor. Pelin piknikten önce bunu anlatmak isterken Sinan onun piknik sürprizini yada ortamı beğenmediğini zanneder. Pelin konuya girmeye çalışırken Sinan anı ölümsüzleştirmeye çalışıp videolarını çekmeye çalışıyor. Kız çocuğa açıklama yapmak için konuya girmeye çalışırken Sinan yanında duran cam fanus içindeki şeyi Pelin'e uzatıp "Bunun içinde ne olduğunu merak etmedin mi? Tek ve özel bir ürün bu" Pelin analamaya çalışarak soruyor. "Özel derken altın kalp gibi birşey mi?" Sinan gülüyor ve yaklaştın diyor. "Bunun ismi ilk aşk. Ben bunu bizi düşünerek yaptım ve ilk sen tad istedim. Açmıycak mısın?" diyor. Kız yavaşça kapağı kaldırıyor. Kırmızı peçetenin içinde bir kutu ve tek taş durmaktadır. Kız bakakalır Sinan heyecan içinde "Pelinim. Ömrüm. Portakal çiçeğim. Benimle evlenir misin?" diyor. Kızın gözleri kocaman oluyor ve yaş doluyor. Öylece kalıyorlar. Arka fonda Kalben'in 'Haydi Söyle' parçası çalıyor. Ve sahneye ayrı bir hava katıyror
Seni gördüğüm zaman Dilim neden tutulur Seni gördüğüm zaman Güller elimde kurur
Seni gördüğüm zaman Hayat sanki son bulur Gözlerine bakınca Dünyalar benim olur
Susma gönlüm sen söyle Haydi gönlüm sen söyle Aşkımı sevgiliye Derdimi sevgiliye
Haydi söyle onu nasıl sevdiğimi Haydi söyle rüyalarda gördüğümü Haydi söyle uykusuz gecelerimi Haydi söyle
Seni gördüğüm zaman Beni bir ateş sarar Seni gördüğüm zaman Yanar yüreğim yanar
Seni gördüğüm zaman Canlanır tüm anılar Seni gördüğüm zaman Durur bütün zamanlar
Susma gönlüm sen söyle Haydi gönlüm sen söyle Aşkımı sevgiliye Derdimi sevgiliye
Haydi söyle onu nasıl sevdiğimi Haydi söyle rüyalarda gördüğümü Haydi söyle uykusuz gecelerimi Haydi söyle
Sinan yıllar önce Pelin'e aldığı ve o zamandan beri sakladığı kolyeyi vermeye karar vermiştir. Kızı eve bırakacağı zaman kutudaki kolyeyi verir. Pelin çok duygulanır. Megafonla aşkını ilan ettiği gün cebindeymiş bu kolye. "O günleri hatırlatmak için söylemedim. Gelecekte çok güzel günlerimiz olacağını biliyorum. Bak sevgili olduk işte. Bunu da verdim sana." Pelin "Evet sevgili olduk" der ve "İlk ve son aşkıma" yazan kağıda bakar ve kolyeyi takmak için çıkarıp Sinan'dan takmasını rica eder. Kolyeyi takması için saçlarını toplar, çocuk ona doğru yaklaşır. Ve bu sırasında yakınlaşma olur. pelin "Bunu bir daha boynumdan hiç çıkarmıycam" der. İkilimiz bu duygusal sahnenin sonunda öpüşürler. Sonrasında ayrılmakta zorlansalar da Pelin evine girer. Bu videonun arkasında ise İrem Derici'nin 'Kalbimin tek sahibine' parçası çalmaktadır.
Sinan arabaya kadar getirdiği Pelin'in yanına oturuyor. "Bugün o kadar üzüldün ki, gözlerindeki hüznü silmeden gitmem. Sonu mutlu olacak biliyorum da ben her anı mutlu olsun diye uğraşıyorum" diyor. Pelin çocuğa soruyor. "Bana ilk aşık olduğun anı hatırlıyor musun?" Sinan kızın gözlerinin içine bakıp bir süre duruyor ve "Günlerden salı, aylardan eylül ama sonu. Bütün yapraklar sararmış Artık döküldü dökülecekler. O gün gördüm seni. Sonbaharın bütün sakinliğine rağmen ışıl ışıldın. Hep gülüyordun. Gözlerinin içi gülüyordu resmen. Yaz gibiydin. Saçın aynı böyle gözünün önüne düşmüştü. O kadar yakışıyordu ki. Sonra gülmedin. Karşındakini dinledin. Seni bütün gün izledim biliyor musun? o kadar güzeldin ki. Herhalinle çok güzeldin. İşte ben o gün aşık oldum sana ve hala ilk günkü gibi aşığım sana." diyip kızı öpmeye başlar. Onları Rüzgar izlemektedir.
Pelin Sinan'a "O olursa biz olamayız. Seçimini yap" demişti. Sinan sen "Paranoyaksın" diyerek gitmişti. Bu videoda Pelin uzaklaşırken; Sinan; Pelin'in arabasının önünü kesiyor. Tarkan'ın Unutmamalı şarkısı eşliğinde uzun uzun bakışıyorlar. Sinan arabanın yanına gidip kızı kolundan tutup hoyratça çıkarıyor ve arabaya dayıyor Pelin "Sinan ne yapıyorsun?" Sinan kızın gözlerinin ta içine bakarak "Bizi seçiyorum. Hep yanımda ol istiyorum. İlk aşkım, son aşkım, Pelinim" diyor ve eğilip kızı öpmeye eğiliyor. Pelin donup kalmış gibi. Ve beklenen öpüşme gerçekleşiyor. Müzik de çok güzel gidiyor.
Birden sahne değişiyor ve Pelin'in rüyası olduğunu anlıyoruz. Kız uyanıyor ve gördüğü bu rüyanın etkisiyle üzgün.. Sinan da evine geliyor ve kızın önceden kapısına bıraktığı papatyaları görüyor. Etkileniyor ve çiçekleri alıp uzun uzun kokluyor. Daha önce Pelin'i papatyalarla gördüğü bir sahne gözünün önüne geliyor. İkisi de aynı anda birbirlerini düşünüyor
Tarkan- Unutmamalı Unuttu dediler Hiç sevmedi dediler Gücendim yar Yalanmış dediler Bir anlıkmış dediler Kırıldım yar Aldatıyor dediler Aldırmıyor dediler Yıkıldım yar Deli gibi yürekten sevmeli Uğruna dünyaları vermeli İncitmemeli sevenleri Değerlerini bilmeli Unutmamalı o güzel günleri Anılarla gönülleri hoş tutmalı avutabilmeli Hatırlamalı sevgiyle anmalı Ümitlerle yarınları hoş tutmalı, ayırmamalı!!! Unuttu dediler Hiç sevmedi dediler Gücendim yar Yalanmış dediler Bir anlıkmış dediler Kırıldım yar Aldatıyor dediler Aldırmıyor dediler Yıkıldım yar Deli gibi yürekten sevmeli Uğruna dünyaları vermeli İncitmemeli sevenleri Değerlerini bilmeli Unutmamalı o güzel günleri Anılarla gönülleri hoş tutmalı avutabilmeli Hatırlamalı sevgiyle anmalı Ümitlerle yarınları hoş tutmalı, ayırmamalı!!!
Pelin'in evinde kareoke sistemi kurulmuş. Tolga Pelin'e kendini affettirmeye çalışıyor. Ve kızın en sevdiği şarkı olan Rana Alagöz'ün yıllar önce seslendirdiği "Her Şey Bitmedi Bitemez" parçasını söylemeye başlamıştı. Tam o sırada Pelin'den borç istemeye zar zor ikna olmuş Sinan girer. Kız şarkıyı söylerken geri döndüğünde Sinan ile karşılaşır ve parçayı çocuğun gözlerine bakarak söyleyip biirir. Alkışlardan sonra Pelin Sinan'a doğru gider
yıllar gibi geçti günler çok sevmişim seni eğer neden ayrıldık bilmiyorum nolur geri gel artık yeter
unutmak zor geçenleri sevgi dolu o saatleri çıldırırdım belki sevinçten birgün bana dönsen geri
herşey bitmedi bitemez aşkımız kalmasın yarım mutlu günler geri gelsin nolur hiç ayrılmayalım *2
sevmeseydim keşke seni kahretmezdim günlerimi ama aşkta gurur olmaz derler yalvarırım affet beni
unutmak zor geçenleri sevgi dolu o saatleri çıldırırdım belki sevinçten birgün bana dönsen geri
herşey bitmedi bitemez aşkımız kalmasın yarım mutlu günler geri gelsin nolur hiç ayrılmayalım *2
Pelin Sinan'ın evinde mutfakta kapağı olmayan bir tencerede mısır patlatıyor. Kiralık Aşk'ın ilk bölümlerinde Defne Sinan'a onun evinde yine böyle kapaksın mısır patlatmıştı hatırlarsanız. Pelin tek tek patlayanları durdurmaya çalışıyor ama kapağı kapatmak gerektiğini düşünemiyor. Sinan'a sesleniyor. Eline aldığı tasla onları yakalamaya çalışıyor. Mutfağa gelen Sinan manzarayı görünce gülmeye başlıyor. "Napıyorsun Pelin?" diye sorunca Pelin "Mısırları tutmaya çalışıyorum görmüyor musun?" Sinan cool bir tavırla aldığı kapağı kapatıyor ve "Kapağını kapatmayı denedin mi?" diyince Pelin durup ne diyeceğini düşünüyor ve çok da biliyormus gibi "Kapağını kapatınca çok da gevrek olmuyor mısırlar ben sevmiyorum" diyor. Sinan "Doğru söyle kapağı görmedin dimi?" Pelin de gülerek "Aman tamam be görmedim" diyerek gülmeye başlıyor. "Ama böyle çok daha eğlenceli oluyor kabul et" Sinan "Güel. O zaman senin yaptığın gibi yapalım" diyip kapağı açıyor. plin "Hayır hayır Sinan dese de ikisi de ellerine aldıkları kupa ve taslarla mısırları yakalamaya çalışıyorlar. Mısırların değdiği yerleri yanıyor. Bu sırada Ayla Çelik'in "Bağdat" şarkısı çalıyor arkada. Çok da eğleniyorlar.
Film seyretmek için gerekenleri sehpaya taşıyorlar. Yumuşak peluş bir battaniyeyi dizlerine koyup seyretmeye başlıyorlar
Ayda Çelik - Bağdat şarkı sözleri
Yine seni sevmekten başka Hiçbir şey yapmadım bugün Eni konu çaldı telefonlarım Boşver bakmadım bugün
Ne gazete okudum ne de bi haber Derdi yasakladım bugün Kaç öpücük olmuş inanamazsın Aşkı hesapladım bugün Dün geceyle tam 3 ay 1 gün
Ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim Ben koynunda 100 sene 1000 sene durabilirim Ben Leyla’ı Mecnun’u Ferhat’ı Aslı’yı Kerem’i bilmem ama Bağdat’ı iki gözüm kapalı bulabilirim
Pelin ve Sinan'ın arabası çamura saplanmış onlarda mecburen yeni evli bir karı kocanın evinde geceyi geçirmişlerdi. Sabah kadının elindeki tavuğu sevmek isteyen Pelin daha eline alır almaz tavuğu kaçırır. İkili tavuğun peşinden koşmaya başlarlar. Tabi ki hemen yakalayamazlar. En son dahiyane bir fikirle hayvanı ortalarına alıp birbirlerine bakarlar ve Sinan eliyle 1 - 2 - 3 yapar ve ikisi aynı anda saldırır. Yine başarısız olurlar ama yüzleri birbirine o kadar yakın olunca gözler buluşur ve uzun uzun bakışırlar. Tam kalkmaya davrandıklarında ise kazayla dudakları birbirine değer. Kazayla öpüşürler. Sonrasında da bakışmayı sürdürürler.
Koydum sevinçlerimi önüme Baktım hepsi sensin Yazdığım şiirlerin her hecesi Üzüldüğüm tüm filmler
Yıpranmamış hayatlar Büyük hüzünler bekler Her işte bir hayır Bu işte hepsi sensin
Şimdi senden vaz mı geçmeli? Masal olup yola devam mı etmeli? Ben kalpten sorumlu, aşka sorunluydum Anladım herşey sensin
Pelin konuşmak için Sinan'ın evine itmişti. Orada kapıyı Ceyda açmıştı. Üzerinde sadece Sinan'ın gömleği vardı. Saçları dağınıktı. Beraber olduklarını ima etmişti. Sinan ise tüm bu olanlardan habersiz duştadır.
Pelin arabasında oturuyor. Radyodaki kız "Bu saatte beni dinliyorsanız ger derdiniz bellidir.Aşk acısı" Pelin radyodaki kızla kavga ediyor. "Aşk acısı falan çekmiyorum ben" Spiker "Ne inkar ederek ne mekan ne şehir ne de ülke değiştirerek kaçamayacağınız bir acı o" Pelin "Benim kaçtığım falan yok." İyiyim ben. Benim istediğimdi bu. İyi oldu bitti." Spiker "Öyleyse Sadece diyecek Kalben"
O sırada Ceyda tekrar kendi kıyafetlerini giyip hiç bir şey olmamış gibi koltuğa yatar. Sinan altında havlu ile çıkar. Buzdolabından aldığı kutu sütü kafasına diker. Pelin ile patlattıkları mısır olayını hatırlar. Gülümser. Pelin de aralarındaki romantik anları hatırlar. Sinan yatağına yatar ve orada sabah kalktıkları anı hatırlar ve kızın eskiden bulunduğu tarafı okşar.
Kalben Sadece şarkı sözleri
Yatak boş, Oda boş, Ev boş. Duvarlara vuran ışık Yüzümde karanlık. Yine mi sen, Bayram günü gibi gelen? Kaçamadım, Külleri hala sıcak. Kalbimi durdurup kaybolan bir tuzak Oluyor Her sokak.
Hiçbir şey istemedim, Ne yatak ne oda Ne de ev Sen de birak her şeyi Sadece beni sev.
Dizlerinde dizlerim Boynunda ellerim Boğulur gibi yeniden Her gece her gece Doğalım mı sevgilim Doğalım mı sevgilim Doğalım mı sevgilim
Azalırken azalırken Kapılar ardında Kaçtığım zamanlar Boşvermiştim aslında Yıkılırken kumdan kalelerim Birer birer karşında Zırhı paslanmış bir kahramn gibiyim
Hiçbir şey istemedim, Ne yatak ne oda Ne de… Sen de bırak her şeyi Sadece beni sev.
Dizlerinde dizlerim Boynunda ellerim Boğulur gibi yeniden Her gece her gece Doğalım mı sevgilim Doğalım mı sevgilim Doğalım mı sevgilim
Sinan ellerinde Peli'in en sevdiği çiçek olan papatyalardan kocaman bir demet papatya ile onun evine geliyor. Saat geç olduğu için zili de çalamıyor. E cep telefonları da göle düşmüş. Çareyi eski moda cama taş atmakta buluyor. Camına bakıp ışığın açık olduğunu görünce içinden "Üzüntüden uyuyamamış. Naaptım ben böyle" diyor. Birkaç taş atmasına ragmen cama çıkmayınca "Uyumuş sanırım" diyor. Pelin duyduğu sese şaşırıyor ve içinden "Bu ne şimdi bu saatte. Hırsız taş atacak değil. Yoksa" Burda yüzünde bir yumuşama erime belirtisi oluyor." Foyası da ortaya çıktı hala niye peşimde bu?" Aşağı bakıyor ve Sinan'ı ellerindeki papatyalarla görüyor ve etkileniyor "Papatya ile gelmiş" Yumuşuyor yüzü değişiyor. Sonra yine sinirli Pelin oluyor "Alsın başına çalsın papatyasını. O tacı da atıyım kafasına da. Al karına götür diyim" Sinan da aşağıdan bakarak teşhis koyuyor. "Çökmüş sanki bir günde. Kıyamam sana" O arada Pelin camı açınca seviniyor çocuk. Pelin kısık sesle soruyor "Ne işin var burda. Gider misin?" Sinan da kısık sesle "Pelin lütfen aşağı iner misin? Konuşmamız lazım" Pelin'in hiç niyeti yok "Evli barklı adamsın. Git karınla konuş bu saatte." Sinan yalvarıyor "Lütfen yok öyle birşey. Bi dinlersen açıklıycam" Pelin sinirleniyor "Hala yalan söylüyorsun. Hala inkar ediyorsun. Dedesi söyledi işte" Sinan "Ya var gibi ama yok. Gelirsen anlatıcam işte. Lütfen Pelin"
Bu sırada Pelin'in salonunda yatan Simay sesleri duyar, dinler, korkar ve karşısında yatan Başak'ı kaldırır. Dışarda hırsız var diye
Bütün video boyunca İlhan Şeşen'in "Ellerimde Çiçekler" parçası çalmaktadır
Son zamanlar yaptıklarıma bakma ne olursun Benim aklım başımda değil Sana söylediklerimi kafana takma ne olursun Onlar ipe sapa gelir şeyler değil
Seni sevmiyorum dedim yalandı İstemiyorum artık palavra
Ellerimde çiçekler kapında sırılsıklam Görürsen bir gün şaşırma Beni böyle çaresiz Beni böyle derbeder Beni böyle ortalarda bırakma...
Sapanca'daki yemek yarışmasına beraber giden çiftimiz bir türlü yakınlaşamaz. Sonrasında bir tartışma sırasında Sinan bir türlü Pelin için "Sevgilim" diyemeyince Pelin çok fena saydırır ve kapıyı kapatır. Model'in "Ağlamam zaman aldı" parçası ikilimize eşlik eder.
Koridorda öylece kala kalan Sinan odasına girer. Onun kapısının kapandığını duyan Pelin kapısını açıp Sinan'a bakar. Ve gittiği için ağlamaya başlar. Sinan odasında kalakalmıştır. Pelin de duvara yaslanıp yere oturup ağlamaya başlar. "Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedim, kimseyi" Sinan elini kalbine götürüp "Bu nasıl birşey. Bunca acıya ragmen bu nasıl birşey. Niye sönmüyor." Pelin "Onsuz olmaz. Olmaz" diyip ayağa kalkıyor ve ikisi de aynı anda odadan çıkıyorlar. Birbirlerine bakıp birbirlerine doğru ilerliyorlar ve beklenen öpüşme...
Sinan duruyor. Kızın gözlerinin içine bakıp "Şimdi anladın mı neyim olduğunu. Sen benim içimde yanan bir korsun. İlk ve son aşkımsın" Pelin "Tek aşkımsın" diyor. Bursa Sinan hem şaşırıyor hem seviniyor ve kızı tekrar öpüyor.
AĞLAMAM ZAMAN ALDI Kaç zaman oldu ben hala gittiğine inanmadım Unutman imkansız döneceğin güne hazırlandım Bir yaz bahçesi içim anılar soluk çiçekler Bakıp büyütmesem her gün elbet ölüp gidecekler Zaman dondu sanki her şey sıradandı İyiyim dedim herkese Ağlamam zaman aldı Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı Ağlamam zaman aldı Bir eski zaman kadınının mektubundaki zarafet Tutsak bir şairin göz pınarlarındaki hasret O kadar kırılgan içimdeki çocuk sana inanan O kadar naif ki hala gittiğini anlayamayan Zaman dondu sanki her şey sıradandı İyiyim dedim herkese Ağlamam zaman aldı Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı Yoktun artık yanımda Ağlamam zaman aldı Zaman dondu sanki(zaman dondu sanki) Her şey sıradandı(her şey sıradandı) İyiyim(iyiyim)dedim herkese Ağlamam zaman aldı(ağlamam zaman aldı) Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı Zaman dondu sanki Her şey sıradandı İyiyim dedim herkese Ağlamam zaman aldı Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı
Geçen bölüm Pelin Sinan'a gelirken yanında papatyalardan bir demet getirmiş; onu bulamayınca kapıya bırakmıştı. Bu videoda Sinan çantasından papatyalardan örülmüş bir taç çıkarıyor ve seyyar dürümcülerinde Pelin ile buluşurken yanında getiriyor.
Sinan "Gözlerini kapatsana sana bir sürprizim var" Pelin dışından "Tamam" diyor ama iç sesi neler neler diyor :) "Gözlerini kapat, gözlerini kapat. yeter artık öpüceksen öpsene. Bu sefer kesin öpecek. Ama ilk gerçek öpcüğümüz dürümcüde mi olmalıydı. e aşçı adam sonuçta. Ben de Adanalıyım. Dürümcü normal aslında. Alnımdan mı öpecek ne yapacak. Yok artık" Kız bu iç konuşmasını yaparken arka fonda Nükhet Duru'nun 'Aşık Oluyorum Eyvah' parçası çalmaya başlıyor. Sinan kızı önce seyrediyor sonra başına ördüğü papatyalardan tacı koyuyor.
Pelin gözlerini açınca tabi kafasında duran tacı göremeyip eliyle yokluyor. Sonra kafasından eline alıyor ve inceliyor "Bu ne? Sinan bunu sen mi yaptın?" Sinan'ın cevabı "Bana getirdiğin papatyaları suya koymuştum. Masamın üstünde karşımda duruyorlardı. Ben de bir şiir yazmak için karşılarına oturdum ama şiir çıkmadı. gecenin sonunda bu çıktı." Paptyalar üzerinden kızın ellerini tutup ona bakan Sinan'a Pelin "Sen hep böyle bak bana. Ben başka dize isteme ki" diyor ve video öylece bitiyor
Bir ses var içimde, seni fısıldar gibi Nerden çıktın karşıma, yine neler başlar gibi Hem güzel, hem değil, gözümde yaşlar gibi
Yine geceler ağır olacak sabaha kadar Hayallerimiz gerçek olacak nereye kadar
Aşık oluyorum, eyvah! yerimde duramıyorum Bile bile yanıyorum, eyvah! kendimi tutamıyorum
Yine geceler ağır olacak sabaha kadar..
Eski bir hikayeyi dinliyormuş gibiyim Geçtiğim yollardan dönüyormuş gibiyim Ben bu işin sonunu biliyormuş gibiyim:
Yine geceler ağır olacak sabaha kadar Hayallerimiz gerçek olacak nereye kadar
Aşık oluyorum, eyvah! yerimde duramıyorum Bile bile yanıyorum, eyvah! kendimi tutamıyorum