Ver Elini Aşk 2. bölümde Kaan ve Ayperi köşeye sıkıştı
Geçen hafta Kanal D ekranlarında ilk bölümüyle izleyiciyle buluşan Ver Elini Aşk, 14 Eylül Perşembe akşamı 2. Bölümüyle yine çok eğlenceliydi. Geçen bölümde Kaan’ın dedesi Emin Ağa, Ayperi ve Kaan, burun buruna kalmışlardı. Kaan telaş içinde Ayperi’yi karısı olarak tanıtmıştı. Dede şaşkınlık içindeyken Kaan anlattı, bu eşidir, bir de bebekleri vardır. Emin Ağa torununun kendisinden habersiz evlenmiş olmasına darılır tabii, ama minik Su’yu görünce dayanamadı. Bir türlü uyumayan bebek dedenin dizlerinde uyuyunca, yaşlı adamın da yelkenleri suya indi..
Ama Emin Ağa bu, hesap sormadan da durmayacaktır. Sorular sormaya başlar, gelin nerelidir? Ayperi Gaziantep diyecekken, Kaan onu durdurdu, “Trabzonlu” der, “Gazitrabzon”. Dedesi Antepte herkesi tanıdığı için, yalanları ortaya çıkacaktır yoksa. Zavallı Ayperi de bildiği tek şeyi söyleyip Karadeniz şivesi yapmaya çalıştı, “Ha uşak ha!” Buna inanmayan Emin Ağa onları sıkıştırmak için Ayperi’den Karadenizin yöresel yemeklerinden hamsili pilav yapasını ister.
Antep Trabzon, hamsili pilav derken, gençlerin başındaki tek dert bunlar değil tabii…Kaan’ın annesi ayılıp bayıldı, çığlık çığlığa köylü gelini reddetti, kızcağıza saldırmaya çalışırken bir kasa hamsiyi de başından aşağı yedi…Çok da iyi oldu.
Bu arada Kaan’a aşık patronu Fulya, arayıp neler olduğunu sordu; çocukcağız da mecburen dedesinin hasta olduğu yalanını uydurdu. Fulya da boş duru mu, çiçeğini alıp geçmiş olsun ziyaretine geldi. Akşam hamsili pilav için sofraya oturulmuşken, bahçeden Fulya’nın sesini duyan Kaan, o panikle koşup kadını karşıladı ve onu acilen evden çıkardı. Mecburen gece onunla takılmak zorunda kaldı. Bu duruma çok sinirlenen Emin Ağa ertesi gün Kaan’ın karşısına çıktı ve derhal hep birlikte Antep’e döneceklerini, kendisinin de karısını ve çocuğunu alıp onlarla geleceğini söyledi. Kaan ise bunu reddetti, tartıştılar. “Bu apartman benim, o zaman evimden de çık git” diye bağırdı dedi. Kaan da öyle yaptı Su ve Ayperi’yi alıp evden ayrıldı ve bir otele yerleşti.
Bu arada. Ayperi’nin bulmak için İstanbul’a geldiği ablası da kendi ayakları üzerinde durmak ve İstanbul’u yenmek için elinden geleni yapıyor. Kayıp ilanında görüp ona aşık olan Mesut yani Kaan’ın arkadaşı da akşam deniz kenarında kıza rastladı, tanır gibi de oldu ama çok sarhoş olduğu için anlayamadı. Diğer yandan da Kaan’ın kzıkardeşi, abisinin diğer iş arkadaşı olan oğuz’dan hoşlanıyor ama karşılık alamıyor. Oğuz tam bir odun, tam bir asosyal. Ama bizim çılgın kız, yapılacaklar listesindeki öpüşme maddesini de uygulamaktan çekinmedi, gidip Oğuz’u öptü.
Kaan işe gidince Ayperi, Emin Dede ile konuşmak üzere eve gitti. Ama aile Antep’e döndüğü için evi boş buldu. Döndüğünde Ayperi ve bebeği otel odasında bulamayan Kaan ise kızın dede ile konuşmaya gittiğini anladı ve hiddetle eve geldi. Bahçede Ayperi’yi görünce bağırmaya başladı ”Sen kimsin” diye hakaret etti, “Bitti, çık git hayatımdan” diyerek bebeği Ayperi’nin kucağından aldı ve onu kovdu. Ayperi çok kırıldı tabii bu haksız çıkış sayesinde; “Evet her şeyi anlatacaktım. Ve senin çocuğu ailesi için her şeyi yapan biri olduğunu, bütün o yalanları ailen için söylediğini anlatacaktım” dedi. Bu söyledikleri üzerine de Kaan da pişman oldu tabii. Ayperi ağlamaklı bir halde arkasını döndü ve gitti.
O sırada Antep’te de çok önemli bir şey oldu. Emin Ağa mahcup bir şekilde Asım Onbaşı’nın evine gitti ve Sultan’ı yani Ayperi’yi bulamadığını, kızın çalıştığı yerden ayrılmış olduğunu söyledi,, kendi torununun ise gizlice evlendiğini ve bir de çocuğu olduğunu anlattı. Ayperi’nin dedesi buna anlayış gösterdi. Emin Ağa, “Sultan’ı bulmak için elinden geleni yapacağını, adamlarına onu aratacağını” söyledi ve kızın bir fotoğrafını istedi. Fotoğrafı eline alınca da şaşkına döndü, fotoğraftaki kız, torununun karısı diye bildiği Ayperi’ydi.
Yeni bölümde bakalım Emin Ağa ne yapacak, İstanbul’a gidip hesap mı soracak? Peki Ayperi ne yapacak? Merakla izleyeceğiz…