Zalim İstanbul 22.bölüm özet. Ceren bebeğini kaybediyor
Şeniz Agah'a Nedim ve Ceren'in ayrı eve çıkmasına ikna eder. Sonra da Seher'e söylemek istemiyormuş gibi yapıp bunu söyler ama oldukça değiştirerek. Agah onları yurt dışına sürecekmiş gibi konuşur. Seher bir kez daha Agah'ın karşısına dikilince adam parlayıp videoyu gösterir. Şeniz'in istediği de aslında budur. Seher çok utanır. Neriman ve Şeniz ile yüzleşir. Şeniz her zamanki gibi olaydan kendisini iyi niyetliymiş gibi kurtarır.
Sonrasında Agah, Seher ve Şeniz ev bakar. Şeniz evi almak için acele ettirmez. Sonra Seher'e "Bebek olmasa neler olurdu acaba?" diye sorup lafı çevirip kadının "Bebek olmasa Ceren'i de alıp memlekete dönerdim" demesini sağlar.
Damla ve Civan buluşmak için sözleşir. Damla önden gider ama Neriman hanım fenalaşınca ve torununu yanından ayırmayınca Civan kızın yanına gidemez. Telefonunun şarjı da bitince Damla'ya haber veremez. Damla küplere biner. Sonrasında bir arkadaşını ayarlayıp gece dışarı çıkar. Hemde gelen bir aile dostlarının motorsikletli oğludur. Ertesi gün öğlen "Sabahladık" diyerek eve gelir. Oysa ki bir kız arkadaşında kalmıştır. Amacı Civan'ı yontmaktır
Şeniz Ceren'i aslında balayına Cenk ve Cemre'nin evliliğinin sahteliğini ortaya çıkarması için göndermiştir. Ceren de ikilinin odasına gizli kamera koyup izlemeye başlar. Çifte balayı başlar. Nedim diğer çiftin gerçekten balayı yaptıklarını düşünüp Ceren'in imalarına her fırsatta bozulur. Cenk ise karısı ve kuzeni arasındaki elektrikten rahatsızdır.
Akşam yemek yedikten sonra müzikli bir mekana giderler. Cenk Cemre'yi sahneye çıkarıp karşısına oturur. Fikret Kızılok'un 'Fark etmeden' şarkısını Nedim'e bakarak söylediğini adam kendisini tutamayıp kalkınca; o gidince Cemre o gittiğinde şaşalayınca fark edip öfkelenir. Cemre de kağıt üzerinde de olsa evli olduklarını kabul edip Cenk'i bir daha utandırmayacağına söz verir.
Gece Nedim ve Cemre sahilde karşılaşır. İkisi de bu karşılaşmadan ve itiraf ithamlardan etkilenir. Cemre ertesi sabah Cenk'e söylemeden gitmeye kalkar ama adam fark eder. Kapının dışında karısını sakinleştirip beraber gitmeye ikna ederken ve sarılmışken Nedim onları görür. İki çiftte birbirinden habersiz bavullarını toplar ve dönerler.
Balayında Cemre, Cenk, Nedim cephesinde bunlar olurken Ceren; Şeniz'in değiştirdiği ilaçlar yüzünden bebeği ile ilgili sıkıntılar yaşamaktadır. Akşam yemekte bebeğin kıpırdanmalarının "tekme" olduğunu zanneder. Tüm gece sancı çeker ve sabah kalktığında kanamasını fark eder. Görmezden gelip kabul etmezse bebeğine bir şey olmayacağını zanneder. Yolda da kötü olur ve tüm ısrarlara rağmen hastaneye gitmez.
Ceren fenalaşıp bayıldığında hastaneye götürülür. Herkes ameliyathanenin başındadır. Cenk; annesinin kendisi balayındayken söylediği sözlerden bebeğin düşmesinden sorumlu olduğunu anlar. Sorduğunda Şeniz yalanlamaz. Ailesinin geleceği için bu küçük şeytandan kurtulması gerektiğini ve tüm gücünü bebekten aldığını söyler. Cenk bir kez daha annesinden korkar. Nedim onları uzaktan izler ve olanları tahmin eder.
Doktor ameliyattan çıkıp bekleyenlere bebeği daha gelmeden kaybettiklerini hatta beklenildiği için annenin bile zehirlendiğini söyler. Herkes çok üzülürken Şeniz ve Cenk suçluluk da duyar. Nedim onlara doğru yürür. Şeniz'e "Asıl sizin başınız sağolsun" der. Kadın ne demek istediğini bilemez. Cenk'e gidip "Başın sağolsun. Az önce oğlunu kaybettin" der. Cenk de şaşkın kalakalır
