Kurtoğlu şehzadeleri kaçırmak için çadırlarına girince Gündoğdu ile karşılaşır. Olabilecekleri anlayan abisi Ertuğrul'a beratı vermiş ve şehzadelerle onun Halep'e gitmesini istemiştir. Kendisi de Kurtoğlu'nun karşısına dikilir. Ona Numan'ın şehzade olduğunu kimin söylediğini sorar. Aslında Selcan'dan şüphelenmiştir ama Kurtoğlu karısının adını vermez. Yine de Gündoğdu ikna olmayıp Selcan'a sorar. Kadın da tabi ki söylemediğini söyler
Kurtoğlu Ertuğrulların arkasından alplerini gönderir. Titus da Ertuğrulları takip etmektedir. Ertuğrul arkasından gelen alpleri etkisiz hale getirip bağlar. Ancak Titus onları öldürür. Kurtoğlu alplerinin ölüsünü bulur ama hemen gömülmesini ister
Dündar ve Yiğit'in dere kenarında buldukları Baybola'nın cesedinin bulunması üzerine Gündoğdu beyleri toplar. Baybola'nın hesabını sorarken Kurtoğlu Ertuğrul'un beyin emaneti misafirleri kaçırdığını, peşinden giden alpleri öldürdüğünü söyler. Gündoğdu Halep için göç hazırlıklarına devam edilmesini emreder.
Deli Demir bir arabayı tamir edip göçten önce Süleyman şahı götürmeyi teklif eder. Gündoğdu onaylar. Selcan Kurtoğlu'yla buluşup o gece Süleyman şahın otağına girip zaten hasta olan adamı öldürmesini teklif eder. Adamın uyanmadan ortadan kaldırılması ikisinin de işine geleceği için anlaşırlar
Tapınakçıların efendisi Petriçyo Halep'te İbnül Arabi'yle karşılaşır. Atabey Şahabettin Tuğrul çocuk gibi yiğeniyle uğraşmaktan bıkmış; etraftaki saraylardaki sağlam adamların birer birer öldürülmesinden yılmıştır. Kendisine hizmet görevini veren İbnül Arabi'yle dertleşir.
Halep'te Emir El Aziz'in sarayındayken Ertuğrul'u öldürmeye çalışan adamı Atabeyi Şahabettin Tuğrul konuşturmaya çalışır. Adam onun adını verir. Hizmetli bir kadın adama yemek getirme bahanesiyle ona bir zehir verir. Tapınakçıların casusu olan adam Atabey için hain bir plan yapmaktadır.
Akça koca obada koyunlar arasında vebalılarının olduğunu Gündoğdu'ya söyler. Hasta olanları ayırdığını onları öldürüp gömerlerse hastalığın yayılmayacağını umduğunu söyler. Gerçekten gece tüm hayvanları diri diri yakarlar ama küçük bir çocuk bir kuzuyu kaçırmıştır.
Kaleye Vatikan'dan bir elçi gelir. Petriçyo'dan müslümanların onlardan çaldığı kutsal emanetleri almasını ister. O da zindandaki kardeşinden İbnül Arabi'deki kutsal emanetleri almasını ister. Kendisine tekrar güvenmesi için onu küçük kızıyla buluşturacağına söz verir. Gerçekten de kızı babasıyla buluşturur ama ardından kızı babasının gözü önünde haince öldürtür
Selcan herkesi başına toplamak için sancısı tutmuş gibi bağırmaya başlar. Hayme ana kocasını tek başına bırakıp gelininin çadırına koşar. Kurtoğlu otağın bir yerini kesip arkadan içeri girer. Yastıkla Süleyman şahı boğmaya başlar. Selcan kafasında başka bir plan kurup kocasını otağa yollar. Gündoğdu içeri girerken dışardaki adamından gelen işaretle Kurtoğlu kaçar.
Gündoğdu içeriye birinin girdiğini anlar. Selcan da onun Kurtoğlu'nu yakalayamadığını anlar ama bir şey diyemez. Kurtoğlu da Selcan'ın planını anlar. Kadın; Süleyman şahı kendisine, kendisini de Gündoğdu'ya yakalatıp öldürtmeye niyetindedir.
Titus Ertuğrul ve etrafındakileri takip eder. Ertuğrul'a ok atar ama Halime vurulur.
Hiç yorum yok:
Write comments