Gündoğdu fenalaşınca Selcan'ın çığlıklarını duyan Ertuğrul ve Halime onu kusturmaya çalışır. Ardından şifa çadırına taşınır. Sülüklerle kanı emilerek iyileştirilmeye çalışılır. Zehirlendiğinden şüphelenirler. O sırada kendi çadırında eri için endişelen Selcan da aynı sudan içmek üzeredir. Halime son anda gelip Selcan'ın zehirli suyu içmesini engelleyip hayatını kurtarır. Ertuğrul da suyu bir kuzunun önüne koyup suyun zehirli olduğunu anlar. Neyse ki Gündoğdu iyileşmeye başlar
Kurtoğlu'nun zehri verip Gündoğdu'nun çadırındaki suya koymasını istediği kişi Sarı Kayın'dır. Hamza alp adamı beyinin çadırından çıkarken görmüştür. Sarı Kayın bunu Kurtoğlu'na söyleyince o da adamı bir yere yollar. Hamza Ertuğrul'a Sarı Kayın'ı çadırdan çıkarken gördüğünü söyleyince adamı bulmaya çalışırlar. Bamse ve Doğan tam adamı alacakken tapınakçılar saldırıp Sarı Kayın'ı öldürür.
Halime kardeşini heryerde arar ama bulamaz. Ertuğrul ve Süleyman şaha gidip yardım ister. Ertuğrul'la izini sürerler ve çocuğun obadan 2 kişiyle bir yerde başkalarına teslim edildiğini çözerler. Yiğit'i kaleye götürüler. İsodora çocuğu görür ama konuşmalarına izin vermezler. Kadın güvercin aracılığıyla Ertuğrul'a haber yollar. Ertuğrul İsodara'yla buluşur. Kadın ona Yiğit'in ertesi gün Kardinal Thomas'la Antakya'ya gideceğini söyler.
Süleyman şah Kurtoğlu'nun yetkilerini ertesi gün almak için kurulu toplayacakken Kurtoğlu sabah alpleriyle beylerin çadırlarını kuşatıp Süleyman şah ve diğerlerini esir alır. Halk yine de Süleyman şahı ister ama Kurtoğlu onları susturur. Hayme ana ve Süleyman şahı içinde Turgut alpin bulunduğu kafesli çadıra koyar. Selcan, Ay kızi Halime ve Gökçe'yi bir çadırda tutar.
O sabah Ertuğrul ve alpleri tapınakçıların grubunu izler. Başında çuval geçirilmiş Yiğit ve geniş şapkasıyla Kardinal Thomas'ın grubuna saldırırlar. Cenk çabuk biter. Ertuğrul bir de bakar ki Kardinal de Yiğit de yanlış kişilermiş. Tuzağın göbeğine çekilmiş Ertuğrulların etrafını çok sayıdaki Petriçyo ve adamları sarar
Hiç yorum yok:
Write comments