Şirin ile gittiği cafede elektrikler gidince Kerem içeri girip mum bulur ve orada Cansu ile karşı karşıya kalır. Ufak çaplı bir yangın çıkarırlar. Sonrasında ortalığı toparlamak için Şirin'i yollar. Beraber iyi zaman geçirirler. Cansu; Ece'yi arar ve ona uğrar.
Mert eve döndüğünde alkışlarla karşılanır. Bedia sultan ona hoşgeldin yemeği ve Olivia'daki başarısı için yemek düzenlerler. Kerem'i bu işi nasıl başardın diye sıkıştırırlar. O da Kerem'i arar ve "Gel sorulara cevap ver" der. Kerem mecburen gelir. Ancak masaya Kerem'in annesi servis yapınca çocuk biraz bozulur. Hele bir de misafirlerden biri annesini azarlıyınca masadan kalkar.
Süreyya kendisine gelen resmi kocasına gösterir. "Herşeyi sineye çektim. Bir çocuk eksikti" der. "Bebeği de annesini de göndereceksin" dese de kocası "Ela benim çocuğum" der. "Çocuğu kabul edicem ama birkaç hafta metresinle hiç konuşmıycaksın. Ne yüz yüze ne telefonla" diye şart koşar. Metres olan kadınla buluşur ve kocasının ona para yolladığını söyler.
Cansu ertesi gün masada "Yüksek lisansa başvurdum. Gelip gitmesi kolay olur. Ben kendi evime çıkmak istiyorum" der. Annesi kesin bir dille kabul etmez. Mert de Kerem'e "Eger benim yerimi alacaksan ona göre kıyafet ve araba kullanmalısın" der. Alışverişe çıkarlar. Aynı alışverişi Cansu da yapar ama o ucuz kıyafetler alıp normal görünme çabasındadır. Arkadaşı Ece kıyafetlerini gördüğünde "2. el kıyafet bu" diye yalan söyler. Kerem'in işe spor araba ile gelmesi Cansu'nun sinirine dokunmuştur.
Mert ise Ece'ye takılmıştır. Ece onu tersledikçe o da hırs yapmaktadır. Kerem kamyondan mal indirmede kolları sıvıyarak kıza yarıdm eder. Cansu bı iki Kerem arasında kalmıştır. Hangisine inanacağını şaşırmıştır. Markete gelen bir sonradan görme kadın Cansu'ya kabalık yapar, hakaret eder ve en son vurmak üzereyken ayağı kayıp kendi kendine düşer. Fakat Ece ve Cansu'dan şikayetçidir. Kerem karakola gelip kadınla konuşur. Kadın eger özür dilerlerse şikayetini geri alacaktır. Fakat Cansu "Ben suçlu değilim. Özür dilemem" der.
Süreyya oğlu ile konuşur. "Evdekiler bunu bilmesin. Bunun duyulmasına katlanamam" der. Süreyya'nın kocası Metin; karısına sözverdiği gibi Işıl'ın telefonlarına çıkmayınca Işıl çok kızar ve aldığı çeki yırtıp şirkete gider. Orada konuşamayınca müşterileri ile gittiği restauranta gider. Daha sonra dernek toplantısında Süreyya'yı rezil eder.
Kavga çıkaran müşteri mağazaya gelir ve "Eger o kız benden özür dilemezse bu markete dava açarım" der. Kerem son bir kez daha gidip Cansu ile konuşur. Özür dilemesi için neredeyse yalvarır. Kız inat edip özür dilemeyince mecburen kıza kendisini işten çıkardığını söyler.
Mert eve döndüğünde alkışlarla karşılanır. Bedia sultan ona hoşgeldin yemeği ve Olivia'daki başarısı için yemek düzenlerler. Kerem'i bu işi nasıl başardın diye sıkıştırırlar. O da Kerem'i arar ve "Gel sorulara cevap ver" der. Kerem mecburen gelir. Ancak masaya Kerem'in annesi servis yapınca çocuk biraz bozulur. Hele bir de misafirlerden biri annesini azarlıyınca masadan kalkar.
Süreyya kendisine gelen resmi kocasına gösterir. "Herşeyi sineye çektim. Bir çocuk eksikti" der. "Bebeği de annesini de göndereceksin" dese de kocası "Ela benim çocuğum" der. "Çocuğu kabul edicem ama birkaç hafta metresinle hiç konuşmıycaksın. Ne yüz yüze ne telefonla" diye şart koşar. Metres olan kadınla buluşur ve kocasının ona para yolladığını söyler.
Mert ise Ece'ye takılmıştır. Ece onu tersledikçe o da hırs yapmaktadır. Kerem kamyondan mal indirmede kolları sıvıyarak kıza yarıdm eder. Cansu bı iki Kerem arasında kalmıştır. Hangisine inanacağını şaşırmıştır. Markete gelen bir sonradan görme kadın Cansu'ya kabalık yapar, hakaret eder ve en son vurmak üzereyken ayağı kayıp kendi kendine düşer. Fakat Ece ve Cansu'dan şikayetçidir. Kerem karakola gelip kadınla konuşur. Kadın eger özür dilerlerse şikayetini geri alacaktır. Fakat Cansu "Ben suçlu değilim. Özür dilemem" der.
Süreyya oğlu ile konuşur. "Evdekiler bunu bilmesin. Bunun duyulmasına katlanamam" der. Süreyya'nın kocası Metin; karısına sözverdiği gibi Işıl'ın telefonlarına çıkmayınca Işıl çok kızar ve aldığı çeki yırtıp şirkete gider. Orada konuşamayınca müşterileri ile gittiği restauranta gider. Daha sonra dernek toplantısında Süreyya'yı rezil eder.
Kavga çıkaran müşteri mağazaya gelir ve "Eger o kız benden özür dilemezse bu markete dava açarım" der. Kerem son bir kez daha gidip Cansu ile konuşur. Özür dilemesi için neredeyse yalvarır. Kız inat edip özür dilemeyince mecburen kıza kendisini işten çıkardığını söyler.
Hiç yorum yok:
Write comments