Fox’un yeni dizisi Kayıtdışı, 2. bölümüyle de heyecan doluydu. Geçen bölümün sonunda olağandışı şeyler hissetmişti Ali Kemal. Yeni bölümde oradan devam ettik. Ali Kemal’in adresini Sabri’nin sekreterinden alan Zeynep, onu takip ediyordu, kaza yaptı. Ali Kemal her şeyi kontrol altına aldı, Zeynep için ambulans çağırdı, İdil’e kazayla ilgili kamera görüntülerinin silinmesi görevini verdi. Neyse ki, Zeynep’in önemli bir şeyi yoktu, ertesi gün kendisini ziyarete gelen Sabri’ye, olayın Ali Kemal’le ilgili olduğunu söylemeyeceğine söz verdi.
Dijital kamera kayıtlarının uzaktan silinmesi, mümkün oluyormuş demek ki, bilmiyordum. Manuel kayıtları da bizzat Çavuş gidip sildi. Oldukça ilgi çekiciydi o kısım…
Diğer yandan Melek Hanım, Ekrem’in yurt dışından gelen kuryesini elinden kaçırıyor, ama gerçek kuryeyi Ali Kemal yakalayıp paket edip Melek Annesine hediye ediyor.
Ekrem’in iş yaptığı yabancılarla toplantıda söylediği sözler ne kadar manidar; “Ben parası olanın yanındayım, ya da parası olan benim yanımda. Savaşları başlatan da sonlandıran da paradır…”
Çavuş, sokaktaki kameranın kasediyle uğraşırken Adnan geldi, inceledi, bir şeylerden şüphelendi. Ertesi gün de gidip onunla iş yapan bir polise kamera görüntülerini sordu. Polis, emniyette araştırdı, saatte atlama olduğunu, görüntülerin silinmiş olabileceğini öğrendi.
Nejat, sokakta bulduğu çocukla ilgileniyor, ailesini hem arıyor, hem de bulmak istemiyor gibi. Çocukla alışverişe gitti, orada kıyafet bakarken kendi küçüklüğünü, yetimhane günlerinden bir anısını hatırladı. O sırada çocuk kayboldu.
Ekrem, kuryenin ele geçirilişiyle deliye döndü, çünkü elmaslar gitti. Sorumlu tuttukları bir adamı öldürdüler caniler. Melek Anne ise çok mutlu, sonunda Ekrem’e hep açmak istediği yarayı açmış oldu. Yola çıkan iki kuryenin de yakalanmasıyla Ekrem, büyük bir terslik olduğunu anladı, çok tedirgin oldu. Araştırmaya başladı, düşmanımız kim diye.
Nejat için büyük bir travma oldu çocuğun kayboluşu, daha doğrusu çocukluk travmasını hatırlattı.. Hemen abisini çağırdı, kız kardeşini çağırdı. Annesinin onları terk edip gittiği günü hatırladı.
"Kaybetmek büyütür insanı. Kaybetmekten değil, vazgeçmekten korkmalı insan…"
Bu kadar korkma, dedi abisi. Korkuyorum tabii, bizim gibi mi olsun? Dedi Nejat. Bizim gibi olsun, ne olacak, sevmeyi bilsin, sevilmeyi bilsin” dedi Ali Kemal.
Yeni bir iş geldi Ekrem’e, Suriye ve Irak’a ilaç satışıyla ilgili bir konuda aracılık edecek ve komisyonunu alacak. Onlara olarak kız kardeşini işe almalarını şart koştu.
Bu arada, Arda alacaklılarından dayak yedi. Ve Ali Kemal’e gitti. Sırların sır olarak kalamsı bizi işimiz, insanların kapalı kalmasını istediği şeylerin üzerini kapatırız” dedi. Arda’nın deyimiyle havalı havalı anlattı. Sabri için çalıştıklarını anlattı. Diğerleri de öyle biliyorlar herhalde, asıl devlet için, İstihbarat için çalıştıklarını ya da daha doğrusu bir istihbarat ajanı olan Ali Kemal için çalıştıklarını hiç biri bilmiyor…
Ali Kemal’in doğum günüydü. Onu sevenler oradaydılar. Ekrem de Adnan ile br hediye yolladı, altın bir silah.
Zeynep’in çöplerini araştırma görevi verdiler Arda’ya. Zeynep de bunu fark etti ev Sabri’ye gitti. Sabri de bunu araştırmasını istedi Ali Kemal’den. O kabul etmedi.
Nejat üzgün, çünkü annesi gelip aldı çocuğu, adı Ali’ymiş. Nejat’a da çok kötü davrandı kadın.
Ali Kemal çok doğru bir şey söyledi; “Nejat, canım kardeşim, sen o çocuğu yaşadığı hayattan kurtarmaya çalışarak kendi çocukluğunu silemezsin. Onları yaşadık biz. Ne güzel söyledi…
Babalarının mezarını ziyarete gelmişlerdi üçü. Kız kardeşleri “Ben hatırlamıyorum bile, siz hatırlıyorsunuz onu” dedi. Allah’ın insanlara verdiği en büyük nimetlerden biri de unutmak. İyi ki unutuyoruz. Yoksa dünya cehenneme dönerdi.” dedi Ali Kemal.
Ekrem, Ali Kemal’e, kaybolan ikinci kuryeyi, asıl kuryeyi bulma görevi verdi. Diğer yanda Adnan’ın adamı olan polis, arabada kamera olduğunu söyledi ve görüntüleri verdi. O da elindekiyle birlikte geldi Ekrem’in yanına. Göstereceği şeyin Ali Kemal’i de ilgilendirdiğini söyledi. O sırada zaman durdu ve Ali Kemal, kurtulmak için yapması gerekenleri kafasında kurguladı, tasarladı. İkinci tasarıyı kurgu değil de gerçek gibi gösterdiler. Ve bölüm burada bitti. Ama ben hiç sanmıyorum bunun gerçek olduğunu. Heyecan yapalım diye öyle gösterdiler. İdil ve Çavuş, araç kamerasının silmediklerini fark edince telaşla koşmuşlardı. Herhalde bir şeyler yaptılar o sırada. Ne yapalım, bekleyip merakımızı yeni bölümde gidereceğiz.
Hiç yorum yok:
Write comments