1.10.2017

Savaşçı 14. bölümde Kılıç Timi'nin kurtulması için mucize lazım

Kötü haber geldi Albay Kopuz’a. “Yanlış gemiyi takip ettik. Gemi varacağı yere çoktan varmış. Silahlar Suriye’de kıyıda sandıkların içinde. Oradan da Kuzey Irak’a gidecek. Doktor bizi fena atlattı” diye anlattı Albay KopuzKaan Yüzbaşı, “Suriye’ye gidebiliriz” dedi. Olmaz” diyor Albay Kopuz. Eli silahlı bir terörist efsane haline gelecek, yendik onları diyecekler, bunu onlara veremeyiz” dedi etkiledi Albay Kopuz’u. “Siz bana ve timime yetkiyi verin, ben o silahları yok edeyim” dedi. “Yap” dedi Albay. Çok zor bir görev bu.

Er Doğan Bayındır, yine firar etti, firar girişimi daha doğrusu; otogarda bilet gşesindeki çocuktan etkileniyor ve vazgeçti kaçmaktan. Çocuğun bir ayağı aksıyor o nedenle askere alınmamış ve bunun için çok üzgün. Doğan bunu duyunca çok mahcup oldu ve dönüp Albay Kopuz’dan özür diledi. Aslı, artık ücretini ödeyemeyeceği için Kubilay’ın işine son vermek zorunda, eskiden babası ödüyormuş bunun gibi masrafları. Çok zorlanarak söyledi bunu Kubilay’a. O da çok üzüldü, çok alışmışlar çünkü birbirlerine. Patron ve çalışanı gibi değil, kardeş gibi görüyorlar birbirlerini.
Kılıç Timi, gideceği yer sağ salim vardı ve operasyon başladı. Terörist Doktor, Albay Kopuz’u aradı ve meydan okudu ona.

Bu arada Teğmen Murat’ın kardeşi, sınırda bir köye öğretmen olarak atanmıştı. Okulun hademesi de teröristmiş; çocuğun bilgisayarında kapak fotoğrafı olarak duran abisiyle fotoğrafı görünce hemen kaydetti ve doktorun yanındakilere yolladı. Doktor fotoğrafta Teğmen Murat’ın üniformasındaki işaretlerden özel kuvvetler olduğunu görünce sevindi, bunu kullanabilecekti.
Kılıç Timi, silahların yükleneceği depoya geldi, kamyoncuları tuttular. Kamyoncuların başındaki adam bomba düzeneği olduğunu haber verdi. O sırada silahlardan sorumlu teröriste de haber gitti, hemen adamlarını toplayıp oraya geldi. Çok kalabalıklar, terörist onları arayıp teslim olursanız bir şansınız olur, yüz kişiyiz dedi. Sonra da askere yardım eden kamyoncunun torununu yolladı ve arkasından da vurdu çocuğu. Kaan Yüzbaşı “Yaklaşırsanız burayı, bütün silahlarla havaya uçuracağım; senin elinde ölmektense kendimi havaya uçururum, sizin silahlar da gider” dedi.

Paşa geldi ve Albay Kopuz’a bağırdı. Sen böyle bir şeyi nasıl yaparsın? Bir timimiz orada, ya oradan on tane tabut gelirse, ne olacak. Hava desteği veremeyiz, kimin eli kimin cebinde orada, belli değil. "Ben bir mucize olması için dua edeceğim, sen de ne yap et kurtar askerlerimi" dedi ve gitti.

Serdar’ın babası Necati Amca Kaan’ın annesine geldi, bir şeyler getirmiş. O sırada Serdar’ı evlendirmek istediğini, kızın da uzaktan akraba olduğunu söyledi. Kaan’ın kız kardeşi kötü oldu, bozuntuya vermek de istemedi. Akraba evliliğinin sakıncalarına attı lafı ama aslında Serdar’ı sevdiği için kıskandı, kötü oldu.
Kaan Yüzbaşı, “Biz onların silahlarını ele geçirdik, ama sanırım onlar da bizi ele geçirdi. Karadan veya havadan destek alma ihtimalimiz yok gibi. Son çare olarak burayı içinde silahlar ve kendimizle birlikte havaya uçuracağız, itirazı olan var mı? dedi. Tabii ki kimseden itiraz gelmedi.

Bu göreve çıkarken uçağa binmeden önce hepsi bir kağıt imzalamıştı. Meğer, Albay Kopuz’un sorumlu tutulmaması için istifa mektubuymuş imzaladıkları Yani bu operasyonu özel kuvvetler mensubu olarak değil, tek başımıza sade vatandaş olarak yapıyoruz demek bu. Albay Kopuz, istifalar eline geçince çok duygulandı.

Terörist Doktor, Kılıç timine bir bilgisayar yolladı, oradan görüntülü konuştu. “Hadi Teğmen, sık su yüzbaşının kafasına, ben de kardeşini geri vereyim” dedi Murat Teğmen’e. Teğmen kardeşi Erdem’i onların elinde görünce deliriyor tabii.
O sırada Ankara’da karargahta Albay Kopuz kahrolmuş durumda. Kırlangıç PaşaAlbay’ın manevi babası geldi ziyarete. Derdini anlattı Albay. “Bana bir telefon bul” diyor yaşlı Paşa. Ne yapacak, kime telefon edecek acaba?

Teröristlerden haber geldi, beş dakika içinde çıkmazsanız saldırıya başlıyoruz diye. Kılıç Timi de hazır, emrini verdi Kaan Yüzbaşı, “Son gücümüzle savaşacağız, Kılıç Timi’nin hayatta kalan son üyesi bu butona basacak dedi. Çatışma başladı. O sırada Teğmen Murat’ın kafasında hep aynı ses, kardeşini kurtarmak içini yüzbaşının kafasına sık”. Eline silahı alıyor ve Kaan Yüzbaşı’ya doğru koşuyor. Orada bitti bölüm. Ama biz heyecanlanalım diye yapılmış bir şey bu, Teğmen Murat veya kılıç timinin hiçbir üyesi böyle bir şey yapmaz. 

Hiç yorum yok:
Write comments