Show TV'nin, ilginç olay örgüsü, düşmeyen temposu ve başarılı oyuncuları ile beğeniyle izlenen dizisi Çukur'un 11. bölümü de heyecan doluydu. Yamaç, Saadettin'e Varto'ya onu araştırması için birini yolladığını ima etmişti. Vartolu da Meke'yi tutup döve döve getirtti, sonra da bacağını kırdırttı.
Sena'nın evden ayrıldığı duyuldu, İdris oğlunu uyardı. Yamaç, karısıyla konuşmaya gitti, onu dönmeye ikna edemeyince Sena'nın kapısında adamlarını bıraktı.
İdris'e Kartal ceza evinden mektup geldi, adamın beti benzi soldu. Cezaevine gitti, sonra da ipuçlarının peşine düştü. Mihriban'n mahallesine gitti, kocasının onu öldürdüğünü öğrendi. Emekli polis bir tanıdığından Kasım Helvacı'nın dosyasını bulmasını istedi. Adam dosyayı getirdi.
Sultan Hanım, kocasının ceketinin cebinde İdris'e ceza evinden gelen mektubu buldu ve okudu. Kasım Helvacı'dan gelmiş mektup. Adam İdris'in adamlarından biriymiş meğer. Gonca adıyla bildiği Mihriban adlı konsomatris hamile kalınca Kasım kadınla evlendirmiş. Çocuk İdris'tenmiş. "Hapisten çıkınca beni öldürecekler. Oğluna ne olduğunu öğrenmek istiyor musun?" diye soruyor adam mektubunda. Kadınla onu evlendiren de Sultan Hanım imiş galiba. Çünkü "Bizi kimin evlendirdiği de ayrı bir mesele" diyerek bir imada bulunuyor adam mektupta.
Vartolu Yamaç'a yılbaşı hediyesi olarak mezartaşı verdi. Yamaç "Ben artık senin sahibinle muhatap olmak istiyorum" dedi. Vartolu şaşırınca da "Kazancına engel oluyorum, sen gidip ertesi gün yan tarafımızdaki villayı satın alyorsun, parayı nereden buldun, demek ki senin bir sahibin var" dedi.
Sena boşanmak için avukata gitti, peşindekiler hemen Yamaç'a haber verdiler, o da anında avukatı aradı. Adam da korktu, vazgeçti tabii.
Nedret ile Emmi, sohbet ediyorlardı, geçmişinden bahsetti adam ilk defa. Karısı öldükten sonra mezarının başında sessiz sessiz ağlayan bir adam görmüş, anlamış aldatıldığını. Bir daha da evlenmemiş.
Sadiş merak içinde, Salih'in kim olduğunu öğrenmenin peşinde. "Duvarın öbür yanına gel" diye mesaj yazdı. Vartolu da gidip duvarın arkasından "Seher yeli sevdiğimden bir haber" türküsünü söylemeye başladı. Saadet de gelip türküye eşlik etti.
Ayağı kırık Meke'yi kahvenin önüne attılar, mahalleli hastaneye kaldırdı hemen. Bacağının durumu çok kötüymüş. Meke'nin babası berber Muhittin gidip Vartolu'nun evini kurşunladı. Araya önce Celasun girdi; "Sen benim elimde büyüdün ulan" diye bağırdı Celasun'a. O da "İşin aslını bilmiyorsun" demeye çalışıyordu ama araya başkaları girdi, Yamaç geldi.
Vartolu; Muhittin'in dükkanına gitti, sakallarını kestirmeye. Çocukluğunu hatırlıyordu bu arada, Muhittin küçükken de saçını kesmiş onun. Vartolu'nu adamı Medet bu arada elinde silahla bekliyordu. Celasun ise elinde gizlediği sustalı ile Medet'i izliyordu. bir şey olursa O da Medet'i öldürüp Muhittin'i kurtarmayı planlıyordu herhalde. Tıraş bitti, Yamaç geldi. "Artık karşında uslu çocuk yok, dişe diş" dedi ve elindeki kürekle Medet'in bacağını kırdı.
Tefeciden para almamakta direndi Yamaç ama mecbur bıraktılar, sevkiyat sırasında çatışma çıktı aldıkları parayı aldılar. Yamaç da gitti tefeciden aldı parayı.
Hiç yorum yok:
Write comments