Gönül Dağı 35. bölüm özet. Anneler yüzünden Taner ve Dilek ayrılıyor
Cemile geçen bölüm sonunda bebeğini tarlada dünyaya getirmişti. Ona Yağmur ismini koyan karı koca hemen evlerine gider. Herkes şaşkın ama mutludur. Bebeği kontrolden geçirmek için Elif'le beraber hastaneye götürürler. Doktor Kenan muayene edip herhangi bir şeyinin olmadığını söyler. Veysel daha önceki gerginlik için doktordan özür diler
Doktor Kenan'ı daha önce sağlık ocağında hemşirelik yapan kadının kızı arar. Annesinde o gittikten sonra değişim olduğunu söyleyip eve çağırır. Kenan oraya gittiğinde kadın; annesinin gözleriyle işaret ederek bir mendili ona vermesini istediğini söyler. Üzerinde gri bir kuş işlenmiş mendilin kendisiyle alakası olduğunu anlayan Kenan umutlanır. Aynı mendil Döndü'nün de avucundadır
Keriman Selami'yi eve alır. Veysellerin bebeğinin doğumuna şahit olduğu için çocuk isteme konusunda kocasının yumuşadığını düşünür ama hala istemediğini öğrenince onu yine sokağa atar.
Zahide'nin çocukları Sefer'den oyun konsolu ister. Anneleri durumlarının olmadığını söylese de Sefer ihaleyi kazanan Mezarcıların yanında işe girip konsolu çocuklara alır. Kasabalı hala diğerinin minibüsüne binmeyip o gittikten sonra Sefer'in minibüsüne binmektedir. Sefer diğer adamın sürekli kendisine karışmasına iş buyurmasına ses çıkarmayıp sabreder.
Kahveci Rıfat bi gün annesinin gönderdiği bir yere giderken önünden geçtiği bir evde kızıl saçlarını tarayan bir kıza aşık olur. Kahvede siparişleri karıştırır. Kızın evinin önüne gittiğinde fark eder ki kızın gözleri görmemektedir.
Döndü kocasına çocukların kendi ismini beğenmediğini bu yüzden ismini koymadıklarını anladığını anlatır. Oysa ki isminin bir hikayesi vardır. Cemile bu konuşmayı duyup duygulanır ve kocasına annelerini üzmemek için onun ismini de nüfus kağıdına ekletirler. Döndü torunun kimliğinde "Yağmur Döndü" ismini görünce çok sevinip onlara sarılır
Ramazan hali olmadığından ve Veysel'e kırgınlığından hayırlı olsuna gitmeyince amcaoğlu bebeği ona getirir. İki amcaoğlu barışır.
Bir öğrenci öğretmeniyle beraber kuraklığa çözüm olabilecek bir proje hazırlayıp bakmaları için amcaoğullarına getirir. Taner'in proje kafasına yatar
Kasabada ölmesi için beklenen Remziye isimli kadın ölünce Almancı oğlu defin ve ağıt işini Omuzdaş'a verir. Ramazan; kadının ölüsünü yıkatmaya götürürken düşürür. Amcaoğullarının da yardımıyla arar ama bulamazlar. Ramazan zaman kazanmak için tabuta kendisi yatar. Taner de ona gömülürken nefes alabilsin diye oksijen tüpü ayarlar. Ramazan sıkılıp tüpü zamansız kullanınca tüpün içindeki havayı bitirir. Amcaoğulları ne yapacaklarını bilemezken Remziye teyze cenazesine gelir. Meğerse kadın ölmemiş; Ramazan onu düşürünce canlanmışmış
Tabutun içinden Ramazan çıkınca kalabalığa çıkmak istemese de oraya ailesiyle gelmiş başkan ters bir laf eder. Ramazan da ona ters konuşur ve kızıyla artık işi olmadığını söyleyip gider. Oysa ki radyoda kasabada hükümet konağında yangın olduğu haberini duyan Ramazan; Asuman için endişelenip oraya gitmiş; neredeyse içeri girecekken kızı sağ salim görünce rahatlayıp geri gitmişti.
Dilek kendisini kabul etmeyen ve herkesin içinde ona "Elif kızım" diye seslenen Halime anne yüzünden üzülüp umutsuzluğa kapılır. Taner onu teselli etmeye çalışır. Kursun önünde diğer kadınların kızı ve Halime ile ilgili konuşmalarını duyan Gülsüm öğretmen konuşmak için dünürüne gider. İki anne de dediğim dedik olunca kötü bir laf dalaşına girer.
Dilek Cemile'ye hayırlı olsuna gittiğinde Halime anne ona yine küfür eder gibi "Şehirli işte" lafını sokunca dayanamayıp kadınla tartışır. Yaşlı kadın sert sözler söyleyince Dilek ağlar ve istifa etmeye karar verir. Gülsüm hoca istifa mektubunu bulup yırtar. Kızının elindeki yüzüğü çıkarıp Tanerlere gidip çocuğun eline verip hazırlıkları olduğunda kızını istemeleri gerektiğini söyler. İkili ayrılmış olur