Hekimoğlu 21.bölüm özet. Ateş genç bir hastasını kaybediyor
Çınar ismindeki burslu üniversite öğrencisi genç çocuk; arkadaşlarıyla gittiği bir eğlencede elektrik çarpması şikayetiyle hastaneye kaldırılır. En son çare Ateş'in ekibine gelene kadar pek çok doktor ve tahlil, tanıdan geçer. Babanın oğluna karısının ölümüyle ilgili yalan söylediği; oğlunda tatile arkadaşlarıyla Fas'a gittiği ama babasına söyleyemediğini öğreniriz.
Ateş Orhan aldığı borçla kendisine kocaman bir motorsiklet alır. Sonrasında borç parayı Orhan'ı denemek için aldığını öğrenilir. Orhan'la perşembe gecesi için erkek erkeğe yemek planı yaparlar. Motorsikleti erkek asistanları çok beğenir.
Orhan ve eşinin durumu iyiye gitmemektedir. Aysel hemşire bilmeden Orhan'ın bir yalanını eşinin yakalamasını sağlar. Hekimoğlu arkadaşına ilişki taktikleri verir. Ve gariptir ki taktikler işe yarar
Ateş'i şehre gelen annesi arar ve perşembe günü onlarla yemek yemesini ister. Ateş Orhan'la yemeğini bahane etse de kurtulamaz. Konuşmayı duyan Zeynep her zaman ki gibi olaya burnunu sokar. Ateş yemekten kurtulmak için kendisine iş icat etmeye çalışır. İpek'e görmek istemediği kişinin babası olduğunu söyler. Gerçekten babası yüzünden gergin bir yemek olur.
İpek'i perşembe gecesi için bir davete davet ederler. Orhan veya Ateş gelmeyince O da Emre'den kendisine eşlik etmesini ister. Emre kendisiyle iletişim kurmayan babasına kızdığı için artık gönderdiği paraları almamaktaymış ve onun parasıyla aldığı eşyaları da atmışmış. Bu yüzden smokini olmadığını söyleyince İpek hemen asistana bir smokin kiralar. Zeynep genç adamın bu halini beğenir
Hasta Çınar'ın yurt dışına gittiği arkadaşında da bazı komplikasyonlar gelişir. Hastaneye gelmek zorunda kalır. Ateş o çocuktan Çınar'ın babasının hurdalığı olduğunu öğrenir ve vakayı çözer. Megerse adam oğluna hurdalıkta bulduğu bir metali hediye etmiş; çocuk da onu anahtarlık gibi hep yanında taşımaktaymış. Bu objede yüksek miktarda radyasyon varmış. Baba ve arkadaşı tedavi olabilir ama Çınar; ameliyat olsa da ölümü kaçınılmazdır. Herkes kendi ailevi tramvasına göre ayrı ayrı üzülür
