Kanunsuz Topraklar 1.bölüm özet. Davut; kız kardeşi ve madende ölenlerin hesabını soruyor
Zonguldak'ta 2. dünya savaşı gerginliğinin olduğu yıllarda geçen dönem dizisi Kanunsuz Topraklar da Fox tv ekranlarında başladı. Dizinin başrolü Davut iki erkek, bir de küçük kız kardeşiyle yaşamaktadır. Yaşlı babası ve erkek kardeşleriyle Zonguldak da madende çalışmaktadırlar. Davut ve diğer işçiler aralıksız yağan yağmurun ardından gece vardiyasına gider. Yağmur yüzünden su akmaya başlar.
Davut durumu Murtaza isminde bir yetkiliye söyler. Alarmı çalmasını ve tahliyeyi başlatmasını söyler. Murtaza kendisi durumu denetlemeye zahmet etmeden ;o an evlerinde parti veren madenin sahibi Malik beye gider. Durumu anlatır. Sürekli işçilerin yevmiyesinden kesmeye çalışan adam sürekli yevmiyelerine zam yapılması için konuşan Davut'un sözlerini duyunca kestirip atar. İşçilerin çalışmamak için böyle yaptığını düşünüp bir de asansörün kapısını kilitletir.
Gevşeyen toprak kalasların düşmesine sebep olur. Davut'un babası altında kalır. En küçük oğlu kurtarmaya çalışsa da kurtaramayacağını anlayınca kaçar. Asansörle tahliye için yukarı çıkan işçiler kafes şeklindeki asansörden çıkamaz. Aşağı düşerler. Facia yaşanır. Aşağıdaki işçiler yaralı arkadaşlarını bir başka bacadan tahliye eder ama 9 kişi ölür
Cenazeler toprağa verildikten sonra kafesin kapısı kilitli olduğu için çıkamadıkları ve düştüklerini öğrenen Davut önce Murtaza'yı konuşturmaya çalışır. Adam Malik'ten hem emir hem para aldığı için konuşmaz. "Kilit tutukluk yapıyordu" der. Ama sonuçta kilidin de sorumluluğunun onda olması gerektiği için Yavuz durumu kurtarmak şimdiden Murtaza ve birkaç yalancı şahit ayarlar
Davut başka işçileri de yanına alıp kasabaya jandarmaya gider. Jandarma komutanı tutanağı tutup onların gitmesini ister. Davut'un kavgacı kardeşi Celal olay çıkarır. Diğerleri ona uyunca nezarete atılırlar. Komutan Davut'a vazgeçmelerini salık verir. Jandarma komutanı konu hakkında soruşturma kapsamında Malik ile görüşmeye gelir.
Davut ve kardeşleri nezaretteyken onların şikayetini öğrenen Malik; ölenlerin ailelerine tazminat olarak vereceği az paradan da vazgeçer. Davut'un ailesini evinden attırır. Yaşlı anne küçük hasta kızıyla dışarı atılınca soğukta kalır. Komşular da Malik'ten korktukları için onları evlerine almaz. Sabah oğulları geldiğinde eşyaları ve kızı tekrar eve sokar.
Küçük kız Elif'e bakmak için gelen doktor; kızın kanlı öksürüğünü görünce verem olduğunu anlar. Kasabaya hastaneye götürülmesi gerektiğini söyler. Malik madende kullanılan at arabalarını toplattığı için araç bulamazlar. Yağmur da yağmaktadır. Davut tükürdüğünü yalayarak Malik'in evine gidip neredeyse ağlayarak otomobilini ister. Malik vermez ve adama tokat da atar. Derme çatma bir araba ve bir eşekle yağmurda götürmaye çalışırlarken küçük kız ölür.
Malik'in 3 kızı vardır. İyi at binen, dans eden biraz asi kızı Gülfem, Gülfem'den büyük olmasına karşın onun gölgesinde kalmış Behice; akıllı kitap okuyan ve feminist Fikriye. Malik'in maden işlerini de yapan avukat Yavuz hırslı akıllı ama fakir biridir. Malik'e daha sakin ve akılcı davranması gerektiğini söylese de patronu onu dinlemez.
Olanları etraftan duyan kızlar, eve baskın yapar gibi gelen Davut'a babalarına toz konduramadıkları için kızar. Gülfem ve Davut yol için tartışır. Ancak kızların akıllarına babalarının kilitlemiş olabileceğini de düşünmeden edemezler. Küçük kızı hastaneye götürmek için arabayı vermediğini de gözleriyle görürler. Gülfem Davut'un halinden de ölen kızdan da çok etkilenir.
Malik etrafta eşkiyalık yapan birisine vereceği ödemeyi Davut yüzünden veremediğini söyler. Küçük kız kardeşinin ölümü yüzünden kendisinden hesap soracağından emin olduğu için eşkiyadan koruma ister. Davut evine geldiğinde onu öldürmeleri karşılığında para teklif eder. Yavuz; Davut'un Malik'i öldürmesini böylece ikisinden de kurtulmayı; madenin ve evin idaresini ele geçirmeyi planlar. Eşkiyaları bir yalanla gönderir.
Yavuz; Davut'un elinde silahla eve girdiğini görür. Malik'i bulabilmek için odalara tek tek bakan Davut'u Malik odasına girerken yakalar. Çıkan arbede de Davut Malik'i vurur. Uyanık olan Gülfem onu görür ve babasının öldüğünü düşünüp ağlayıp Davut'a "Katil" diye bağırır
