Bu bölüm Veysel hayatını kendi gözünden anlattı. Biraz sinirli bir yapısı olan Veysel çocukken okulda kavga etmiş; babası hiç çocuğun gözünün yaşına bakmadan daha ilk hatasında onu kaportacının yanına vermiştir. Oysa ki çocuğun notları iyidir ve okumak istemektedir. Arkadaşları okurken o çalışmıştır.
Derken Veysel'in çalıştığı tamirhaneye oralardan tanıdığı bir arkadaşı gelir. Bir yıl önce başka şehre çalışmaya gitmiş; orada kazandığı parayla yeni bir araba ve ev almıştır. Şimdi yine Edirne de bir inşaata çalışmaya gidecektir. Veysel'e orada kaynakçılık yapmasını teklif eder. En az 1 yıl çalışsa kendi evine çıkabilecek bir kaç yıl çalışsa artık ev araba alabilecektir. Babasının evinde sığıntı gibi yaşayan sürekli parasızlık çeken Veysel teklife sıcak bakar.
Veysel önce eşi Cemile'yle konuşur. Kadın tabi ki kocasından ayrı kalmak istememektedir ama onun evdeki durumundan ne kadar mutsuz olduğunun da farkındadır. Eğer gitmesi gerekiyorsa kendisinin de ona destek olacağını söyler. Veysel anne babasına durumu anlatacak olur. Babası yine onu küçümseyip bağırınca ilk defa babasına sert çıkar. Amca oğullarına söylediğinde buruk olsalar da Veysel'i anlayıp desteklerler. Gitmek için arkadaşıyla sözleşip hazırlıklarını yapar
Dilek ve Taner düğünde olanları konuşur. Kız da adam da sevdiklerini itiraf edemez. Taner belki nişanlısıyla barışacağını, kız ise er veya geç gideceğini düşünür. Taner de kızın gideceğini, memuriyetini yakıp kalsa da mutsuz olacağını; kendisinin gitmesi halinde kendi ailesinin ne olacağını düşünüp açılamaz.
Dilekler kayaları incelemiş işleri sandığından kısa sürecek gibidir. Taşların tehlikeli olduğu bir yeri havaya uçuracaklardır ama kayaların düşeceği tarladaki patatesler hala durmaktadır. Belediye başkanından yardım isterler. O da anonsla tüm beldeden imece usulu yardım ister. Gönüllüler gidip taşların düşeceği tarladaki patatesleri toplar
Dilek'in gitmesini engellemek için Veysel, Cemile ve Ramazan gizlice mühendislerin çadırlarına girip aletlerini bozar. Mühendislerin gidişi en az bir kaç hafta uzayacak gibidir. Dilek hatta biraz sevinir bile. Beldede tamir edebilecek kimse olmayınca Taner'den yardım isterler. Amca oğullarının yaptığından habersiz Taner alete bakmaya gider. Veysel ve Ramazan'ın ikazlarına rağmen aleti tamir eder. Dilek tamir olmasına biraz bozulur.
Taner amca oğullarına bu yaptıkları için kızınca Veysel dayanamayıp patlar. İlkokuldan alınma sebebi olan kavgayı onu korumak için yaptığını artık tepki vermesi bir şey yapması gerektiğini söyler. Eğer bir şey yapmazsa kızın gideceğini hatırlatır
Asuman Ramazan kendisinden uzak durup kırgın davranınca babası adına özür diler. Ramazan bunu kendisine göre anlayıp iş bulursa beraber olabileceklerini zanneder. İş aramaya başlar. Kimse ona iş vermeyince Cemile'nin babasının yanında dişçi yardımcılığına başlar. Ancak daha birinci gün kovulur
Selami cephesinde ise o akşamki düğün amcalar yüzünden mahvolduğunda Keriman kendisiyle tekrar evlenmeye razı olur. Fakat Selami'nin para verip ayarladığı iftiracı kadın onu damat zannedip kendisini kandırmak, üç çocukla bırakmak gibi ağır ithamlarda bulunur. Keriman yine rezil olmuştur. Yine kızıp gider. Selami; amca oğullarından yardım ister. Onlarda yardım etmeye söz verir.
Taner'in annesi hemşire Elif'le olması için oğluyla bu kez ilk defa ciddi ciddi konulur. Genç adam kesin bir dille "İstemiyorum" der. Zahide, annesine karışmamasını söylediğinde ters anına denk gelen kadın "Karışıcam işte. Sana karışmadım da ne oldu. Bak haline" gibi bir laf söyler. Aynı anda da söylediği sözden pişman olur çünkü Zahide çok içerlemiştir.
Taner gece çalışmak için dedesinin ambarına gider. Serdar onu orada beklemektedir. Taner'i mühendislerin aletini özellikle bozup sonra da tamir edip puan toplamakla suçlar. Ayarladığı adamlar Taner'i dövüp oradaki herşeyi kırıp döker. Taner baygınken babasını rüyasında görür. Kendisine geldiğinde bir tarihe bakıp Dilek'in çalıştığı yere gider. Onunla konuşması gerektiğini söyler. Dilek ambara gelip dağınıklığı ve yerdeki kolyesini görür. Taner'in onu unutmadığını anlar
Taner'in telefonu çalar ve komşuları olan Elif'in ninesinin ölüm haberi gelir. Taner oraya gittiğinde Elif koşup ona sarılır. O sırada Dilek de elinde kolyeyle oraya gelip onları görür.
Diğer tarafta ailesine veda eden Veysel; oraya gelmeyen Taner'le vedalaşmak için Ramazan'la ambara gider. Kırıp dökülenleri ve yerde kan izlerini görür. Serdar'ın yaptığını anlar. Hışımla Serdar'ın kaldığı otele gidip Taner'in nerede olduğunu sorar. Genç adam kuzeni alıkoyduklarını zannetmektedir. Serdar sadece kulağını çektirttiğini söyleyince üzerine atlayıp onu döver. Veysel'i nezarete atarlar. Şehir dışına beraber gideceği arkadaşı onu sözleştikleri yerde bekleyip sonrasında gider.
Hiç yorum yok:
Write comments