Destan 23. bölüm özet. Vera elinden alınanlar için hesap soruyor
Atv ekranlarında yayınlanan Destan'ın geçen bölüm sonunda kaçarken bileğine bıçak saklayan Batuga Obar'a meydan okuyup saldırır. Obar kurtulur ama Batuga'ya bunun bedelini ödetir. Batuga'nın sakat olan kolunu kırarlar. Öte yandan Akkız'ı mağarada kıstıran İtbarakların pususundan Çolpan han kurtarır. Tekrar mağaraları ararlar. Akkızların peşinde olduğunu anlayan Obar; tuzak kurar ve Batuga'yı kurtarmaya gelen Akkız'a zehirli bir ok isabet eder.
Batuga iplerinden kurtulur ve zehirlenmeye başlayan Akkız'ı kırık koluna rağmen ormanda taşır. Çolpanlar onları bulup sedyeye koydukları Akkız'ı oralarda yaşayan bir şifacıya Ulu Kam'a götürürler. Şifacı Akkız'ı iyileştirene kadar Batuga kendi kolunun acısını ön plana çıkartmaz. Akkız gözlerini açınca Batuga acıya dayanamayıp bayılır. Ulu Kam; Batuga'nın çift başlı kurt olduğunu hisseder ve onu kilden bir tabaka ile kaplayıp ainler yapar. Bölüm sonunda Batuga'yı oradan çıkarır
Obar yanına aldığı Alpagu, Temur ve Saltuk'la Batı Gök Kağanlığına girer. Tek bir asker bile direnmez. Bölüm boyunca Rus ve Çin'den elçiler gelip hediyeler getirir. Obar onlardan ayrı ayrı Türkleri yok etmesini istiyorlarsa kızlarını vermelerini ister
Ulu Kam'ın anlattığına göre çok uzun yıllar önce İtbaraklar zaten Batı Gök Kağanlığının olduğu yerde yaşarlarmış. Çok zulüm etmektelermiş. Türklerin kaanı onlara saldırıp yenmiş ve İtbarakların hanı Barak Hanın başını kesip tacı ile beraber ormanda bir yere gömmüştür. Obar şimdi diğer İtbarakların da kendisini tanıması destek vermesi için bu tacın peşindedir. Gerçekten de Obar kahinlerine tacın yerini sorar. Onların söylediği yerleri aratır. Bir ahşap kutu ve bir kafatası bulurlar ama Taç yoktur
Barak Hanın tacını Batı Gök Kağanlığında bir zamanlar Yabguluk yapmış Kaya almışmış. Odasında bir taşın arkasına saklar. İtbaraklara karşı elinde koz olarak tacı tutmak istemektedir. Şifacı kadının anlattıklarını birleştiren Akkız; tacın şuan Kaya'da olduğunu anlar ve candaşlarıyla saraya doğru yola çıkar. Amacı tacı alıp Alpagu ve yanındakileri kurtarmaktır
Kaya sarayda töreleri hiçe sayumaktadır. Danışatayı dinlemez. Rus ve Çin'e taviz veren mektuplar yollar. Onların kendisini tanımalarını ve desteklerini ister. Elinden Ulueceliği alınan Vera oğluna gücünü göstermek için babasına mektup yazar. Rus vareği Kaya'ya onu tanımadığını söyleyince Kaya; annesinin boynuna kılıcını dayar. Sinirlendiği annesinin elinden mücevherlerini ve odasını alır
Kaya; Rus vayekleri onu tanısın diye Alaca hatun görünümlü Vera'nın kız kardeşini onlara gönderir. Yolda Akkız bu kafileye denk gelir. Askerleri öldürüp Alaca'yı öldürür. Akkızlar konuşurken yaralı bir asker Alpagu han'ın ölmediğini duyup saraya gidip bunu Kuzu bege, O da Kaya'ya bu haberi verir. Kaya hemen Batı Gök Kağanlığına doğru yola çıkar
Günseli ise hamile olmadığı anlaşılacak diye çok korkmaktadır. Çalayır'dan yardım ister. O da gebeliği hızlandırmak için otlar alıp kaynatır. Bu otları gören İlbek; Günseli'nin hamile olmadığını anlar. Vera kendisine hainlik yaptığı için İlbek'i öldürecekken kadın; canını kurtarmak için bu sırrı söyler. Vera yine de İlbek'i öldürür ve Günseli'yi bu sırla tehdit eder.
Akkız ve candaşları önce saraya ardından Kaya'nın odasına girer. Saklanmış olan tacı bulur. Tam çıkacakken bayılttıkları askerlerden biri uyanıp onları odaya kilitleyip seslenmeye başlar. Obar yanındaki kahinlerinden tacın dost görünümlü bir düşmanda olduğunu öğrenir. Tam o sırada Kaya da ona babasını öldürmediği için hesap sormaya gelmiştir. Obar; Alpagu han ve yanındakileri Kaya ile konuşmalarını duyması için yan odaya koyar. O sırada Alpagu han bilekliğini düşürür. Kaya sonrasında çadıra girer ve Obar'la anlaşmalarıyla ilgili konuşmaya başlar