Diriliş Ertuğrul 140.bölüm özet. Ertuğrul Mergen'i kurtarmaya çalışıyor
Ertuğrul Mergen'le yeni buyruk göndermeyi planlarken adamın buluşma yerine gelmediğini öğrenir. Adamın Alıncak tarafından yakalandığını anlar. Onu bulmak için etrafa adam salsa bulamayacağını veya zamanında yetişemeyeceğini düşünür. Alıncak'ın yerini bulabilmek için bir kez daha Dragos'tan yardım istemeyi düşünür.
Dragos ise Alıncak'ın gittiğini zannederek tekrar pençelerini çıkarıp Ertuğrul'a tuzak kurmayı planlar. Bunun için kendisine müttefik olarak Beybolat'ı seçer. Gerçek Dragos olarak onunla buluşur ama elbette yüzünü yine saklar. Beybolat'a babasını Ertuğrul'un öldürdüğü gibi yalan yanlış şeyler söyleyerek doldurmaya çalışır
Ertuğrul Uranus ile konuşmak için kaleye gider. Onu öldürmeyi planlayan Dragos birşey yapamaz çünkü Ertuğrul Alıncak'ın gitmediğini, hala tehlikede olduklarının dahası eğer kendisi engel olmasa Hülagü hanın kalelerini çoktan fethetmiş olacağını söyler. İçlerinde bir casusu olduğunu ve buyruğu değiştirdiğini ve o casusun şuan Alıncak'ın eline esir düştüğünü anlatır. Eğer adamını kurtaramazsa konuşacağını ve işbirliklerinin ortaya çıkacağını söyler. Dragos Ertuğrul'u öldüremez
Ertuğrul Dragos'a Alıncak'ın yerini bilse bilse Beybolat'ın bileceğini; Alıncak'la kendisini buluşturması için ricacı olur. Ertuğrul adamlarıyla Uranus'un adamlarının arasına karışır. Alıncak yanında Albastı ile onlarla buluşur. Önce öldürmek ister ama sonra içlerindeki casusun Hülagü handan gelen buyruklarının handaki casusu sayesinde duyduğunu hatta Ertuğrul'un odasındaki gizli yerinden birini aldığını söyleyip buyruğu verir. Alıncak'a tabi olmak istediğini söyler
Osman rüyasında dedesi Süleyman Şahı görür. Ocak, kılıç, yurt müjdeleri verir.
Sırma yardım etme bahanesiyle Kayı obasına gider. Bamsı'nın hatunu ile Selcan arasında problem çıkmasına sebep olur. Yemeğe tuz katar. Suç Bamsı'nın hatununa kalır. Selcan; hatuna herkesin içinde bağırıp azarlar. Tekfur kızı olmakla, iş bilmemekle suçlar. Kadın Bamsı'ya gece olanları anlatırken küçük oğlu duyar. Oğlanla Savcı arasında da bu sebepten gerginlik olur.
Alıncak Uranus ve adamlarını bırakır. Ertuğrul alpleriyle onların peşinden gizlice gider. Ertuğrul yoldaki kurulmuş tuzakları da düşünüp bir grup alpi ile yan taraftan kamp merkezine gidip Mergen'i kurtarmayı planlar. Bamsı'ya da bir grup adamıyla ok atarak saldırmalarını; moğolları üzerlerine çekip kımıldatmamasını; sonrada arkalarından gelip moğolları araya almasını emreder.
Bamsılar saldırınca Alıncak, Albastı ve moğollar o tarafa doğru gider. Kamp merkezinde bir grup nöker bırakırlar. Ertuğrullar saldırıp onları öldürüp işkence görmüş Mergen'i kurtarır. Bu sırada kampa saldırı olduğunu öğrenen Alıncak ve Albastıların grubu kamp merkezine çekilir. Bir kaç alp yaralı ve yürüyemeyecek durumda olan Mergen'i taşır. Bu sırada Bamsı Ertuğrul'un buyruğuna uyup arkalarından gelmeyip atların peşinden giden nökerleri takip eder.
Ertuğrul ve yanındaki az sayıdaki alp kamp merkezine dönen Alıncak, Albastı ve nökerlerle kalakalır
Dragos ise Alıncak'ın gittiğini zannederek tekrar pençelerini çıkarıp Ertuğrul'a tuzak kurmayı planlar. Bunun için kendisine müttefik olarak Beybolat'ı seçer. Gerçek Dragos olarak onunla buluşur ama elbette yüzünü yine saklar. Beybolat'a babasını Ertuğrul'un öldürdüğü gibi yalan yanlış şeyler söyleyerek doldurmaya çalışır
Ertuğrul Uranus ile konuşmak için kaleye gider. Onu öldürmeyi planlayan Dragos birşey yapamaz çünkü Ertuğrul Alıncak'ın gitmediğini, hala tehlikede olduklarının dahası eğer kendisi engel olmasa Hülagü hanın kalelerini çoktan fethetmiş olacağını söyler. İçlerinde bir casusu olduğunu ve buyruğu değiştirdiğini ve o casusun şuan Alıncak'ın eline esir düştüğünü anlatır. Eğer adamını kurtaramazsa konuşacağını ve işbirliklerinin ortaya çıkacağını söyler. Dragos Ertuğrul'u öldüremez
Ertuğrul Dragos'a Alıncak'ın yerini bilse bilse Beybolat'ın bileceğini; Alıncak'la kendisini buluşturması için ricacı olur. Ertuğrul adamlarıyla Uranus'un adamlarının arasına karışır. Alıncak yanında Albastı ile onlarla buluşur. Önce öldürmek ister ama sonra içlerindeki casusun Hülagü handan gelen buyruklarının handaki casusu sayesinde duyduğunu hatta Ertuğrul'un odasındaki gizli yerinden birini aldığını söyleyip buyruğu verir. Alıncak'a tabi olmak istediğini söyler
Osman rüyasında dedesi Süleyman Şahı görür. Ocak, kılıç, yurt müjdeleri verir.
Sırma yardım etme bahanesiyle Kayı obasına gider. Bamsı'nın hatunu ile Selcan arasında problem çıkmasına sebep olur. Yemeğe tuz katar. Suç Bamsı'nın hatununa kalır. Selcan; hatuna herkesin içinde bağırıp azarlar. Tekfur kızı olmakla, iş bilmemekle suçlar. Kadın Bamsı'ya gece olanları anlatırken küçük oğlu duyar. Oğlanla Savcı arasında da bu sebepten gerginlik olur.
Alıncak Uranus ve adamlarını bırakır. Ertuğrul alpleriyle onların peşinden gizlice gider. Ertuğrul yoldaki kurulmuş tuzakları da düşünüp bir grup alpi ile yan taraftan kamp merkezine gidip Mergen'i kurtarmayı planlar. Bamsı'ya da bir grup adamıyla ok atarak saldırmalarını; moğolları üzerlerine çekip kımıldatmamasını; sonrada arkalarından gelip moğolları araya almasını emreder.
Bamsılar saldırınca Alıncak, Albastı ve moğollar o tarafa doğru gider. Kamp merkezinde bir grup nöker bırakırlar. Ertuğrullar saldırıp onları öldürüp işkence görmüş Mergen'i kurtarır. Bu sırada kampa saldırı olduğunu öğrenen Alıncak ve Albastıların grubu kamp merkezine çekilir. Bir kaç alp yaralı ve yürüyemeyecek durumda olan Mergen'i taşır. Bu sırada Bamsı Ertuğrul'un buyruğuna uyup arkalarından gelmeyip atların peşinden giden nökerleri takip eder.
Ertuğrul ve yanındaki az sayıdaki alp kamp merkezine dönen Alıncak, Albastı ve nökerlerle kalakalır