Gönül Dağı 3. bölüm özet. Dilek Taner'in aşkını öğreniyor
Hüseyin ve Muammer amcaların babası Ciritçi Abdullah'ın anlatımıyla yaşlı adamın üç oğlu varmış. Eşi erken ölmüş; çocuklarından birinin gurbet elde öldüğü haberi gelmiştir. Diğer ikisi ise kendileri bile hatırlamadıkları bir sebepten birbirleriyle küsmüşlerdir. Yaşlı adam yalnız yaşamaktadır
Asuman Ramazan'a daha da sinirlenir ama genç adamın temiz kalbini fark eden babası kızı sakinleştirir. Başkan kendi ısrarıyla üniversiteye gönderdiği kızının kpss ye girmesini memur olmasını , kaymakam olmasını istemektedir. Kızına kaymakam olduktan sonra eğer istiyorsa müziği hobi olarak yapabileceğini söyler. Aynı konuşmayı Ramazan'la da yapıp kızıyla olamayacaklarını anlatır. Ramazan üzülür ve kızdan uzak durmaya başlar.
Serdar yani Dilek'in nişanlısı kasabadan gitmemiştir. Hatta kızın taşları incelediği yerelerde dolaşır. Kahveci adama Taner'in ve arkadaşlarının Dilek'i kaçırmak için plan yaptıklarını, mağarada bilerek kaldıklarını bu dengesiz adama anlatınca Serdar iyice yükselir. Taner'in yolunu kesip ona diklenir. Taner ise nişanlı kızla işinin olmayacağını söyleyip kestirip atar
Taner; düğüncü amcasıyla tekrar düğün işine devam etmeye başlar ama çocuk dalgındır. Düğüncü amcanın karısı çocuğun tek başına aile geçindirdiğini evlilik yaşına geldiğini söyleyince adam yiğenimi evlendireceğim diye tutturur. Bütün kasabada evlenilecek kız aramaya başlar. Onun yiğeni için kız aradığını zaten iş verdiğini şimdi de evlendireceğini duyan ağıtcı amca da Taner'e kız bakma telaşına girer. Tesadüf olarak iki amca da Dilek'le evlendirmek ister.
Üç amca oğlunun düğünde gelinini uçurdukları damat onları mahkemeye vermiştir. Tazminatı ödeyemeyecekleri için damatla konuşmaya giderler. Damat mahkemeden vazgeçebileceğini ama gelini ikna etmeleri gerektiğini söyler. Herkese rezil olan gelin onları önce tüfekle kovalar. Ardından ertesi günkü düğünde gelini rezil ederlerse affedeceğini söyler. Üç kafadar kimsenin mutluluğuyla oynayamayacaklarını söyleyip reddeder
Taner'in ablası çocuklarını istemese de babalarıyla buluşturmak için kasabaya götürür. Ancak adam yine gelmez. Çocukların da Zahide'nin de üzüldüğünü fark eden Sefer; onları neşelendirmeye çalışır
Dilek mağarada Taner'in fenerini bulup atölyeye getirir. Nişan olayını açıklamak ister ama Taner dinlemek istemez. O akşam olan düğüne düğüncü amca Dilek'i davet eder. Kızı kendi tarafına çekmek isteyen ağıtcı amca da gelir. İki amcanın da Dilek'in peşinde olduğunu fark eden kahveci; kasabadan gitmekte olan Serdar'ı arayarak yine olayı çarpıtarak anlatır. Serdar gelip Taner'e "Dilek yüzüğü atmış olsa da ben hala onun
Düğünde Dilek'i gören Taner şaşkındır. Düğünü mahvolan damat karısının isteği üzere o düğünde rezillik çıkarmak için kasabadan bir kadınla anlaştığını söyler. Kadın düğünü basıp damada iftira atıp düğünü bozacaktır. Taner ve kafadarları kadını ararken amcaları ellerine mikrofon alıp Taner'e Dilek'i isteme yarışına başlar. O sırada "Herkes biliyor Taner'in ilkokuldan beri Dilek'e aşık olduğunu" derler. Dilek herkesin içinde şaşkın kalakalırken meydana giren Taner ve kafadarları da öylece kalakalır