Kuzey Yıldızı İlk Aşk 47. bölüm özet. Restorana ünlü gurme Engin Ar geliyor
Yıldız; Kuzey'le barıştıktan sonra ilk sabahında Kuzey'in kızlarının oraya gelip kalmasını ister. Tesadüfen önce kızlar sonra ailesi gelir. Eğlenceli zaman geçirirler. Yıldız'ın isteğiyle Gökçe, Mine ve Feride onların evinde kalmaya başlarlar. Ancak ergen olan kızlar sürekli birbirleriyle kavga edip evdeki eşyaları kırıp döküp gürültü çıkarırlar. Kuzey'in ısrarına rağmen Yıldız; kızları kovmaz.
Sefer, Cevher ve Nahide buldukları piyango biletiyle milli piyango müdürlüğüne gider. Ancak biletin süresi dolmuştur. Adamın 1 yıl önce aldığı bilete ikramiye vurmuş; ancak adam bilete ikramiye vurduğunu ancak fark edip bulabilmiştir.
Nahide ve Sefer bebeklerinin kız olacağını öğrenip çok sevinirler.
Yıldız söz verdiği gibi Cevher amcayı biriyle tanıştırır ama kadın şiirden edebiyattan hoşlanan naif romantik biridir. Ne kadar çabalasa da Cevher kadına kendisini sevdiremez.
Restoranın işleri azalınca Feride çözüm olarak oraya bir gurme çağırma fikrini ortaya atar. Sosyal medyadan takipleştikleri bir gurme olan Engin Ar'a yazar. Adam hemen gelmeyi kabul eder. Yıldız adam için otelde yer ayırtmak, karşılama, gezdirme işlerini Kuzey'e verir. O da pampalarıyla Enginar'ı karşılayıp ava götürür. Adam önce Ruhi tarafından mantarla zehirlenir sonra yanlışlıkla poposundan tüfekle vurulur. Sefer saçmaları temizleyip kusturur.
Ardından balık isteyen adamı tekneyle denize götürürler. Adam burada şarap içmeye başlar. Sürekli ağzındaki "Feride" lafından şüphelenen Kuzey; adamın kızıyla ilgilendiğini öğrenir. Ardından üç pampa adama "This is Ordu" yapar. Yani Enginar'ı denize atarlar. Adam hatasını anlayıp şikayet etmez. Akşam restoranda hiç bir şeyi beğenmez ve yine Feride'yi sorup durunca olayları Yıldız'a anlatırlar. Yıldız da kızına kafayı takan bu kart zamparayı kafasına vurmak suretiyle bayıltır.
Bir araya gelen iki aile büyükleri Poyraz ve Kamer'i evlendirmek için hem fikir olur ama iki genç sevgilinin bundan haberi yoktur. Evlenememek Pembe'yi ardından Yıldız'la Kuzey'i beklemek ama yine de söz alamamak onları umutsuzluğa sevkeder ve kaçmaya karar verirler
