Özel sahneler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Özel sahneler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2.05.2017

Söz Dizisi 5.Bölüm - Beyaz Giyme Toz Olur.


Söz dizisinde Ateş Mahmut ismindeki kişiyi bulmak için araştırma görevi üstlenir. Adamın takıldığı türkü bara girmek ister ama içeriye damsız alamıyorlarmış. Onu gören Yarbay Erdem'in kızı ona yardım etmek için "Aşkım. Geç mi kaldım?" diyip çocuğun içeri girmesine yardım ediyor. Ama Ateş kızın başına bir şey gelirse babasının onu öldüreceğini söylüyor. Beraber gireceğiz sonra sen hemen çıkacaksın diyor. Bu şartla içeri giriyorlar.

Ateş elindeki fotoğrafa bakarak adamı tanıyor. Mahmut'a gazete içinde bir bilgi verince kız onu nasıl alacaklarını düşünmeye başlıyor. O sırada çalan  'Beyaz Giyme Toz Olur' türküsü ile Ateş kıza dalıp gidiyor. Diğer tarafta Hafız ve ondan ayrılma kararı alan karısının üzgün sahnelerini izliyoruz. Ateş ve Nazlı arasında uzun bir bakışma olur. Kız geç kalacağını ama ona yardım etmeden de gitmek istemediğini söyleyip mekanda kavga çıkartıyor. O sırada Ateş adamın gazetesinde yazılı notu görüyor ve görev tamamlanıyor



Beyaz Geyme Toz Olur,
Siyah Geyme Söz Olur. 
Gel Beraber Gezelim, 
Muradımız Tez Olur. 

 Salına Da Salına Da Gel, 
 Hadi Yavrum
 Dön Dolaş Yine Bana Gel. 

Beyaz Geyme Tanırlar
Seni Yolcu Sanırlar
Zaten Bende Talih Yok
Seni Benden Alırlar

 Salına Da Salına Da Gel, 
 Hadi Yavrum
 Dön Dolaş Yine Bana Gel. 

Alçak Ceviz Dalları
Sıva Beyaz Kolları
Kız Nereden Geleyim,
Hep Tutmuşlar Yolları.

 Salına Da Salına Da Gel, 
 Hadi Yavrum
 Dön Dolaş Yine Bana Gel. 

1.05.2017

Kalbimdeki Deniz 27. Bölüm. Ece'nin karaoke performansı


Fox Tv'nin cumartesi günleri reyting birinciliğini kimseye kaptırtmayan dizisi Kalbimdeki Deniz de Ece'nin okulda sıra arkadaşı Volkan'ın doğum günü partisi varmış ve onu karaoke barda kutlayacaklarmış. Ece ilk başta gitmek istemiyor ama arkadaşı çok ısrar edince gidiyor. Masadaki arkadaşları ona şarkı söylemesi için tezahurat yapıyorlar. Ece sonunda kalkıyor ve Hande Yener'in 'Romeo' şarkısını söylüyor. Dans gösterisi de oldukça havalı. Ece karakterine can veren Hazal Adıyaman oldukça iyi bir performans sergiliyor.

Volkan da kendini ortaya atıyor ve sahneye çıkıp kıza dans ile eşlik ediyor. Kız da ona ayak uyduruyor çok eğleniyorlar iken içeriye kızın erkek arkadaşı Mustafa giriyor. Ağır ağır ilerliyor ve sahnedeki manzarayı kıskanıyor. Ece ise onu görünce çok seviniyor. Hatta şarkının geri kalan kısmını sürekli Mustafa'ya bakarak söylüyor. Kızın bu halleri ve şarkı sözleri ile Mustafa yumuşamaya başlıyor. Kız da şarkısını bitirir bitirmez Volkan'ı kenara iterek sevgilisine sarılıyor.



Hande Yener - Romeo

Dün hiç yok gibi, uzak, kasımdan soğuk gibi
Kar yağıyordu yalnızdım, savaşlar, cepheler
Sonra sen geldin, arasından sislerin
Büyük yakaların vardı, gösterişliydin
Dedin ki ben, romeo gerçek aşkın savaşçısı
Yalnızlık bitti sil gözyaşlarını

Kavga etmez sever beni 
Romeo romeo romeo romeo

Sabaha kadar kucaklar beni
Romeo romeo romeo romeo

Hassas tüy gibi, umut, giyindim zırh gibi
Ağlıyordum yalnızdım, seyirciler, sahneler 
Sonra sen geldin, arasından sislerin
Büyük yakaların vardı gösterişliydin
Dedin ki ben romeo gerçek aşkın savaşçısı
Yalnızlık bitti sil gözyaşlarını

Kavga etmez sever beni 
Romeo romeo romeo romeo

Sabaha kadar kucaklar beni
Romeo romeo romeo romeo


30.04.2017

İstanbullu Gelin 9. Bölüm - Orhan Gencebay - Yarabbim


Star Tv ekranlarında yayınlanan İstanbullu Gelin de Süreyya ertesi gün açacağı müzik okulu ile ilgili heyecanlı ve kaygılı bir halde kocası Faruk'un dönmesini bekliyor. Kocasını arıyıp kibarca nerde olduğunu soruyor. Faruk ise "Hayatım işlerim uzadı. Bu gece sen beni bekleme" diyor. Kız ise ne kadar gergin  ve heyecanlı olduğunu hatırlatıyor. Bu duruma rağmen nasıl olup da gelemeyeceğini anlamadığını söylüyorke Faruk bir de telefonu kızın yüzüne kapatıyor. Kız şaşkın anlamıyor tabi. Tam o sırada Orhan Gencebay'ın 'Yarabbim' şarkısı yüksek sesle çalarak köşkten içeri giriyor.

Süreyya'nın yüzünde güller açıyor. Esma sultan pencereden bakıp "Hey Allahım" gibi bir hareket yapıyor. İpek de kollarını bağlamış onları kıskançlıkla seyretmeye başlıyor. Süreyya oynayarak aşağı iniyor. Faruk ile ikisi deli gibi eğleniyorlar.



Yarabbim sen büyüksün 
Yarabbim sen görürsün 
Durdur geçen zamanı kulların gülsün 
Bütün saatler dursun 
Dert rüzgarları sussun 
Aşk güneşi bahtıma gülerek doğsun 

Şimdi aşk zamanıdır 
Aşk ömrün baharıdır 
Bırak sarhoş olalım 
Meyler aşk şarabıdır 
İçtiğim aşk şarabıdır 

Mevsim bahar olunca 
Aşk gönüle dolunca 
Sevenler kavuşunca 
Yaşamak ne güzel

Senden uzak yaşamak 
İnan yaşamak değil 
Aşkı anlatan hiçbir söz tamam değil 
Bazı duygular var ki 
Kelimelere sığmaz 
Sevenler anlar ancak sevmeyen değil 

Şimdi aşk zamanıdır 
Aşk ömrün baharıdır 
Bırak sarhoş olalım 
Meyler aşk şarabıdır 

Mevsim bahar olunca 
Aşk gönüle dolunca 
Sevenler kavuşunca 
Yaşamak ne güzel

Kalbimdeki Deniz 27. Bölüm. Mustafa'nın karaoke performansı


Kalbimdeki Deniz'in sevilen genç aşıklarından Mustafa kız arkadaşı Ece'nin arkadaşlarıyla Volkan'ın doğum gününü kutladıkları karaoke bara gelmişti. Masada otururken Volkan Mustafa'ya "Sen de denemek istemez misin? Ağır abisin a. Entel dantel bizi kasıyor. Bizde ekşın tavan" gibi laflar ediyor. Mustafa sanki kavga edecekmiş gibi ayağa kalkınca Volkan da kalkıyor. Mustafa kollarını sıvıyor sonra Volkan'ı öylece bırakıp sahneye çıkıyor. Can Bonumo'nun 'Tastamam' parçasını seslendiriyor. Mustafa karakterine hayat veren Batuhan Ekşi Can muhteşem ötesi bir ses ve sahne performansı sergiliyor. Diğer kişiler de dans ederek ortaya çıkıyorlar. Ece de dans ediyor. Volkan çok ama çok bozuluyor. Kız ile göz göze söylediği şarkının bir yerinde kızın elini tutup öpüyor. Şarkının sonunda Ece; Mustafa'nın yanına geliyor ve sevgilisini sevgi ve iftiharla sarılıp öpüyor



CAN BONOMO - TASTAMAM ŞARKI SÖZLERİ

Başucuma mektup bırakmış ve gitmiş
Kısacık bir mektupla beni terketmiş
Ne kadar mutluyduk oysa Tanrı şahidim
Her şey dünyaya ait ben ona aitim

Dön sen ne dersen de tamam
Bitmişim halim yaman
Bi' sendin derdimi anlayan
Dey tenime gözlerinle dey
O zaman hallolur her şey
Her şey hallolur tastamam

Tamam haklıydı belki de değiştim
Söz ver ne olur hiç değişme demiştim
O zaman başkaydı her şey şimdi sakinim
Bu dünyayı sevmedim ama azaldı kinim

Dön sen ne dersen de tamam
Bitmişim halim yaman
Bi' sendin derdimi anlayan
Dey tenime gözlerinle dey
O zaman hallolur her şey
Her şey hallolur tastamam

Sensiz yaşlanamam
Nefes alamam ama
Bir kez sesini duysam

Senden uzaklaşamam
Yolu bulamam ama
Bir kez elini tutsam
http://yeni-sarkisozleri.blogspot.com
Dön sen ne dersen de tamam
Bitmişim halim yaman
Bi' sendin derdimi anlayan
Dey tenime gözlerinle dey
O zaman hallolur her şey
Her şey hallolur tastamam

28.04.2017

Çoban Yıldızı 9. Bölüm. Zühre ve Seyit beraber uyuyor


Fox Tv'nin başarılı dizilerinden Çoban Yıldızında Seyit Zekkar ve adamları tarafından tuzağa çekilip yakalanmıştı. Bir bölüm boyunca dayak yedi. Bu bölüm boyunca da Zühre bir balıkçı kulubesinde onu iyileştirmek için çalıştı. Gece yatacak başka yer olmadığından beraberce yatmaya başladılar. Seyit kızın elini tutup saçlarını kokluyor. Zühre'nin gözlerinde bir damla yaş akıyor.

Ali de evinde düşünceli, Cevahir anne boş eve gelip mutsuz düşünceli, kocası İbrahim de yaptıklarından pişman uyuyamıyor. Rüveyda kaçtığına zaten bin pişman kapatıldığı odada ağlıyor. Gülay'ın 'Bir Mucize' şarkısı eşliğinde Zühre sabah Seyit'in kollarında uyanıp çocuğu kokluyor



Bir gün gülersin
Bir gün ağlarsın
Bir gün bulursun kendini yerde..
Ama belli olmaz
Hayat bu inanılmaz
Zenginde olsak aynı fakirde..

Bir mucize tanrım bize
Hayat biraz gülsün diye
Günah değil ayıp nede
Tanrım bize mucize

Bir mucize tanrım bize
Hayat biraz gülsün diye
Günah değil ayıp nede
Tanrım bize mucize

Melekte olsak
Şeytanda olsak
Toprakta olsak aynı ateşte

Bir mucize tanrım bize
Hayat biraz gülsün diye
Günah değil ayıp nede
Tanrım bize mucize

Bir mucize tanrım bize
Hayat biraz gülsün diye
Günah değil ayıp nede
Tanrım bize mucize

Bir mucize tanrım bize
Hayat biraz gülsün diye
Günah değil ayıp nede
Tanrım bize mucize


Vatanım Sensin 25. bölümde Hilal ve Leon'un duygusal vedalaşması


Kanal D'nin büyük bir beğeniyle izlenen başarılı dönem dizisi Vatanım Sensin muhteşem bir bölümle ekrana geldi. Dizinin bu bölümüne damga vuran sahnelerden biri de Hilal ve Leon'un duygusal vedalaşması oldu. Gece Mehmet'in Leon'a silah çektiğinde onu vurmaması için bir neden söylemesini istiyordu Mehmet. Hilal de "Çünkü seviyorum onu" dedi. Böylece Hilal ve Leon ilişkisi boyut atlamış oldu. Artık birbirlerini sevdiklerini biliyorlar, bir çift oldular. İmkansız gibi de görünse de, işleri çok zor görünse de ortada karşılıklı bir aşk, bir ilişki söz konusu....

Ertesi gün veda vakti geliyor, Ali Kemal'in Leon için ayarladığı gemiye binmesi için limana gidecekler; Hilal geliyor ve vedalaşıyorlar. Hem de ne güzel bir vedalaşma. Nasıl hüzünlü, nasıl aşk ve sevgi dolu, nasıl zarif ve naif...

"Vakit geldi" diyor Hilal, "Abim bir gemi ayarladı senin için. limandan sandala binip açıktaki gemiye gideceksin" Zorlukla konuşuyor ama...Her an ağlayacakmış gibi. "Tamam"diyor Leon; aynı buruklukla... Smryna'dan böyle gideceğimi hiç düşünmemiştim" diyor zorla gülümsemeye çalışarak. Hüzün dolu bakıyorlar birbirlerine.

"Sana mektup yazabilir miyim?" diye soruyor Leon. Yüzünde nasıl masum bir ifade var o anda. İnsanın, "Üzmeyin şu çocukları" diye bağırası geliyor...Çok güzel yazılmış bir sahne, çok incelikli; Boran Kuzum ve Miray Daner de çok güzel hissettiriyorlar. Aferin size çocuklar. Çarpıcı ve kasıntılı güzellikler ve anlamsız bomboş oyunculuklar ile dolu televizyon ekranlarında susuz çölde vaha gibi geldiniz.

"Nasıl yazacaksın? Bulurlar seni." diyor Hilal umutsuzlukla. "Andrea Zackis yazar belki" diyor Leon gülümseyerek. Nasıl şaşırıyor ve seviniyor Hilal. "Sendin o. Tahmin etmeliydim" diye gülümsüyor güzel güzel. Minik bir an aydınlanıyor yüzleri. Sonra yine ayrılığın hüznü çöküyor ikisinin de gözlerine.
"Eğer savaş biterse, ben buraya seni bulmak için geri geleceğim. Sen bekler misin beni? " diye soruyor Leon. Daha soru bitmeden gözünün içi gülen Hilal, "Beklerim" diye cevap veriyor; "Beklerim."

"Ya sen?" diye soruyor bu sefer o. "Seneler sürse bile, döner misin İzmir'e? Yunan'ın işgali bittiğinde döner misin sahi?" "İzmir beni kabul ederse neden dönmeyeyim." Hilal'in de dikkat ettiği gibi ilk defa Symrna demedi Leon. Çünkü hissediyor artık gerçeği, savaşların, işgallerin, senin benim kavgasının üstünde, ötesinde başka bir şeyin olduğunu. İnsanca yaşam için güç savaşı, toprak kavgası değil, sevgi ve aşk gerekli; seversek yaşarız savaşırsak değil...

"Ya bitmezse, burası Smryna olarak kalırsa" diyor Leon. "O vakit döndüğünde mezarımı bulursun Teğmen" diyor Hilal, yüzü değişiyor Leon'un. "Zira buna müsaade etmeden evvel ölmüş olurum" diye devam ediyor Hilal.

"Konuşma böyle, Sen yaşayacaksın. Tamam" diyor ve "Sen de ne vakit gökyüzünde bir Hilal görsen, benim ona baktığımı ve seni düşündüğümü bileceksin"

"Bu şehre al sancağı diktiğimiz gün, Kordon'da seni bekliyor olacağım" diyor Hilal. Ne güzel bir vedalaşma, ne güzel sözleşme bu; gelecek için, ümitli günler için sözleşiyorlar... Sonra öpüşüyorlar ve sıkıca sarılıyorlar birbirlerine.

Çok güzel bir sahneydi bu. İncelikli, güzel, zarif. Her şey dozunda, replikler öyle, oyunculuklar öyle...Böyle gencecik iki oyuncunun böyle etkileyici performanslarla bu işin altından kalkmaları da ayrıca mutlu ediyor, ümitlendiriyor.

Her şeyin şan, şöhret, zenginlik, güzellik üzerine döndüğü, aynı tornadan çıkmış izlenimi veren güzel genç kadınlar, yakışıklı ve kasıntı genç erkeklerle dolu televizyon dünyasında böyle farklı ve özel genç oyuncuları görmek çok güzel, çok ümit verici...