Cesur ve Güzel 8. bölüm özet. Cesur üzerine atılan suçtan kurtulabilecek mi?
Cesur ve Güzel dizisinde geçen bölüm sonunda Cesur vurulmuştu. İrfan bey tarafından hastaneye götürülür. Sühan da Cesur'un vurulduğundan habersiz onun yalanlarının peşine düşer. Ama Cesur'un vurulduğunu duyduğunda babası ile onun yanına gider. Cesur'a kurulan tuzağın temel taşı Sühan'ın telefonundan Cesur'a atılan yardım mesajı artı konum bilgisidir. Sühan bunlardan habersiz telefonunu bir süre bulamadığını söyler. Babası gittikten sonra Cesur ile yalanları konusunda yüzleşir.
Fügen hanım huzursuzlanıp evden çıkmak isteyince Şirin çaresiz onu yan evdeki annesine götürür. Mutfakta oyalanırken onu gören Adalet hanım evin üst katına davet eder. Fügen hanım kayın pederine ait olan ve onun köşkünde baş köşede asılı duran tabloyu tanır. Tahsin, Adalet, Cahide ve Şirin'in de bulunduğu bir anda tüm bunları söyler. Tahsin bey artık Cesur'un kimliği hakkında yanılmadığının farkındadır. Polis müdürüne "Bir kılıf uydurup bu adamı burdan yollayın" der. Sonra da yeni karısı Adalet hanımı alıp Paris'e uçar.
O akşamı hastanede geçirmek istemeyen Cesur; Kemal ve İrfan bey'le evine döner. Bu arada Kemal'e hakkındaki gerçekleri anlatır. Aynı gece de Sühan Şirin'e Cesur ile ilgili bildiklerini anlatmaktadır. Bu arada Cesur'un aklı babası ve Tahsin beyin ortak asker arkadaşındadır. Onun evine giderler ama adamın Muğla Milas'a gittiğini öğrenirler. Yolda gördükleri park halindeki fazla sayıdaki tırların hepsi de Muğla plakalıdır. Askerlik arkadaşı ve polis müdürünü samimi görünce küçük bir araştırma ile kardeş olduklarını anlarlar. Tahsin ile yıllardır kıymetli kristalleri bu tırlarla taşımaktaymışlar.
Hülya'nın bebeğinin babası Turan bu seferde kimin onun üzerine silahlı adam yolladığını ve vurulduğunu merak ederek Bülent'in peşine düşer. Onu tenha bir yolda yakalar. Tam adamı konuşturacak iken Cahide'nin çağırdığı polisler gelip adamı yakalar. Ancak adamın söylediği sözler herkesin kafasını karıştırır. Hülya, Cahide, Bülent çok güzel yalanlar söyleyerek olayı kapatmak isterler. Turan'ın arabasından doktorun cinayet aleti olan ve Hülya'nın gizlice koyduğu bıçak çıkar. Cesur'u vurduğu inkar etmediği gibi elindeki silah da zaten o silahtır ve tüm suç adamın üzerine kalır. Banu adama gidip avukatı olmaya ikna eder ve olayları adamdan dinler.
Sühan gerçekleri sakladığı ve babasına ulaşmak için kendisini kullandığını düşündüğü Cesur'a öfkelidir. Korludağ malikanesinde verilen yılbaşı partisine son anda Cesur da gelir. Dışarda olan Sühan'a eski atını geri verir ve babasının annesine yazdığı bir şiiri okuyarak kızın gönlünü tekrar kazanır. Öpüşüp yeni yıllar diledikleri anda polisler gelir ve Cesur'u evrakta sahtecilik yapmakla suçlayıp; kelepçe takıp götürürler.
Fügen hanım huzursuzlanıp evden çıkmak isteyince Şirin çaresiz onu yan evdeki annesine götürür. Mutfakta oyalanırken onu gören Adalet hanım evin üst katına davet eder. Fügen hanım kayın pederine ait olan ve onun köşkünde baş köşede asılı duran tabloyu tanır. Tahsin, Adalet, Cahide ve Şirin'in de bulunduğu bir anda tüm bunları söyler. Tahsin bey artık Cesur'un kimliği hakkında yanılmadığının farkındadır. Polis müdürüne "Bir kılıf uydurup bu adamı burdan yollayın" der. Sonra da yeni karısı Adalet hanımı alıp Paris'e uçar.
O akşamı hastanede geçirmek istemeyen Cesur; Kemal ve İrfan bey'le evine döner. Bu arada Kemal'e hakkındaki gerçekleri anlatır. Aynı gece de Sühan Şirin'e Cesur ile ilgili bildiklerini anlatmaktadır. Bu arada Cesur'un aklı babası ve Tahsin beyin ortak asker arkadaşındadır. Onun evine giderler ama adamın Muğla Milas'a gittiğini öğrenirler. Yolda gördükleri park halindeki fazla sayıdaki tırların hepsi de Muğla plakalıdır. Askerlik arkadaşı ve polis müdürünü samimi görünce küçük bir araştırma ile kardeş olduklarını anlarlar. Tahsin ile yıllardır kıymetli kristalleri bu tırlarla taşımaktaymışlar.
Hülya'nın bebeğinin babası Turan bu seferde kimin onun üzerine silahlı adam yolladığını ve vurulduğunu merak ederek Bülent'in peşine düşer. Onu tenha bir yolda yakalar. Tam adamı konuşturacak iken Cahide'nin çağırdığı polisler gelip adamı yakalar. Ancak adamın söylediği sözler herkesin kafasını karıştırır. Hülya, Cahide, Bülent çok güzel yalanlar söyleyerek olayı kapatmak isterler. Turan'ın arabasından doktorun cinayet aleti olan ve Hülya'nın gizlice koyduğu bıçak çıkar. Cesur'u vurduğu inkar etmediği gibi elindeki silah da zaten o silahtır ve tüm suç adamın üzerine kalır. Banu adama gidip avukatı olmaya ikna eder ve olayları adamdan dinler.
Sühan gerçekleri sakladığı ve babasına ulaşmak için kendisini kullandığını düşündüğü Cesur'a öfkelidir. Korludağ malikanesinde verilen yılbaşı partisine son anda Cesur da gelir. Dışarda olan Sühan'a eski atını geri verir ve babasının annesine yazdığı bir şiiri okuyarak kızın gönlünü tekrar kazanır. Öpüşüp yeni yıllar diledikleri anda polisler gelir ve Cesur'u evrakta sahtecilik yapmakla suçlayıp; kelepçe takıp götürürler.