Erkenci Kuş 39.bölüm özet. Can ve Sanem arasındaki ipler geriliyor
Sanem kitabı için kafasını toplayamamaktan, yapılan hatalarla ilgili konuşamamaktan şikayetçidir. Can'ın sürekli kaçmak istemesi onun kafasını karıştırmaktadır. Can; Sanem'e Yiğit'in sadece yeteneğiyle ilgilenmediğini söyler. Kitabı yazmayla ilgili de sürekli arayıp Sanem'i sıkıştırması kızın gerilmesine ardından ikilinin arasında tartışmalara yol açmaktadır
Emre babasına haber verip düğüne davet etmek ister. Can "Arayıp evlendiğinizi haber verin ama düğünden bahsetmeyin bence" der. Emre ısrar edince hasta olduğunu söylemek zorunda kalır. Emre bunu kendisinden sakladıkları için kızıp alınır. Can bundan benim de haberim yoktu; Metin'den öğrendim. Babam söylemek istemedi diye kendisini savunur.
Yiğit Amerika'da bir yayıneviyle anlaştığını 10 kitabı İngilizce'ye çevirip yollayacaklarını; o kitapların arasında Sanem'in kitabının olacağını söyler. 3 günde 20 sayfa yazması gerektiğini sonra ingilizceye çevirip yollayacakları konusunda anlaşırlar. Can sevgilisi adına sevinir ama Yiğit'le olmasından hoşnut değildir.
Ceycey iki kardeşin konuşmasını dudak okuma ile Can'ın beyninde tümör olduğu gibi yanlış bir şey anlar. Yakın arkadaşı olduğunu düşündüğü Can için endişelenir. Ceycey Sanem ve Yiğit'i moral için sarıldığında adamın kızı kokladığını görüp olay çıkarır
Emre ve Leyla'nın düğünü için iki aile birbirine girer. Can orta yolu bulur. Düğün günü gelip çatar. Gelinlik damatlık alımı telaşı başlar. Can; annesine boğaz manzaralı bir dairenin anahtarını verir. Leyla ve Emre'ye yeni ev bulamadıkları için annesine başka ev ayarlamıştır. Düğüne mahalleli de gelir. Çok eğlenirler.
Güliz Papua Yeni Gine'den reklamcılıkla ilgili teklif gelir. Muzaffer de onunla gitmek ister. Ayhan abisinin yanına giderken Ceycey onu uğurlar ve döneceğine dair söz alır. Ceycey Yiğit'e kurulduğu için adamın evine gidip Sanem'le ilgili kanıt arar. Her yere bakar ama adamın yatağının karşısındaki kızın resmini görmez.
Hüma hanım Yiğit'e işbirliği ve fitnelik teklifleri verir. Can ve Sanem'in yakın tavırları adamı rahatsız eder. Can bir arkadaşından Yiğit'in Amerika da herhangi bir yerle ortaklığı olup olmadığını sordurtur. Arkadaşı araştırıp ortaklığının olmadığını öğrenir ve Yiğit'le yüzleşir. Yiğit'in açıklaması vardır. Anlaşmanın sözlü olduğunu ama o gün yazılı olarak yapılacağını söyleyip sözleşmeyi gösterir.
Sanem Can'ın evinde, iş yerinde, dağ evinde bir türlü konsantre olamaz. Tekrar yayınevine döner. Can Sanem'le ülkemizin en büyük yayınevinin sahibi arkadaşını tanıştırır. Amacı kızın Yiğit ile çalışmasına engel olmaktır. Aralarında tartışma olur
Sanem'in aklına Can ile olan tüm ilişkisini duygularını yazdığı defter gelir. Can'a okuması için bırakıp yayınlamak için izin ister. Can'ın dağ evinde kaldığı gecenin sabahı Sanem Yiğit ile dağevine gelir. Önceden Can ile görüşmek istediğini söyleyen Yiğit dağ evine gider. Can yoktur. Ateş'in yanında duran defteri ateşe atar. Can geldiğinde defteri yanarken o an görüyormuş gibi yapıp Can'ı suçlar. Can elinin yanması pahasına defteri çıkarıp üzerine basarak söndürmeye çalışır
Yiğit onu suçlayınca Can genç adamı iter. Yiğit taş basamaklara düşer. Kafasını çarpar. Hastanede gergin bir bekleyiş vardır. Sanem Can'ı suçlamaktadır. Can istemeden ittiğini söyler ama Sanem defteri de sevgilisinin yaktığını düşünmektedir. Hüma hanım da gelip Yiğit bir daha yürüyemeyebilir diyince olaylar daha da tırmanır. Can eşyalarını toplayıp gider.
Emre babasına haber verip düğüne davet etmek ister. Can "Arayıp evlendiğinizi haber verin ama düğünden bahsetmeyin bence" der. Emre ısrar edince hasta olduğunu söylemek zorunda kalır. Emre bunu kendisinden sakladıkları için kızıp alınır. Can bundan benim de haberim yoktu; Metin'den öğrendim. Babam söylemek istemedi diye kendisini savunur.
Yiğit Amerika'da bir yayıneviyle anlaştığını 10 kitabı İngilizce'ye çevirip yollayacaklarını; o kitapların arasında Sanem'in kitabının olacağını söyler. 3 günde 20 sayfa yazması gerektiğini sonra ingilizceye çevirip yollayacakları konusunda anlaşırlar. Can sevgilisi adına sevinir ama Yiğit'le olmasından hoşnut değildir.
Ceycey iki kardeşin konuşmasını dudak okuma ile Can'ın beyninde tümör olduğu gibi yanlış bir şey anlar. Yakın arkadaşı olduğunu düşündüğü Can için endişelenir. Ceycey Sanem ve Yiğit'i moral için sarıldığında adamın kızı kokladığını görüp olay çıkarır
Emre ve Leyla'nın düğünü için iki aile birbirine girer. Can orta yolu bulur. Düğün günü gelip çatar. Gelinlik damatlık alımı telaşı başlar. Can; annesine boğaz manzaralı bir dairenin anahtarını verir. Leyla ve Emre'ye yeni ev bulamadıkları için annesine başka ev ayarlamıştır. Düğüne mahalleli de gelir. Çok eğlenirler.
Hüma hanım Yiğit'e işbirliği ve fitnelik teklifleri verir. Can ve Sanem'in yakın tavırları adamı rahatsız eder. Can bir arkadaşından Yiğit'in Amerika da herhangi bir yerle ortaklığı olup olmadığını sordurtur. Arkadaşı araştırıp ortaklığının olmadığını öğrenir ve Yiğit'le yüzleşir. Yiğit'in açıklaması vardır. Anlaşmanın sözlü olduğunu ama o gün yazılı olarak yapılacağını söyleyip sözleşmeyi gösterir.
Sanem Can'ın evinde, iş yerinde, dağ evinde bir türlü konsantre olamaz. Tekrar yayınevine döner. Can Sanem'le ülkemizin en büyük yayınevinin sahibi arkadaşını tanıştırır. Amacı kızın Yiğit ile çalışmasına engel olmaktır. Aralarında tartışma olur
Sanem'in aklına Can ile olan tüm ilişkisini duygularını yazdığı defter gelir. Can'a okuması için bırakıp yayınlamak için izin ister. Can'ın dağ evinde kaldığı gecenin sabahı Sanem Yiğit ile dağevine gelir. Önceden Can ile görüşmek istediğini söyleyen Yiğit dağ evine gider. Can yoktur. Ateş'in yanında duran defteri ateşe atar. Can geldiğinde defteri yanarken o an görüyormuş gibi yapıp Can'ı suçlar. Can elinin yanması pahasına defteri çıkarıp üzerine basarak söndürmeye çalışır
Yiğit onu suçlayınca Can genç adamı iter. Yiğit taş basamaklara düşer. Kafasını çarpar. Hastanede gergin bir bekleyiş vardır. Sanem Can'ı suçlamaktadır. Can istemeden ittiğini söyler ama Sanem defteri de sevgilisinin yaktığını düşünmektedir. Hüma hanım da gelip Yiğit bir daha yürüyemeyebilir diyince olaylar daha da tırmanır. Can eşyalarını toplayıp gider.