Gönül Dağı 31. bölüm özet. Gedelli de yaşananların yeni sezonu başlıyor
Trt 1 ekranlarında cumartesi günleri yayınlanan ve reytinglerdeki birinciliğini kimseye kaptırmayan Gönül Dağı yeni sezon ilk bölüm ile başladı. Taner üzerinde şık bir takım elbise ile bir sürü seçkin konuğa konuşma yapmakta. Başarı Öyküleri yazan arka fonun önünde bozkırın ortasında kurdukları teknoloji vadisini yapabilmek için nelerden vazgeçtiklerini anlatmaya başlar
Asuman atamasını kasabaya istemiş böylece Ramazan ile ayrılmamışlardır. Ancak belediye başkanı babası Münür sürekli peşlerinde olduğundan iki aşık pek rahat edemezler. Ramazan mucitlik işini bırakmış Omuzbaş ağıtçılığa yeni bir meslek kolu ekleyip mezarcılık işine girmiştir. Para kazanıp kasabanın bir esnafı olduğunda Asuman'ı istemesinin daha kolay olacağını düşünmektedir.
Ramazan Asuman'a nasıl evlenme teklif edeceğini bilemez. Aklı sürekli bu konudadır. Taner Dilek'e güzel bir teklif yaptığı için işi zordur. Aldığı tek taşı pastanın içine koyduğu planı boşa çıkınca yaptıkları bir düğünde teklif etmeye çalışır. Damat bu olaya sahip çıkınca Ramazan çok kızar ama Asuman bu hazırlığı ve şiirleri Ramazan'ın yaptığını anlamıştır. Ramazan'a teklifini kabul ettiğini söyleyince adam çok sevinir.
Veysel de mucitlik meselesini çocuğu olacağı için kapatmıştır. Kaportacılığa devam eden Veysel; eşi Cemile'nin doğumu yaklaştıkça daha da panik olmaktadır. Anne babasının kaybettikleri çocukların lanetinin kendisine de bulaşacağını düşünmektedir. Bu yüzünden gergindir. Annesi onu rahatlatmaya çalışır. Bunlardan habersiz Cemile çok rahat ve kaygısızdır
Taner iki amca oğlunun mucitliği bıraktığından habersiz uçan araba planları yapmaktadır. Geçimini sağlamak için değirmende çalışmakta; kasabalının elektronik eşyalarını tamir etmektedir. İstanbul'da ki Dilek; Taner'e bir teknoloji firmasında iş bulur. İstanbul'a gelmesini ve orada evlenmelerini istediğini söyler. Taner afallayıp kararsız kalır. Ablası Zahide ona destek verir. Amcaoğullarının mucitliği çoktan bıraktığını da öğrenince gitmeye karar verir. Annesi biraz burkulsa da kabullenir
Muammer ve Hüseyin yan yana dükkanlar tutmuş hala atışıp durmaktadırlar. Gün ışığı okuma sevgisine bir de tiyatroculuğu eklediği için biraz fazla meşguldür. Gülsüm öğretmen; kızı Dilek'le gitmemiş; işe yaradığı için mutlu olduğu kasabada halk eğitim hocalığına devam etmektedir.
Elif hala kasabadan ayrılmış ve haber alamadığı Serdar'ın evinin bahçesindeki çiçekleri Abdullah dede ile beraber sulamaktadır
Selami'nin patates tüccarı babası öldüğü için artık çok zengindir. Karısı eski günlerini unutup altın bileziklerini şakırdatıp biraz görmemişlik yapmaktadır
Kahveci Rıfat işine devam etse de Dişçi Musa'nın büyük kızının tedavi için gittiği hastanede yine kendisi gibi hasta ve bir çocuklu birisiyle evlendiğini duyduğu için biraz mahsundur
Sefer minibüsçülüğe devam ederken yanan evi bir türlü usta bulunamadığı için yapılamadığından Zahide ve çocuklarla yaşamaktadır. Çocukları biraz fazla şımartmakta karısına yardımcı olmaya çalışmakta ama biraz yetersiz kalmaktadır. En büyük korkusu çocuklara iyi bir baba olamamaktır. Bu yüzden kasabaya indiğinde tendi kendisini temizleyen su deposuna Selami ile epey bir para verir. Satıcılar dolandırıcı çıkınca çok üzülür. Zahide ve çocuklar onu teselli eder.
Kasabada kuraklık had safhaya çıkar. Evlerse sular kesilirken çeşmelerde de su biter. Tarlalara da su verilemediği için mahsuller tehlikededir. Belediyenin yer altı suyu bulma teşebbüsleri boşa çıkmaktadır. Ciritçi Abdullah her sene yaptığı gibi Gönül dağına çıkar ve 3 4 aydan önce yağmur yağmayacağını söyler. Çaresiz kalan ahali ve başkan kasabanın mucitlerinden su bulmalarını ister
Amca oğulları ilkel yöntemleri de yer altı su haritalarını da dener ama sonuç alamaz. Civardaki bir çiftçinin tarlasının altında su olduğu ama vermediğini fark ederler. Adamın kızına ucuza düğün yapıp elektrik santrali yapma sözü verip memnun edip suyu verme sözü alırlar. Çok keyiflenen adam düğünde oynarken ölünce yeraltı suyunu varisinden alamazlar.
Kasabaya suyu da getiremeyen Taner mutsuz ve vazgeçmiş halde İstanbul'a gitmek üzere otobüse biner. Tüm sevdikleri onu uğurlar. Taner otobüste haberlerde bir böcekle ilgili bir şeyi duyduğunda havadaki suyu kullandığını duyar. Aklına gelen fikirle otobüsten iner. Amca oğullarıyla ambarda çalışmaya başlar. Gerçekten havadaki suyu emen ve suya dönüştüren bir makine yapar. Kasabalı da başkan da onları alkışlarken Dilek gelir ve onu İstanbul'a götürmeye geldiğini söyler.
Diziye yeni giren erkek bir karakter arabadan iner. Kasabanın sağlık ocağına girer ve doktor koltuğuna oturur. Ancak enteresan olan Adamın geliş sahnesini Veysel'in annesinin penceresine konan beyaz bir güvercinle iç içe vermeleriydi. Kadının evine bir kuş konduğunda kasabaya da bu doktor gelmiş oldu. Acaba oğluna anlattığı kış ayında kasabaya gidip doğurmaya çalıştığı ve naaşını bile alamadığı öldü sandığı çocuk; aslında ölmemiş ve bu doktor olarak kasabaya mı gelmiş oluyor. Bakalım göreceğiz
