Deniz kız arkadaşı İrem'in intihar etmesinin ardından kardeşi gibi sevdiği bu ev arkadaşı için mutlu gibi davranmaktadır. İrem mutlu değil çünkü arkadaşını kandırmış bulunuyor. Yiğit gerçek Deniz yardımıyla değiştiğini hissederken eskiden tanıdığı Deniz'in de değiştiğini düşünmek istemektedir. Tuna ise bu hikaye de esas oğlan değil; kendi deyimiyle 'yancı'
Tuna editörüyle buluşup yeni kitabı 'seviyor sevmiyor''a başladığını söylüyor. Adamın banka hesabına yatırdığı para ile Tuna yetiştirme yurdundaki çocuklara hediyeler alıp dağıtır. O zamanki günlerini hatırlar. Deniz'in mutsuzluğunu içine attığını düşünen Tuna ona fotograf çekmesi için bir makine verir. Deniz'in çektiği fotograflardaki işaretleri takip ederk onun "dayanamıyorum" yazdığını bulur. Deniz bunu kabul etmez. Tuna'nın ona okuduğu kitabın ve yazarın tutkunu olmuştur. Sürekli ondan bahseder. Tuna sonunda dayanamayıp bir maske ile Deniz'ile konuşur. Deniz bu konuşmadan etkilenip mutsuz olduğunu sonunda kabul eder.
Yiğit bütün programını iptal edip gerçek Deniz ile İrem'in de katılacağı bir yemek ayarlar. İkilinin iyi geçinmesini istemektedir. Yemekte eski çocukluk anıları konuşulurken Deniz İrem'e masa altında mesajla yardım eder. Ancak bir yerde ağzından birşey kaçırır ama mükemmel şekilde toparlar.
Yiğit sahte Deniz'i yani İrem'i bir an önce evlenmek konusunda sıkıştırmaktadır. En azından daha önceden tanıdığı ailesi ile bu konuyu konuşmak istemektedir. İrem yüzsüz bir şekilde Deniz'den bu konu ile ilgili yardım ister. Deniz annesiyle konusur ama kadın kızının mutluluğu için kabul etmez. İrem'in ailesi ile ilgili kendisini salladığını fark eden Yiğit ani bir kararla habersiz bir şekilde oraya gider. Deniz annesini zor bela ikna eder. Ancak Yiğit konuşma sırasında kız istemeye girişince onu ötelemek için "babanla gelip istemen lazım" derler. Yiğit babasının gelemiyeceğini söyleyip amcasının gelebileceğini söyler ve amcasıyla konuşur. Adam kabul eder.
Editör Neşe Yiğit ve Deniz'in çocukluk arkadaşı olduğunu yıllıkları tarayıp bulur. Yiğit gönül rahatlığı ile inkar eder çünkü gerçeği bilmemektedir. Gerçek Deniz ise panik olup inkar eder. Bu durum Neşe'nin gözünden kaçmaz. Yıllıkta yazan ve Deniz'in tiki olan 'pamuk' kelimesini sıkça kullanarak çocukluk arkadaşı Deniz'in o Deniz olduğunu anlar. Deniz'in evinden başlayan bir takiple İrem'i çalıştığı yerde bulur ve onu "Gerçekleri Yiğit'e söylemekle" tehdit eder. Söylememesi karşılığında tek istediği İrem'in Deniz'i dergide çalışmaktan vazgeçirip istifa etmesini sağlamasıdır. İrem arkadaşı Deniz'e bir kez daha ihanet eder ve kabul eder.
Yiğit babasının ismi geçince eski kötü günlerini hatırlar. İrem ile akşam yemeğinde bunları konuşmak ister. Ancak İrem çocuğa söylediği yalanlar ve acıklı hikaye yüzünden çocuğu öylece bırakıp gider. Yiğit bu gidişe inanamaz. Ertesi gün iş yerinde Deniz de babası ile ilgili konuşunca kıza çok fena patlar. Sonrasında babası ile ilgili hikayeyi anlatıp ağlamaya başladığında Deniz ona sarılarak onu teselli eder. Yiğit'in kafası karışmaya başlamıştır. Bu kızın neden ona kendini güvende hissettirdiğini anlayamamaktadır. Hava alanına amcasını almaya gittiklerinde kötü bir sürprizle karşılaşırlar. Amcası yerine babası gelmiştir.
Tuna editörüyle buluşup yeni kitabı 'seviyor sevmiyor''a başladığını söylüyor. Adamın banka hesabına yatırdığı para ile Tuna yetiştirme yurdundaki çocuklara hediyeler alıp dağıtır. O zamanki günlerini hatırlar. Deniz'in mutsuzluğunu içine attığını düşünen Tuna ona fotograf çekmesi için bir makine verir. Deniz'in çektiği fotograflardaki işaretleri takip ederk onun "dayanamıyorum" yazdığını bulur. Deniz bunu kabul etmez. Tuna'nın ona okuduğu kitabın ve yazarın tutkunu olmuştur. Sürekli ondan bahseder. Tuna sonunda dayanamayıp bir maske ile Deniz'ile konuşur. Deniz bu konuşmadan etkilenip mutsuz olduğunu sonunda kabul eder.
Yiğit bütün programını iptal edip gerçek Deniz ile İrem'in de katılacağı bir yemek ayarlar. İkilinin iyi geçinmesini istemektedir. Yemekte eski çocukluk anıları konuşulurken Deniz İrem'e masa altında mesajla yardım eder. Ancak bir yerde ağzından birşey kaçırır ama mükemmel şekilde toparlar.
Yiğit sahte Deniz'i yani İrem'i bir an önce evlenmek konusunda sıkıştırmaktadır. En azından daha önceden tanıdığı ailesi ile bu konuyu konuşmak istemektedir. İrem yüzsüz bir şekilde Deniz'den bu konu ile ilgili yardım ister. Deniz annesiyle konusur ama kadın kızının mutluluğu için kabul etmez. İrem'in ailesi ile ilgili kendisini salladığını fark eden Yiğit ani bir kararla habersiz bir şekilde oraya gider. Deniz annesini zor bela ikna eder. Ancak Yiğit konuşma sırasında kız istemeye girişince onu ötelemek için "babanla gelip istemen lazım" derler. Yiğit babasının gelemiyeceğini söyleyip amcasının gelebileceğini söyler ve amcasıyla konuşur. Adam kabul eder.
Editör Neşe Yiğit ve Deniz'in çocukluk arkadaşı olduğunu yıllıkları tarayıp bulur. Yiğit gönül rahatlığı ile inkar eder çünkü gerçeği bilmemektedir. Gerçek Deniz ise panik olup inkar eder. Bu durum Neşe'nin gözünden kaçmaz. Yıllıkta yazan ve Deniz'in tiki olan 'pamuk' kelimesini sıkça kullanarak çocukluk arkadaşı Deniz'in o Deniz olduğunu anlar. Deniz'in evinden başlayan bir takiple İrem'i çalıştığı yerde bulur ve onu "Gerçekleri Yiğit'e söylemekle" tehdit eder. Söylememesi karşılığında tek istediği İrem'in Deniz'i dergide çalışmaktan vazgeçirip istifa etmesini sağlamasıdır. İrem arkadaşı Deniz'e bir kez daha ihanet eder ve kabul eder.
Yiğit babasının ismi geçince eski kötü günlerini hatırlar. İrem ile akşam yemeğinde bunları konuşmak ister. Ancak İrem çocuğa söylediği yalanlar ve acıklı hikaye yüzünden çocuğu öylece bırakıp gider. Yiğit bu gidişe inanamaz. Ertesi gün iş yerinde Deniz de babası ile ilgili konuşunca kıza çok fena patlar. Sonrasında babası ile ilgili hikayeyi anlatıp ağlamaya başladığında Deniz ona sarılarak onu teselli eder. Yiğit'in kafası karışmaya başlamıştır. Bu kızın neden ona kendini güvende hissettirdiğini anlayamamaktadır. Hava alanına amcasını almaya gittiklerinde kötü bir sürprizle karşılaşırlar. Amcası yerine babası gelmiştir.
Hiç yorum yok:
Write comments