Babam ve Ailesi 8. bölüm çok heyecanlıydı. Bölüm boyunca Kemal'in düşmanı Aziz'in planını hazırlamasını izledik. Asıl aksiyon bölümün sonuna doğru başladı. Aziz Kadir ve Mert'i kaçırttı. buraya gelene kadar neler oldu, dersek, yine aynı kıskançlıklar, itişmeler, laf dalaşları.Kemal'in annesi Nilgün'e laf soktu yine bol bol. Evin hizmetçisi Nilgün'e saygısızlık yaptı, Suzan Hanımcığından bahsedip kadıncağızı kıskandırmaya çalışıp durdu.
Bu arada Kemal yeni açılan erkek giyim bölümünde Mert ile Kadir'in birlikte çalışmalarına karar verdi. İki kardeş işe başladılar, ama birbirlerine laf sokmaktan başka bir şey yapmadılar. Kemal iki oğlunu baş başa yemek yemeğe götürdü. Aziz de oraya geldi ve keyiflerini kaçırdı.
Kadir işle ilgili bilgi ve fikirlerini almak için Ece'nin butiğine gitti. Çıkışta mert'le karşılaştı. Akşam da Ece birlikte çalışmak yerine Kadir'i Mert ile birlikte olan arkadaşının şarkı söylediği yere götürdü. Mert de oradaydı. Kadir'le ikisini görünce çok kötü oldu. Kalkıp o kızı dudaklarından öptü. Manzarayı görüp kendisini kullandığı için Ece'ye kızan Kadir dışarı çıkmak istedi. Mert de arkadan gelince Ece de bu sefer Kadir'i öptü. Kadir Ece'nin kendisini kullanmasına çok kırıldı.
Fadıl da yine riyakarlığa devam etti. Suzan'ın Hasret'le ilgili hain planları olduğunu bildiği halde ona istediği bilgileri verdi. Suzan Hasret için kiralık bir sevgili bulacak herhalde. Pis kadın, kendisinin de kız çocuğu var halbuki.
Diğer yandan da Çiçek çok kötü bir şey yaptı. Hasret'in odasına kamera yerleştirdi, bilgisayarı aracılığıyla aldığı görüntüleri okulda seminer salonundaki bilgisayara yerleştirdi. Hasret'in odasında üstünün çıkarırken görüntülerini herkes gördü. Hasret gözyaşlarına boğuldu. Müdür anladı çiçek'in yaptığını. Ama Hasret kardeşini ele vermek istemedi. durumu anlayan müdür uyardı,"Bir daha böyle bir şey olursa ikinizin de okulla ilişiği kesilecek" dedi. Kapıda onu bekleyen çiçek söylediği saçma sapan sözlerle ablasını kızdırdı ve tokadı yedi.
Ece'nin babası Tamer sinsi sinsi etrafta dolaştı, Aziz'in dediklerini yaptı. Zamanı gelince de Ece'nin butiğine gidip kızını pastaneye yolladı ve o sırada onun cep telefonundan Mert'le Kadir'e mesaj attı 11'e şurada buluşalım" diye.
sonra ikisini de kaçırdılar. Eve getirirken bir ara Kadir ellerinden kaçmayı başardı. Mert'e de "Kaç" diye bağırdı. Kaçmayı deneyen Mert yakalandı. Kaçıp saklanan Kadir kardeşini bırakmadı ve geri döndü.
Çocukları evin içindeki boş havuzda sandalyelere zincirlediler ve havuz suyla dolmaya başladı. Aziz Kemal'e "Ya oğullarından birini seçeceksin ya da ikisi birden ölecekler" dedi.
Kemal tabii ki bunu kabul etmedi. Odasından silahını aldı ve oğullarını kurtarmaya gitti. İki kadın da ağlayıp sızlarken Suzan yine yılanlığını yaptı. Kemal'e Mert'i seçmesi için duygu sömürüsü yapmaya çalıştı. Kemal ise"Kimse benden çocuklarım arasında seçim yapmamı beklemesin" dedi."
Havuz dolmaya devam ederken Mert ile Kadir de kader ortağı olarak birbirlerine yakınlaştılar ve ilk kez birbirlerini kardeş olarak görmeye başladılar. Mert Kadir'e "Fırsatın varken neden kaçmadın" diye sordu. Kadir "Benim kitabımda kardeşini bırakıp kaçmak yazmaz" dedi. Sen olsan yapmaz mıydın?" dedi. Bilmem, belki de yapmazdım" dedi. "Yapardın" dedi Kadir. "Nerden biliyorsun" dedi Mert. "İnsan kardeşini tanır" diye cevap verdi Kadir. Pek bir duygusaldı o sahne...
Mert ümitsizliğe kapıldıkça Kadir onu cesaretlendirmeye çalıştı. Bu sefer ikimiz de ameliyattan çıkamayacağız" dedi Mert. Babam gelip bizi kurtaracak; daha sana şirkette dünyayı dar edeceğim" diye şaka yaptı. Mert de "Sen ofis adamı değilsi, babamın kravatını alır kendini şirketin ortasında asarsın" diye karşılık verdi. Güldüler. "Beni o kadar iyi tanıyorsun yani" dedi Kadir. Mert'in cevabı da aynı oldu; "İnsan kardeşini tanır"
Kemal bir o yana bir bu yana koşturdu durdu. Sonunda doğru evi buldu ve içeri girdi. Öyle baka kaldı, gözleri dolu dolu...
O sırada eve de görüntüler geldi, iki çocuğun boğulma görüntüleri. Anneler çığlık çığlığa bağırdılar, ağladılar.
Ama havuzun tamamen dolması ve ikisinin de suyun altında kalması; suyun üstünde kalabilmek için çabalamaları, gerçekten etkileyiciydi. Çok güzel oynuyor bu iki çocuk da. Mert'i canlandıran Sercan Badur ve Kadir'i canlandıran Caner Şahin, çok iyi oynuyorlar, çok yetenekli bu iki gencecik oyuncu.
Umarım reytingleri pek iyi olmayan bu dizi devam eder de Bülent İnal, Ayça Bingöl gibi kaliteli ve ünlü oyuncuların yanında ışıl ışıl parlayan bu iki genç yetenek, özellikle de Caner Şahin kendini gösterme fırsatı bulur. Sercan Badur Güllerin Savaşı'ndaki Cihan rolüyle kendini kanıtlamıştı ama Caner Şahin'in ilk dizisi bu. Bu kadar başarılı olduğu bir işte bol bol kendini gösterme, güzel oyunculuğunu sergileme fırsatı bulur inşallah...
Hiç yorum yok:
Write comments