Paramparça 88. bölüm özet. Dilara hafızasını yitiriyor

Dilara bütün bölüm boyunca hastane odasında kendini bilmeden yattı. Alaz yemek yemeyip abisini isteyince Emine hanım Ozan'ı arayıp konuşturdu ve Ozan da gelip Alaz'ı alarak çıktı. Niyeti biraz kardeşiyle zaman geçirip sonra annesine beraberce gitmekti. Hatta Cihan'a da aynı şeyi söyledi. Fakat küçük çocuk oyun oynarken Ozan'ın telefonunu denize düşürdü. Riva tarafında Alaz'la gezerken bir de öğrenir ki İstanbul'a giden yola ağaç devrilmiş ve o gün açılacak gibi değilmiş. Ozan bir otele yerleşir ve başka birinin telefonundan Emine hanımı arar. Kadın açmayınca sesli mesaj bırakır.

Harun ise hastanede Alaz'ı Ozan'ın aldığını öğrendiği an huzursuzlanmaya başlar. Çocuğa telefonla da ulaşamayınca iyice işkillenir. Polise gidicem ben diye tutturur. Cihan ona engel olmaya çalışır ve "Ben oğluma kefilim. Hiç bir şey yapmaz kardeşine" der. Ama Harun polise oğlunu aralarındaki problemler yüzünden Ozan'ın kaçırdığını söyler. Tüm evler aranır. İki baba da tüm adamlarına Ozan'ı aratmaktadır.

Cihan ertesi gün Selma'nın öldüğünü öğrenir ve polise gidip cinayet olduğunu düşündüğünü söyler. Harun ve Damir'in ismini şüpheli olarak verir. Amir Selma'yı hiç duymamış gibi davranır. Emniyetten çıkarken Selma'nın abisine rastlarlar ve o da Selma'nın polise muhbirlik yaptığını söyler. Bunu duyan Cihan ve Yıldırım banka transferlerindeki Ozan'ın imzası için endişelenir.

Asu ve Candan'ın arası açıktır. Asu tek umudu Damir'in peşinde dolanır. Candan ise Dilara'nın babasının evini elindeki vekalete dayanarak satar. Kaporayı bankadan çekip eve saklar. Fakat Asu parayı o yokken bulup alıp gider. Dilara'nın babasının aklına giren Rahmi bey Candan'a verdiği vekaleti iptal ettirtir. Paradan ve vekaletten olan Candan'a bir telefon gelir. Öldürdüğü adamın oğlu onu iş yapmaları için çağırır ve Candan'ı öldürür. Onların yanında duran Özkan kadını içeri girerken görür ve şaşırır.

Hazal sürekli annesinin başında bekler. Damir kafasına kızı takmıştır. Kızın kafasını dağıtmasına yardımcı olup akvaryuma giderler. Kıza yaklaşmak için faiş fiyatlı toplantıyı bile onaylamaya hazırdır. Mithat ise kızın adamın kim olduğunu bilmese de bu kadar yaklaşmasına kızmaktadır.

Cansu bebeğe çok bağlanmıştır. Hatta annesinin yanında bile duramaz. Çocuk esirgeme kurumundan gelenler olunca bebeği mecburen getirirler. Keriman bakıcısıyım diye yalan söyler. Cansu'nun ellerinin titrediğini görür ama Deniz'e söylemez. Çocuğu parka dolaştırmaya çıkaran Cansu kitlenince bebek arabası yola fırlar. Gece de Deniz son anda bebeği kızın elinden düşmekten kurtarır. Deniz Cansu ve bebek için çok endişelidir. Kime gidip durumu anlattıysa herkes "Sabret" der.

Harun polislerin yardımıyla Riva da Ozan'ı bulur. Çocuk da yolun açıldığını yeni öğrenmiştir ve yola çıkmak üzeredir. Polisler ve Harun'u görünce durumu anlar. Harun'a çok ağır konuşur. Yolda giderken Emine hanım Harun'u arayıp Ozan'ın bıraktığı sesli mesajı şimdi gördüğünü söyler. Harun yaptığı hatayı anlamıştır ama çok geçtir.

Cihan; Dilara'nın başında beklerken kadın uyanır. Doktorlar tehlikeyi atlattığını söylerler. Cansu gelir konuşurlar. Harun da Alaz da yanında hastaneye gelir. İçeri girer ama Dilara Alaz'ı tanımaz ve Harun'u zorlukla tanıyıp niye geldiğini sorgular. İçeri giren Hazal'ı da tanımaz ve kadın bu tanımadığı kişilerden rahatsız bile olur. Sadece Cihan, Ozan ve Cansu'yu hatırlamaktadır.