Melik Tekiş; Melilkşah'a sürgünde olan Başulu'dan eğer bir oğlu olduğu o zaman duyulsaydı tahta çıkamayacağını; bugün duyulursa da saltanatının şaibeli olacağını söyler. Melikşah bunu nereden duyduğunu sorduğunda Seferiye hatunu ziyarete gittiğinde ondan duyduğunu söyler. Melikşah da annesinin kafasının yerinde olmadığını hatırlatıp kardeşini böyle şeyler yaymaması konusunda uyarır.
Saraya geldiği askerlerinin pusatlarını aldırırken Tekiş'in ve oğlunun sarayda tutulma emrini verir. Tapar da aynı soruyu sorunca Melikşah bunu annesinin nereden bildiğini sorgular.
Sefer hazırlıkları için gelen kervana baskın verildiği ve malzemelerin çalındığı haberi Melikşah'a ulaşır. Melikşah Zübeyde hatuna çok kızar. Terken malzemeleri Karahan'dan getirteyim der ama sultan; kervanda büyük mancınık yapmak için kullanılacak çelik yaylar da olduğunu söyler. Terken buna üzülür ve Tacilmülk'e "Çalan kimselerle git konuş; geri al. Böylece sultanın gözüne de gireriz" der
Zübeyde hatun kervanın geçeceği güzergahını bilenlerin peşine adam takar. Sabbah Tacilmülk'le konuşurken peşindeki Zübeyde'nin askerlerini görüp onları öldürür. Tacilmülk'ün çelik yayları geri istemesine neredeyse güler. Ama saraydaki casusu gibi olan adamı kurtarmak için ayağından yaralar. Böylece Tacilmülk Terken'e karşı da Zübeyde'ye karşı da paçayı kurtarır.
İlteber toprağa verilir. Hekimin verdiği zehir fark edilmeyecek bir zehirmiş. Adamın kalp krizi geçirdiği sanılmaktadır. İlteber'in öldüğünü duyan Melikşah hemen Sencer'i çağırır. Yeni emir atanana kadar oraya da göz kulak olmasını ister.
Sencer ve Tekiş tanışır. Sencer pervasızca cevaplar verince Tekiş Sencer'i araştırmaya karar verir. Tekiş de oğlu Ahmet de sürekli sarayda birilerine yanaşıp fitne çıkarmaya, hadsizlik yapmaya devam ederler. Tekiş Tapar'a da "Baban saltanat uğruna belkide anneni senden sakladı. Senin annesiz kalmana sebep oldu" der. Tekiş sonra oğlunu da alıp askerlerinin yanına gidip karargahını İsfahan'ın yakınına kurmak için gider. Bu kadar yakına kurmak sultana tehdit gibi davranıştır.
Faysal Şelemzar'da Turna'yı zora sokmak için daha cenazenin hemen ardından orada İlteber'in borçlu olduğu insanları dolduruşa getirip kızın üzerine salar. O gün içinde borçlarını isterler. Turna da bu işin ardında olduğunu anladığı Faysal'a gidip onu tutuklamakla tehdit edip vergi borcunu alır.
Faysal bu kez de İlteber'in baş yardımcısı olan Erbatur'u kışkırtır. Tabi bunda Sencer'in Erbatur'un hatalarını yüzüne vurup ikaz etmesinin de payı vardır. Faysal'ın kışkırtmasıyla Turna'dan para isterler. Turna Erbatur'u kovunca O da diğerlerini kışkırtır. Ayaklanma çıkarır. Konağa girmeye çalışırlar. Turna ve Başulu savaşır. Erbatur; konaktan Faysal'ın istediği evrakları da çalar. Bu isyanın haberini alan Sencer ve adamları gelip isyanı bastırıp Erbatur'u ve adamlarını öldürür
Kont Albert dindaşları ve ortaklarının kendisini öldürmeye çalışmasına alınmıştır. Zindandaki arkadaşı da durup dururken onu hainlikle suçlar. O da arkadaşını öldürüp zindandan kaçar. Kendisini Markus'a götürecek bir din adamının yanına gider. Adam onu Markus'a götürür. Ancak Markus kontun zindandan kaçmasından şüphelenip onu öldürmeye kalkar. O zaman devreye Melikşah ve adamları gelir. Markus'un tahmin ettiği gibi Kont Selçuklularla beraber hareket etmiştir.
Melikşah Markus'u yaralar. Son anda adamlarını bırakıp kaçmak zorunda kalır. Malzemeleri Sencer tedbir amaçlı Kınık obasına götürür. Melikşah mancınıkların yapımı için imalethane kurulmasını ister. İmalethanenin başına Tapar'ı getirir. Ayrıca İlteber'den boşalan makama Tapar'ın geçmesini düşünmektedir. Hace de olumlu konuşur. Melikşah imalethaneyi görmek için adamlarıyla oraya gider. Tapar'la onun doğacak çocuğuna kılıç döverler.
Tapar saraydan çıkarken amcasının dolduruşuna gelip bir adamına annesinin mezarına gitmesini ve mezarı açıp içinde ölü olup olmadığına bakmasını ister. Ancak adam yakalanınca sultanın haberi olur. İmalethanedeyken Tapar'a bunun sebebini sorunca oğluna bir tokat atar. Ama daha çok kardeşi Tekiş'e kızmıştır. Oradan ayrılınca Markus ve adamları imalethaneye saldırır. Tapar kahramanca dövüşür. Ancak Melik'i hain bir şekilde yaralarlar. Sultan bunun haberini alır ve oraya gelip oğlunu kucaklar
Hiç yorum yok:
Write comments