4.08.2016

Yüksek Sosyete 7. bölüm özet. Cansu Kerem'le Ece Mert ile yakınlaşıyor


Cansu o geceyi Ece'nin terasında geçirdikten sonra yılmayarak işyerine de geri döner ve her fırsatta ona kendisini affettirmeye çalışır. Kerem de istifasını geri aldığı çok mutlu olmuştur. Avukat Levent bu sefer de yiğenini oradakilere yardımcı olsun diye derneğe getirir. Sohbeti ile kadınların gözdesi olur. Süreyya yaptığı araştırma ile Levent'in çok zengin bir ailenin olduğunu öğrenir.

Bu bölüme yükset sosyeteden birinin tek çocuğunun düğünü damgasını vurdu. Süreyya eşine haber yolladı ve "Eger kalmıyacaksa eşyalarını alsın. Ama bu gece düğüne gelsin ve yanımda durup mutlu aile tablosu çizsin" der. Kızı Cansu'yu da "Düğüne katılacaksın. Sana bir kısmet buldum" diye ültimatonla çağırır.

Mert'in babaannesi de oğlunu illaki bu düğüne gideceksin. İşle ilgili biriyle muhakkak konuşman lazım diye zorlar. Ama aslında o kişinin kızıyla tanışmasını istemektedir.

Cansu o gece düğünde olacağından Ece'nin neşelendirilmesi ve ilgilenilmesi görevini Mert'e verir. Mert de Kerem'i yerine gitmesi için ikna eder. Mert akşam Ece'nin evine "Bu bir müdahale ziyaretidir." diye bir pankartla gider.

Cansu'nun ablası dava için yalancı şahidi bulmuştur. Bu olay abisinin de kulağına gider. Abisi bunun sahtekarlık olduğunu düşünmektedir. Babası ise bu duruma  sevinir. hatta kızıyla iftihar eder. Metres Işıl baba kızın konuşmasını duyup düğüne gitmeye karar verir. Düğünün girişinde Cansu onunla karşılaşır ve annesi lehine güzel bir konuşma yapar. Ancak annesi onu yanlış anlar ve önce metresi oradan attırtır; sonra Cansu'ya nefretini kusar.

Sonunda 7. bölümde annesinin neden Cansu'dan nefret ettiğini öğrendik. Megerse onun doğumu sırasında Süreyya'nın rahmini almışlar ve bu yüzden kocası onu aldatmaya başlamış. Kadın da kendini kötü hissettiği için anne babasını aramış ve onların kötü havada uçak kazası yapmasına neden olmuştur. Bu konuşmanın ardından Cansu'yu zorla tanışması için ayarlanılan çocuğun yanına yollar.

Cansu Kerem ile düğünde karşılaşır. "Ek iş olarak burada çalışıyorum" diyen yalan söyler. Kürşat isimli çocuk Cansu'yla ıssız bir yerde kıza biraz ısrarcı tavırlar sergileyince zaten onları izleyen Kerem çocuğa yumruk atar. Sonra ıssız bir yerde başbaşa kalırlar. Bu arada avukat Levent Süreyya'yı ağlarken görür ve "Gözyaşların bile parıl parıl" diye iltifat eder. Sonrasında orkestraya Sezen Aksu'nun 'Sen Ağlma' şarkısını çaldırır. Aralarında bir bağ kurulur

Mert de Ece'yi evden çıkartır. Kızın evinin önü çok karanlıktır ve kızın tüm uğraşlarına ragmen kimse oraya sokak lambası koymamıştır. Yolda giderken bir kız alma alayına denk gelirler. Yaşlıca bir teyze Ece'yi gelinin çocukluk arkadaşı Nurten zanneder. Sandığın üzerine oturtup bahşiş aldırtır. Kız düğüne gitmeye karar verir. Beraber oynarlar hatta teyzeler evli oldukları yalanı söylerler. Sonra dans müziğinde dans ederler. Aralarındaki yakınlaşma başlamıştır. Takı merasiminde Mert oldukça yüklü bir para takar. Kızın annesi gelip oan teşekkür eder. Sonra Ece annesinin kaybolduğunu anlatır.

Mert kıza kıyamaz ve birini arayarak Ece'nin evinin önüne sokak lambası diktirtir. Kız bunu görünce çok duygulanır ve Mert'i dudağından öper.

Düğün fotografçısı Kerem ve Cansu'nun fotografını çekmiştir. Abla bunu görüp alır. Önce kendi telefonundan resmini çektikten sonra Cansu'ya imalı bir şekilde verir. O ana kadar Kerem'in "Bu gece bizim olsun. Ayrılmıyalım" diye ısrarlarını geri çevirmiş olan Cansu; resmi görünce ailesiyle eve gitmekten vazgeçer. Resimde çok mutlu olduğu Kerem'in yanına gider ve "Tamam kabul ediyorum. Bu gece bizim olsun" der


Hiç yorum yok:
Write comments