Bu bölüm buradan devam ediyor ve Coşkun Mert'i tanımayarak yanından arabasını sürerek geçip gidiyor. Mert Coşkun'un ardından sevinç ve üzüntüyü aynı anda yaşıyor. Yusuf müdür şaşkınlık içinde Sarp'ın yanına inip pişmanlığını söylese de Sarp adamın özürlerini kabul etmez. "Artık tek başınasın" der ve gider. Diğer taraftan Eylem de telefonunu açmayan Mert için endişelenmekte ve onu aramaktadır.
Eylem Mert'i bir duvar kenarında ağlarken bulur. "Çocukluğumu mahveden adamı gördüm ama bir şey yapamadım" der. Üzgündür ama hırslanıp eliyle duvara yumruk atar. Hastaneye giderler; Mert'in kolu alçıdadır. Eylem'i sabah lokantaya bırakırken Coşkun'un adamı Mert'i görür ve gece gördükleri çocuk olduğunu ve onları takip ettiğini anlar.
Sarp sabah annesinin dükkanına gider. Umut'un canlı olduğuna kendisini müdürünün inandırdığını düşünmektedir. O yüzden de kardeşinin sağ olduğuna inancı sarsılmıştır. Annesi ona Mert'in Umut'u aradığını Mert'i gördüğünde içinin kıpırdadığını söyler. Lokantaya gelen Melek'e Füsun teyze ters davranınca Barış onları kurtaranın Melek olduğunu ağzından kaçırıyormuş gibi yapar. Füsun teyze anında kıza karşı yelkenleri suya indirir.
Sarı Hüsnü adındaki Mustafa'nın kirvesi olan eski ahbapları ile işi yapmaya karar verirler. Fakat mekana gittiklerinde malın taşınması için kendilerine önerilen para Sarp'ın da Davut'un da hoşuna gitmez. Sarp çeker gider.
Mert merkeze gidip birkaç gün izin alır. Tam çıktığında ise adli tıbdan Umut'un gömleğindeki kan ve Füsun teyzenin Dna.sı arasında benzerlik yoktur. Gömlekteki kan Umut'un değildir. Buhaberi Yusuf müdür öğrenir ve tekrar Sarp ile arasını düzeltmek için kullanmaya karar verir. Sarp'ı arar ve biraz zorlayarak kendisiyle buluşmaya çağırır. Sarp dosyayı görünce şaşırır ve inanmak istemez. Yusuf bu işin Mert'in fikri olduğunu söyler.
Coşkun'un planı önce Eylem'e Celal ile ilgili haber yaptırtıp ardından onu öldürüp suçu Celal'in üzerine yıkacaktır. Mert'i lokanta civarlarında görünce kendilerini izlemesi için yem atarlar. Issız bir yere gelmesini sağlarlar. Hayati ismindeki adamı takip eden Mert Coşkun'u bulur. Ama elleri ve ağzı bağlanmış Eylem de oradadır ve çocuk mecburen teslim olur. Kıza "Haberi yap sonra seni öldüreceğiz" derler. Kız yazmayacağım dediğinde kızın gözü önünde kelepçe ile bağladıkları Mert'i evire çevire sopayla dövmeye başlarlar. Kız çaresiz kabul eder.
Yusuf müdür gerçekten pişmandır. "Celal'i bitirmek için bana yardım et" der. Sarp kabul eder. Sarı Hüsnü'nün sevkiyatı ile ilgili bilgiyi verir. Yerini ve gününü söyleyeceğini söyleyip gider.
Birileri gecekonduda saklanan Alyanak'ı bulur ve derdest edip arabaya bindirirler. Alyanak Celal babadan şüphelenir. Alyanak'ı bulanlar Sarı Hüsnü'nün yanına getirirler. Hüsnü "Celal'e karşı beraber hareket edelim" der. Alyanak hemen kabul eder.
Mert'i dövdüklerinde kız ona sarıldığında Mert onu tel tokasını ağzına alıp onunla da kelepçeyi açarak kızı da alıp kaçmayı başarır. Coşkun ve Hayati de o arada kaçar.
Sarp ve Davut Sarı Hüsnü olayını anlatırken Hüsnü karşı tarafın parayı kabule ettiğini söyler. Sarp ve Davut akşam yemeği Celal baba ve ailesi ile yerler. Aile kestane yemek için evden çıkarlar. Rastlantı olarak Yusuf müdür ile karşılaşırlar. Hüsnü'nün adamı Yusuf müdürü arayıp sevkiyatla ilgili bilgi verir. O da Sarp'a inanır. Sarp gündüz de yeri ve zamanı söyliycem diye Yusuf'u arar. O da adamlarıyla harekat planlar. Mert izinli olduğu için olaydan habersizdir.
Mert Coşkun'un adamının cebinden onu bulmaya çalışırken Coşkun da yeni bir hamle yaparak kendisinin ölmediğini bilen tek kişi olan adamını öldürür. Melek Mert ile buluşur ve olanları anlatır. Celal babayı işe karıştırmamaları gerektiğini çünkü haberi yapanın Eylem olduğunu ve Celal'in haberi olursa onu öldüreceğini söyler. Melek de ona hak verir.
Celal sevkiyat için adamlarıyla beraber gelir. Yusuf da adamlarıyla orada beklemektedir. Ama kolilerde bebekler vardır. Asıl sevkiyat başka bir yerdedir ve bilerek ve isteyerek Sarp Yusuf'a söylememiştir. O da ihaneti tatsın istemiştir.
Mert de Hayati'nin telefonun sinyalinden onu bulur. Ancak adam ölmüştür. Elindeki telefon çalar ve sokak telefonundan Coşkun onu arayıp Mert'e onu tanıdığını ve ailesini de ona söyleyeceğini söyler. "Bir baban, annen ve seni çok seven bir abin var" der ve kim olduklarını söylemeden telefonu kapatır. Mert çok üzülür ve yıkılır
Hiç yorum yok:
Write comments