Çocuklar köşkün önünde öylece kalıyorlar, Ahmet geliyor ve onları alıp mağazaya getiriyor; geceyi orada geçirecekler, yatıyorlar, yemek yiyecekler. Ama Ahmet'in babası geliyor, onları kovuyor. Bu sefer gidip bir parkta oturuyorlar. Nefise çocuklarının peşinden gidiyor, bakıyor ki evleri yıkılmış; sokaklarda ağlaya ağlaya onları arıyor. Parkta buluyor onları, durumu anlatıyor ve çocuklar annelerini affediyor. Sabah oluyor Nefise çocuklarını alıp köşkün müştemilatına getiriyor, artık çocuklarından ayrılmayacaktır. Azime’nin akrabaları olarak orada kalmaya başlayan çocuklar annelerinin yanında olmanın sevinciyle, yalana ortak oluyorlar. Nefise anneleri değildir, onu burada yeni tanımışlardır.
Muzaffer ise giderek Nefise'ye bağlanmaya başlamıştır. Nefise'yi herkesten kıskanan Muzaffer, beklenmedik bir karar verir ve ona şok edici bir teklifte bulunur. Muzaffer’den parasını alan Nefise çocuklara güzel haberi veriyor, artık ev tutabileceklerdir.
Hep birlikte gidip ev bakıyorlar ve güzel bir daire buluyorlar ve tutuyorlar. Diğer yanda Ahmet, Zeynep’in Onur’la aynı yerde kaldığını düşündükçe deli oluyor ve ortak arkadaşları olan kızdan yardım istiyor. O görmüyor ki beni” diye dert yanıyor. Ne acı ki, o kızcağız da Ahmet’i seviyor ve Ahmet de onu görmüyor, duymuyor,
Öte yandan Onur’un ilgisini çekmeye çalışan Emel, Zeynep ve Onur'un giderek yakınlaşmalarını kıskanıyor ; Onur'un Zeynep'e şirkette çalışması için iş teklif ettiğini öğrenince de hemen bir plan kuruyor, Zeynep’i bir iş görüşmesine yolluyor. Ama plan ters tepiyor; Zeynep’in çalışmak için gittiği yer Onur’un o anda gittiği bir serginin kokteylidir. Zeynep Onur’u orada görmenin telaşıyla sakarlık yapıp işten kovuluyor. Onur onu bu zor durumdan kurtarıyor ve arabaya bindirip sürpriz bir yere götürüyor. Çok güzel bir gün geçiriyorlar. Akşam onları eve birlikte gelirken gören Emel, şaşırıyor ve öfkeleniyor.
Emel, annesi Azime gibi açgözlü ve çıkarcı biri. Hem şirketteki evli müdürle birlikte; adamı boşanmaya zorluyor, hem de Onur’u elde etmeyi hayal ediyor, onun ilgisini çekmek için çeşitli numaralar yapıyor.
Muzaffer, Nefise’yle baş başa akşam yemeği yiyeceklerini söylüyor, ona önemli bir şey söyleyecektir. Akşam oluyor, şık bir sofrada baş başalar; “Artık marka yüzü değilsin, o iş bitti.” diyor Muzaffer. “Beceremedim, değil mi?” diye soruyor Nefise. “Yok, öyle değil. Sen bu işlerin insanı değilsin, safsın temizsin, öyle kalmalısın. Bu işlerin içinde olmanı istemiyorum. Taşınmanı da istemiyorum” diyor. Sonra oğlunun yakında yanına geleceğini söylüyor. “Senin de bizimle yaşamanı istiyorum” diyor. Nefise buna itiraz edince asıl amacını açıklıyor, evlenme teklif ediyor; “Nefise Çiçek, benimle evlenir misin?” diyor.
Hiç yorum yok:
Write comments