Geçen bölümün sonunda Fazilet, Hazım Bey’i tehdit ediyordu; “O evlilik sözleşmesini yaparsan ben de sırrını anlatırım” diyordu. Selin, annesinin odasında uyuyan Ece’yi görünce dayanamıyor, boğazına sarıldı, boğmaya çalıştı onu. Ece’nin çığlıklarına koştular. Fazilet bu olayı fırsat bilerek Ece’ye ders verdi, bu evde değil hanım olmak, hayatta kalmak için bile anana muhtaçsın, bana sırtını dönme” dedi.
Selin evden çıktı, Yasinlere gitti. Yasin’in annesi bayıldı tabii kızın gece onlarda kalmasına; zengin kızını piyango olarak görüyor. Selin ise babasını kurtaramadığını ama Yasin’i kurtaracağını söylüyor kendi kendisine. Yasin’in Ece’yle olan fotoğrafına bakarak. Ruh sağlığı yerinde değil bu kızın.
Geçen bölümün finalinde Hazan, Yağız ve Sinan Kerime’nin evinde konuşuyorlardı, Kerime gelmişti. Yağız’la Sinan gittiler. Kerime ise ikisinden biri oğlu olan bu çocuklar, Hazan için o eve geldilerse, kızı yollamaması gerektiğini anladı hemen ve “burada kalabilirsin, ben de yalnızım” dedi. Ertesi sabah da kapıya gelen Sinan’ı kahvaltıya çağırdı. Ece’nin başına gelenleri Sinan’dan öğrenen Hazan hemen koştu kardeşinin yanına.
Ece, annesinin kızı olmadığını göstermek için evlilik sözleşmesini hiç okumadan imzaladı ve Güzide Hanım’a verdi. Ece’nin sözleri dokundu Fazilet’e ağladı. “Senin için kalıyorum ben burada, seni bu akrep yuvasında yalız bırakmamak için” dedi. Ablasını gören Ece çok sevindi. Ama konuşmalarının sonu kötü bitti, ağlaya ağlaya gitti Hazan.
Yağız Yasin’in evine geldi Selin’i almak için, o sırada Hazım bey de geldi. Onlar konuşurlarken Hazan da geldi, Selin’e saldırdı, kurtardılar. Sinan da gelmiş. Herkes orada yani. Yağız’ın Amerika’ya gitmeye niyetlendiğini duyan Sinan abisiyle kavga etti. Hazan “Yiyin birbirinizi, ikinizden de nefret ediyorum” diyerek çekip gitti.
Kerime Fazilet’i çağırdı. Fazilet gerçeği ancak anladı, “O gerçek egemen değil, benim oğlum” dedi. Zaten çocuğu olan bir adam niye aldı bu çocuğu peki?” dedi. Kerime açıklamadı bunu; “Öyle icap etti” dedi. “Ya Sinan ya Yağız, ikisinden biri benim oğlum” derken Hazan geldi. Lafı çevirdiler.
Gökhan, Yasemin’le birlikte yalıya döndü. Babası “Hayatının hatasını yapıyorsun” diye uyardı oğlunu, ama fayda etmedi tabii. Yasemin Ece’ye işbirliği teklif etti.
Fazilet yarım kalan konuşmayı bu sefer bildiği şeylerden dolayı daha güçlü olarak yaptı Hazım Bey’le;“Ya dünyanı kızımın ayaklarının altına serersin, ya da dünyanı Kerime’nin oğlunun başına yıkarım, bir oğul kaybedersin” dedi. O sözleşmeyi herkesin gözü önünde yırtacaksın, kızımı her şeyine varis yapacaksın, hesap açacaksın, anlı şanlı bir düğün yapacaksın, kayınvalideni de unutmayacaksın; ben de sizinle aynı masada yemek yiyeceğim, bana yukardaki katlardan bir oda vereceksin, kılık kıyafet. Kadının isteklerine bak, ne çakalmış bu Fazilet. Kabul etti Hazım Bey, “Ben oğlumun hayatını kurtardım, onun hayatını karartmana izin vermeyeceğim” dedi.
Yağız Selin’in moral bulması için kardeşler gecesi düzenledi ama sonu iyi bitmedi. Ertesi gün yine arabasıyla Hazan’ın kapısının önündeydi, arabada uyuyordu sinan. Sen seviyorsun bu çocuğu” dedi Kerime. “O da seni seviyor belli.Gerçi diğeri de boş değil sana” dedi. Şaşırdı, kızdı Hazan; “Yanlış anlamışsın sen”dedi.
Hazan’ın arkasından “Yanlış anlamışımdır inşallah. Kardeş gibi büyüdüler sonuçta, aynı kıza yanmasınlar” dedi. Kerime Sinan’ı çağırdı, birlikte kahvaltı ettiler.
Ece de hem annesinin kışkırtması, hem de Hazım Bey’den aldığı güçle, mutfakta hizmetçilere emirler yağdırdı. Kahvaltı sofrasındaki fazladan tabak herkesi meraklandırdı. Sinan veya Yağız gelecek zannettiler, gele gele Fazilet gelip oturunca hepsi bozum oldu tabii. Selin, Gökhan, Yasemin, Güzide hepsi kalktılar masadan. Güzide imzalattığı evlilik sözleşmesine güveniyordu. Geri döndüler masaya. Düğün meselesini açtı Fazilet. Haftaya yakınlarımızın da davetli olduğu bir yemek vereceğiz” dedi Hazım Bey. “Düğün” diye düzeltti Fazilet. Hazım Bey, “Evlilik sözleşmesini de yırttı hepsinin gözünün önünde. Ece istemdi bunu, ama yaptı adam. “Sizin haklarınızı korumak için bir sözleşmeye ihtiyacınız yok. Sizin güvenceniz benim,” dedi. Ece meraklandı, “niye bunları yapıyorsun, annem mi zorluyor seni? Çocukların sana da ban da düşman olacaklar dedi. Annesine kızdı Ece, ama laf geçiremedi tabi. Yasemin de Gökhan’ı babasına karşı savaşa kışkırtıyor.
Hazan’ın çekimine geldi Yağız, odun gibi duruyor kız, beceremiyor. Sinan gelince, birden gülmeye ve poz vermeye başladı, çocuğa nispet yapmak için. İki kardeş izlediler Hazan’ı; Sinan kıskançlıkla, Yağız da beğenerek. Çekim bitince Hazan’ı arabasına bindirdi Yağız, ilk ödemesini verdi, 15 bin lira. “Çok bu” diyerek kabul etmek istemedi. Sonra aldı ve bir oyuncakçının önünde durdurdu Yağız’ı.
Kerime Yağız’la Sinan’ın fotoğraflarına bakıyor, hanginiz için içim yanıyor acaba” diyerek ağlıyor. O sırada Güzide Hanım aradı ve onunla konuşmak istediğini söyledi.
Elleri kolları oyuncaklarla dolu olarak bir yetiştirme yurduna götürdü Yağız’ı. Aldığı oyuncaklarla çocukları sevindirmek istemişti. Çok şaşırdı Hazan, çünkü çocuklar tanıyorlardı Yağız’ı, meğer her ay geliyormuş oraya. Çocuklara hediyeleri dağıttılar, sonra oyunlar oynadılar onlarla. Bu arada birbirlerine de yakınlaştılar ilk defa. Sinan nerede olduklarını öğrenip kapıya geldi, arabadan izledi onları. Birbirleriyle şakalaştıklarını, gülüştüklerini izledi üzüntüyle.
Hazan artık çocuklara, köpeklere, yaşlılara yardımcı olabileceği için sevinç içinde. Yağız’ın hoşuna gidiyor bu. Hazan da Yağız’ın hiç bilmediği bir yönünü görmekten dolayı çok şaşkın.
Ece içine girdiği bu yeni dünyada kendini çok yabancı hissediyor. Fazilet de mahalledeki komşusu Binnaz’ı yalının yeni kahyası yapıyor. Kapıda Yasin’in anne ve babasıyla karşılaşıyorlar. Kadın saldırdı Fazilet’e, ağız kavgası yaparlarken zaten hasta olan adam yere yığıldı ve öldü.
Yasemin Hazım Bey’in yemeğine ilaç kattı. Sinir zayıflığı, unutkanlık, asabiyet yapan bir ilaç. Akli dengesi yerinde raporu alınsın diye yapıyor bunu.
Kerime Sinan hakkında bir şeyler söyledi, Hazan onu asla affetmeyeceğini söyledi. Yağız da elinde Hazan’ın fotoğrafları, öyle duruyor; çok etkileniyor Hazan’dan.
Sabah Kerime “iş görüşmesine gittiğini söyleyerek evden çıktı. Hazan’a odamı elleme dediği halde, temizlik yapmak için girdi kız ve yatağı nevresimini çıkarayım derken Yağız ve Sinan’ın gazeteden kesilmiş fotoğraflarını, gazete küpürlerini gördü ve şaşırdı.
Yasin babasının cenazesine gitti, Ece de uzaktan izledi. Törenin sonunda Yasin’in annesi Ece’yi fark edince koşup saldırdı, tartaklamaya başladı kızı. Yasin yazık dayanamadı Ece’nin dayak yemesine. Seviyorlar birbirlerini zavallılar, çocukları da olacak.
Fazilet evde Binnaz’ı beklerken, kahya diye Kerime çıkmadı mı karşısına, donup kaldı kadın.
Hiç yorum yok:
Write comments