Selcan ise Banu Çiçeğe artık olacakların olmasını, inceldiği yerden olayın kopması gerektiğini söyler. Banu Çiçek kadının çadırından çıkarken onu Aytolun görüp işkillenir. Selcan otaga gidip Korkut beye Duru teyzesinin ani ölümünde ve o yaşlı kadının oba dışında öldürülmesinde Aytolun'un parmağı olduğunu söyler. İnanmak için otagdaki kendisine ait kolyeyi arayıp bulmasını söyler.
Tuğtekin ve Gökçe'nin toyları yapılır. İkili çadırlarına yeni gitmişken Aytolun; Selcan'ın söylediklerinden şüphelenip sorular sormaya başlayan kocasına zehirli şerbet verir. Adam zehirlendiğinde Banu Çiçeği içeri çağırıp bu işi onun yaptığını söyleyip nöbetçilere yakalatır. Şerbetten azıcık da kendisi içtiği için o da zehirlenip kendinden geçer.
Goncagül ise Gündoğdu'yu Selcan'a karşı çok fena fitneler. Adam öfkeyle karısının boğazına hançerini dayar. Selcan yine bildiği herşeyi anlatır. Abisini Ertuğrul zorlukla durdurur. Selcan; Korkut beyi de Aytolun'un zehirlediğini söylese de Gündoğdu yine inanmaz
Korkut bey ve Aytolun zehrin etkisindedir. Korkut bey Artuk beyin çabalarına rağmen ölür. Tuğtekin çok üzgün ve öfkelidir. Banu Çiçek'i hemen öldürmek istese de Ertuğrul mahkeme kurulması için ısrar eder. Mahkemeye Selcan da tanık olarak çıkar. Banu Çiçek suçu kabul etmez. Ertuğrul ve Sungur tekin bulunan delillerin düzenli ve açık bir şekilde bırakıldığını ima etse de yeterli olmaz
Hiç yorum yok:
Write comments