Ferit; İlkgün'e benim evlenmeye niyetim yok demiş; sonra da kıza çiçek getirip gönlünü almıştı. "Sen de herkes gibi hanım Köylü sınavlarına giricen. Yandın sen" diyor. Ferit de "Olsun ben yanarım. Hem de gönüllü yanarım" diyip kızın gözlerinin içine bakar. Sonrasında İlkgün onu bırakıp kaçar. Ferit de arkasından kovalar. Sürekli eğlendiği için heyecan verici bulmaktadır ilişkilerini ve tabi ki kızı :)
Buralı İsmail kocaman bir güveç kabını köyün kadınlarından birinden ödünç alır. Tek başına taşıyamadığı için Ferit'den yardım ister. Ferit; İlkgün ile buralının yemek yapmasını istemediği için elimden düştü diyerek çömleği kırar. Onun neden böyle yaptığını birtek Düzgün anlar
Elmas şenlikler için portakallı ördek yapıcam diye tutturup Reşat'ı başından savar. Koptagel de Döne'ye 1000 tane lavaş açma görevi verdiğinden ikisi beraber Reşat'ın evinde keyif sürerler. Döne'nin aklına şenlikte Koptagel'in yorulacağı ve o tempoya dayanamayacağı fikri gelir. Kardeşinin aklına ise bazı karışımlarla enerji verecek birşey hazırlarlar. Onu Koptagel'e yedirmeye çalışırken Elmas yer ve sürekli zıpladığı, ağaçlara çıktığı, sulara atladığı sahneler görürüz :)
Cüneyt kızlardan Gülgün'le ilgilenmekte onun hakkında sorular sormaktadır. Kızlar derede çamaşır yıkıyacak diye toplanıp giderler. Bunu kardeşinden duyan Ferit; İlkgün'ü görmek için oraya da gider. Erol'a yakalanır. Erol durumu Düzgün'e ispiyonlar. Babası İlkgün ile "Seni kandıracak diye korkuyorum" konu başlıklı bir konuşma yapar.
Düzgün ebe kadınla Koptagel'i İlkgün'le evlendirme meselesini konuşurlar. Muhtar kadının İlkgün ile buralıyı eşleştirmesine kızmıştır. Ebe kadın Muhtar kadın ile Koptagel ve İlkgün meselesini konuşur. "Koptagel'in de niyeti varsa o da sınava girecek" der. Düzgün de "Ağırlığını koy bu işe" der. "Senin dediğin mi olucak onun ki mi?" diye ebe kadının kafasına girer.
Kısa İsmail eşleşmeye katılamadığı için Gülgün ile eşleşemediği için mutsuzdur. Muhtar kadına da küsmüştür. Bu sırada eve gelen Düzgün'ün kızlarından biri İsmaillerin evinde kalan Pelinsu'yu üzerinde havlu ile duştan çıkmış halde görür. Muhacir temizlikçi kadın diye ona açıklama yapar. Kız normalde inanmasa da inanmış gibi yapar.. Akşam yemekte Ferit babasına "İstanbul'a dönemeyiz; buarda yaşamamız lazım." der.
Buralı İsmail çömlek kırıldı diyor. Muhacir ile kısa İsmail'in sevgilileri Pelinsu'yu görüp kavga çıkarırlar. Laz İsmail de bütün gün ördek peşinde koştuğu için bozuktur. Fikri İsmaillere gelir ve hikayelerini dinler. Memleketin 3 ayrı yerinde adının İsmail olduğunu söyleyen bir adam tarafından evlenicem vaadiyle kandırılmış kadınların çocuklarıymış. Adam ismini yanlış söylemiş ama hepsine de Saklı köylü olduğunu söylemiş. Bu üç erkek de baba bir kardeşmiş. Kızları görünce ve kardeşlerini bulunca bu köyde kalmışlar. Sonradan anlarız ki babaları ise Firki bey imiş
Ferit'in lisede efe oyununda İstanbul birinciliği varmış. Koptagel bunu duyuca bana da öğret diye tutturur. Ferit ilk başta iyi niyetli davransa da Koptagel'in kızlara yazmak için öğrendiğini duyunca özellikle bale figürleri ekler ve ortaya karışık komik bir dans çıkar.Tam o sırada Fikri'yi çok fena ağlarken görürler. Çocuklar bu durumdan etkilenir. Adam bütün gece düşünüp sabahı Ferit'e. "Burda kalmamız gerek. Tarlaları satıp sana vericem. Sen ne kurarsın kurarsın" der.
İsmailler Pelinsu'yu şenliğin sonunda ortaya çıkarmayı ve Ferit'i bozmayı planlamaktadırlar. Pelinsu onu arar ve ağzından İsmaillerle ilgili birşeyler kaçırır. Şenlik günü gelip çatmıştır. Hoca efendi Düzgün ile Fikri'yi barıştırır. Cüneyt kızlardan İsmaillerin evinde kız olduğunu öğrenince abisine söyler. Ferit de Cüneyt de Pelinsu'dan şüphelenir. İsmailleri göz hapsinde tutar.
Yemeklerden sonra sıra efe oynamaya gelir. Kadın erkek herkes davul zurna eşliğinde oynamaya başlar. Koptagel; Ferit'in ona öğrettiği hareketleri yaparak herkesi güldürür. Buralı İsmail beraber oynamak için İlkgün'e çok ısrar edince Ferit "Gel beraber oynayalım. Kimin daha iyi oynadığına köylü karar versin" der. Hakikaten Ferit mükemmel oynar ve birinci olur. Sonrasında güreş tutarlar. Düzgün baş pehlivan olduğu için; efelik oyununda birinci olanla güreşiyorlarmış. Koptagel de Reşatla güreşicem diye tutturur. Tabi ki Koptagel Reşat'ı yener. Düzgün ile Ferit yenişemez.
Teravi namazları kılınırken buralı İsmail Pelinsu'yu alır. Şenlik mekanına getirecek iken Ferit pat diye arabanın önüne çıkar ve "Beni mi arıyorsunuz?" der.
Buralı İsmail kocaman bir güveç kabını köyün kadınlarından birinden ödünç alır. Tek başına taşıyamadığı için Ferit'den yardım ister. Ferit; İlkgün ile buralının yemek yapmasını istemediği için elimden düştü diyerek çömleği kırar. Onun neden böyle yaptığını birtek Düzgün anlar
Elmas şenlikler için portakallı ördek yapıcam diye tutturup Reşat'ı başından savar. Koptagel de Döne'ye 1000 tane lavaş açma görevi verdiğinden ikisi beraber Reşat'ın evinde keyif sürerler. Döne'nin aklına şenlikte Koptagel'in yorulacağı ve o tempoya dayanamayacağı fikri gelir. Kardeşinin aklına ise bazı karışımlarla enerji verecek birşey hazırlarlar. Onu Koptagel'e yedirmeye çalışırken Elmas yer ve sürekli zıpladığı, ağaçlara çıktığı, sulara atladığı sahneler görürüz :)
Cüneyt kızlardan Gülgün'le ilgilenmekte onun hakkında sorular sormaktadır. Kızlar derede çamaşır yıkıyacak diye toplanıp giderler. Bunu kardeşinden duyan Ferit; İlkgün'ü görmek için oraya da gider. Erol'a yakalanır. Erol durumu Düzgün'e ispiyonlar. Babası İlkgün ile "Seni kandıracak diye korkuyorum" konu başlıklı bir konuşma yapar.
Düzgün ebe kadınla Koptagel'i İlkgün'le evlendirme meselesini konuşurlar. Muhtar kadının İlkgün ile buralıyı eşleştirmesine kızmıştır. Ebe kadın Muhtar kadın ile Koptagel ve İlkgün meselesini konuşur. "Koptagel'in de niyeti varsa o da sınava girecek" der. Düzgün de "Ağırlığını koy bu işe" der. "Senin dediğin mi olucak onun ki mi?" diye ebe kadının kafasına girer.
Buralı İsmail çömlek kırıldı diyor. Muhacir ile kısa İsmail'in sevgilileri Pelinsu'yu görüp kavga çıkarırlar. Laz İsmail de bütün gün ördek peşinde koştuğu için bozuktur. Fikri İsmaillere gelir ve hikayelerini dinler. Memleketin 3 ayrı yerinde adının İsmail olduğunu söyleyen bir adam tarafından evlenicem vaadiyle kandırılmış kadınların çocuklarıymış. Adam ismini yanlış söylemiş ama hepsine de Saklı köylü olduğunu söylemiş. Bu üç erkek de baba bir kardeşmiş. Kızları görünce ve kardeşlerini bulunca bu köyde kalmışlar. Sonradan anlarız ki babaları ise Firki bey imiş
Ferit'in lisede efe oyununda İstanbul birinciliği varmış. Koptagel bunu duyuca bana da öğret diye tutturur. Ferit ilk başta iyi niyetli davransa da Koptagel'in kızlara yazmak için öğrendiğini duyunca özellikle bale figürleri ekler ve ortaya karışık komik bir dans çıkar.Tam o sırada Fikri'yi çok fena ağlarken görürler. Çocuklar bu durumdan etkilenir. Adam bütün gece düşünüp sabahı Ferit'e. "Burda kalmamız gerek. Tarlaları satıp sana vericem. Sen ne kurarsın kurarsın" der.
İsmailler Pelinsu'yu şenliğin sonunda ortaya çıkarmayı ve Ferit'i bozmayı planlamaktadırlar. Pelinsu onu arar ve ağzından İsmaillerle ilgili birşeyler kaçırır. Şenlik günü gelip çatmıştır. Hoca efendi Düzgün ile Fikri'yi barıştırır. Cüneyt kızlardan İsmaillerin evinde kız olduğunu öğrenince abisine söyler. Ferit de Cüneyt de Pelinsu'dan şüphelenir. İsmailleri göz hapsinde tutar.
Yemeklerden sonra sıra efe oynamaya gelir. Kadın erkek herkes davul zurna eşliğinde oynamaya başlar. Koptagel; Ferit'in ona öğrettiği hareketleri yaparak herkesi güldürür. Buralı İsmail beraber oynamak için İlkgün'e çok ısrar edince Ferit "Gel beraber oynayalım. Kimin daha iyi oynadığına köylü karar versin" der. Hakikaten Ferit mükemmel oynar ve birinci olur. Sonrasında güreş tutarlar. Düzgün baş pehlivan olduğu için; efelik oyununda birinci olanla güreşiyorlarmış. Koptagel de Reşatla güreşicem diye tutturur. Tabi ki Koptagel Reşat'ı yener. Düzgün ile Ferit yenişemez.
Teravi namazları kılınırken buralı İsmail Pelinsu'yu alır. Şenlik mekanına getirecek iken Ferit pat diye arabanın önüne çıkar ve "Beni mi arıyorsunuz?" der.
Hiç yorum yok:
Write comments