Cansu aniden "Abim kaza geçirmiş. Gitmem lazım" diyip gittiğinde geriye kalanlar ne yapacağını bilemez. Kerem telefondan arar ama kız önce açmaz; sonra ise ulaşılamaz. İş yerine gidip kızın adresini bulmaya çalıştığında ise personel dosyasında ne soyadı, ne kimlik numarası, ne de adresi vardır. Yetkili kişiye kızar. Ertesi gün arabayla bıraktığı mahalleye gittiğinde doğal olarak kimse ne Cansu'yu ne abisini tanımamaktadır. Kerem'in kafası karışır. En yakın arkadaşı Ece de Onun hakkında hiç bir şey bilmemektedir.
Limanda kabus gibi bekleyiş sürmektedir. Dalgıçlar ve tekneler Can'ı aramayı sürdürürken; Süreyya limandan hiç ayrılmaz. Metin ise hiç konuşmamakta, kimseyle hiç bir şey paylaşmamaktadır. Abla kendini suçlu hissetmekte etraftaki kişilere çıkışmaktadır. Densizlik yapan hizmetçiler ve Işıl üzerlerine düşen azarı fazlasıyla işitirler. Mert'in babaannesi torunundaki değişimleri fark edip bunlara sebep olan kızı sorgular.
Üç gün geçtikten sonra aramalar durdurulur ve Can'ın ölümü resmen duyurulur. Aile perişandır. Cesedi bulunamadığı için gıyabında cenaze namazı kılınır. Cansu 3 gün sonra aniden ortaya çıkıp Keremlere gelir. Annesi onunla özel olarak ilgilenip kızı bir nebze olsun toparlar. Sonra Ece ve Mert kızın moralini yükseltmek için kızın evinde yemek ortam hazırlarlar. Terasa yine yıldızları seyretmek için yer hazırlarlar. Herkes hayallerinden bahseder.
Metin'in metresi Işıl ise durumun vehametinin farkında değildir ve kendisine alınacak villanın derdine düşmüştür. Sürekli emlakçıyla konuşur. Kapora için önce yüzüğünü satmak istese de manevi değeri yüzünden satamaz. Daha beter bir şey yapar. Şirkette Metin'in çek defterini çalıp onun yerine çek imzalar. Akşam binbir nazla gelen Metin'e villanın anahtarını gösterince adam çileden çıkar. Neredeyse kadına vuracak dereceye gelir. Tam koyun can derdinde, kasap et derdinde olayına dönüşür.
Avukat Levent; Süreyya'yı görmek için Bedia hanımdan yardım ister. Onlar konuşurken Metin gelir. Levent gazetecileri arayıp onların aramasına engel olur. Arama ekibi ayarlar.
Ertesi gün Can'ın mevlidine Mert de babaannesi ile katılır. Orada Cansu'yu görüp şok olur
Limanda kabus gibi bekleyiş sürmektedir. Dalgıçlar ve tekneler Can'ı aramayı sürdürürken; Süreyya limandan hiç ayrılmaz. Metin ise hiç konuşmamakta, kimseyle hiç bir şey paylaşmamaktadır. Abla kendini suçlu hissetmekte etraftaki kişilere çıkışmaktadır. Densizlik yapan hizmetçiler ve Işıl üzerlerine düşen azarı fazlasıyla işitirler. Mert'in babaannesi torunundaki değişimleri fark edip bunlara sebep olan kızı sorgular.
Üç gün geçtikten sonra aramalar durdurulur ve Can'ın ölümü resmen duyurulur. Aile perişandır. Cesedi bulunamadığı için gıyabında cenaze namazı kılınır. Cansu 3 gün sonra aniden ortaya çıkıp Keremlere gelir. Annesi onunla özel olarak ilgilenip kızı bir nebze olsun toparlar. Sonra Ece ve Mert kızın moralini yükseltmek için kızın evinde yemek ortam hazırlarlar. Terasa yine yıldızları seyretmek için yer hazırlarlar. Herkes hayallerinden bahseder.
Metin'in metresi Işıl ise durumun vehametinin farkında değildir ve kendisine alınacak villanın derdine düşmüştür. Sürekli emlakçıyla konuşur. Kapora için önce yüzüğünü satmak istese de manevi değeri yüzünden satamaz. Daha beter bir şey yapar. Şirkette Metin'in çek defterini çalıp onun yerine çek imzalar. Akşam binbir nazla gelen Metin'e villanın anahtarını gösterince adam çileden çıkar. Neredeyse kadına vuracak dereceye gelir. Tam koyun can derdinde, kasap et derdinde olayına dönüşür.
Avukat Levent; Süreyya'yı görmek için Bedia hanımdan yardım ister. Onlar konuşurken Metin gelir. Levent gazetecileri arayıp onların aramasına engel olur. Arama ekibi ayarlar.
Ertesi gün Can'ın mevlidine Mert de babaannesi ile katılır. Orada Cansu'yu görüp şok olur
Hiç yorum yok:
Write comments