hilal leon sahneleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hilal leon sahneleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28.04.2017

Vatanım Sensin 25. bölümde Hilal ve Leon'un duygusal vedalaşması


Kanal D'nin büyük bir beğeniyle izlenen başarılı dönem dizisi Vatanım Sensin muhteşem bir bölümle ekrana geldi. Dizinin bu bölümüne damga vuran sahnelerden biri de Hilal ve Leon'un duygusal vedalaşması oldu. Gece Mehmet'in Leon'a silah çektiğinde onu vurmaması için bir neden söylemesini istiyordu Mehmet. Hilal de "Çünkü seviyorum onu" dedi. Böylece Hilal ve Leon ilişkisi boyut atlamış oldu. Artık birbirlerini sevdiklerini biliyorlar, bir çift oldular. İmkansız gibi de görünse de, işleri çok zor görünse de ortada karşılıklı bir aşk, bir ilişki söz konusu....

Ertesi gün veda vakti geliyor, Ali Kemal'in Leon için ayarladığı gemiye binmesi için limana gidecekler; Hilal geliyor ve vedalaşıyorlar. Hem de ne güzel bir vedalaşma. Nasıl hüzünlü, nasıl aşk ve sevgi dolu, nasıl zarif ve naif...

"Vakit geldi" diyor Hilal, "Abim bir gemi ayarladı senin için. limandan sandala binip açıktaki gemiye gideceksin" Zorlukla konuşuyor ama...Her an ağlayacakmış gibi. "Tamam"diyor Leon; aynı buruklukla... Smryna'dan böyle gideceğimi hiç düşünmemiştim" diyor zorla gülümsemeye çalışarak. Hüzün dolu bakıyorlar birbirlerine.

"Sana mektup yazabilir miyim?" diye soruyor Leon. Yüzünde nasıl masum bir ifade var o anda. İnsanın, "Üzmeyin şu çocukları" diye bağırası geliyor...Çok güzel yazılmış bir sahne, çok incelikli; Boran Kuzum ve Miray Daner de çok güzel hissettiriyorlar. Aferin size çocuklar. Çarpıcı ve kasıntılı güzellikler ve anlamsız bomboş oyunculuklar ile dolu televizyon ekranlarında susuz çölde vaha gibi geldiniz.

"Nasıl yazacaksın? Bulurlar seni." diyor Hilal umutsuzlukla. "Andrea Zackis yazar belki" diyor Leon gülümseyerek. Nasıl şaşırıyor ve seviniyor Hilal. "Sendin o. Tahmin etmeliydim" diye gülümsüyor güzel güzel. Minik bir an aydınlanıyor yüzleri. Sonra yine ayrılığın hüznü çöküyor ikisinin de gözlerine.
"Eğer savaş biterse, ben buraya seni bulmak için geri geleceğim. Sen bekler misin beni? " diye soruyor Leon. Daha soru bitmeden gözünün içi gülen Hilal, "Beklerim" diye cevap veriyor; "Beklerim."

"Ya sen?" diye soruyor bu sefer o. "Seneler sürse bile, döner misin İzmir'e? Yunan'ın işgali bittiğinde döner misin sahi?" "İzmir beni kabul ederse neden dönmeyeyim." Hilal'in de dikkat ettiği gibi ilk defa Symrna demedi Leon. Çünkü hissediyor artık gerçeği, savaşların, işgallerin, senin benim kavgasının üstünde, ötesinde başka bir şeyin olduğunu. İnsanca yaşam için güç savaşı, toprak kavgası değil, sevgi ve aşk gerekli; seversek yaşarız savaşırsak değil...

"Ya bitmezse, burası Smryna olarak kalırsa" diyor Leon. "O vakit döndüğünde mezarımı bulursun Teğmen" diyor Hilal, yüzü değişiyor Leon'un. "Zira buna müsaade etmeden evvel ölmüş olurum" diye devam ediyor Hilal.

"Konuşma böyle, Sen yaşayacaksın. Tamam" diyor ve "Sen de ne vakit gökyüzünde bir Hilal görsen, benim ona baktığımı ve seni düşündüğümü bileceksin"

"Bu şehre al sancağı diktiğimiz gün, Kordon'da seni bekliyor olacağım" diyor Hilal. Ne güzel bir vedalaşma, ne güzel sözleşme bu; gelecek için, ümitli günler için sözleşiyorlar... Sonra öpüşüyorlar ve sıkıca sarılıyorlar birbirlerine.

Çok güzel bir sahneydi bu. İncelikli, güzel, zarif. Her şey dozunda, replikler öyle, oyunculuklar öyle...Böyle gencecik iki oyuncunun böyle etkileyici performanslarla bu işin altından kalkmaları da ayrıca mutlu ediyor, ümitlendiriyor.

Her şeyin şan, şöhret, zenginlik, güzellik üzerine döndüğü, aynı tornadan çıkmış izlenimi veren güzel genç kadınlar, yakışıklı ve kasıntı genç erkeklerle dolu televizyon dünyasında böyle farklı ve özel genç oyuncuları görmek çok güzel, çok ümit verici...


21.04.2017

Vatanım Sensin 24. bölüm Hileon sahnesi - Leon ölmek istiyor, Hilal engel oluyor


Kanal D'nin çok sevilen, çok konuşulan, her hafta büyük bir heyecanla izlenen dizisi Vatanım Sensin 24. bölümü heyecanlandırdı, duygulandırdı, hüzünlendirdi izleyicilerini, en çok da sevindirdi. Birkaç bölümdür dizinin üzerine çökmüş olan rehavet bu bölümde tamamen kalkmıştı. Dizi silkinmiş, kendine gelmiş ve izleyicilerini büyülemişti. Hem eski tempo yerine gelmiş,hem milli mücadele, hem ilişkiler kısımları düzelmişti. hikayenin her kısmında heyecanlandıran gelişmeler oldu. biz burada dizimizin en sevilen karakterlerinden Hilal ve Leon arasındaki ilişki, yani hileon hakkında konuşacağız...

Hilal'e olan aşkı yüzünden yardım sandıklarının içindeki silahları gördüğü halde sesini çıkarmayan Leon, büyük bir vicdan yükünün altında kalır. Hilal'e olan sevgisi ve vicdanı ile görevi, milleti, ailesi, sahip olduğu bütün değerler arasında büyük bir ikilemde kalan Leon bu çaresizliğine ölümle son vermeye karar verdi.Genç adamın yaşadığı öyle büyük bir çıkmazdı ki; ancak ölerek huzur bulabileceğini düşündü.

Leon Hilal'le buluştukları tepeye gitmiş, elinde silah. "Sana böyle bir acıyı ikinci defa yaşatacağım için beni affet mittera. yürek acısı beden acısından daha çok yakacaktı canımı. İyi bir asker olamadığım için senden de af dilerim baba. Bir meydan savaşında vurulsaydım benimle onur duyacaktın. Lakin beni vuran sevda oldu. Ben yalnız vatanıma, bayrağıma, size değil, kendime de ihanet ettim. Bedelini kendi rızamla ödeyeceğim. Bunun için kendinizi suçlamayın. Sizi seviyorum. Leon" Veda mektubunun satırları bunlar. Mektup da çalışma masasının üzerinde kitabın içinde duruyor...

Leon elinde silah vedasını düşünüp göz yaşı dökerken Hilal de faytonla oraya yaklaşıyor. Hilal Leon'u oraya çağırmıştı. Ama o mesaj Leon'a ulaşmadı. Hilal ise bunu bilmiyor ve buluşma yerine geliyor. İyi ki de geliyor....

Leon tabancayı önce şakağına dayıyor, sonra vazgeçiyor kalbine nişan alıyor. O sırada Hilal geliyor oraya doğru. Tam Leon; "Kutsal Meryem, sen bana yolculuğumda refakat et" deyip tetiği çekecekken, Hilal'in çığlığıyla başını çeviriyor. "Leon Leon" diye çığlık atıyor Hilal. "Leon dur napıyorsun" diye bağırıyor ve eline vuruyor Leon'un, dizleri üzerine düşüyor delikanlı. "Git buradan Hilal" diyor Leon. "Hiç bir yere gitmiyorum" diyor genç kız. Leon'un karşısına diz çöküyor o da. "Siz beni ölümden kurtarmıştınız. Şimdi sıra bende. Ölemezsiniz" diyor Hilal.

"Benim başka çarem yok. Bir hain olarak yaşayamam ben. Giyemem o üniformayı bir daha, miteramın, babamın yüzüne bakamam. Ben vatanıma, kendime ihanet ettim."

"Siz bizim haklı davamıza inandınız. Zulme savaş açtınız, erdemli davrandınız" diyor Hilal. "Size kurşun sıkmayanların vur emrini ben verdim, ben. Onlar niye öldü o vakit. Ben niye vurdum çocukluk arkadaşımı? Benim inandığım her şey yerle bir oldu. Git şimdi buradan, yalnız bırak beni."

"Yapamam, gidemem. Ne olur, bunu bana yapmayın" diyor Hilal ağlayarak. "Git Hilal, bunu görmeni istemiyorum; beni böyle hatırlama" diyor Leon kararlı bir şekilde. "Hiçbir yere gitmiyorum, ver şu silahı bana" diyor Hilal sert bir ifadeyle.

"Aklın almıyor, değil mi. Oysa beni en çok senin anlaman lazım. Senin uğruna görmezden geldiğim o silahlar var ya" (Senin uğruna" sözlerini işitince Hilal'in yüzü değişiyor. Çünkü bunun kendisi uğruna yapıldığına inanamamıştı, bu kadar sevildiğini bilmiyordu) "O silahları ben kendi milletime doğrulttum,. O silahların tetiğini ben çektim. O silahlar yüzünden toprağa düşen her bir Yunan askerinin katili benim. Ben bir vatan hainiyim" diyor ağlayarak.

Hilal çok etkileniyor bu duyduklarından. Leon'un eline uzanıyor, silahı kendi göğsüne dayıyor bu şekilde. "O vakit beni de vurun Teğmen" diyor. "Hayır" anlamında başını sallıyor Leon.

Yapma Hilal, Leon hiç kıyabilir mi sana? Sana bir şey olmasın diye kendi vatanından, kendi canından bile vazgeçti... "Sevdanın böylesi" dedirten bir adam o....

"Madem inandığınız değerleri benim için yıktınız, bedelini beraber ödeyelim" diyor Hilal. Ağlayarak "Hayır" anlamında başını sallıyor Leon. Hilal, kendisi için vatan haini olmayı göze alan ve canından vazgeçen genç adama sarılıyor, birlikte ağlıyorlar. İki aşık, birbirlerine, sevdalarına ve acılarına sarılarak ağlıyorlar.


8.04.2017

Vatanım Sensin 22. bölüm Hilal - Leon pansuman sahnesi - 'Ben sizi vurdum Teğmen, siz de beni'


Kanal D'nin büyük bir izleyici kitlesine sahip dönem dizisi Vatanım Sensin 22. bölümde dizinin en sevilen karakterlerinden Hilal ve Leon arasındaki ilişkide önemli bir yüzleşme gerçekleşti. Birbirlerine karşı duygularını artık karşılıklı olarak dile getirmeye başlayan çiftimiz zaten içinde bulundukları şartlar nedeniyle büyük engellerle karşı karşıyayken, bir de Yıldız ile ilgili yanlış anlama nedeniyle sıkıntılı bir sürece girdiler. 

Leon pansuman yaptırmak bahanesiyle, aslında Hilal'i görmek için hastaneye geldi. Ayşe hemşire'ye Hilal'i sordu. Hilal'in meşgul olduğu cevabını alınca bozuldu. Neyse ki tam o sırada koridorun başında Hilal göründü ve "Ben alakadar olurum" dedi. Biz de rahat bir nefes aldık. İkisi de birbirini görünce çok heyecanlandılar, bu belli oluyordu.

Pansuman odasında gergin bir hava hakimdi. Hilal asık bir suratla sargı bezini sertçe geriyor, Leon'un canı yandı.. "Ihh" dye ses çıkardı Leon. "Ne oldu, Teğmen, canınız mı yandı?" diye sordu Hilal alay edercesine. "Eliniz çok hafifmiş hemşire" dedi Leon. Tekrar sıktı sargı bezini Hilal, tekrar canı yandı Leon'un. "Öfkenin sebebini biliyorum" dedi. "Duydukların bir yanlış anlaşılmadan ibaret" diye de ekledi.
Hilal dikkatli dikkatli baktı Leon'un yüzüne; "Öfkeli olması icab eden sizsiniz. Sizi bu hale kimin soktuğunu unuttunuz herhalde" dedi. "Leon da aynı şekilde dikkatle baktı Hilal'in yüzüne; "Unutmadım. Bir ömür unutmayacağımdan da şüpheniz olmasın Küçük Hanım." dedi. Mahcup baktı Hilal. "Halit İkbal'in yazısını okudum, oradaki öfkeden bahsediyorum" diye açıkladı Leon. "Oyun bitti Teğmen" diye kırgın bir şekilde karşılık verdi Hilal; gitmeye yeltendi, kolundan tutup engelledi yine Leon. "Hilal bir yanlış anlaşılma oldu dedim. Annem sana yazdığım mektubu Yıldız'a yazdığımı düşünmüş. Mesele bundan ibaret" diyerek kendini anlatmaya çalıştı.

"Hayır efendim, mesele bundan ibaret değil, mesele bu kadar basit değil; hiç bir vakit de olmadı."Siz ve ben Teğmen, bizim için bir yol yok, bunu sakın aklınızdan çıkarmayın." dedi. Acı acı baktı Leon; "Öyle mi?" dedi. "Öyle" diye onayladı Hilal aynı acı çeken bakışla."Neden titriyor böyle ellerin o vakit." diye sordu Leon. ayağa kalkıp devam etti, "Neden gözlerimin içine bakmıyor gözlerin."

"Kendinize gelin, hastane burası" dedi Hilal telaşla. "Başka bir yerde konuşalım o vakit. Tam hava kararınca Kordelia'da, tamam" dedi Leon. "Siz kendinizi masal aleminde zannettiniz herhalde. Zinhar gelmem" diye karşılık verdi Hilal. "Hilal, konuşmamız lazım" diye ısrar etti Leon. Güçlü durmaya çalıştı Hilal; "Ödeştiğimize göre artık gidebilirim" diyerek uzaklaşmaya çalıştı. "Yine engelledi Leon; "Ne demek bu" diye sordu. "Gözlerinin içine bakarak; "Ben sizi vurdum Teğmen, siz de beni vurdunuz, ödeştik artık, aramızda hesap falan kalmadı" diyerek arkasını dönüp perdenin arkasına geçti. Seni bekleyeceğim" diye seslendi arkasından Leon. Durdu, acıyla iç çekti Hilal, kendini toparlayıp kapıyı açıp çıktı.
Hilal en az Leon kadar acı çekiyor. Kendini dizginliyor sadece, bu yükünü daha da artırıyor. Söylemek acıyı biraz hafifletir. Dile dökmek, zehri birazcık olsun boşaltmaya yarar. Keşke Hilal de içini dökse...



Akşam olunca Hilal'i çağırdığı yere, Kordelia'ya gitti Leon. Gitti ve bekledi, bekledi...Hilal gelmedi...
"Siz kendinizi masal aleminde zannettiniz herhalde" demişti ya Hilal. Leon'un onu beklediği yerin attmosferi tam da öyleydi, masal alemi gibi, dünyadan, gerçeklerden kopuk bir rüyalar alemi gibi. Ne kadar da güzel yansıtmışlar Leon'un ruhundakini. Hilal ile birlikte gerçeklerin ötesine geçebilme arzusunu...

İkisi de ne kadar acı çekiyor. Acı, bu aşkın en sadık dostu olacak; bunu en baştan beri biliyoruz. İşgal zamanı İzmir'inde yaşanan bu aşkın kahramanlarından biri işgalci, diğeri vatansever bir direnişçi. Bundan büyük engel mi olur? İkisi de bunun farkında, imkansızlığın acısını yüreklerinde taşıyorlar. "Bizim için bir yol yok" diyor Hilal. Ama Leon'a göre "umut her zaman var." O aşkının verdiği umutla bu ilişkiye hayatlarında bir yol açacak, olmazı olur yapacak; yol yoksa aşklarından kendilerine bir vatan kurup orada saracaklar birbirlerini...  Öyle geliyor biz izleyicilere. Ya da öyle olmasını umut ediyoruz... Ne zararı var değil mi, umut etmenin...
Yaşam sürdükçe umut vardır. Aldığımız her nefes, ayrı bir umudun müjdesini taşır... Bu hikayede de izleyip göreceğiz....

Aşk, tutku, acı, engeller, gerçekler; ama ille de aşk, aşk...Ne yakıcı bir şey şu aşk. Yaşaması ayrı acı, izlemesi bile nasıl etkiliyor insanı...Özellikle de böyle güzel yansıtılırsa, böyle içten, böyle gerçek... Hiç abartmadan; bakışlarla, yanan yakan bakışlarla, acıdan, tutkudan titreyen ses tonuyla, bu kadar güzel oyunculuklarla aşkı, aşk acısını izlemek de gerçekten ayrı bir zevk.

Hilal ve Leon çok sevildi. Çünkü gerçekten sevilesi karakterler; çok güzel yazılmışlar. Leon gibi doğru, dürüst, naif, ince ruhlu, nazik ve böylesinde güzel seven bir erkek karakter sevilmez mi? Tabii ki de sevilir, çok sevilir hem de... Hilal gibi güçlü, kimseye minneti olmayan, doğrularından taviz vermeyen, vatansever, hem bir erkek çocuğu gibi cesur ve patavatsız, hem minicik bir kız gibi kırılgan ve ürkek, en az sevildiği kadar seven bir kadın karakter... Bir de, bu iki karakteri, gencecik yaşlarına rağmen böylesine büyük bir başarıyla, ruhlarını vererek, yaşayarak, yaşatarak canlandıran Boran Kuzum ve Miray Daner gibi iki güzel ve ışıklı yetenek canlandırıyorsa, zevkle ve bayıla bayıla izlemekten başka ne yapılır ki...



3.03.2017

Vatanım Sensin 17. bölümde Hileon ilk öpücük sahnesi çok konuşuldu


Kanal D'nin bu sezon ekrana gelen iddialı yapımı, her Perşembe akşamı büyük bir ilgi ve sevgisiyle izlenen dönem dizisi Vatanım Sensin'in 2 Mart akşamı yayınlanan 17. bölümde izlediğimiz bir sahne bölüme damgasını vurdu; dizimizin en sevilen karakterlerinden, en çok yakıştırılan çiftlerinden Hilal ve Leon'un ilk öpüşmesi. Özellikle Hilal ve Leon aşkını destekleyen fanlar yani hileoncular Leon'un Hilal'i öptüğü sahneyi büyük bir sevinç ve heyecanla karşıladı. Sahnenin ekrana gelmesinin hemen ardından sosyal medyada hileon fandomun heyecan ve beğenilerini yansıtan paylaşımların ardı arkası gelmedi.
17. bölümün fragmanında Hilal Leon'a tokat atıyordu, bir hafta boyunca sosyal medyada bu konuşuldu, tokadın sebebinin öpücük olabileceği söylendi, hatta fanlar kendi aralarında iddiaya bile girdiler, Leon Hilal'i öptü mü öpmedi mi diye...

Sonunda beklenen an geldi ve izleyicinin büyük beğenisini kazanan o sahneyi izledik. Hilal yazdığı yazıyı basmak için gece gizli gizli matbaaya geliyor. Kapıyı açıyor, gaz lambasını yakıyor. Köşede oturan Leon'u farketmiyor ilk anda. Matbaaya gelecek olanları yakalamak için bekleyen Leon Hilal'i görünce şaşırıyor. Yazıyı görünce; "Ne işi var bunun sende?" diye soruyor. Hilal, Halit İkbal'in yazılarını kendisine ulaştırdığını,kendisinin de bastığını söylüyor.

Leon Hilal için endişeleniyor,  ona evine gitmesini söylüyor. Hilal ise bu yazıyı mutlaka basacağını söylüyor. Leon "Seni bir daha o ipten kurtaramam" diyor panik içinde, çocuk çırpınıyor sevdiğine bir şey olmasın diye. Ama Hilal çok kararlı. Leon'un her söylediğine ters cevaplar veriyor.

"Sana son bir şans veriyorum, o Halit İkbal'e de söyle, bir daha seni bulaştırmasın bu işlere. Zaten bulduğumuz vakit cezası ağır olacak" diyor Leon. Sevdiğini korumak kurtarmak onun bütün amacı. Hilal ise gülümsüyor; Leon'a meydan okumak onun hoşuna da gidiyor bir yandan. "Boşuna aramayın teğmen, Halit İkbal burada, tam karşınızda duruyor" diyor kendinden emin bir şekilde. Çünkü için için biliyor Leon'un ona kıyamayacağını." Şaşkınlıktan kekeliyor Leon; "Nn, nasıl" diye...
"Benim evet. Yazıyı imha edebilirsiniz, lakin düşüncelerime gücünüz yetmez. Benim silahım da bu yazılar" diyor Hilal. Leon inanmak istemez gibi gülüyor, belki biraz da hiç şaşırmaması gerektiğini düşündüğü için, bunu tam Hilallik bir şey olduğunu bildiği için gülüyor...

"Siz ne yaparsanız yapın, ben o yazıyı basacağım." diye haber veriyor Hilal. "Şimdi beni tutuklamazsanız, yazmaya devam edeceğim teğmen" diyerek ellerini uzatıyor kelepçelemesi için. Leon önce o ellere bakıyor, sonra bileklerinden kavrıyor Hilal'i. "Düşmanlarından ziyade arzularını alt edeni daha cesur sayarım. Çünkü asıl zafer kişinin kendine olanıdır, demiş Aristo" diyor Leon; sonra ekliyor; "Ben ne yazık ki bu savaşta mağlubum Hilal" diyerek birden bir hamle yapıyor ve Hilal'i öpüyor. Tek taraflı bir şey değil bu, öpüştüler. yani ilk hamleyi Leon yaptı ama Hill de vardı bu anın içinde.

Öpüşme bitince ve birbirlerinden ayrılınca, şaşkınlık içinde önce bir nefes alıyor Hilal, sonra da tokadı yapıştırıyor Leon'a; oldukça kuvvetli bir tokat bu. Parmağını sallayarak; "Bir daha sakın bana dokunma, sakın" diye bağırıp uzaklaşıyor oradan, birkaç adım attıktan sonra duraklıyor, titriyor, kendine gelmeye çalışıyor ve ikinci bir hamleyle kapıdan çıkıp gidiyor. Leon Hilal'in arkasından bakıyor; yüzü allak bullak; rahatlama, tutku, heyecan, çaresizlik, acı, hepsini birden hissediyor. İzleyici de bu duygu yoğunluğu içinde sevin, heyecan ve hüzün karışımı arasında bocalıyor.

Vatanım Sensin fanları zaten sık sık TT olmaya alışıklar, Perşembe akşamı da yine öyle oldu. Vatanım Sensin reyting başarısının yanı sıra sosyal medyada da bir kez daha zirveyi işgal etti. #VatanımSensinGünü hashtagi Türkiye gündeminde yaklaşık 8 saat TT’de kaldı. Bunun yanısıra #HiLeon, #Leon hastag'leri de çok konuşulan tagler arasındaydı.


17.02.2017

Vatanım Sensin 16. bölümde Hilal ve Leon'un dans sahnesi


Vatanım Sensin 16. bölümde Hilal ve Leon'un dans sahnesi daha fragmanıyla büyük bir heyecan uyandırmıştı. Kanal D ekranlarında yayınlanan sevilen dönem dizisi Vatanım Sensin'in 16 Şubat Perşembe akşamı ekrana gelen yeni bölümünde, hikayenin en sevilen ve birbirlerine yakıştırılan karakterleri Hilal ve Leon'un ettikleri dans izleyicinin büyük beğenisini topladı.

Özellikle inernette hileon tagi altında birleşen fan kitlesi sevdikleri çiftin dans etmesini büyük bir memnuniyetle karşıladı, dans sahnesiyle ilgili çok sayıda video, fotoğraf, kolaj paylaşıldı, yorumlar yapıldı...

Biz de çok sevilen, beğenilen bu sahneyi kısaca bir yorumlayalım... Bayrağın yere düşmesine gönlü razı olmayan Haydar'ın vurularak öldürülmesi ile büyük bir üzüntü ve öfke yaşayan Hilal Başbakan yardımcısına kendi deyimiyle "Bir çift laf etmek için General Vasili'nin konağında düzenlenen baloya katılıyor. Hilal'i orada gören Leon, önce panik oluyor ama kendini hemen toparlıyor ve onun bir çılgınlık yapmasına engel oluyor. "Aklınızı başınıza alın, o ipten kimse kurtaramaz bir daha sizi."
Başbakan yardımcısına doğru ilerlemesini önlemek için Hilal'le dans etmeye başlıyor.

Bir yandan Hilal'i dansa zorluyor, bir yandan da; "Şimdi bana ayak uydurmaya çalışın küçük hanım,yoksa zindana giderken Albay Stavros'a ayak uydurmanız icab edecek" diye fısıldıyor Hilal'in kulağına...

Hilal başta direniyor. Ama "Bir kez olsun laf dinle, bir kez olsun bırak kendini" diyen Leon'un kararlı tutumu karşısında onun söylediğini yapıyor ve kendini bırakıyor; kendisine ilk kez anlam veremediği duygular yaşatan erkeğin kollarında, dudağının kenarında beliren minicik bir tebessümle onun gözlerinin içine bakarak kısacık büyülü bir an yaşıyor.


Leon, çok mutlu, yüz ifadesinden besbelli bu; nasıl mutlu olmasın ki. Onu hayal alemine götüren gözlere daha yakından, daha uzun uzun bakma fırsatı buluyor; kim bilir kendini yine hangi hayallerin içinde buluyor, belki de bilmediği kıyılara sevdiğiyle birlikte ulaşma umudu yeşeriyor bir kez daha içinde...

Zoraki dans, romantik bir dansa dönüşüyor yani. İzleyicilere de zevkle izlemek düşüyor... Ne demişler, "Aşk dil, din, ırk, savaş, düşmanlık tanımaz; aşk aşktır"... Henüz fark edememiş olsan da öyledir...


6.02.2017

Vatanım Sensin - En çok beğenilen Hilal Leon sahnelerinden biri - Bundan sonra hiç olmaz


Kanal D'nin kaliteli, özenli bir çalışmanın eseri olan dizisi Vatanım Sensin hayranları, daha doğrusu HiLeon fandom yani Hilal ve Leon aşkını destekleyenler öyle coşkulu, öyle heyecanlılar ki, neredeyse iki üç günde bir yeni bir tag ile sosyal medyada TT oluyorlar... HiLeoncular, dizinin senaristlerinin de dikkatini çekiyor ki, Hilal ve Leon sahneleri iyice dikkat çekici, iyice romantik hala gelmeye başladı.

Miray Daner ve Boran Kuzum'un canlandırdığı Hilal ve Leon'un birlikte gözüktükleri, birbirlerine baktıkları, konuştukları sahneler, en ince ayrıntısına kadar analiz ediliyor, yorumlanıyor... Bu sahnelerden en sonuncusu da geçen haftaki Hilal - Leon sahnesiydi.

Sevilen çiftin baş başa tek sahnesiydi ama bir haftadır konuşulmaya, yorumlanmaya devam ediyor... Çok önemli bir sahneydi; "Leon Hilal'e olan aşkını üstü kapalı olarak itiraf etti" diyebiliriz. Ne dedi çok sevgili Leon; "Ben hiç bir vakit ablanıza ümit vermedim. Benim ona hiç bir vaadim olmadı. Hele bundan sonra hiç olmaz. Ben,..." Ben deyip sustu. Çok etkilendi Hilal bundan. ""Ne demek bundan sonra?"diye sordu. Cevap gelmedi. İçine içine sustu Leon... Bu susuş çok etkileyiciydi. Sadece Hilal'i değil, izleyiciyi de çok etkiledi; özellikle de HiLeon fandomu.

Bizler de etkilendik... Leon'un "Ben" deyip susması, şu dizeleri getirdi benim de aklıma; "Ve bilir misin ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması,"Ben" deyip susması, "sen" deyip ağlamaklı kalması"*

Bir kez daha izleyelim bakalım o güzel, o naif sahneyi; incelik, romantizm ve imkansız aşkın çekiciliğini barındıran o diyaloğu... İzleyelim ve kendimizden geçelim... Zaten yeni bölüm fragmanı da oldukça gecikti değil mi sevgili HiLeon fandom?

...ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması.
ne kötüdür an kadar yakın bir asır kadar uzak olması.
ve bilir misin ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması
” ben ” deyip susması, ” sen ” deyip ağlamaklı kalması…
(nazım hikmet ran)