Vatanım Sensin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vatanım Sensin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29.09.2017

Vatanım Sensin’in Teğmen Leon’u Boran Kuzum, şimdi de sinemada

Kanal D’nin geçen sezon en çok konuşulan dizisi Vatanım Sensin’de canlandırdığı Teğmen Leon rolüyle televizyon dünyasının gündemine bomba gibi düşen genç oyuncu Boran Kuzum, şimdi de beyazperdede buluşacak sevenleriyle. Vatanım Sensin dizisinde canlandırdığı Leon karakterindeki başarısı ile bir anda büyük bir hayran kitlesine sahip olan, partneri Miray Daner ile birlikte dizide canlandırdıkları Hilal ve Leon kısaca HiLeon shipi ile sosyal medyada en çok konuşulan ve takipçi sayısını artıran isimlerden biri olan KuzumCingöz Recai filmiyle sinemaseverlerin karşısında olacak.

Başrolünü Kenan İmirzalioğlu'nun oynadığı, yapımcılığını Hayri Aslan’ın üstlendiği, Kanal D ve Limon Film iş birliğinde Content Turkey tarafından hazırlanan Cingöz Recai filminde sürpriz bir rolde yer alan genç oyuncu, yeni rolüyle yine çok konuşulacak.

Cingöz Recai’nin ekibinin üyelerinden çapkın hırsız Cüneyt rolünde izleyeceğimiz ve film boyunca kılıktan kılığa girecek olan Boran Kuzum, çok renkli bir karakterle beyaz perdede olacak. Nitro lakapllı, hızlı araba kullanan çılgın ve sempatik bir genç adam rolündeki oyuncunun performansı, şimdiden merakla bekleniyor.

Sezonun en iddialı filmlerinden biri olan Cingöz Recai, 13 Ekim’de vizyona girecek. Sinemaseverler ve Boran Kuzum hayranları, “Bu filmi kaçırmayın” deriz…

14.09.2017

Vatanım Sensin yeni sezon Ekim ayında başlayacak gibi görünüyor

Kanal D’nin büyük bir hayran kitlesine sahip dizisi Vatanım Sensin, sadık izleyicilerini biraz daha bekletecek. Başrollerini Bergüzar Korel ile Halit Ergenç, Onur Saylak gibi isimlerin paylaştığı, onlara Boran Kuzum, Miray Daner, Pınar Deniz gibi başarılı genç oyuncuların eşlik ettiği sevilen dizinin yeni sezon yayın tarihi henüz belli olmadı. Bu gecikmeye, dizinin senaryo ekibinde yaşanan değişikliğin sebep olduğu söyleniyor. İkinci sezonuna başlaması heyecanla beklenen dizinin Necati Şahin’den sonra gelen senaristi Nuran Evren Şit, sezon finaliyle birlikte projeden ayrılmıştı. Dizinin yeni senaristi Uygar Şirin olmuştu, şimdi de yeni yazılan senaryonun tekrar yazıldığı ve bu nedenle çekimlerin de eylül ayının sonunda başlayacağı ve yayın tarihinin de Ekim ayının son haftası olacağı belirtiliyor.

Senaryo dışında, diziye katılacak yeni oyuncular ile ilgili de arayışın devam ettiği, yeni sezonda hikayeye dört yeni karakterin katılacağı gelen haberler arasında. Bu oyuncuların kimler olacağını da ilerideki günlerde öğrenebileceğiz.

Ayrıca dizide Ali Kemal karakterini canlandıran Kubilay Aka yeni sezonda Vatanım Sensin'de olmayacak. Karakteri hikayeden çıkartacaklar mı, yoksa oyuncu değişikliği mi yapılacak, bu sorunun yanıtını, yeni sezon bölümleri başladığında öğreneceğiz. Genç oyuncunun yeni bir dizi ile anlaştığı söyleniyor.

15.06.2017

Vatanım Sensin sezon finali - Cevdet'ten Azize'ye veda mektubu - Bir Fırtına Tuttu Bizi


Vatanım Sensin 31. bölümde sezon finalinin son sahnelerinde acı vardı, hüzün vardı, gurur vardı....
Ankara'ya yola çıkarken Cevdet ile buluşacaklarını düşünen Azize, bekledi bekledi, sonunda bir atlının getirdiği pusulayı okudu. Pusulada yazanlar, Azize'yi hıçkırıklara boğdu. Sevdiği  adam, kocası onunla vedalaşıyordu mektubunda. "Azizem, hatunum, cananım, bu mektubu okuduğun an itibariyle, vatan için şehit düşmüş bir askerin zevcesisin" diye başlıyordu veda mektubu. "ahh" diyebildi Azizecik. Ahhhh, mektubu okuyup bitirdikten sonra gözyaşlarına boğuldu, feryatlar feryatlar...

Cevdet,Yunan taarruzunu yönetmek için Atina'dan gelen yeni komutan ve üst düzey diğer askerlerin hepsini yok etmek zorundaydı, Yunan taarruzunu önlemek için bunu yapması gerekiyordu. Kendini feda etmek pahasına bunu yaptı. Bir oda dolusu üst düzey askeri bir anda peş peşe vurdu, o sırada kendisi de yara aldı. İçeriye giren askerlerle çatışmaya girdi, kurşun yaraları da aldı, ve tam o sırada hazırlamış olduğu saatli bombalar birbiri ardına infilak etti, karargah içindeki herkesle birlikte havaya uçtu. Cevdet de oradaydı, O sırada Mustafa Kemal onun kendisine yolladığı mektubu okuyordu.

Cevdet'in son görevini ifa edişi ve Azize'nin çığlıklarına eşlik eden türkü, içimizi daha da çok sızlatmaya yaradı... Haluk Levent'in sesinden Bir Fırtına Tuttu Bizi. "Bir fırtına tuttu bizi, deryaya kardı. O bizim kavuşmalarımız a yarim, mahşere kaldı."

Şimdi sabırsızlıkla Vatanım Sensin'de yeni sezonu bekleyeceğiz, neler oldu, kavuşmalar mahşere mi kaldı, yoksa muhteşem vuslatlar mı kapıda?..


9.06.2017

Vatanım Sensin 31. bölüm sezon finali - Can alıcı soru, Cevdet kurtulacak mı


Televizyonda yaz sezonu başlarken, diziler birer birer ya final yaparak izleyiciye veda ediyor ya da sezon finali yaparak dinlenmeye çekiliyor.  Kanal D ekranlarında 27 Ekim 2016 tarihinde ilk bölümüyle izleyiciye "merhaba" diyen Vatanım Sensin, bu akşam 8 Haziran 2017 Perşembe 31. bölümüyle sezon finali yaparak yaz tatiline girdi. 15 Haziran Perşembe akşamı da sezon finalinin tekrarı ekrana geldi... İzleyicinin her hafta büyük bir heyecanla izlediğimiz ve sosyal medyada da en çok konuşulan dizilerden biri olan Vatanım Sensin; muhtemelen Eylül ayında ikinci sezonuyla kaldığı yerden devam edecek.

Son haftalarda olaylar çok hızlandı, sezon finaline doğru her şey ortaya çıktı. Leon ve Hilal arasındaki duygusal ilişki ortaya çıktı, bunu hızlandıran olay da Leon'un yardım malzemeleri içinde Anadolu'ya giden silahları Hilal'e olan aşkı uğruna görmezden gelip vatan haini olarak yargılanması oldu. Leon, Hilal için ölümü de göze aldı, vatanını, ailesini her şeyini kaybetmeyi de. Ne büyük aşk; izlerken nasıl özeniyor insan ...

Ortaya çıkan diğer bir önemli gerçek de Tevfik'in aslında bir vatan haini olduğu idi. Ohh dedik, Tevfik'in şeytanlıklarından kurtulacağız sonunda.

En önemlisi de, en sonunda Azize'nin, Cevdet'in aslında bir vatan haini değil de tam bir vatansever olduğunu, Eşref Paşa tarafından görevlendirilerek yunan ordusu içine girdiğini öğrenmesi oldu. Vee geldik en önemli düğümün çözülmesine, Cevdet'in Yunan ordusu içindeki casus olduğunu Vaisli öğrendi. Tevfik Cevdet'ten intikam almak için onun gerçek vazifesini Yunan komutana anlattı. Ve Vasili tarafından tuzağa düşen Cevdet'in bütün ailesi, Azize, Hasibe Ana, Ali Kemal, kızlar, hepsi ölüm cezasıyla karşı karşıya kaldı. Ama Cevdet büyük zekasını kullanarak, kendisini vatanı ile ailesi arasında bir seçim yapmaya bırakan Vasili'yi alt etti. Onu en zayıf noktasından vurdu, yıllar önce kaybettiği oğlu Dimitri kozu ile yendi General Vasili'yi...

Cevdet'in zekice manevrasıyla bir anda roller değişerek, Yunan ordusuna ihanet suçlamasıyla karşı karşıya kalan General Vasili, yargılanarak ölüm cezasına çarptırıldı ve kurşuna dizilerek infaz edildi. Leon babasının infazını kahrolarak izledi. Boran Kuzum, harika bir oyuncu; gencecik yaşına rağmen sapasağlam, tertemiz bir oyunculuk ile bizleri kendisine hayran bırakmaya devam ediyor.

Yakup ile Cevdet Mustafa Kemal'e yapılacak suikastin bilgisini elde edip önlemek için akıllıca bir plan yaptılar, bu plan sonunda Tevfik de hak ettiği sona kavuştu. Tevfik'in ava giderken avlandığı patlama sonucunda öldüğünü tahmin ediyoruz. ölmüş olmalı, yoksa saçma olur.

Emeline ulaşamayan bir diğer kişi de İngiliz ajanı Charles Hamilton oldu. Lucy'nin de yardımıyla Yakup Hamilton'u yakaladı. Lucy ne kadar adaletli ve insaflı bir kızcağızmış öyle. Aferin ona...

Cevdet, Yunan yönetiminin taarruzdan vazgeçmediğini ve Atina’dan yeni komutanlar geldiğini öğrendi, ya kendi canı ya vatanı. Tabii ki o yine hiç düşünmeden vatanını seçti. Ankara’ya gitmek için annesi ve kızlarıyla yola çıkan Azize ise Cevdet’i beklerken onun yolladığı veda mektubunu alınca hıçkırıklarla ağladı.

Ali Kemal cephesinde de işler çok zordu, Türk değil de bir Yunan olduğunu, üstelik de Yunan komutanı Vasili'nin oğlu olduğunu öğrenmek, yıktı çocuğu; ölmeyi bile düşündü. Leon'la yüzleşti, Veronika'ya yüzleşti. Bu yüzleşmelerin en etkileyici sahnesi de Vasili'nin mezarı başındaki yüzleşme sahnesiydi. Babası, annesi, kardeşiyle yüzleşti, yüzleşemedi, kahroldu, reddetti...

Leon ve Veronika yüreğimizi paraladı ikisi de. Ne derinden, ne zarif ve ne gerçek acı çektiler öyle... Boran Kuzum ve Senan Kara, siz ne güzel oyuncularsınız, çok seviyoruz ikinizi de...


Leon ile Hilal tepedeki buluşma yerinde iki kere buluştular. İlk buluşma Vasili'nin infazından hemen sonraydı; babasını kaybeden Leon kırgındı, herkese her şeye dargındı; Hilal'e de sitem etti. İkinci buluşmada da Yunanistan'a döneceklerini haber verip Hilal'e de birlikte gelmesini teklif etti. Düşün dedi, düşüneceğine söz verdi ama gidemedi Hilal. Geminin kalkacağı vakit gitti uzaktan izledi sevdiğini, uzaktan vedalaştı Hilal.

Diğer yanda, Cevdet,Yunan taarruzunu yönetmek için Atina'dan gelen yeni komutan ve üst düzey diğer askerlerin hepsini yok etmek zorundaydı, Yunan taarruzunu önlemek için bunu yapması gerekiyordu. Kendini feda etmek pahasına bunu yaptı. Bir oda dolusu üst düzey askeri bir anda peş peşe vurdu, o sırada kendisi de yara aldı. İçeriye giren askerlerle çatışmaya girdi, kurşun yaraları da aldı, ve tam o sırada hazırlamış olduğu saatli bombalar birbiri ardına infilak etti, karargah içindeki herkesle birlikte havaya uçtu. Cevdet de oradaydı, O sırada Mustafa Kemal onun kendisine yolladığı mektubu okuyordu.

Cevdet, kendini feda etti. Nöbetçilerle çatışırken çok yara aldı, sonra da yerleştirdiği saatli bombaların patlamasıyla karargah havaya uçtu. Cevdet o sırada bir yere savrulup kurtulmuş olabilir mi? Aksi takdirde Cevdet'siz bir Vatanım Sensin izleyeceğiz ki, bu mümkün değil gibi gözüküyor.

Bölümün sonunda meclisin açılışı, tüm yurtta ve İzmir’deki sevinç gösterilerini izledik, duygulandık ve bölüm, aynı zamanda da sezon burada bitti… Yeni sezonu gerçekten sabırsızlıkla, büyük bir merakla bekleyeceğiz...
Halit Ergenç, Bergüzar Korel ve Onur Saylak'ın başrolleri paylaştığı, Baki Davrak, Senan Kara, Boran Kuzum, Kubilay Aka, Miray Daner, Pınar Deniz, Fatih Artman, Genco Özak ve usta oyuncu Celile Toyon'u diğer önemli rollerde izlediğimiz Vatanım Sensin'in oyuncu kadrosu u kadarla sınırlı değil. Hikayenin temelinde çok önemli bir role sahip Eşref Paşa karakteriyle Hakan Salınmış diziye büyük bir renk katmış ve 21. bölümde Eşref Paşa'nın Tevfik tarafından vurularak öldürülmesiyle diziden ayrılmıştı. Eşref Paşa'nın yeğeni baş hekim Mustafa Sami rolüyle Yiğit Çelebi, Stavro rolüyle Tuğrul Tülek, Eftelya rolünde Şebnem Hassanisoughi, Eftelya'nın babası... ve nice güzel oyuncular diziye büyük katkılardan sonra veda etti.

Şimdi sezon finalinde de General vasili rolüyle bir sezon boyunca bizleri hem kızdıran hem de oyunculuğuna hayran bırakan Baki Davrak, karakterinin kurşuna dizilerek öldürülmesiyle diziden ayrıldı. Vasili'yi özleyeceğiz gerçekten. Bölümün finalinde Ankara'ya kendi getirdiği bombanın patlamasıyla ava giderken avlanan Tevfik de büyük ihtimalle öldü, o zaman Onur Saylak'ı da artık göremeyeceğiz. Bir kötüyü bu kadar sempatik bir biçimde nasıl canlandırdığını hayretler içinde izlediğimiz başarılı oyuncuyu da gözlerimiz arayacak yeni sezonda.

Kadroya sonradan  Charles Hamilton rolüyle Okan Yalabık ve baldızı Lucy rolünde Saadet Işıl Aksoy dahil oldu. Konuk oyuncu olarak hikayeye renk katan çok önemli isimler de var,  Serhat Tutumluer, Hüseyin Avni Danyal.  Halide Edip karakteriyle iki bölümde yer alarak büyük heyecan yaratan Selma Ergeç,  Kurtuluş Savaşı'nın kadın karakterlerinden Kara Fatma rolüyle Demet Evgar.


28.04.2017

Vatanım Sensin 25. bölümde Hilal ve Leon'un duygusal vedalaşması


Kanal D'nin büyük bir beğeniyle izlenen başarılı dönem dizisi Vatanım Sensin muhteşem bir bölümle ekrana geldi. Dizinin bu bölümüne damga vuran sahnelerden biri de Hilal ve Leon'un duygusal vedalaşması oldu. Gece Mehmet'in Leon'a silah çektiğinde onu vurmaması için bir neden söylemesini istiyordu Mehmet. Hilal de "Çünkü seviyorum onu" dedi. Böylece Hilal ve Leon ilişkisi boyut atlamış oldu. Artık birbirlerini sevdiklerini biliyorlar, bir çift oldular. İmkansız gibi de görünse de, işleri çok zor görünse de ortada karşılıklı bir aşk, bir ilişki söz konusu....

Ertesi gün veda vakti geliyor, Ali Kemal'in Leon için ayarladığı gemiye binmesi için limana gidecekler; Hilal geliyor ve vedalaşıyorlar. Hem de ne güzel bir vedalaşma. Nasıl hüzünlü, nasıl aşk ve sevgi dolu, nasıl zarif ve naif...

"Vakit geldi" diyor Hilal, "Abim bir gemi ayarladı senin için. limandan sandala binip açıktaki gemiye gideceksin" Zorlukla konuşuyor ama...Her an ağlayacakmış gibi. "Tamam"diyor Leon; aynı buruklukla... Smryna'dan böyle gideceğimi hiç düşünmemiştim" diyor zorla gülümsemeye çalışarak. Hüzün dolu bakıyorlar birbirlerine.

"Sana mektup yazabilir miyim?" diye soruyor Leon. Yüzünde nasıl masum bir ifade var o anda. İnsanın, "Üzmeyin şu çocukları" diye bağırası geliyor...Çok güzel yazılmış bir sahne, çok incelikli; Boran Kuzum ve Miray Daner de çok güzel hissettiriyorlar. Aferin size çocuklar. Çarpıcı ve kasıntılı güzellikler ve anlamsız bomboş oyunculuklar ile dolu televizyon ekranlarında susuz çölde vaha gibi geldiniz.

"Nasıl yazacaksın? Bulurlar seni." diyor Hilal umutsuzlukla. "Andrea Zackis yazar belki" diyor Leon gülümseyerek. Nasıl şaşırıyor ve seviniyor Hilal. "Sendin o. Tahmin etmeliydim" diye gülümsüyor güzel güzel. Minik bir an aydınlanıyor yüzleri. Sonra yine ayrılığın hüznü çöküyor ikisinin de gözlerine.
"Eğer savaş biterse, ben buraya seni bulmak için geri geleceğim. Sen bekler misin beni? " diye soruyor Leon. Daha soru bitmeden gözünün içi gülen Hilal, "Beklerim" diye cevap veriyor; "Beklerim."

"Ya sen?" diye soruyor bu sefer o. "Seneler sürse bile, döner misin İzmir'e? Yunan'ın işgali bittiğinde döner misin sahi?" "İzmir beni kabul ederse neden dönmeyeyim." Hilal'in de dikkat ettiği gibi ilk defa Symrna demedi Leon. Çünkü hissediyor artık gerçeği, savaşların, işgallerin, senin benim kavgasının üstünde, ötesinde başka bir şeyin olduğunu. İnsanca yaşam için güç savaşı, toprak kavgası değil, sevgi ve aşk gerekli; seversek yaşarız savaşırsak değil...

"Ya bitmezse, burası Smryna olarak kalırsa" diyor Leon. "O vakit döndüğünde mezarımı bulursun Teğmen" diyor Hilal, yüzü değişiyor Leon'un. "Zira buna müsaade etmeden evvel ölmüş olurum" diye devam ediyor Hilal.

"Konuşma böyle, Sen yaşayacaksın. Tamam" diyor ve "Sen de ne vakit gökyüzünde bir Hilal görsen, benim ona baktığımı ve seni düşündüğümü bileceksin"

"Bu şehre al sancağı diktiğimiz gün, Kordon'da seni bekliyor olacağım" diyor Hilal. Ne güzel bir vedalaşma, ne güzel sözleşme bu; gelecek için, ümitli günler için sözleşiyorlar... Sonra öpüşüyorlar ve sıkıca sarılıyorlar birbirlerine.

Çok güzel bir sahneydi bu. İncelikli, güzel, zarif. Her şey dozunda, replikler öyle, oyunculuklar öyle...Böyle gencecik iki oyuncunun böyle etkileyici performanslarla bu işin altından kalkmaları da ayrıca mutlu ediyor, ümitlendiriyor.

Her şeyin şan, şöhret, zenginlik, güzellik üzerine döndüğü, aynı tornadan çıkmış izlenimi veren güzel genç kadınlar, yakışıklı ve kasıntı genç erkeklerle dolu televizyon dünyasında böyle farklı ve özel genç oyuncuları görmek çok güzel, çok ümit verici...


21.04.2017

Vatanım Sensin 24. bölüm Hileon sahnesi - Leon ölmek istiyor, Hilal engel oluyor


Kanal D'nin çok sevilen, çok konuşulan, her hafta büyük bir heyecanla izlenen dizisi Vatanım Sensin 24. bölümü heyecanlandırdı, duygulandırdı, hüzünlendirdi izleyicilerini, en çok da sevindirdi. Birkaç bölümdür dizinin üzerine çökmüş olan rehavet bu bölümde tamamen kalkmıştı. Dizi silkinmiş, kendine gelmiş ve izleyicilerini büyülemişti. Hem eski tempo yerine gelmiş,hem milli mücadele, hem ilişkiler kısımları düzelmişti. hikayenin her kısmında heyecanlandıran gelişmeler oldu. biz burada dizimizin en sevilen karakterlerinden Hilal ve Leon arasındaki ilişki, yani hileon hakkında konuşacağız...

Hilal'e olan aşkı yüzünden yardım sandıklarının içindeki silahları gördüğü halde sesini çıkarmayan Leon, büyük bir vicdan yükünün altında kalır. Hilal'e olan sevgisi ve vicdanı ile görevi, milleti, ailesi, sahip olduğu bütün değerler arasında büyük bir ikilemde kalan Leon bu çaresizliğine ölümle son vermeye karar verdi.Genç adamın yaşadığı öyle büyük bir çıkmazdı ki; ancak ölerek huzur bulabileceğini düşündü.

Leon Hilal'le buluştukları tepeye gitmiş, elinde silah. "Sana böyle bir acıyı ikinci defa yaşatacağım için beni affet mittera. yürek acısı beden acısından daha çok yakacaktı canımı. İyi bir asker olamadığım için senden de af dilerim baba. Bir meydan savaşında vurulsaydım benimle onur duyacaktın. Lakin beni vuran sevda oldu. Ben yalnız vatanıma, bayrağıma, size değil, kendime de ihanet ettim. Bedelini kendi rızamla ödeyeceğim. Bunun için kendinizi suçlamayın. Sizi seviyorum. Leon" Veda mektubunun satırları bunlar. Mektup da çalışma masasının üzerinde kitabın içinde duruyor...

Leon elinde silah vedasını düşünüp göz yaşı dökerken Hilal de faytonla oraya yaklaşıyor. Hilal Leon'u oraya çağırmıştı. Ama o mesaj Leon'a ulaşmadı. Hilal ise bunu bilmiyor ve buluşma yerine geliyor. İyi ki de geliyor....

Leon tabancayı önce şakağına dayıyor, sonra vazgeçiyor kalbine nişan alıyor. O sırada Hilal geliyor oraya doğru. Tam Leon; "Kutsal Meryem, sen bana yolculuğumda refakat et" deyip tetiği çekecekken, Hilal'in çığlığıyla başını çeviriyor. "Leon Leon" diye çığlık atıyor Hilal. "Leon dur napıyorsun" diye bağırıyor ve eline vuruyor Leon'un, dizleri üzerine düşüyor delikanlı. "Git buradan Hilal" diyor Leon. "Hiç bir yere gitmiyorum" diyor genç kız. Leon'un karşısına diz çöküyor o da. "Siz beni ölümden kurtarmıştınız. Şimdi sıra bende. Ölemezsiniz" diyor Hilal.

"Benim başka çarem yok. Bir hain olarak yaşayamam ben. Giyemem o üniformayı bir daha, miteramın, babamın yüzüne bakamam. Ben vatanıma, kendime ihanet ettim."

"Siz bizim haklı davamıza inandınız. Zulme savaş açtınız, erdemli davrandınız" diyor Hilal. "Size kurşun sıkmayanların vur emrini ben verdim, ben. Onlar niye öldü o vakit. Ben niye vurdum çocukluk arkadaşımı? Benim inandığım her şey yerle bir oldu. Git şimdi buradan, yalnız bırak beni."

"Yapamam, gidemem. Ne olur, bunu bana yapmayın" diyor Hilal ağlayarak. "Git Hilal, bunu görmeni istemiyorum; beni böyle hatırlama" diyor Leon kararlı bir şekilde. "Hiçbir yere gitmiyorum, ver şu silahı bana" diyor Hilal sert bir ifadeyle.

"Aklın almıyor, değil mi. Oysa beni en çok senin anlaman lazım. Senin uğruna görmezden geldiğim o silahlar var ya" (Senin uğruna" sözlerini işitince Hilal'in yüzü değişiyor. Çünkü bunun kendisi uğruna yapıldığına inanamamıştı, bu kadar sevildiğini bilmiyordu) "O silahları ben kendi milletime doğrulttum,. O silahların tetiğini ben çektim. O silahlar yüzünden toprağa düşen her bir Yunan askerinin katili benim. Ben bir vatan hainiyim" diyor ağlayarak.

Hilal çok etkileniyor bu duyduklarından. Leon'un eline uzanıyor, silahı kendi göğsüne dayıyor bu şekilde. "O vakit beni de vurun Teğmen" diyor. "Hayır" anlamında başını sallıyor Leon.

Yapma Hilal, Leon hiç kıyabilir mi sana? Sana bir şey olmasın diye kendi vatanından, kendi canından bile vazgeçti... "Sevdanın böylesi" dedirten bir adam o....

"Madem inandığınız değerleri benim için yıktınız, bedelini beraber ödeyelim" diyor Hilal. Ağlayarak "Hayır" anlamında başını sallıyor Leon. Hilal, kendisi için vatan haini olmayı göze alan ve canından vazgeçen genç adama sarılıyor, birlikte ağlıyorlar. İki aşık, birbirlerine, sevdalarına ve acılarına sarılarak ağlıyorlar.


8.04.2017

Vatanım Sensin 22. bölüm Hilal - Leon pansuman sahnesi - 'Ben sizi vurdum Teğmen, siz de beni'


Kanal D'nin büyük bir izleyici kitlesine sahip dönem dizisi Vatanım Sensin 22. bölümde dizinin en sevilen karakterlerinden Hilal ve Leon arasındaki ilişkide önemli bir yüzleşme gerçekleşti. Birbirlerine karşı duygularını artık karşılıklı olarak dile getirmeye başlayan çiftimiz zaten içinde bulundukları şartlar nedeniyle büyük engellerle karşı karşıyayken, bir de Yıldız ile ilgili yanlış anlama nedeniyle sıkıntılı bir sürece girdiler. 

Leon pansuman yaptırmak bahanesiyle, aslında Hilal'i görmek için hastaneye geldi. Ayşe hemşire'ye Hilal'i sordu. Hilal'in meşgul olduğu cevabını alınca bozuldu. Neyse ki tam o sırada koridorun başında Hilal göründü ve "Ben alakadar olurum" dedi. Biz de rahat bir nefes aldık. İkisi de birbirini görünce çok heyecanlandılar, bu belli oluyordu.

Pansuman odasında gergin bir hava hakimdi. Hilal asık bir suratla sargı bezini sertçe geriyor, Leon'un canı yandı.. "Ihh" dye ses çıkardı Leon. "Ne oldu, Teğmen, canınız mı yandı?" diye sordu Hilal alay edercesine. "Eliniz çok hafifmiş hemşire" dedi Leon. Tekrar sıktı sargı bezini Hilal, tekrar canı yandı Leon'un. "Öfkenin sebebini biliyorum" dedi. "Duydukların bir yanlış anlaşılmadan ibaret" diye de ekledi.
Hilal dikkatli dikkatli baktı Leon'un yüzüne; "Öfkeli olması icab eden sizsiniz. Sizi bu hale kimin soktuğunu unuttunuz herhalde" dedi. "Leon da aynı şekilde dikkatle baktı Hilal'in yüzüne; "Unutmadım. Bir ömür unutmayacağımdan da şüpheniz olmasın Küçük Hanım." dedi. Mahcup baktı Hilal. "Halit İkbal'in yazısını okudum, oradaki öfkeden bahsediyorum" diye açıkladı Leon. "Oyun bitti Teğmen" diye kırgın bir şekilde karşılık verdi Hilal; gitmeye yeltendi, kolundan tutup engelledi yine Leon. "Hilal bir yanlış anlaşılma oldu dedim. Annem sana yazdığım mektubu Yıldız'a yazdığımı düşünmüş. Mesele bundan ibaret" diyerek kendini anlatmaya çalıştı.

"Hayır efendim, mesele bundan ibaret değil, mesele bu kadar basit değil; hiç bir vakit de olmadı."Siz ve ben Teğmen, bizim için bir yol yok, bunu sakın aklınızdan çıkarmayın." dedi. Acı acı baktı Leon; "Öyle mi?" dedi. "Öyle" diye onayladı Hilal aynı acı çeken bakışla."Neden titriyor böyle ellerin o vakit." diye sordu Leon. ayağa kalkıp devam etti, "Neden gözlerimin içine bakmıyor gözlerin."

"Kendinize gelin, hastane burası" dedi Hilal telaşla. "Başka bir yerde konuşalım o vakit. Tam hava kararınca Kordelia'da, tamam" dedi Leon. "Siz kendinizi masal aleminde zannettiniz herhalde. Zinhar gelmem" diye karşılık verdi Hilal. "Hilal, konuşmamız lazım" diye ısrar etti Leon. Güçlü durmaya çalıştı Hilal; "Ödeştiğimize göre artık gidebilirim" diyerek uzaklaşmaya çalıştı. "Yine engelledi Leon; "Ne demek bu" diye sordu. "Gözlerinin içine bakarak; "Ben sizi vurdum Teğmen, siz de beni vurdunuz, ödeştik artık, aramızda hesap falan kalmadı" diyerek arkasını dönüp perdenin arkasına geçti. Seni bekleyeceğim" diye seslendi arkasından Leon. Durdu, acıyla iç çekti Hilal, kendini toparlayıp kapıyı açıp çıktı.
Hilal en az Leon kadar acı çekiyor. Kendini dizginliyor sadece, bu yükünü daha da artırıyor. Söylemek acıyı biraz hafifletir. Dile dökmek, zehri birazcık olsun boşaltmaya yarar. Keşke Hilal de içini dökse...



Akşam olunca Hilal'i çağırdığı yere, Kordelia'ya gitti Leon. Gitti ve bekledi, bekledi...Hilal gelmedi...
"Siz kendinizi masal aleminde zannettiniz herhalde" demişti ya Hilal. Leon'un onu beklediği yerin attmosferi tam da öyleydi, masal alemi gibi, dünyadan, gerçeklerden kopuk bir rüyalar alemi gibi. Ne kadar da güzel yansıtmışlar Leon'un ruhundakini. Hilal ile birlikte gerçeklerin ötesine geçebilme arzusunu...

İkisi de ne kadar acı çekiyor. Acı, bu aşkın en sadık dostu olacak; bunu en baştan beri biliyoruz. İşgal zamanı İzmir'inde yaşanan bu aşkın kahramanlarından biri işgalci, diğeri vatansever bir direnişçi. Bundan büyük engel mi olur? İkisi de bunun farkında, imkansızlığın acısını yüreklerinde taşıyorlar. "Bizim için bir yol yok" diyor Hilal. Ama Leon'a göre "umut her zaman var." O aşkının verdiği umutla bu ilişkiye hayatlarında bir yol açacak, olmazı olur yapacak; yol yoksa aşklarından kendilerine bir vatan kurup orada saracaklar birbirlerini...  Öyle geliyor biz izleyicilere. Ya da öyle olmasını umut ediyoruz... Ne zararı var değil mi, umut etmenin...
Yaşam sürdükçe umut vardır. Aldığımız her nefes, ayrı bir umudun müjdesini taşır... Bu hikayede de izleyip göreceğiz....

Aşk, tutku, acı, engeller, gerçekler; ama ille de aşk, aşk...Ne yakıcı bir şey şu aşk. Yaşaması ayrı acı, izlemesi bile nasıl etkiliyor insanı...Özellikle de böyle güzel yansıtılırsa, böyle içten, böyle gerçek... Hiç abartmadan; bakışlarla, yanan yakan bakışlarla, acıdan, tutkudan titreyen ses tonuyla, bu kadar güzel oyunculuklarla aşkı, aşk acısını izlemek de gerçekten ayrı bir zevk.

Hilal ve Leon çok sevildi. Çünkü gerçekten sevilesi karakterler; çok güzel yazılmışlar. Leon gibi doğru, dürüst, naif, ince ruhlu, nazik ve böylesinde güzel seven bir erkek karakter sevilmez mi? Tabii ki de sevilir, çok sevilir hem de... Hilal gibi güçlü, kimseye minneti olmayan, doğrularından taviz vermeyen, vatansever, hem bir erkek çocuğu gibi cesur ve patavatsız, hem minicik bir kız gibi kırılgan ve ürkek, en az sevildiği kadar seven bir kadın karakter... Bir de, bu iki karakteri, gencecik yaşlarına rağmen böylesine büyük bir başarıyla, ruhlarını vererek, yaşayarak, yaşatarak canlandıran Boran Kuzum ve Miray Daner gibi iki güzel ve ışıklı yetenek canlandırıyorsa, zevkle ve bayıla bayıla izlemekten başka ne yapılır ki...



6.03.2017

Vatanım Sensin'e bir oyuncu daha katıldı, Saadet Işıl Aksoy


Kanal D'nin büyük bir ilgiyle izlenen başarılı dönem dizisi Vatanım Sensin'e yeni oyuncular dahil oluyor. Yeni bölüm fragmanında yer alan Okan Yalabık'ın yanı sıra diziye bir de kadın oyuncu dahil oldu. Aslında itilaf devletlerinin casusu olan barış elçisi göreviyle İzmir'e gelen William Charles Hamilton rolüyle diziye dahil olan Okan Yalabık'la birlikte Saadet Işıl Aksoy'u da yeni bölümde izleyeceğiz. Başarılı oyuncu Hamilton’un vefat eden eşinin kardeşi Lucy karakterini canlandırıyor.

Hikayeye göre, William Charles Hamilton görev gereği İzmir'e gelirken bu durum, Lucy’nin bir türlü iyileşmeyen verem hastalığı için ümit olacak. Lucy’nin bu havası güzel şehirde iyileşebileceğini düşünen ailesi, onu Hamilton’la birlikte İzmir’e yollayacak. Kumandan Vasili ise insan hakları ihlallerini araştırmak üzere gelen Hamilton ve baldızı Lucy’yi kontrolü altında tutmaya çalışacak. Hikayenin gelişimine göre Lucy, zaten çok zor, hatta imkansız gibi görünen Hilal Leon ilişkisine bir tehdit veya engel oluşturacak mı, izleyip göreceğiz...

Saadet Işıl Aksoy, Vatanım Sensin'in perşembe akşamı yayınlanacak yeni bölümünde izleyici karşısında olacak.

3.03.2017

Vatanım Sensin 17. bölümde Hileon ilk öpücük sahnesi çok konuşuldu


Kanal D'nin bu sezon ekrana gelen iddialı yapımı, her Perşembe akşamı büyük bir ilgi ve sevgisiyle izlenen dönem dizisi Vatanım Sensin'in 2 Mart akşamı yayınlanan 17. bölümde izlediğimiz bir sahne bölüme damgasını vurdu; dizimizin en sevilen karakterlerinden, en çok yakıştırılan çiftlerinden Hilal ve Leon'un ilk öpüşmesi. Özellikle Hilal ve Leon aşkını destekleyen fanlar yani hileoncular Leon'un Hilal'i öptüğü sahneyi büyük bir sevinç ve heyecanla karşıladı. Sahnenin ekrana gelmesinin hemen ardından sosyal medyada hileon fandomun heyecan ve beğenilerini yansıtan paylaşımların ardı arkası gelmedi.
17. bölümün fragmanında Hilal Leon'a tokat atıyordu, bir hafta boyunca sosyal medyada bu konuşuldu, tokadın sebebinin öpücük olabileceği söylendi, hatta fanlar kendi aralarında iddiaya bile girdiler, Leon Hilal'i öptü mü öpmedi mi diye...

Sonunda beklenen an geldi ve izleyicinin büyük beğenisini kazanan o sahneyi izledik. Hilal yazdığı yazıyı basmak için gece gizli gizli matbaaya geliyor. Kapıyı açıyor, gaz lambasını yakıyor. Köşede oturan Leon'u farketmiyor ilk anda. Matbaaya gelecek olanları yakalamak için bekleyen Leon Hilal'i görünce şaşırıyor. Yazıyı görünce; "Ne işi var bunun sende?" diye soruyor. Hilal, Halit İkbal'in yazılarını kendisine ulaştırdığını,kendisinin de bastığını söylüyor.

Leon Hilal için endişeleniyor,  ona evine gitmesini söylüyor. Hilal ise bu yazıyı mutlaka basacağını söylüyor. Leon "Seni bir daha o ipten kurtaramam" diyor panik içinde, çocuk çırpınıyor sevdiğine bir şey olmasın diye. Ama Hilal çok kararlı. Leon'un her söylediğine ters cevaplar veriyor.

"Sana son bir şans veriyorum, o Halit İkbal'e de söyle, bir daha seni bulaştırmasın bu işlere. Zaten bulduğumuz vakit cezası ağır olacak" diyor Leon. Sevdiğini korumak kurtarmak onun bütün amacı. Hilal ise gülümsüyor; Leon'a meydan okumak onun hoşuna da gidiyor bir yandan. "Boşuna aramayın teğmen, Halit İkbal burada, tam karşınızda duruyor" diyor kendinden emin bir şekilde. Çünkü için için biliyor Leon'un ona kıyamayacağını." Şaşkınlıktan kekeliyor Leon; "Nn, nasıl" diye...
"Benim evet. Yazıyı imha edebilirsiniz, lakin düşüncelerime gücünüz yetmez. Benim silahım da bu yazılar" diyor Hilal. Leon inanmak istemez gibi gülüyor, belki biraz da hiç şaşırmaması gerektiğini düşündüğü için, bunu tam Hilallik bir şey olduğunu bildiği için gülüyor...

"Siz ne yaparsanız yapın, ben o yazıyı basacağım." diye haber veriyor Hilal. "Şimdi beni tutuklamazsanız, yazmaya devam edeceğim teğmen" diyerek ellerini uzatıyor kelepçelemesi için. Leon önce o ellere bakıyor, sonra bileklerinden kavrıyor Hilal'i. "Düşmanlarından ziyade arzularını alt edeni daha cesur sayarım. Çünkü asıl zafer kişinin kendine olanıdır, demiş Aristo" diyor Leon; sonra ekliyor; "Ben ne yazık ki bu savaşta mağlubum Hilal" diyerek birden bir hamle yapıyor ve Hilal'i öpüyor. Tek taraflı bir şey değil bu, öpüştüler. yani ilk hamleyi Leon yaptı ama Hill de vardı bu anın içinde.

Öpüşme bitince ve birbirlerinden ayrılınca, şaşkınlık içinde önce bir nefes alıyor Hilal, sonra da tokadı yapıştırıyor Leon'a; oldukça kuvvetli bir tokat bu. Parmağını sallayarak; "Bir daha sakın bana dokunma, sakın" diye bağırıp uzaklaşıyor oradan, birkaç adım attıktan sonra duraklıyor, titriyor, kendine gelmeye çalışıyor ve ikinci bir hamleyle kapıdan çıkıp gidiyor. Leon Hilal'in arkasından bakıyor; yüzü allak bullak; rahatlama, tutku, heyecan, çaresizlik, acı, hepsini birden hissediyor. İzleyici de bu duygu yoğunluğu içinde sevin, heyecan ve hüzün karışımı arasında bocalıyor.

Vatanım Sensin fanları zaten sık sık TT olmaya alışıklar, Perşembe akşamı da yine öyle oldu. Vatanım Sensin reyting başarısının yanı sıra sosyal medyada da bir kez daha zirveyi işgal etti. #VatanımSensinGünü hashtagi Türkiye gündeminde yaklaşık 8 saat TT’de kaldı. Bunun yanısıra #HiLeon, #Leon hastag'leri de çok konuşulan tagler arasındaydı.


17.02.2017

Vatanım Sensin 16. bölümde Hilal ve Leon'un dans sahnesi


Vatanım Sensin 16. bölümde Hilal ve Leon'un dans sahnesi daha fragmanıyla büyük bir heyecan uyandırmıştı. Kanal D ekranlarında yayınlanan sevilen dönem dizisi Vatanım Sensin'in 16 Şubat Perşembe akşamı ekrana gelen yeni bölümünde, hikayenin en sevilen ve birbirlerine yakıştırılan karakterleri Hilal ve Leon'un ettikleri dans izleyicinin büyük beğenisini topladı.

Özellikle inernette hileon tagi altında birleşen fan kitlesi sevdikleri çiftin dans etmesini büyük bir memnuniyetle karşıladı, dans sahnesiyle ilgili çok sayıda video, fotoğraf, kolaj paylaşıldı, yorumlar yapıldı...

Biz de çok sevilen, beğenilen bu sahneyi kısaca bir yorumlayalım... Bayrağın yere düşmesine gönlü razı olmayan Haydar'ın vurularak öldürülmesi ile büyük bir üzüntü ve öfke yaşayan Hilal Başbakan yardımcısına kendi deyimiyle "Bir çift laf etmek için General Vasili'nin konağında düzenlenen baloya katılıyor. Hilal'i orada gören Leon, önce panik oluyor ama kendini hemen toparlıyor ve onun bir çılgınlık yapmasına engel oluyor. "Aklınızı başınıza alın, o ipten kimse kurtaramaz bir daha sizi."
Başbakan yardımcısına doğru ilerlemesini önlemek için Hilal'le dans etmeye başlıyor.

Bir yandan Hilal'i dansa zorluyor, bir yandan da; "Şimdi bana ayak uydurmaya çalışın küçük hanım,yoksa zindana giderken Albay Stavros'a ayak uydurmanız icab edecek" diye fısıldıyor Hilal'in kulağına...

Hilal başta direniyor. Ama "Bir kez olsun laf dinle, bir kez olsun bırak kendini" diyen Leon'un kararlı tutumu karşısında onun söylediğini yapıyor ve kendini bırakıyor; kendisine ilk kez anlam veremediği duygular yaşatan erkeğin kollarında, dudağının kenarında beliren minicik bir tebessümle onun gözlerinin içine bakarak kısacık büyülü bir an yaşıyor.


Leon, çok mutlu, yüz ifadesinden besbelli bu; nasıl mutlu olmasın ki. Onu hayal alemine götüren gözlere daha yakından, daha uzun uzun bakma fırsatı buluyor; kim bilir kendini yine hangi hayallerin içinde buluyor, belki de bilmediği kıyılara sevdiğiyle birlikte ulaşma umudu yeşeriyor bir kez daha içinde...

Zoraki dans, romantik bir dansa dönüşüyor yani. İzleyicilere de zevkle izlemek düşüyor... Ne demişler, "Aşk dil, din, ırk, savaş, düşmanlık tanımaz; aşk aşktır"... Henüz fark edememiş olsan da öyledir...


6.02.2017

Vatanım Sensin - En çok beğenilen Hilal Leon sahnelerinden biri - Bundan sonra hiç olmaz


Kanal D'nin kaliteli, özenli bir çalışmanın eseri olan dizisi Vatanım Sensin hayranları, daha doğrusu HiLeon fandom yani Hilal ve Leon aşkını destekleyenler öyle coşkulu, öyle heyecanlılar ki, neredeyse iki üç günde bir yeni bir tag ile sosyal medyada TT oluyorlar... HiLeoncular, dizinin senaristlerinin de dikkatini çekiyor ki, Hilal ve Leon sahneleri iyice dikkat çekici, iyice romantik hala gelmeye başladı.

Miray Daner ve Boran Kuzum'un canlandırdığı Hilal ve Leon'un birlikte gözüktükleri, birbirlerine baktıkları, konuştukları sahneler, en ince ayrıntısına kadar analiz ediliyor, yorumlanıyor... Bu sahnelerden en sonuncusu da geçen haftaki Hilal - Leon sahnesiydi.

Sevilen çiftin baş başa tek sahnesiydi ama bir haftadır konuşulmaya, yorumlanmaya devam ediyor... Çok önemli bir sahneydi; "Leon Hilal'e olan aşkını üstü kapalı olarak itiraf etti" diyebiliriz. Ne dedi çok sevgili Leon; "Ben hiç bir vakit ablanıza ümit vermedim. Benim ona hiç bir vaadim olmadı. Hele bundan sonra hiç olmaz. Ben,..." Ben deyip sustu. Çok etkilendi Hilal bundan. ""Ne demek bundan sonra?"diye sordu. Cevap gelmedi. İçine içine sustu Leon... Bu susuş çok etkileyiciydi. Sadece Hilal'i değil, izleyiciyi de çok etkiledi; özellikle de HiLeon fandomu.

Bizler de etkilendik... Leon'un "Ben" deyip susması, şu dizeleri getirdi benim de aklıma; "Ve bilir misin ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması,"Ben" deyip susması, "sen" deyip ağlamaklı kalması"*

Bir kez daha izleyelim bakalım o güzel, o naif sahneyi; incelik, romantizm ve imkansız aşkın çekiciliğini barındıran o diyaloğu... İzleyelim ve kendimizden geçelim... Zaten yeni bölüm fragmanı da oldukça gecikti değil mi sevgili HiLeon fandom?

...ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması.
ne kötüdür an kadar yakın bir asır kadar uzak olması.
ve bilir misin ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması
” ben ” deyip susması, ” sen ” deyip ağlamaklı kalması…
(nazım hikmet ran) 

20.01.2017

Vatanım Sensin 12. bölüm özet - Cevdet artık hainin kim olduğunu biliyor


Kanal D'nin sevilen dönem dizisi Vatanım Sensin 12. bölümde heyecan doruktaydı. Aksiyonu bol, çok sürükleyici bir bölüm izledik. Geçen bölümde çokça gözyaşı döktük, Hilal'e ayrı, Azize'ye ayrı, Cevdet'e, Leon'a ayrı üzüldük. Halide Edip'le milli duygularımız kabardı, gözlerimiz yaşardı.

Vasili tam idam emrini verdi, "Kolu çekin" dedi, biz de nefeslerimizi tuttuk. O sırada önce nal sesleri ve at kişnemesi, sonra da bir el ateş sesi ile asker geldi, Cevdet'e bir şey verdi; General Vasili'ye haber var" diyerek.

Cevdet elindeki notu Vasili'ye verdi. Vasili açınca içinden Leon'un künyesi ve Osmanlıca yazılı bir kağıt çıktı. "İdamı durdu, yoksa oğlun ölür. İmza Eşref" diye okudu Cevdet. Geçen bölüm burada bitti. Ne olacak diye bir haftayı sabırsızlıkla bekledik.

Yeni bölüm de buradan başladı. Vasili mecburen idamı erteledi. Sonra da başbakanın mektubunu ortaya çıkararak mahkumları serbest bıraktı. Gelen mektuba rağmen idamların infaz edilecek olması, Vasili'nin böyle bir şey yapması Cevdet'i şaşırttı ve kızdırdı ama yapacak bir şey yok, cevdet susmak zorunda.

Hilal'le baba kız olarak yıllar sonra ilk sarılışları ve kızına tekrar çocukluğundaki gibi "Serçem" deyişi, Hilal'in daha sonra Azize ve diğerleriyle kucaklaşması yine içimize oturdu, gözlerimizi doldurdu.

Leon'un Eşref'i yakalayıp Hilalin idamını durdurabileceği umuduyla gittiği yerde pusuya düşmesi ve yaşadığı şaşkınlık, idamın durdurulduğunu duyunca yüzündeki rahatlama ifadesi ve benzeri detaylar, zaten Leon'a karşı beslemekte olduğumuz sempatiyi iyice artırdı.

Cevdet gece evine geldi, ama Yıldız dışında kimse onun orada kalmasını istemedi. Bir tek Yıldız sırtını dönmüyor zaten babasına. Cevdet ailesinin itirazlarına rağmen orada kaldı ve gece tek tek hepsinin odasını gezdi. Canım Cevdet, adamcağız nelerle uğraşıyor, nelere katlanıyor, kimsenin haberi yok. Haberleri olmadığı için kötü davranıyorlar zaten. Mesela, Azize bilse Cevdetinin, kızını kurtarmak için neler yaptığını, başının sütünde taşır sevgili kocasını.... Onun da vakti gelecek, biliyor Cevdet ve bekliyor...

Vasili Leon'u kurtarma planı yaptı, buna göre oğlunu emniyete alınca Cevdet Eşref'i öldürecek, eğer öldürmezse, Stavros hem Eşref'i hem Cevdet'i öldürecek. Plan bu, plan çok kötü...Ama Cevdet''in zekası ve doğru adımları atması ile Leon kurtuldu, Eşref de istediğini aldı, Yunan askeri Nazilli'den çekildi.

Leon kurtuldu ve eve döndü. Kendisini büyük sevinçle karşılayan annesine sorduğu ilk soru da Hilal ve yanındaki gencin babası tarafından affedilip affedilmediğiydi. Leon ne iyi bir çocuk, ölümden döndü ama Hilal'i düşünüyor...

Hilal de onu düşünüyor. İlk kez aşkla, sevdayla ilgili şeyler yazmaya başladı Hilalimiz... Yazarken de teğmeni düşündü, onu nasıl kurtardığını, ona kitap getirişini, verdiği desteği... Hilal ve Leon diye bir şey var artık...

Eftelya Tevfik'in gerek vatan haini olduğunu öğrendi ve ona olan kızgınlığından dolayı, bunu Azize'ye anlatmaya karar verdi. Anlatmak için gitti de, ama maalesef anlatmayı başaramadı.

Bölümün en şaşırtıcı sahneleri en sona saklanmıştı. Rus silah tüccarı İvan aslında gerçek İvan değilmiş, Mustafa Kemal'in askerlerinden Gürcü Salih'miş. yani silahlar Milli Mücadele için Mustafa Kemal'e gidecek, Eşref Paşa'ya değil.

Tam o sırada gerçek İvan İzmir'e geldi, ve General Vasili'ye gönderdiği ektup sayesinde Cevdet ona ulaştı. Ve izlememiş, kaçırmış olanlar sıkı dursun, Cevdet asıl vatan haininin kim olduğunu nihayet öğrendi. "Miralay Tevfik" dedi İvan, şaştı kaldı Cevdet....

Bölüm bittikten sonra da müthiş bir fragman yayınlandı. Biz şimdi bir hafta nasıl bekleyeceğiz, onu düşünüyoruz...


13.01.2017

Vatanım Sensin 11. bölüm özet - Hilal idamdan kurtuldu ama çok ağladık


Kanal D'nin büyük bir ilgiyle izlenen dizisi Vatanım Sensin her bölümde izleyiciyi kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Vatanım Sensin 11. bölüm tek kelimeyle müthişti. Bölüm boyunca Cevdet'in kızı için tek başına nasıl mücadele ettiğini, Azize'nin döktüğü gözyaşlarını, Halide Edip'in müthiş halka seslenişini, Leon'un onun için ne kadar üzüldüğünü ve çabaladığını, herkesin bir şeyler yapmak için nasıl çırpındığını izledik, yüreğimiz parçalandı.

Sosyal medyada paylaşılan mesajlar, atılan tweetler de izleyicinin bu akşamki bölümden çok fazla etkilendiğini, herkesin diziyi izlerken gözyaşı döktüğünü gösterdi.
yıldız kardeşini kurtarmak için her şeyi yapmaya hazırdı. Baş hekimden bilgi almaya çalıştı, Leon'a götürdü. Onun bu hareketi başka şeylere sebep olacaktı ama o bunu bilmiyordu.

Halide Edip geldi, Hilal'in arkadaşlarını buldu önce, onlarla konuştu. Onların söylediklerinden anladı hemen Halit İkbal'in Hilal olduğunu. Arkadaşları bunca zamandır anlamadılar ama akıllı kadın hemen anladı durumu. ama onlara belli etmedi.

Halide Edip halkı heyecanlandıran bir konuşma yaptı. O konuşmanın sonunda tutuklandı da. tutuklayan kişi de teğmen Leon'du.

Hilal'e, onun vatan sevgisine, kendini hiç korkmadan feda edişine duyulan hayranlık ve gurur, Cevdet'in vatan sevgisi ve evlat sevgisi arasında nasıl darmadağın nasıl perişan çırpındığını görmenin verdiği hüzün, bütün gece ağlattı biz izleyenleri.

Veronika'nın, Leonun ve herkesin umutla beklediği başbakanın mektubu sonunda geldi. Başbakan mektupta Veronika'nın ailesinin hatırı sebebiyle Hilal'in idam cezasının sürgüne çevrilmesi kararını verdiğini bildiriyordu. ama Vasili bu haberi sakladı. Veronika ve Azize'yi çağırıp başbakandan olumsuz cevap geldiğini söyledi onlara. Azize yıkıldı, Veronika tepki gösterdi ama Vasili yumuşayacak gibi görünmüyordu.

Hilal'in idam cezası kesinleşip ümitleri de kalmayınca Azize annesini ve kızını alıp konaktan ayrılmaya arar verdi. Bunda sonuna kadar da haklıydı tabii ki.

"Cevdet sözüm söz, Allah korusun kızımıza bir şey olsun, senin canını ellerimle alacağım" dedi ya Azize. Orada ne büyük bir acı vardı. Cevdet'in ne büyük söyleyemeyişleri vardı.

Cevdet söyleyemedikçe, tek başına çaresizlikten kıvrandıkça izleyici de kıvrandı. Herkes gittikten sonra odada tek başına o ağlayışı unutulmaz bir oyunculuk anıydı. Ağladı, kızına olan duygularını döktü, onunla nasıl gurur duyduğunu söyleyemediğinden şikayet etti kendi kendine. Albay Cevdet ağladı, biz ağladık.

"Ne çok şey birikti içimde sana diyemediğim. Seninle ne kadar iftihar ettiğimi sana diyemedim." "Senin her bir sözün her bir bakışın bana kuvvet verdi kızım, bana umut verdi. Beni vazifeme daha çok bağladı senin yüreğin. Lakin ben vazifeme bağlandıkça senin yüreğin benden uzaklaştı. Bu ne çetin bir imtihandır ki, şimdi senin canınla sınanıyorum." "Hilalim, senin boğazına değecek urgan, yılan gibi kıvrılıp onları sokacak. sanma ki senden vazgeçtim. sanma ki seni terk ettim; ben burdayım. Nefesim soluğun olsun kızım" Bunları diye diye ağlaya ağlaya adeta sessiz sessiz bir sinir krizi geçirdi Cevdet.

Yalnız, gerçekten tebrikler Halit Ergenç'e. Bu nasıl bir oyunculuktur. O güçlü, vakur albayın nasıl içten içe acıyla kavrulduğunu, adeta eridiğini, abartmadan, karikatürize etmeden, adeta yaşadı ve bize de yaşattı. İnsan bu kadar mı güzel acı çeker, yürekteki acı gözlerle bu kadar mı güzel yansıtılır?

Acı çekmeyi, ağlak ağlak bakmak veya ağlarken kaşları eğip bükerek çok üzgün göründüğünü sanan, kasıla kasıla üzülüyor mu, kızıyor mu ayırt edilemeyen mimikler yapan, bu yaptığını da maalesef oyunculuk diye yutturabilen bir çok popüler oyuncu için oyunculuk dersiydi adeta Halit Ergenç'in dünkü bölümdeki performansı.

Hilal'e umut vermeye çalışan,"Başbakandan haber gelebilir" diyen Teğmen Leon da çok üzülmüştü bu ümidin boşa çıkmasına. Hilal'e haber vermeye geldi. Her şeyi göze almış olan hilal yine de bir umut, bekledi Leon'un söyleyeceklerini. Yıkık bir ses tonuyla, "Hilal, babam mektup almış başbakandan" diye başladı Teğmen söze.  "Söylemene lüzum yok, anladım" dedi Hilal acı sonucu kabullenir bir ifadeyle.

Hilal kağıt ve kalem istedi. Öyle bakıyordu Leon. "Ne bakıyorsunuz, son arzusu sorulmaz mı idam mahkumuna" dedi acı bir ses tonuyla. Onun nasıl üzüldüğünü görünce de koluna dokundu dostça, teşekkür etmek ister, teselli etmek ister gibi. Şaşırdı, baktı Leon. Hücreden çıkarken bitkindi, sendeleyerek, adeta nereye bastığını bilmeden gitti.

İlan edilen idam vakti geldi çattı. Herkes perişan. Bu arada Yıldız başhekimi takip ediyor, onun bir ayakkabının içine bir not koyduğunu gördü pencereden. gizlice peşinden gitti, dükkanda ayakkabının içinden notu aldı, doğruca Leon'a götürdü.

İdam sahnesine dönelim. Meydanda büyük bir kalabalık, Vasili, Cevdet ve diğer subaylar da geldiler. Azize ağlıyor, yalvarıyor, "Cevdet ne olur engel ol" diye. Cevdet ne yapsın adam, soğuk ve güçlü durmaya çalışıyor.

İdam mahkumları Mehmet ve Hilal askerler arasında getirildiler. Azize ve Cevdet, Hilal'e bakınca kızlarının küçüklüğünü görüyor o sırada. Çok acıklı, iç parçalayıcı bir sahneydi. Zaten benim gibi bir çok izleyicinin bu bölümde göz yaşlarının kurumadığına eminim. Çok etkileyici bir bölüm oldu çünkü. Bütün ekip harika bir iş çıkarmış.

Azize, babaanne, Yıldız, ağlıyorlar, çırpınıyorlar. Ali Kemal elinde silahla geliyor, başını derde sokmaktan başka ne yapacaksa. Neyse ki Azize fark ediyor durumu, Tevfik'in de yardımıyla elinden silahı alıyorlar...

Hilal ve Mehmet idam sehpasına çıkarılıyor. "İpi geçir" diye emir veriyor Vasili. sonra da son sözlerini soruyor mahkumlara. "Vatan sağ olsun" diye bağırıyor Mehmet. "Vatan sağ olsun" diye bağırıyor Hilal.

Ama o nasıl "Vatan sağ olsun" deyiş be kızım. Bu kadar mı güzel oynanır bu sahne. Bu kadar mı güzel ağlanır. Hilal'i canlandıran Miray Daner, gencecik hatta küçücük yaşında, ben oyuncuyum diyen süslü püslü güzellere oyunculuk dersi verecek bir performans sergiledi.

Zaten bu bölümde bütün oyuncular döktürdüler, bir rolün hakkı nasıl verilir, izleyicinin yüreğine nasıl dokunulur, onu gösterdiler.

Vasili tam idam emrini verdi, "Kolu çekin" dedi, biz de nefeslerimizi tuttuk. O sırada önce nal sesleri ve at kişnemesi, sonra da bir el ateş sesi ile asker geldi, Cevdet'e bir şey verdi; General Vasili'ye haber var" diyerek.

Cevdet elindeki notu Vasili'ye verdi. Vasili açınca içinden Leon'un künyesi ve Osmanlıca yazılı bir kağıt çıktı. "İdamı durdu, yoksa oğlun ölür. İmza eşref" diye okudu Cevdet.

Nasıl rahatladık, biliyorduk bir şeyler olacağını, Hilal ölemezdi. Ama kim kurtaracaktı hilal'i, kafamızı kurcalayan oydu. Eşref kurtardı hilal'i dedik. Fragmanı izleyince, planı Cevdet'in kurduğunu anladık.

Zaten Hilal'in yattığı yatağın üzerine oturup onun için ağlarken ne demişti Cevdet, "Seni bırakmayacağım kızım. Nefesim, soluğun olsun"...

Cevdet sen nasıl bir kahramansın! Herkes sana yüklenirken, sen acılar içinde tek başına kıvranırken ne kızından ne de vatanından vazgeçtin...

Fragmanı da izledikten sonra iyice heyecanlandık. Şimdi ne olacak? Leon'a ne olacak, Cevdet'e ne olacak. Vasili Eşref'le birlikte Cevdet'in de ölüm emrini verdi. Cevdet kendini ve Eşref Paşasını nasıl kurtaracak?

Vatanım Sensin yeni bölüm de soluk kesici olacak, anlaşıldı... Şimdi mesele, bir hafta sabretmek...

Not: Bölüm harikaydı, sadece bir noktadan bahsetmek istiyorum. Hilal'in ninni söylediği sahne duygu olarak çok güzeldi, çok etkileyiciydi, ama Miray Daner'in ninniyi söyleyiş tarzı diziyle uyumsuz geldi bana. Bir dönem dizisinde bir ninni bu tarzda okunmamalı, bu benim fikrim. Daha türkü tarzında, daha ninni ezgisiyle okunmalıydı. Bu kadar modern bir tarzı, 1919 yılında bir Türk kızının ağzından duyabileceğimizi hiç sanmıyorum.

"Ama bu kadarcık kusur kadı kızında da olur" diyelim, o güzel oyunculuk ve sahnenin o güzel duygusunun hatırına üzerinde pek durmadan geçelim...





2.01.2017

Vatanım Sensin 10. bölüm - Halide Edip'e mektup geldi, İzmir'e gidiyor


Kanal D'nin büyük bir ilgiyle izlenen dönem dizisi Vatanım Sensin 10. bölümde Halide Edip Adıvar heyecanı yaşandı. Hilal ve Mehmet'in tutuklanmaları üzerine arkadaşları Halide Edip Adıvar'a durumu anlatan bir mektup yazdılar...

Halide Edip Adıvar'ın gizlice kaldığı yere mektubu küçük bir çocuk ulaştırdı. Sahne çok güzeldi, çok duygusaldı.

Özellikle Halide Edip Adıvar'ın mektubu getiren küçük çocuğa"bunu hak ettin" diyerek para vermesi üzerine çocuğun "Sen bu parayı Kemal Paşa'ya ver. Ona lazım olur" diyerek parayı geri vermesi, ve Halide Edip'in "Böyle evlatları oldukça bu vatan düşmeyecek" sözleri ekran başındakileri gözyaşlarına boğdu.

Sosyal medyada birçok izleyici bu sahnede duygulanıp ağladıklarını dile getirdiler... Mektubu okuyan Halide Edip derhal İzmir'e gitmeye karar verdi.


29.12.2016

Kanal D’nin sevilen dizisi 'Vatanım Sensin'e sürpriz oyuncu


 Kanal D’nin izlenme rekorları kıran dönem dizisi Vatanım Sensin'e 10. bölümde sürpriz bir oyuncu geldi. Başrollerini Bergüzar Korel ve Halit Ergenç’in paylaştığı, başarılı genç oyuncuların da onlara eşlik ettiği oyuncu kadrosuna Selma Ergeç de dahil oldu. 2 yıl aradan sonra setlere dönen Ergeç, dizide ‘Halide Onbaşı’ olarak da bilinen, Türk edebiyatının önemli kalemlerinden yazar ve siyasetçi Halide Edib Adıvar’ı canlandıracak.

Halide Edip, sadece önemli bir edebiyatçı değil, 1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için etkileyici konuşmalar yapan usta bir hatipti, dizide bunu da izleyeceğiz.
Selma Ergeç, oyunculuğa yaklaşık 2 yıl ara vermişti. Genç oyuncu, bu süreçte evlenip anne olmuştu.
Geçen yıl Can Öz’le Almanya’da evlenen ünlü oyuncu, geçtiğimiz nisan ayında da bir kız bebek dünyaya getirdi ve adını Yasmin koydu.

25.12.2016

Vatanım Sensin - Hilal Leon, Smyrna - Pansuman Esnasında Smirni Sohbeti


Kanal D'nin sevilen dönem dizisi Vatanım Sensin'in dikkat çeken karakterleri Hilal ve Leon'un müthiş bir hayran kitlesi oluştu. Vatanım Sensin takipçileri içinde hileon hayranlarının sayısı gün geçtikçe artıyor. Hayranlar hileon etiketi oluşturarak defalarca tt olmayı başardı. "Hilal ve Leon arasında bir aşk başlasın" beklentisi içinde olanların sayısı hayli yüksek. Hilal ve Leon sahneleri izlenme rekorları kırıyor, yorumlar yazılıyor, çiziliyor...

Biz de dayanamadık, güzel bir Hilal- Leon sahnesi yorumlayalım dedik. Şu meşhur pansuman ve Smirni sohbeti sahnesi. Leon, kaçak asker Andreas'ı aramak için hastaneye gelmişti. Bu sefer de pansuman yaptırmak bahanesiyle konuyla ilgili olarak Hilal'e gözdağı vermek için gelmiş...

Pansuman için odaya giren Hilal Leon'u öyle görünce duraksıyor, utandığı, çekindiği belli oluyor...
Leon da bunu çok güzel bir şekilde dile getiriyor. "Yaradan mı, yoksa benden mi çekiniyorsunuz hemşire" diyor gülümseyerek.

Hilal de altta kalır mı, yapıştırıyor cevabı; "Daha ağır yaralarla uğraştığım olmuştu, tıpkı daha bet insanlarla uğraştığım gibi teğmen."

Hilal'in bu meydan okuyan tavrı hoşuna gidiyor Leon'un, bunu açıkça belli ediyor. Onu kızdırmak eğlendiriyor genç teğmeni.



Leon sadece eğlenmiyor Hilal'le, onun bu dik başlı, cesur ve prensiplerine bağlı halini beğeniyor, hatta git gide hayranlık ve saygı duymaya başladı...

Biz dönelim sahneyi yorumlamaya. Karşılıklı laf sokmalar eşliğinde pansuman başlıyor. Hem de birçoğumuzun izlediği, izleyeceği en duygulandıran, heyecanlandıran pansuman oldu bu. Bir yandan birbirleriyle zıtlaşıp diğer yandan da birbirlerinin gözünün içine baka baka yapılan bir pansuman...

İki gencin birbirine bu kadar yakın olması izleyicinin dikkatini çekti, hoşuna gitti. Açıkça pas vermeler, kur yapmalar, bunlar ilgiyi çekmiyor o kadar. Birbirlerinden etkilendiklerini kendilerinin bile henüz anlamadıkları bir yakınlaşma bu...İzleyici olarak hoşumuza giden de bu.

Hilal Teğmen'e sinir oluyor hatta ondan nefret ettiğini hissediyor; çünkü o ülkesini, şehrini işgale gelen düşman ordusunun bir askeri. Leon ise bu dik başlı kıza belki ilk başlarda kızıyordu ama artık onun tehlikeli işlerle uğraşan, cesur, kendine güvenli, savaşçı bir kız olduğunu düşünüyor ve bu yönüyle ona hayranlık duyuyor.

Ve bu görünüşte tamamen zıt ama esasında birbirine benzeyen iki genci biz birbirine çok yakıştırıyoruz...

Leon; "İzmir'e neden Smirni demişler biliyor musunuz?" diye soruyor Hilal'e. Smirni amazon kadınlarından biridir esasen. Savaşçıdır Smirni, önünde kimse duramaz, sizin gibi yani"...


Leon'un Hilal'den ne kadar  çok etkilenmeye başladığını iyice anlıyoruz bu sahneyle... Hilal'in Leon'a karşı kendi doğrularını savunmasına, onu terslemelerine, Leon'un da onun ters cevaplarına hafifçe gülümseyerek karşılık vermelerine bayılıyoruz... Seviyoruz biz Hilal ve Leon'u. Birlikte seviyoruz onları...



11.11.2016

Vatanım Sensin 3. bölüm özet - Cevdet kaybolan silahların izini sürüyor


Vatanım Sensin 3. bölüm çok etkileyiciydi.Tevfik korkudan kabuslar görüyor; rüyasında Cevdet geliyor ve hain diyerek kafasına silahı dayıyor ve tetiği çekiyor...

Hilal annesi gibi öfkeli ama Yıldız babasına söz söyletmiyor. "Burası artık yunan toprağı, babamın ne suçu var" diyor...
Azize'nin hemşire olarak görev yaptığı hastanede ilaç sıkıntısı baş göstermiş durumdadır, çünkü yunanlılar ilaç sevkiyatını durdurmuştur. Yaralılar ilaçsızlıktan bir bir ölmektedir.

Azize buna bir çözüm bulmak için Yunan karargahına gidiyor. Komutanın odasında durumu yüksek sesle anlatırken, onun sesini duyan Cevdet gelip duruma müdahale ediyor. Sonra gidip çözüm olarak hastaneye el koyuyor. Azize'nin kocasına öfkesi büyüyor.

Azize Cevdet'e beni boşa diye baskı yapıyor. Cevdet de baloya kendisiyle gelmesi karşılığında onu boşayacağını söylüyor. Ailede Yunanlıların balosuna gitmek için can atan tek kişi evin büyük kızı Yıldız'dır. Hilal ise çok başka şeylerle uğraşmaktadır. Halit İkbal takma isimle gazetede makale yazıyor. yunan askerleri matbaayı basıyor ve Halit İkbal'i arıyorlar. Oradakiler Halit İkbal'i tanımadıklarını söylüyorlar ama nezareti boyluyorlar; gelsin dayak ve işkence.

 Hilal kendini tehlikeye attığını bile bile vatanı için buna devam ediyor. Yazdığı yazılar insanları harekete geçiriyor.

Cevdet kaybolan silahları mutlaka bulmak zorunda, çünkü mücadele buna bağlı. Camiye gidiyor, inceleme yaparken bir askeri üniforma düğmesi buluyor. O düğmenin ölen askerlere ait olmadığını anlayınca, kim olduğunu bulmaya çalışıyor. Tevfik'ten şüpheleniyor, ama kanıt bulamıyor.

Bu bölümde yer alan en etkileyici sahne ise, Mustafa Kemal'in Bandırma vapuruyla Samsun'a yaklaşmakta olduğu ile ilgili raporun Cevdet'e ulaşması sahnesiydi. Cevdet, Selanikli olan Mustafa'yı tanıamdığını söylüyor. Asker odadan çıkınca yüzünde güller açıyor Cevdet'in "Mustafa hiç değişmemişsin" diyor. Ve raporu aldığı gibi aynanın arkasına gizliyor.

Balo zamanı gelip çatıyor. aileden ilk gelen yıldız oluyor. Cevdet kızını gururla tanıştırıyor. Ali Kemal de Yıldız'a göz kulak olmak için geliyor. Ali Kemal'in Yıldız'a aşık olduğunu anlıyorduk zaten ilk bölümden itibaren. ama bu bölümde Yıldız'ın da onu sevdiğini farkettik, çünkü onu kıskanıyor. Seven kıskanır...

Balo'ya azize de geliyor ve kısa bir süre sonra zehir zemberek bir konuşma yapıyor. Komutan Cevdet'e çok kızıyor, bağırıyor. Cevdet de Azize'nin peşinden gidiyor. Arabada kavga ediyorlar. Cevdet onu boşamayacağını söylüyor. Paşa karını boşa demişti, Cevdet de bunu yapacaktı, ama yıldız'ın "Annem az kalsın Tevfik amcayla evlenecekti" sözü üzerine boşanmaktan vazgeçti.

Tartışa tartışa evin önüne kadar geldiler ve bir baktılar ki, ev yanıyor. Hilal'in yazdığı yazı vasıtasıyla Cevdet'e karşı bilenen, Yunanlıların balosu yüzünden iyice küplere binen halk ayaklanıyor ve doğruca Cevdet'in ailesinin evinin önüne gidiyor. Evi ateşe veriyorlar Evde de babaanne ile Hilal var. Üstelik Hilal odasında kilitlidir. annesi bir şeye karışmasın diye onu odasına kilitlemişti

Şimdi ne olacak, cayır cayır yanan evde büyük anne ve torunu, ikisi de ölecek mi?

6.08.2016

Şebnem Hassanisoughi, Vatanım Sensin kadrosunda

Yapımcılığını Kaderimin Yazıldığı Gün ve Gecenin Kraliçesi dizileriyle sektöre giriş yapan O3 Medya’nın üstlendiği, senaryosunu Nuran Evren Şit ve Necati Şahin'in kaleme aldığı ve Taylan Biraderler'in yöneteceği dönem dizisi "Vatan Haini"nin kadrosu şekillenmeye başladı. 

Hürriyet gazetesinin haberine göre ekim 2016'da Kanal D'de yayında olması beklenen diziye son olarak Poyraz Karayel'de izlediğimiz genç oyuncu Şebnem Hassanisoughi ile el sıkışıldı. 

Başrollerini Halit Ergenç ve Bergüzar Korel'in paylaştığı dizinin kadrosunda Yüzbaşı Tevfik rolü ile Onur Saylak dahil olmuştu. Şimdi de hikayede Rum bir şarkıcıyı canlandırmak üzere Şebnem Hassanisoughi katıldı.

1.08.2016

Onur Saylak, Vatanım Sensin dizisinde

O3 Medya'nın yeni sezonda Kanal D'de yayınlanmak üzere başrollerinde Halit Ergeç ve Bergüzar Korel'in yer aldığı 1919 İzmir’inde geçecek olan yeni sezonun iddialı projesi Vatan Haini'nin kadrosu şekillenmeye başladı. 

Yağmur-Durul Taylan’ın yönetmenliğini üstlendiği, Necati Şahin ve Nuran Evren Şit'in senaryosunu yazdığı, çekimlerine ise Ağustos ayında başlanması planlanan dizide Halit Ergenç’in canlandıracağı Yüzbaşı Cevdet karakterinin silah arkadaşı rolü için Onur Saylak ile anlaşmaya varıldı. 

İlk uzun metraj filmi için bu hafta sete çıkmaya hazırlanan Onur Saylak, Vatan Haini'nde Tevfik adında bir karakteri canlandıracak.