Elimi Bırakma 1. bölüm özet. konu ve karakterler - Cenk ve Azra'nın kesişen yolları
TRT1'in, heyecanla beklenen iddialı yeni dizisi Elimi Bırakma, ilk bölümüyle karşımızdaydı. Yapımı Üst Yapım tarafından gerçekleştirilen, yönetmenliğini Sadullah Çelen'in üstlendiği dizide başrolleri Alina Boz ile Alp Navruz paylaşıyor. Beğenilen genç oyunculara Seray Gözler, Dolunay Soysert, Cemre Gümeli, Burak Tamdoğan, Gökçe Yanardağ, Ertuğrul Postoğlu, Ebru Aykaç, Batuhan Ekşi gibi isimlerden oluşan güçlü bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.
Azra ile Cenk Amerika dönüşü uçakta tanıştılar. Tartışmayla başlayan tanışma onların hiç tahmin edemeycekleri boyutlara doğru gidecek. Paramparça'nın Hazal'ı Alina Boz'un canlandırdığı Azra, Amerika'da pastacılık eğitimi alan güzel, akıllı, vicdanlı, azimli bir genç kız; babasının kebabçısı var, ama iflasın eşiğinde.
Azra'nın babası Kemal, yetimhanede büyümüş, azim ve çalışkanlığı sayesinde yükselmiş, büyük bir kebap restoranı sahibi olmuştur. Hüseyin Avni Danyal'ın canlandırdığı Kemal, yetimhaneden arkadaşı olan ortağı Mesut tarafından dolandırılmış, şimdi iflas etmek üzere. Kemal, ilk eşinden sonra iki cocuğuyla daha fazla yalnız kalamamış, Sumru ile evlenmiş. Azra'nın kardeşi Mert, otistik bir çocuktur ve hayatla en büyük bağlantısı piyanosudur.
Azra ile Cenk yanlışlıkla birbirinin bavulunu alıp gitti. Fazilet Hanım ve Kızları dizisi ile bütün dikkatleri üzerinde toplayan Alp Navruz'un canlandırdığı Cenk'in hikayesini de öğrendik. Yurt dışnda üniversite eğitimi görüyormuş, ailesi onun mezun olmasını beklerken o okuldan atılmış bir şekilde dönüyor. Cenk'in ailesinin reisi, usta oyuncu Seray Gözler'in canlandırdığı babaanne Feride Hanım. Büyük bir yalıda gelini ve torunlarıyla birlikte yaşıyor. Cenk'in bir erkek, bir de kız kardeşi var. Çalışmış çabalamış, eşi öldükten sonra tek oğluyla irlikte iş kurmuş. Yemek şirketi sahibi bu aile, Cenk'in okulu bitirip başa geçmesini bekliyor. Ama Cenk'in planı başka, kendi payını alıp bir iş kurmak istiyor. Ama Feride Hanım pek buna izin verecek gibi görünmüyor.
Feride Hanım'ın ciddi bir rahatsızlığı var, lenf kanseri, ama kimseye söylememiş. Memlekete gittim deyip tedaviye başlamış anladığımız kadarıyla.
Azra'nın gelişini akşam yemekte kutlayacaklarken üvey anne Sumru iflas meselesini çıtlattı, herkesin keyfi kaçtı. Dolunay Soysert'in canlandırdığı Sumru, fakirlikten gelme hırslı ve acımasız bir kadın. İlk evliliğinden bir kızı var, Cansu. İyi bir kız, formasyon almış, öğretmenlik ataması bekliyor. Cansu da Cenk'in liseden arkadaşı ve ona karşılıksız bir şekilde aşık.
Azra ile Cenk, bavulları değiştirmek için birkaç defa karşılaştılar. Bu karşılaşmanın en acısı da Azra'nın babasının ölümü ile kavrulduğu anlar oldu. Evet, Azra'nın babası öldü, dükkanıyla vedalaşmak için gece kalmıştı, elektrik kontağı ve gaz kaçağı sonucu patlama oldu. Cenk Azra'nın başına gelenden çok etkilendi, çünkü o da küçük yaştayken babasını kaybetmiş, birlikte geçirdikleri bir trafik kazasında üstelik.
Cenk babaannesi ile tartışınca arkadaşında kaldı. Küçük bir restoranı olan Tarık, cenklerin şirketinde üst düzey yönetici olan Azmi Bey'in oğlu. Kalbimdeki Deniz dizisinde Mustafa olarak tanıdığımız Batuhan Ekşi'nin canlandırdığı Tarık, kendi halinde çalışkan, dürüst bir çocuk. Ve yolları bir şekilde Azra ile de kesişecek gibi görünüyor.
Azra ve Mert babalarının ölümü ile perişan oldular. Sumru ise para derdinde. Mesut, Kemal'den para aldığını inkar etti, elden almış parayı çünkü, kanıt yok. Sumru, oradan para gelmeyeceğini öğrenince yıkıldı ama avukattan kocasının hayat sigortası olduğunu ve yüklü bir para alacaklarını duyunca morali düzeldi. Hile ile Azra'dan imza aldı ve hiç bahsetmedi sigortadan.
Cenaze dönüşü eve haciz geldi. Sumru Azra ve Mert'i evden yolladı, "Artık yollarımız ayrıldı" dedi. Mesutların evinde kalacaklardı ama huzursuz olan Mert, bağırıp ağlayınca vurdular çocuğa; Azra da buna şahit olunca kardeşini aldığı gibi çıkıp gitti. Emektar yarıdmcıları kadını aradaı ona da ulaşamadı, elindeki son parayı da çaldırdı. Tam her şeyden vazgeçmişti, kendisi ve kardeşi için ölümü seçmişti ki, bir mucize oldu. Mert, korkuyla ablasının elini tuttu, "Elimi bırakma" dedi. İlk kez oluyordu bu, ablasının elini ilk kez tutuyordu
