Fox'un reyting rekortmeni dizisi
Kadın 36. bölümüyle de bizleri ekran başına çiviledi adeta. Geçen bölümün sonunda Sarp mezarları kazmış, Bahar ve çocuklar yerine annesini gömülü bulmuştu. gidip Suat'tan hesap sordu. Adamı dövdü, başına silah dayadı. Sonra kaçtı. Gidip bütün gece Bahar'ın ailesinin evinin önünde arabanın içinde bekledi. Sarp'ın oralarda olduğunu öğrenen Arif de gitti, o da arabanın içinde sabahladı. Yeliz çocukları gizli saklı, biraz da komik bir şekilde okula götürdü. Sarp kapıyı yumrukladığı, tekmelediği için Arif ona müdahale etti. Sarp ile Arif boğaz boğaza geldiler.
Sarp gitti sonra yine geldi. O sırda Arif Hatice'yi alıp hastaneye Bahar'ın yanına götürdü.
Suat Bahar için iliği kimden alacaklarını sordu Şirin'e. Bahar'ın diğer kardeşinden alınacak diye bildiği için Şirin, adamlar oraya gitmişler. Bahar Hanım hastaneye geldi ve Hatice'yi uyayrdı, kapıma adamlar geldi, siz de dikkat edin diye. Gelmişken Bahar'ı da ziyaret etti, çok duygusal bir sahneydi.
Kadın,adamlara gerçeği söylemiş, "Kızımın iliği uymadı, Şirin'den alınacak ilik" demiş. Bunu Suat öğrenince önce diğer kızın iliğinin uymadığını Şirin'e söyledi, sonra da onu odaya kilitledi. Belki gidip verir diye herhalde. Adam kızının mutluluğu için Bahar'ın ölmesini sağlamaya kararlı.
Bu arada Bahar, gittikçe güçten düşüyor, ama bunu kimseye belli etmemeye çalışıyor.
Arif, Nisan ve Doruk'u sinemaya götürdü, yemeğe götürdü. Nisan her zamanki gibi yakın davranıyor Arif abisine. Doruk ise artık mesafeli, "Sen bizim babamız değilsin" dedi.
Sarp bütün gün kapıdan ayrılmadı, yalvardı Enver Bey'e. sonunda kapıda yığıldı kaldı. Enver hemen içeriye aldı, ayılttı onu, yiyecek bir şeyler verdi. Sarp, gece olanları, mezarda onların olmadığını anlattı. Enver'in ayaklarına kapandı ne olur doğruyu söyleyin, onlar yaşıyorlar mı? diye sordu. Yoksa aklımı mı kaybediyorum dedi. Bu gerçek mi, yoksa bir rüya mı? diye sordu umutsuzca. O kadar yalavrdı ve o kadar perişan bir haldeydi ki Sarp, Enver söylemek zorunda kaldı. "Evet, yaşıyorlar" dedi. Sarp sevinçten çılgına döndü. Onları hemen görmek istediğini söyledi. Olmaz dedi Enver. Israr edince de Bahar'ın çok hasta olduğunu ve acil olarak Şirin'i bulmaları gerektiğini anlattı ona.
Bu arada Arif önemli bir karar verdi. Annesinin yüzüğünü aldı, hastaneye Bahar'ın yanına gitti. Ceyda oradaydı, gitmemekte ısrar etti. Arif de onun yanında Bahar'a evlenme teklif etti. Bahar ağladı, hem çok sevindi, hem duygulandı. O sırada fonda Cem Adrian'ın "Ben seni çok sevdim" şarkısı çalıyordu. Duruma çok uygun bir şarkı... Ceyda duygulandı, ağlaya ağlaya gitti, onları yalnız bıraktı. Bahar Arif'in avucundaki yüzüğü aldı, parmağına taktı. Sağ kalırsam eğer, dedi. Çok dokunaklıydı orası. "Ölmeyeceksin. Anan dedi" dedi Arif. "Aşıklar ölmezmiş".
Bahar parmağında Arif'in annesinin yüzüğü uykuya daldı. Arif de sevdiğinin başında mutlu ama çok hüzünlü bir şekilde oturuyordu. Birden Arif'in çığlıklar atarak odadan çıktığını gördük, heyecanlandık. Bahar fenalaşmış. Nefes alamıyor, çırpınıyor. Arif gözyaşları içinde. Yelizlere haber vermiş. Yeliz ağlaya ağlaya Baharların kapısını yumrukladı, çocuklar da uyandı. Hepsi ağlaya ağlaya yollara düştüler, çocuklar da yanlarında.
Enver, Sarp'tan geceyi orada geçirmesini istedi, yatması için yatak hazırladı."Yarın sağlim kafayla ne yapacağımızı düşünürüz" dedi. Sonra bir ara kalktığında baktı ki Sarp gitmiş.
Hastaneye geldiler, Arif bir kenarda oturmuş ağlıyor. Çocuklar telaşla annelerini görmek istediler, bir döndüler ki karşılarında babaları. Çok duygusal bir kavuşma sahnesiydi. Sarp çocuklar, önce dondu akldılar, sonra sarıldılar birbirlerine. Herkes çok şaşırdı. Arif de çok kötü oldu...
