Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

12.07.2016

Çilek Kokusu 6. Bölüm: Burak'ın Aslı'ya ev sürprizi

Burak geç saatte eve gelir. Aslı da annesine yardım etmek için eve girer. Terastaki bardakları toplarken alt katta da Burak Facebook'tan Aslı'yı arayıp resimlerine bakmaktadır. Müzik çalmaya başlar. Kolpa'nın 'Gurur Benim Neyime' parçası çalmaktadır. Burak Aslı'yla olan anılarını düşünürken bir üst katta terasta olan Aslı ise Volkan ile anılarını düşünmektedir. En son Volkan'ı eski sevgilisiyle öpüşürken gördüğü için kendi kendine"Artık benim için hayal bile değil. Onu unutmam gerek" der. Tam bu esnada Burak Aslı'yı telefonla aramaya başlar. Çalan telefon sesinden yukarıda olduğunu anlayan Burak kenara çekilir ve telefon açıldığında kızın sesini yukarıdan duyunca daha dikkatli ve yavaş konuşmaya başlar. 

Aslı Burak'ın sesini duyunca şaşırır ve numarasını nereden bulduğunu sorgular. Sonra kaza yaptığımızda olmalı diye düşünür. Burak "Artık daha sık karşılaşacağımız için; lazım olur diye düşündüm" der. Aslı "Ne sık görüşücem senle be. Size ait bir işyerinde çalışıyorum diye seninle görüşmek zorunda değilim" der. Burak "Kulupten ağlayarak çıktığın için merak ettim seni." diyince Aslı "Beni niye merak ediyorsun. Bana ne ki senden. Uzak dur diyorum benden. Uzak dur" der. Burak bu sırada yukarı Aslı'nın yanına çıkıyorken Aslı da içeri salona girer. Burak kendisi ile karşı karşıya gelen Aslı'ya "İşte bu biraz zor" der. Kız "Ne demek zor" derken Burak ile karşılaşır ve şaşkınlıktan elindeki telefonu düşürür.

Kolpa – Gurur Benim Neyime Şarkı Sözleri

Kaldı Yine ismin Dilimin Ucunda
Sonradan Gelir Hep Aklım Başıma
Baktım Kaldım Gözlerinin içine
Kaçırdın Gözlerini Bıraktın Ellerini
Sana Ne Şiirler, Ne Şarkılar Yazdım Ama
Diyemedim Gitme Diye
Olmadı Yapamadım Adam Gibi Unutamadım
Diyemedim Bitti Diye
Gel Desen Gelirim Hadi Gir De Ben Giderim
Sevmesen De Severim Gurur Benim Neyime
Kim Ne Derse Desin Söz Geçmiyor Ki Dilime
Kapanırım Dizlerine Gurur Benim Neyime

Rengarenk 1. Bölüm. Renk'in sırrı ortaya çıktı


Can arkadaşları ve Renk Galatasaray - Karşıyaka basket maçına gitmişlerdir. Renk tezahurat yapmaya ve onlara ayak uydurmaya çalışır. Diğer tarafta da haber bekleyen gazeteciler toplanmış maçı seyredip onlarda tezahurat yapmaktadırlar "Kaf kaf kaf si si si. Kafsi kafsi kaf" Meşhur Karşıyaka tezahuratı..

Basket atılınca herkes birbirine sarılır. O esnada Renk'in kafasındaki şapka yere düşer. Almak için arandığı sırada Can ona sarılır. İkilinin arasında bir elektriklenme olur. Kız kardeş durumu fark edip gülümser. Tam o sırada basket ekranında Renk'in dolayısıyla da Can'ın görüntüsü belirir. Tv başındaki muhabirler de nişanlısı da onu görür.

Salonda anons duyulur. "Ve işte sürpriz. Arana oyuncu Renk Duygun tabi ki Karşıyaka Galatasaray maçında". Herkes dönüp ona bakar. Can olanları anlamamaktadır. Seyirciler ona tezahurat yapmaya başlarlar.

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Güneşin Kızları 26. Bölüm. Ali; Selin için söylüyor. Tolga Sarıtaş - Hoşçakal

Ali; babasının Haluk olmadığını Levent olduğunu öğrendiğinde şok yaşamış, elini arabanın camına vurup kesmişti. İntihar etmeyi planladığı gecenin akşamında gerçek babasının mekanına gidip onunla gitar çalmayı kabul eder. Koca gözlü kız Selin de seyirciler arasındadır. Ve Türk seyircilerinin unutamıyacağı duygusallıkta  Emre Aydın'ın "Hoşçakal" şarkısını seslendirir.

Sahne aydınlanır. Levent sahnede oğlunun yanında "Arkadaşlar hoşgeldiniz. Bu gece ilklerin gecesi. Sözü fazla uzatmıyım. Bu güzel mekanın ilk gecesi ama daha önemlisi; oğlumla beraber çalacağımız ilk gece" der ve müzik başlar. Ali bütün şarkıyı Selin'in gözlerine bakarak söyler. Hatta bir yerinde gözünden yaş süzülür ve çaktırmadan siler.

Sonrasında Levenet'e döner ve "Bu geceyi cebinde iyi sakla. Bununla avunmak zorunda kalacaksın. Sen benim hiçbir şeyim değilsin. Senin de cezan bu" der ve onu öylece bırakır.


Sen hiç görmedin 
Su vermeye benzedik 
Plastik çiçeklere 
Hiç görmedin 

Sen hiç görmedin 
Dans ettik durmadan 
Kırık camlar üstünde 

Sen öyle sana benzeyen her şey gibi 
Erirken avuçlarımda 
Ben unutuyorum 

Hoşça kal 
Olacaklar sensiz olsun 
Daha durmam boşluklarında ben 
Unutuyorum 

Sen hiç görmedin 
Baştan böyle yazılmış 
Yok kimsesi kimsenin 
Hiç kimsenin 

Sen hiç görmedin 
Sonu baştan yazılmış 

Bitti kelimelerim

Hanım Köylü 11. Bölüm. Ferit ve İlkgün buluşuyor 'Harikasın'

Düzgün'ün evde olmadığını öğrenen Ferit soluğu İlkgün'ün yanında evde alır. Ferit bütün sevimliliğiyle kıza "Pişt" diyip eliyle gel gel yapar. İlkgün de problem çıkmasın diye kardeşine "Erol sende" der. Kardeş "Tamam" der. Kızlar kalkıp aşağı Erol'un yanına iner

Bir ağacın altına otururlar. Ferit "Babanla ne konuştunuz benden sonra? Beni arabaya aldığına göre biraz olsun yumuşamıştır diye düşündüm" diye soruyor. İlkgün "Yok ya ne yumuşaması. E sen görmedin tabi. Sen arabaya binince kaşlarını şöyle yapıverdi." Burada kız kaşlarını şekilden şekile sokuyor ve sanırım babasını taklit edip çatmaya çalışıyor. Ferit kıza gülüyor ve "Biliyor musun hiç kimse senin kadar iyi kaş çatamaz. Harikasın" İlkgün gülerek "Ya dalga geçme leyn. Bu ne demek oluyor sen biliyon mu? Sinirin en son noktası demek oluyor. Yoksa yumuşadığı falan yok" Ferit de umutsuz umutsuz "Yapma ya" diyor.

11.07.2016

Hanım Köylü 11.bölüm özet. Finale 2 kala.. Babası İlkgün'ü Koptagel'e veriyor

Kızkumu'nda kaybolan Ebe nineyi balığa çıkmış İsmailler bulur ve kıyıda bekleyen Koptagel ve kadınların yanına getirirler.m Köyde herkes telaşlanır ama kadınlar köye dönünce ortalık yatışır. Ferit İlkgün ile beraber bir tekne ile açıldıkları denizde mazotun bitmesiyle mahsur kalırlar. Ferit tahtalardan yaptığı kürekle tekneyi sahile getirir. Kız için endişelenen Düzgün onları alıp köye getirir.

Ferit; Düzgün'ün mallarını alan kabzımalı bulur ve onları almaması için para vererek ikna eder. Bu arada bir magazalar zincirine mallardan örnek yollıyarak fiyat ve onay alır. Parayı ise Marmaris'te Koptagel'i yeniçeri gibi giydirip 5 euroya fotograf çektirerek bulur.

Cüneyt kızlardan Gülgün'e asılmaya devam etmekteyken Muhacir İsmail olaydan haberdar olup karavan meselesini de öğrenince kızla yüzleşir. Muhacire olayı haber veren küçük kardeşiyle kavga eder. Olayları duyan bay Erol akşam Düzgün'e durumu anlatır. Düzgün kızı halasına yollar.

Laz İsmail evleneceğini söyleyince annesi bayram için oraya gelmeye karar verir. Bunu duyan kadının kendini tanıyacağını bilerek Fikri telaşlanır. Koptagel minibüse sponsor olsun diye Reşat'ı ikna eder. Elmas Laz İsmaille evlenmek istemeyen Yaprak'ı önce kanatları altına sonra eğitime alır.

Arife gecesi Elmas, Ferit ve Koptagel beraber Düzgün'ün evine giderler. Ellerinde çiçek ve tatlı vardır. Hemen öncesinde yıllardır mallarını alan kabzımal onu arayarak bu sene mallarını alamayacağını söyler. Bu olayın üzerine hayırlı bir iş için geldiklerini söyleyen Feritlere "Allahın emri peygamberin kavliyle kızım İlkgün'ü Koptagel oğluma verdim" der. Herkes donakalır.


Tatlı İntikam 15. bölüm özet. Rüzgar'ın dedesi Sinan ve Pelin'i öpüşürken görür

Geçen bölüm havalimanına giden Pelin'in taksinin önünü kesen Sinan onu döndürmeye çalışmıştı. Havaalanına giderken taksici "İnsanın sevdiğiyle evlenmesi her gün piyango çıkması gibi bir şey ben evlendim her gün mutluyum" diye konuşması üzerine kız geri döner. Klasik mutlu bir kavuşma sahnesi yaşarlar. Bülent hemen Başak'a haber verir.

Sinanların evinde annesi de, Rüzgar'ın dedesi de gergin beklemektedir. Rüzgar Bülent'i arayıp burası çok gergin diye haber verir. Sinan yemeğe yetişir ve "Siz heyecanlanmayın diye habersiz evlendik" der. Rüzgar şaşırır ama Sinan sebebini söyler. Pelin "Ölmek üzere olan bir adamı üzmiyelim. Hem senin Rüzgar'a borcun var. Bu şekilde ödemiş olursun" demiştir.

Akşam kızlar da çok sevinçle karşılarlar sistalarını. Anne babası da sevinir ama neden döndüğünü anlamaya çalışırlar ve Sinan'dan şüphelenirler. Sinan'ın annesi de düğün yapmak istemektedir.

Necip taksisinde bulduğu bebeği eve getirir. Karısı da Necip de bebeği çok sever, hayaller kurarlar. Ertesi gün karakola götürmeleri gerekirken götürmezler. Annelerinden bütün gün saklarlar ama gece bebek havale geçirince hastaneye götürmek zorunda kalırlar. Hastane de küçük bir muayeneden sonra para ödenirken bebeğin onların olmadığı ortaya çıkınca duruma polis müdahele eder.

O gece Pelin ile Sinan buluşup eve geç gelince babasıyla Sinan üzerine bir konuşma yaparlar. "Üniversitedeyken bir kız yüzünden okulu bırakmış" diyince Pelin "O kız benim baba. Sinan beni asla bırakmaz. Herşeyi bırakır beni bırakmaz" der. Babası da inanmış görünür.



Bülent'in restaurantına eski sevgilisi evlenme teklif ettiği bir kız gelir. Onu gören Başak yine çocuğu dinlemez ve trip atıp gider. Neyse ki Hakan araya girip bir planla onları barıştırır. Önce Başak Bülent'e sonra Bülent Başak'a evlenme teklif eder.

Rüzgar dedesiyle konuşurken "Pelin'in Sinan'la arasında birşey olmadığını ispatlamak için çiftliğe çağırıcam" der. Pelin'e nasıl söyleyeceklerini düşünseler de Pelin kabul eder. Beraber çiftliğe giderler ama Sinan'a aşkından gözü dönmüş olan Rüzgar; çocuğun elini tutar, koluna girer, beraber saatlerce ata binerler. Pelin onları uzaktan seyretmek zorunda kalır ama rolünu iyi oynar. Gece de yan odada onu misafir ederler.

Gece Sinan; Pelin'in yanına gitmek ister ama Rüzgar alerjisi olduğu zencefil yüzünden zehirlendiğini iddia eder. Pelin bu olayı fark etse de Rüzgar bunu dedesi için yaptığına onu ikna eder. Sabah dede torununun zehirlendiğini düşünerek alelacaele odalarına doğru gider. Ama gördüğü manzara sabah sevgilisini öpen Sinan ve onları seyreden Rüzgar'dır. Dede rahatsızlanarak düşer, kendinden geçer.

10.07.2016

Güneşin Kızları 35. Bölüm. Savaş Nazlı'sına söylüyor. 'Küçüğüm'

Ali ve Selin evli oldukları haberi yüzünden ailelerinden kaçmışlardı. Sevgililer gününde oteldedirler. Ali ve Selin dans ederlerken o an için araları limoni olan Nazlı; Savaş'la dans etmemektedir. Savaş da biraz Ali'ye özenerek ikilinin dans müziği olan Sezen Aksu'nun 'Küçüğüm' parçasını piyanist eşliğinde söylemeye başlar.  Selin de şaşırır "Aaa resmen şarkı söylüyor." Ali "Bir daha göremeyebiliriz sanırım" Şarkı söylenirken ikilinin geçmiş görüntüleri gözlerinin önünden geçer. Ali ve Selin de mutludurlar. Şarkı alkışlar eşliğinde biter. Savaş Nazlı'nın yanına gidip "Benimle dans eder misin?" Nazlı da onu kırmaz ve beraber dans etmeye başlarlar. Nazlı "Çok güzel söyledin" diyip sarılarak dans ederler.



Küçüğüm daha çok küçüğüm 
Bu yüzden bütün hatalarım 
Öğünmem bu yüzden 
Bu yüzden kendimi 
Özel önemli zannetmem 

Küçüğüm daha çok küçüğüm 
Bu yüzden bütün saçmalamam 
Yenilmem bu yüzden 
Bu yüzden kendime hala güvensizliğim 

Ne kadar az yol almışım 
Ne kadar az 
Yolun başındaymışım meğer 
Elimde yalandan kocaman rengarenk 
Geçici oyuncak zaferler 

Ne kadar az yol almışım 
Ne kadar az 
Yolun başındaymışım meğer 
Elimde yalandan kocaman rengarenk 
Geçici oyuncak zaferler 

Küçüğüm daha çok küçüğüm 
Bu yüzden bütün korkularım 
Gururum bu yüzden 
Bu yüzden çocuk gibi korunmasızlığım 

Küçüğüm daha çok küçüğüm 
Bu yüzden sonsuz endişem 
Savunmam bu yüzden 
Bu yüzden bir küçük iz bırakmak için didinmem 

Ne kadar az yol almışım 
Ne kadar az 
Yolun başındaymışım meğer 
Elimde yalandan kocaman rengarenk 
Geçici oyuncak zaferler 

Ne kadar az yol almışım 
Ne kadar az 
Yolun başındaymışım meğer 
Elimde yalandan kocaman rengarenk 
Geçici oyuncak zaferler 

Küçüğüm daha çok küçüğüm

Kara Ekmek 17. bölüm. Asiye ve Çetin'in 'atarlı' atışması

Asiye ve Çetin sahilde oturuyor ve güneşe yüzlerini vermişler. Kız "Ya yaz geldi" diyor Çetin "Hımm umarım bozulmam" Asiye ne dediğini anlamayarak sorar gibi bakar. Çocuk açıklar "Tatlılar sıcakta bozuluyor ya o anlamda." diyip gülümsüyor. Asiye de çaktırmadan gülümsüyor. "Şu sırada herkes de bir havalarda anasını satayım. Uçak biletleri bedava heralde" 
Çetin "Canım önce sen bi kendine gel. Sonra bana da uğra" Asiye şaşkın gülerek "Sen benle laf mı yarıştırıyorsun?" Çetin "Aynen öyle canım" 
Asiye "Ama aşkitom. Ben senin güttüğün koyun sayısı kadar çoban güttüm. Benle yarışamazsın"
Çetin "Biz de ekmediğimiz yerden biçeriz be gülüm" 
Asiye "Gencim güzelim seni üzerim" Çetin "Giden gitsin yangınlarla döner. Arkama bile bakmam. Zira krallar önden gider" 
Asiye "Ah biz kadınlar pireyi deve ederiz de. Öküzü adam edemeyiz." Çetin "Söylediklerimi üzerine alınıyormuşsun. A tabi yavrum hava serin üşütürsün"
Asiye "Şeytanın bacağını kırıcam ama erkeklere şiddete karşıyım." Çetin "Ateşten korksaydık. Sevdanla yanmazdık. Telefonumu soran olursa hala on numarayım unutma. Seni sevdiğim kadar çalışsaydım Bağkurdan emekli olurdum" 

Asiye Çetin'in dizine vurarak "Ay yeter sus. aa. Sen Bağkur ne demek biliyor musun?" Çetin duralar "Bağkur.. Bir kurum.. Emekli olmanın zor olduğu bir kurum diye biliyorum" diyince kız gülmeye başlar. "Bağkur.. Bir kurum. Bilmiyorum ya" diyip kestirip atar :)

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

9.07.2016

Çilek Kokusu 9. Bölüm - Burak Aslı'ya laf atıyor 'Güzelim Bak Bi'


Burak ve Aslı aynı işyerinde çalışıyorlar ve aynı evde oturuyorlar. Haliyle Burak Aslı ile işe beraber gitmek için ısrarlı. Ondan önce çıkmış evin önünde bekliyor. Aslı kendi kendine evden söylene söylene çıkıyor. "Hergün aynı iş yerinde onu görmek zorundayım. Napıcam ben. Hayır başka iş baksam Volkan'a ne diycem" Burak'ın ve arabasının yanından geçip gidince Burak kendi kendine "Kör mü bu ya" Arabayı kızın arkasından sürüyor ve "Pişt. Güzelim bak bi. Analar neler doğuruyor be. Nereye böyle ya. Pişt yavrum." diye sesleniyor. Aslı arkasını dönmediği gibi çocuğun sesini de tanımayıp kızmaya başlıyor ve yerden aldığı taşı atmaya çalışınca Burak "Hey hey hey dur dur. Benim benim." Kız korktuğunu söyleyince arabadan çoktan inmiş olan Burak kızın yüzünü ellerinin arasına alıp en sevimli ve romantik haliyle "Ya seni bu kadar korkuttum mu ben? Gerçekten özür dilerim. Bu kadar korkacağını tahmin edemedim." Kız bu tavırdan etkileniyor elindeki taşı yere bırakıyor ve "İyiyim ben"diyor. Burak hadi gidelim diyince yok ben giderim dese de Burak kızı elinden tutup "Ya saçmalama kaç saattir seni bekliyorum" diyip çekerek "Hadi bin arabaya" diyerek yan koltuğa oturtuyor ve yerine geçiyor. 


Diriliş Ertuğrul 52 Bölüm. Aytolun Selcan ve Banu Çiçek'in müthiş kavgası

Aytolun'un suçunu itiraf etmesini sağlamak için Ertuğrul bir plan yapar. Ertuğrul Tuğtekin'i ikna edip olanları dinletir. Aytolun suçluluğun telaşı ile Selcan'ı takip eder. Banu çiçek de sanki onunla ilgili bir delil bulmuş gibi davranmaktadır. Sungur Tekin onların üzerine yönelttiği ok ile Selcan'ı korumaya çalışmaktadır. Ertuğrul ve Tuğtekin olanları çalıların arkasından onları seyretmektedir.

Aytolun saldırır. İki kadın Aytolun'a zor karşı koyabilmektedir. Çünkü Banu Çiçek sırtından yaralıdır. Selcan plana bağlı kalınması için seslenir "Banu Çiçek git yaralısın. Delili Ertuğrul'a ulaştırman lazım. Git dedim" Selcan; Banu Çiçek'in kılıcını alır ve Aytolun'un karşısına dikilir. banu Çiçek giderken "Ertuğrul beyime söyle beni bulsun. O nerede olduğumu bilir" der. Aytolun kızın peşinden hamle yapar. "Gel buraya soysuz" Selcan dönerek çok esaslı bir karşı kılıç hamlesi yapar. Aytolun karakteri geriye doğru bir kaç adım gider. Aytolun kızgın bir şekilde Selcan'a saldırır. Ertuğrul "Hadi Selcan hatun git artık" diyor ama Aytolun hareketlerine devam ettiği için kaçamaz. Ama sonunda diğer elindeki hançerle Aytolun'un kolunu keser ve kaçmaya başlar. Aytolun arkasında koşar ve bağırır. "Selcan yemin ederim öleceksin"

Rengarenk Dizisi 1. bölüm özet. Renk Duygun'un çileli hayatı


Renk; annesi babası oyuncu olan bir ailenin yine oyunculuğa yönlendirilmiş kızıdır. Ünü ülke sınırları dışına taşmış olan Renk bu yalan dünyadan, herkesin yüzüne güldüğü arkasından konuştuğu camialarından çok bıkmıştır. Herkesin onu tanımasından ise artık rahatsız olmuştur. Anne ve babası ayrılmış; annesi alkolik babası ise ondan bile küçük bir sevgilisi ile yaşayan bir adamdır. Sevgilisi Arda'nın ise kendisini aldattığından şüphelenmektedir. fakat çocuk ona açıklama yapmak yerine ayrılmayı tercih edecek kadar kibirlidir.

Kereste tüccarından bozma bir yapımcı ona film teklif eder. İlk başta kesinlikle kabul etmez ama sonra menajerine ve erkek arkadaşına kızgınlığından sözleşmeyi imzalar. Çekim için İzmir'e giderler. Fakat ekip çok amatör, senaryo yok gibi bir şey ve organizasyon ise berbattır. Daha ilk çekim sırasında Renk oradan üzerinde gelinlikle kaçar. Patronun adamları ellerinde silahla onun peşinden giderler. Ekip de polislerde her yerde onu aramaktadır. Sevgilisi ve menajeri de telaşla İzmir'e gelir. herkes başka koldan kızı aramaktadır.

Daha önce aldatılmış veteriner Can ise kadınlardan nefret eden mütevazi bir yaşam sürmektedir. Çekimden kaçan Renk; Can'ın muayene-evinin bahçesine girer. Hemen hiç televizyon seyretmeyen Can kızı tanımaz. Can ona kız kardeşinin kıyafetlerini verip "Kendini toparlayana kadar burada kalabilirsin" der. Kız kardeşi Renk'i tanır ama abisine belli etmez. Aile kahvaltısına gider; aile de onun ünlü biri olduğunu abiye belli etmezler.

Huzurlu bir aile ortamı ve normal insanlar Renk'in çok hoşuna gider. Can'a isminin Zeynep olduğunu ve öğretmen olduğunu söyler. İstemediği biriyle evlendirilmek istediğini söyler. Karşıyaka'nın maçında gizlenmek için kullandığı şapkası düşünce maç kameraları onu çeker ve "Kayıp olan Renk Duygun Galatasaray - Karşıyaka maçında" diye anons duyulur ve kızın yalanı ortaya çıkar.

8.07.2016

Diriliş Ertuğrul 52 Bölüm Selcan Aytolun Halime ve Goncagül'ün Kavgası

Tenha bir yerde Goncagül ve Aytolun takip ettikleri Selcan ve Halime'ye saldırır. İkisi de hamile olan iki elti ne yapacaklarını şaşırırlar ama Halime yerden aldığı kalın bir dal parçası ile ilk hamleyi yapar ve Aytolun'a saldırır. Goncagül de elindeki kılıcı Selcan'a savurur. Selcan eline aldığı bir taşla hamleleri savuşturur. Halime aralarda korku ile karnını tutmaktayken Selcan elindeki taşı Goncagül'e atar. Onun canının yanmasından faydalanıp yerdeki kalın bir dalı eline alır. Aytolun ve Halime kitlenmiştir. İki kadın birbirlerinin ellerini tuttukları için iki hamle hakları vardır. Ya kafa atacaklar ya tekme. Hamile olduğu için fazla hareket şansı olmayan Halime'nin karnına Aytolun hiç acımadan sağlam bir tekme atar. Selcan tam da o sırada Goncagül'ün dizinin arkasına vurarak kızı yere çökertmiştir. Halime'den gelen acı içindeki ses onun dikkatini dağıtır. Halime yerde kıvranırken Selcan'ın arkasına geçen Goncagül kadının boğazına koca kılıcı dayar.

Yüksek Sosyete 3. Bölüm. Cansu ve Kerem parkta 'Kimse Dokunmasın Bize'

Kerem ve Cansu iş yemeği çıkışında parkı gördüklerinde salıncakta sallanmak isterler. Cansu salıncağa oturur ve kızı sallamaya başlar. "Aslında hikaye şöyle; Herkes sevdiğinin kahramanı olmak ister. Herşey sevgiyle alakalı. İnsan sevdiğini arar herzaman. Yollarda, sokaklarda, evlerde, heryerde." Kerem; Cansu'ya soruyor "Nereye uçuyoruz" Cansu cevap olarak "Çok uzaklara; kimsenin bizi tanımadığı yerlere." Kerem gülerek "Emredersin kaptan" diyor.

Kerem de yan salıncağa oturuyor ve kıza bakıyor. Kerem iç ses "Cesaret akıl sustuğunda konuşmaya başlıyormuş. Şimdiye kadar hiç duymamışım sesini" Cansu iç ses "Durdurun dünyayı inecek var. Sus kalbim biri seni durdursun. Biri bu büyüyü bozsun."  Kerem "Kimse dokunmasın bize. Kimse bu büyüyü bozmasın" derken Cansu'ya Ece'den mesaj geliyor. "Mert'in sevgilisi varmış. Evleniyormuş"  Cansu şok olur. Büyü bozulmuştur. O ana kadar Kalben'in "Sadece" parçası çalıyorken aniden müzik kesilir. Cansu'nun yüzünün değişmesini Kerem de fark eder.



Kalben Sadece şarkı sözleri
Yatak boş,
Oda boş,
Ev boş.
Duvarlara vuran ışık
Yüzümde karanlık.
Yine mi sen,
Bayram günü gibi gelen?
Kaçamadım,
Külleri hala sıcak.
Kalbimi durdurup kaybolan bir tuzak
Oluyor
Her sokak.
Hiçbir şey istemedim,
Ne yatak ne oda
Ne de ev
Sen de birak her şeyi
Sadece beni sev.
Dizlerinde dizlerim
Boynunda ellerim
Boğulur gibi yeniden
Her gece her gece
Doğalım mı sevgilim
Doğalım mı sevgilim
Doğalım mı sevgilim
Azalırken azalırken
Kapılar ardında
Kaçtığım zamanlar
Boşvermiştim aslında
Yıkılırken kumdan kalelerim
Birer birer karşında
Zırhı paslanmış bir kahramn gibiyim
Hiçbir şey istemedim,
Ne yatak ne oda
Ne de…
Sen de bırak her şeyi
Sadece beni sev.
Dizlerinde dizlerim
Boynunda ellerim
Boğulur gibi yeniden
Her gece her gece
Doğalım mı sevgilim
Doğalım mı sevgilim
Doğalım mı sevgilim