Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

21.06.2016

Tatlı İntikam 13. Bölüm. Pelin ve Sinan için beklenen öpüşme

Sapanca'daki yemek yarışmasına beraber giden çiftimiz bir türlü yakınlaşamaz. Sonrasında bir tartışma sırasında Sinan bir türlü Pelin için "Sevgilim" diyemeyince Pelin çok fena saydırır ve kapıyı kapatır. Model'in "Ağlamam zaman aldı" parçası ikilimize eşlik eder.

Koridorda öylece kala kalan Sinan odasına girer. Onun kapısının kapandığını duyan Pelin kapısını açıp Sinan'a bakar. Ve gittiği için ağlamaya başlar. Sinan odasında kalakalmıştır. Pelin de duvara yaslanıp yere oturup ağlamaya başlar. "Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedim, kimseyi"  Sinan elini kalbine götürüp "Bu nasıl birşey. Bunca acıya ragmen bu nasıl birşey. Niye sönmüyor." Pelin "Onsuz olmaz. Olmaz" diyip ayağa kalkıyor ve ikisi de aynı anda odadan çıkıyorlar. Birbirlerine bakıp birbirlerine doğru ilerliyorlar ve beklenen öpüşme...

Sinan duruyor. Kızın gözlerinin içine bakıp "Şimdi anladın mı neyim olduğunu. Sen benim içimde yanan bir korsun. İlk ve son aşkımsın" Pelin "Tek aşkımsın" diyor. Bursa Sinan hem şaşırıyor hem seviniyor ve kızı tekrar öpüyor.


AĞLAMAM ZAMAN ALDI
Kaç zaman oldu ben hala gittiğine inanmadım
Unutman imkansız döneceğin güne hazırlandım
Bir yaz bahçesi içim anılar soluk çiçekler
Bakıp büyütmesem her gün elbet ölüp gidecekler
Zaman dondu sanki her şey sıradandı
İyiyim dedim herkese
Ağlamam zaman aldı
Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı
Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı
Ağlamam zaman aldı
Bir eski zaman kadınının mektubundaki zarafet
Tutsak bir şairin göz pınarlarındaki hasret
O kadar kırılgan içimdeki çocuk sana inanan
O kadar naif ki hala gittiğini anlayamayan
Zaman dondu sanki her şey sıradandı
İyiyim dedim herkese 
Ağlamam zaman aldı
Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı
Yoktun artık yanımda
Ağlamam zaman aldı
Zaman dondu sanki(zaman dondu sanki)
Her şey sıradandı(her şey sıradandı)
İyiyim(iyiyim)dedim herkese
Ağlamam zaman aldı(ağlamam zaman aldı)
Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı
Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı
Zaman dondu sanki
Her şey sıradandı
İyiyim dedim herkese
Ağlamam zaman aldı
Birkaç eşyan vardı bende öylece kaldı
Yoktun artık yanımda anlamam zaman aldı


20.06.2016

Güneşin Kızları 31. Bölüm. Selin Ali'yi odadan kovar. Ali çekip gidiyor

Bu bölüm Selin bir filmde oynayacağı için ekibiyle beraber Sapanca'ya gelir. Annesi ancak Nazlı ve Peri ile gitmesine izin verir. tabi o sırada sevgili olan Ali de onunla gelir. Fakat Ali'nin kardeşi olmasına rağmen ondan intikam almak isteyen Doruk'un oyunları yüzünden kavga ederler. Selin Ali'ye "Gülünü de al git. defol" der. Ali de "Peki" diyip kalkar. Son bir kez dönüp uzun uzun kıza bakar ve yürüyüp gider. Selin "Ağlamak yok. Makyajın akacak" derken. Ali de odasına gelip eşyalarını toparlar ve oteli terk etmek için yürümeye başlar. Sonra duralar.

Selin "Gerizekalı. Anca bağır çağır sen. Ama ben gitmeni istemiyorum. Lütfen gitme" diyip koşmaya başlar. odadan çıkıp koridorda koşar. "Ali lütfen gitmemiş ol. Koşamıyorum Ali. Lütfen gitmemiş  ol" asansörün çağırma düğmesine basar. Sabırsızlıktan ve heyecandan zıplıyor "Lütfen lütfen gitmemiş ol" Tam o sırada asansör açılır ve içinden Ali çıkar. O da gitmemiş koca gözlü kızına dönmüştür. İkisi de aynı anda "Özür dilerim. Ben çok kötü bir hata yaptım" der ve rahat bir oh çekip sarılırlar. Selin "Sana söylememem gerekiyordu öyle. Biliyorum haklıydın" Ali "Hayır benim öyle konuşmamam gerekiyordu"  Selin "Kıskandığından değil beni sevdiğinden yaptın biliyorum" Ali kızın omzunu öpüyor. Bu video süresince Burcu Tatlıses'in  'Ay' isimli parçası çalıyor



Burcu Tatlıses - Ay
Sabah soluyorken
Kararır içimde her geçen gün aşk
Bir taşın sabrıyla
Susuyor zaman hasretin duvar

Ne ışık ne de bir yol
Salınır uçsuz bucaksız korkularım
Geçelim gel hadi son kez
Yakıyor yakacaksa daha yaksın bu firar

Sen bana ederimden ağrılı kederimden
Fazlasını hiç vermedin
Hüzünbaz bahçelerde düşüver üstüme ay
Işığında hiç sevişmedim

Deniz taşıyorsa
İçinin zehiri kabına sığmadığından
Seni hala seviyorsam
Aklımın kılıcı kalbe değmediğinden

Kış Güneşi 11. Bölüm. Efe; Efruz ile Nisan'ı kıskandırıyor. Hüsran

Efe bu bölüm Efruz ile arkadaşının düğününe gitmişti. biraz içtiği için ve Efe'ye olan duygularına yenik düşüp teknede ona sarılır. Efe ise Nisan'ın onların gördüğünü bilerek; kızı uzaklaştırmak için onun sarılmasına karşılık verir. Nisan onları öyle görünce koşarak uzaklaşır. Arabasına oturup ağlamaya başlar. Efe'nin yüzü ise acı çektiğini belli eder şekildedir. Efruz "Sen beni şaraptan daha çok sarhoş ediyorsun" Efe durumu toparlamak için "O zaman kahvenin tam sırası. Tutun buraya" diyip kaptan köşküne gider. O da en az arabada ağlayan Nisan kadar üzgündür. Hiç birşeyin farkında olmayan Efruz'un ise keyfi yerindedir. Kahve içer içmez kalkıp giderler. Video boyunca Mustafa Ceceli'nin 'Hüsran' parçası çalar



Mustafa Ceceli - Hüsran
Yine soluyor içimde bütün çiçekler
Başka bir baharda gülümserler
Yorgun kalbim yorgun hayallerim
Direniyorlar bana hala yenilmedim
Bir ümit yüreğimde
Hep aynı cesaret
İçimden bir ses der sabret sabret
Onca düşün arasında yıllar ardından
Geriye bana kalan
Yine hüsran, her daim feryat figan kalbim
Zehir olur başka hayallere kalmaz ki mecalim.
Hüsran feryat figan kalbim
Yenilmedim o zalim görmüyor ki Ya Rabbim..



Kış Güneşi 11. Bölüm. Efe; Efruz ile Nisan'ı kıskandırıyor. Hüsran

Efe bu bölüm Efruz ile arkadaşının düğününe gitmişti. biraz içtiği için ve Efe'ye olan duygularına yenik düşüp teknede ona sarılır. Efe ise Nisan'ın onların gördüğünü bilerek; kızı uzaklaştırmak için onun sarılmasına karşılık verir. Nisan onları öyle görünce koşarak uzaklaşır. Arabasına oturup ağlamaya başlar. Efe'nin yüzü ise acı çektiğini belli eder şekildedir. Efruz "Sen beni şaraptan daha çok sarhoş ediyorsun" Efe durumu toparlamak için "O zaman kahvenin tam sırası. Tutun buraya" diyip kaptan köşküne gider. O da en az arabada ağlayan Nisan kadar üzgündür. Hiç birşeyin farkında olmayan Efruz'un ise keyfi yerindedir. Kahve içer içmez kalkıp giderler. Video boyunca Mustafa Ceceli'nin 'Hüsran' parçası çalar



Mustafa Ceceli - Hüsran
Yine soluyor içimde bütün çiçekler
Başka bir baharda gülümserler
Yorgun kalbim yorgun hayallerim
Direniyorlar bana hala yenilmedim
Bir ümit yüreğimde
Hep aynı cesaret
İçimden bir ses der sabret sabret
Onca düşün arasında yıllar ardından
Geriye bana kalan
Yine hüsran, her daim feryat figan kalbim
Zehir olur başka hayallere kalmaz ki mecalim.
Hüsran feryat figan kalbim
Yenilmedim o zalim görmüyor ki Ya Rabbim..



Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 5. Bölüm. Sen benim kadınımsın Meryem

Hızır hapishaneden Meryem'i arar. Meryem telefonu açar. "Meryem hanımla mı görüşüyorum" der. Meryem "Buyrun benim" der. Hızır muzur muzur gülerek "Benim ben. Kocan kocan" der. Meryem şaşırıp oturur. "e sen nasıl arıyorsun beni. Bu hafta hakkı yok demişlerdi." Hızır "Jeton buldum aradım da. Hatırlıyor musun askerdeyken de jetona bir araba para verirdim. Sırf seninle hergün konuşayım diye" Meryem boynunu büküp "O zamanlar seviyordun beni" diye laf sokar. Hızır "Meryem yapma da. Ben seni hep  sevdim. Sen benim kadınımsın"

Meryem duygulanıp konuyu değiştirir. "İyi misin? Herşey yolunda mı orda?"Hızır "Evimdeyim. Ne dedim sana, benim olduğum heryer evimdir.  Velevki mapushane olmuş" Meryem "Yeni evine kendine fazla alıştırma. Çocukların çok özledi seni" der. Hızır gülerek sorar "Başka kim özledi" Meryem duralar. "Annen" Hızır derin bir nefes alıp "Peki Lütfiye'den başka özleyen var mı?" Meryem soruyu anlar "Ben çok özlemedim"  

Hızır şaşırır "Niye kız?"diye sorar. Meryem "Çok özlersem dayanamam diye" Hızır gülümser "Sen yine de özle Meryemim. Dayanırsın." Meryem her kadın gibi laf sokar "Senden böyle güzel sözler duymak için illa ayrılık mı gerek" Hızır "Ben durduk yere güzel sözler söyleyen bir adam olamadım ki Meryem. beni bilirsin" Meryem "Bilirim. Seni bilirim" der. Sessizlik olur. İkisi de gülümser.

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Kış Güneşi 15. Bölüm. Efe senden ayrıldım diye seni unuttum mu sandın?

Bu bölüm Nisan Lösemi olduğunu öğrenmiş; ertesi gün kemoterapiye başlıyacaktı. Şirket yemeğine Efe sorduğunda gelmiycem demiş fakat evine kadar gelen Bora'nın ısrarlarına dayanamayıp gelmişti.

Efe Nisan'ın kapısına dayanır. Nisan onu görünce şaşırır. "Ne oldu birşey mi var?" diye sorar. içeri giren Efe "Onu sen söyliyceksin" der. Nisan kapıyı kapatırken "Anlamadım ne söyliycem ben" diye sorar. "O herif niye hep senin yanında." Nisan "Çünkü iş arkadaşım ve devamlı yan yana olmak zorundayız o yüzden" Efe "Bu akşam seni davet ettim. Gelmiyceğini söyledin ama Bora'yla geldin?" Nisan "Evet çünkü iş arkadaşım ve sürekli ısrar etti. O yüzden" Efe "Sen de kıramadın? Siz flört mü ediyorsunuz?" Nisan afallar "Ne saçmalıyorsun sen?" Efe "Yüzüğü attın. İlişkimizi bitirdin" Nisan şaşırır "Ben mi bitirdim ilişkiyi?" Efe "Yüzüğü sen atmadın mı?" Ay dayanamayıp araya giricem.. Atana değil attırtana bak Efecim..

Efe yılın sorusunu sorar "Niye Nisan? Bora'yla rahat rahat takılabilmek için mi?" Nisan kızar ve Efe'ye tokat atmak için elini kaldırır ama çocuk tabiki daha havadayken elini yakalar. Efe kendi de biraz yaklaşır; kızı da kendine doğru çeker. Öpüşecek gibi olurlar. Nisan Efe'yi iter. "Hiç kimse. Hiç kimse beni böyle suçlayamaz. Sen de suçlayamazsın. Anladın mı böyle birşeyle sen beni suçlayamazsın. yüzüğü çıkarttım, senden ayrıldım diye seni unuttum mu sandın? Bu kadar kolay mı sandın sen gerçekten. Keşke bu kadar kolay olsa. O yüzüğü çıkarıp atabildiğim kadar kolay yapabilseydim keşke. Yazıklar olsun sana. Sen beni hiç tanımamışsın." Efe afallamıştır. Birşeyler kekeler. Nisan "Sus. Evimden çıkar mısın lütfen? Yalnız kalmak istiyorum"

19.06.2016

46 Yok Olan 12. bölüm özet. Altan ve Murat karşı karşıya

Murat, hipnozun etkisiyle yaptıklarını bir bir anlatır. Ceyla ise Murat'a babasını onun mu öldürdüğünü sorar.  Murat’ın itirafını duyunca şok olur ve kaçar. .Amca ise kızını ve torununu hemen bir yere gönderir.  

Ceyda annesini alıp hastaneden kaçmak ister ama kadının yarası iltihap kaptığı için hastaneden çıkamazlar. 

Polisle operasyon yapan Selin eve gelmeden önce Altan Demirci'nin adamı Semih; evdeki evrakları şöminede yakar. Hastanede çalışan ve Doğan'ı öldürmeye çalışan adamın cesedini çıkaracakken polisler gelir. Çatışma çıkar. Adam ormanlık araziye kaçar.  Selin onu yakalar. Şöminede yananları söndürürler.


Yıldız yurtdışına kaçmayı planlar. Kızı ve torununuda götürmekte ısrarlıdır. Yıldız eski kocasına "Sen de benimle gel" der. Salim; Füsun'un yanına gelir. O sırada onu arayan Murat'a "Hocam ben hiç gelmiycem" der.

Komiser Doğan evde dinlenmek yerine merkeze gelir ve Semih'in sorgusuna girer. Adam hiçbirşey söylemez, Doğan da sinirlenip ona vurur. Altan; "Semih konuşmadan onu öldürün" der. Bir polis tam onu öldürmek üzereyken içeri giren Doğan adamı vurur.  Adam da polise Altan'ın ismini verir. Selin ve Doğan savcılıktan emir beklemeden yola çıkarlar. 

Ezo; konuşmaya başlar ve Ceyda'nın adını söyler. Ceyda'ya "Çok acı çekiyorum. kaçır beni" der. Ceyda; "Murat'a ben gitmek istiyorum" der. Murat ona "Babanın ölümünden kendimi sorumlu tutuyordum. O yüzden öyle söyledim" der.

Murat ve amcası kavga ederler. Murat Altan'ın peşindedir. İstihbarattaki adam gelip ona Altan'ın yerini söyler ve bir tabanca verir. Doktor Murat kendine tekrar iğneden yapar. Altan'ın evine gider. Orada Altan ile karşılaşır

Ceyda; Ezo'yu kurtarmak için eski doktorundan yardım ister. Adam gizlice içeri girip Ezo'yu kaçırır. Masajcı hemşireyi işe alır. Ezo'ya "Merak etme aşkım. Seni kurtarıcam" der. Ezo herkes gittikten sonra kendine gelir. 

Altan; Murat'a babası ile ilgili gerçekleri anlatır. Ama Yıldız istihbaratcı adamla anlaşıp Murat'ı satmıştır. Elindeki silah boştur ve Altan; Murat'a silah çeker.



Seviyor Sevmiyor 1. bölüm özet. İrem; Yiğit ile tanışır. Deniz ise Tuna ile

Deniz'in en yakın arkadaşı, ev arkadaşı İrem'in doğum günüdür. Doğum günü partisi Deniz için pek iyi geçmez. Eve döndüğünde ise 15 yıldır görmediği çocukluk arkadaşı Yiğit'ten bir mail gelmiştir. Amerikadan Türkiye'ye gelecekmiş ve onunla buluşmak istemektedir. Deniz "Tamam" der.

Ertesi gün iş görüşmesine gider. Moda sektöründe bir dergi de stajyerlik için bile kıyafetleri yeterli görülmemiştir. İş görüşmesinden çıkışta Yiğit ile buluşacaktır. Telefonu suya düştüğü için İrem'in telefonunu kullanır. Parkta gördüğü şişman bir çocuğu Yiğit zanneder. Sonrasında Yiğit ile telefonda konuşurken Yiğit ona doğru gelir ve yanından yürüyüp geçip gider.

İrem ile konuşurken bir günlüğüne yerine geçmesini ister. Kız; Yiğit ile buluşur. İrem tabiki bazı küçük yanlışlıklar yapar. Yiğit onunla tekrar buluşmak ister. Bütün günü beraber geçirme teklifini çeşitli dolaplar çevirerek sadece havaalanına bırakma olayına döndürürler. O kadarcık zamanda bile ufak tefek potlar kırılır. Deniz; Yiğit gittiği için tam depresyona girmişken moda dergisine stajyer olarak işe alındığı haberiyle hayata döner.

Ertesi gün yeni işine başlar. Tuna ile ve diğer çalışma arkadaşlarıyla tanışır. o gün oraya yeni editör gelecekmiş. Ve gelen kişi "Yiğit Balcı" Artık Yiğit ve Deniz aynı iş yerinde çalışacaklardır. 

Tatlı İntikam 13. bölüm özet. Pelin; Sinan'ın evli olduğunu öğreniyor mu?

Pelin; Sinan'ın hazırlanmasını beklerken Rüzgar'ın evlilik cüzdanını görür ve açıp bakmaya çalışır. Ama bir türlü beceremez. Sinan ise kendisine birine aşık olduğunu söyleyen Rüzgar'a aşkın için mücadele et öğütleri vermektedir.

Rüzgar'ın dedesi; Pelin'in babasını çağırır ve "Senin kızın evli bir adamla beraber" der. Adam anında "Olmaz öyle şey" der. O adamın Sinan olduğunu öğrendiğinde önce şaşırır sonra "Kızımın haberi yoktur" der. Dedenin adamının çektiği fotografları gösterir. "Belli ki kızınızın da gönlü var" der. Baba ise "Kızımın haberi yoktur" der ve fenalaşır. Adamı ambulansla hastaneye kaldırırlar.

Annesi onun nereye gittiğini öğrenmeye çalıştığı için Pelin ile kavga eder. Baba da Pelin ile konuşmak için sürekli aramaktadır. Ama Pelin; annem arattırıyor diyip açmaz.

Bülent ve Hakan ise Başak ile konuşmak için Simay'lara giderler. Sanattan anlamadığı için Bülent'e söylenir. Ayrılırlar. Simay ve Hakan ikiliyi barıştırmak için plan yaparlar. Simay da Hakan da "Sen unutursun onu. Ben sana başka bir arkadaşımızı ayarlıyım" derler.

Sinan ve Pelin güzel bir araba yolculuğu yaparlar. Pelin bütün ayrıntılarla ilgilenir. Ama odaları çok uzaktır. Pelin konuya el atar. Sinan'ın kaldığı odanın kapısını çalar ve durumu anlatır. Adam kabul eder ama adam Sinan'ın eskiden tanıdığı ve sinir olduğu bir adam çıkar.

Meliha ipoteğin taksidini bankaya götürürken; Ceyda'nın tuttuğu adam kadının parasını çalmıştı. Zar zor altınları satarak denkleştirirler ama banka kapandığı için yetişemezler. Ceyda bunu öğrenince bankacı arkadaşını arar ve "Ev satışa çıktığında ilk bana haber vereceksin" diye söz alır.

Sinan ve Pelin gece resepsiona katılır. Sinan birileriyle konuşurken Pelin de tuvalete gidince bu Sinan'a düşman olan Kerem; Sinan'ın hazırlayacağı menünün resmini çeker ve aynı menüyü  yapar.


O gece Pelin de Sinan da odalarına çekilirler ama akılları diğerinde kalır. O sırada Pelin'e çiçek gelir. "Seni aşağıda bekliyorum" yazan nota inanan Pelin aşağı iner ve orada Kerem ile karşılaşır. Çiçeği o yollamıştır. Sinan Pelin'i odasında arar; bulunca önce konuştuğu için Pelin'e sonra çiçeği yollayan Kerem'le kavga eder. Sonra ise Pelin; Sinan'a "Bana sevgilim diyemiyorsun. Karar ver ben senin neyinim" der. Önce ayrı odalara girerler. Ama sonrasında beklenen öpüşme gerçekleşir. Sabaha kadar sahilde beraberdirler. Cep telefonları suya girer. Sonra yarışma için hazırlanırlar

Bu arada Meliha hanım taksidi geciktirdiği için evi ipoteğe düşmüş. Ancak tamamını öderse evi kurtarabileceklerdir. Annesi Sinan'ı arar ama ulaşamayınca Rüzgar'ı arar. Pelin'in babası da restauranta gidip Sinan'ın nerde olduğunu öğrenir. Sonrasında Sinan ile konuşmak için yola çıkar. Karısına da olanları anlatır.

Ceyda; Mediha anneye gidip "Evini satın alıcam" der. Bülent ve Başak aynı restaurantta Simay ve Hakan'ın kendileri için buldukları partnerlerle buluşurlar ve çok sıkılırlar. Ve birbirlerinin kıymetini anlarlar, barışırlar. Sinan ve Kerem aynı menüyü yaparlar. Jüri değerlendirmesini yapar ve Sinan kazanır. Altın kalp tatlısı ve içindeki "gül kurusu" ayrıntısı ona bu birinciliği getirmiştir. Artık Sinan; Pelin'i herkese "sevgilim" der. Pelin'in annesi Meliha anneye "Oğlunuz evliymiş ve kızımı kandırıyormuş" diye çıkışır. Meliha'nın hiçbirşeyden haberi yoktur ve orada bulunan Rüzgar'a sorarlar.

Sinan ve Pelin göl kıyısında beraberler iken tam Sinan ağzından baklayı çıkaracakken Pelin'in babası gelir ve "Çek ellerini kızımın üzerinden" diye bağırır.


Hanım Köylü 9. bölüm özet. Düzgün; Koptagel'e minibüsünü satın alıyor

Geçen bölüm Buralı İsmail ve Pelinsu köyün şenlik mekanına doğru gidiyorken Ferit arabanın önüne çıkar. Ferit Pelinsu'nun kendisini ve İlkgün'ü rezil etmesini engellemek için Buralıya kızın İlkgün'ü İstanbul'da gördüğünü söyliyeceğini söyler. Buralı da İlkgün'ün kötü olmasını istemediği için olaydan vazgeçer. Pelinsu yine de İlkgün'ü bulur ve ona birşeyler anlatır. İlkgün kızın söylediklerinden çok Ferit'in Buralıya sırrını vermesine kızmıştır.

Düzgün; Erol'un evlenmek için kuraya katılmasına kızmıştır. Onu sürekli tarlaya gönderip durur.

Ebe kadına giden Düzgün; "Buralı İsmail fazla ümitleniyor İlkgün konusunda" der. Düzgün sonra Fikri ve ailesini alıp kendi evine götürmek için karavana gelir

Sabah erkenden kalkan Songül; Cüneyt'i görmek için karavana gider. Ferit; kızların babasının ve Erol'un evde olmadığını duyunca oraya doğru gider. Diğer kızlarda İsmaillerle buluşmaya kaçınca İlkgün evde tek kalır.

Ferit epey uğraşır ama İlkgün'ün gönlünü alır. Ama ayakkabısı dışarda kaldığı için Koptagel'in eski ayakkabılarıyla bütün bölüm bu rugan ayakkabılarla gezmek zorunda kalır. Ancak Düzgün de bütün bölüm o spor ayakkabıların onun olduğunu anlamaya çalışır. Allahtan Ferit akıllıdır ve şans da ona yardım eder de kurtulur Düzgün'ün markajından

İlkgün ve Buralı şenlikte yapamadıkları yemeği yapmak için çalışırlar. Muhtar kadın Buralıya "Elini çabuk tut. Düzgün ve ebe kadın İlkgünü başka birine vermeyi planlıyorlar" der. Buralı bu kişinin Ferit olduğunu zanneder ve diğer İsmaillerle beraber Ferit'i dövmeye karar verirler. Gece çağlayanın oraya çağırırlar. Durumdan işkillenen İlkgün, Ferit'i takip eder ve İsmaillere kızar

Düzgün; Koptagel'e İstanbul'daki minibüsünü almaya karar verir. 200bin tl'ye Koptagel'e alacak; sonra Koptagel taksitle geri ödeyecektir. Koptagel bu haberi Elmas'a karavanda verir.

Yaprak açık açık Cüneyt'ten hoşlandığını söyleyince Songül bu durumu Laz İsmaile yetiştirir. Bu sırada Buralı İsmail babasının Ferit'i damat düşündüğünü sandığını söyler. Kız da "Hayır ablamı Koptagel'e vermeyi planlıyor babam" der.

Fikri ve Düzgün tarlalar için pazarlık ederler. Düzgün 4te bir indirim ister. Kızlarından birinin onun oğullarından biriyle evleneceği için bir pazarlık yapar. Koptagel yanına verilen Erol ile Marmaris'e gider. Önce Ferit'e spor ayakkabı alır. Sonra banka işlerini halleder. Minibüsü bir arkadaşı getirir. Koptagel Düzgün'ün arabasını Erol'a verir. Minibüs ile köye gelirken İsmailler onu döver.

Erol kahveye gelir ve İsmaillerin Koptagel'i dövdüğü haberini verir. Olaya Düzgün çok kızarken; Fikri ise kendi çocukları olduğunu yeni öğrendiği İsmailleri koruyunca kavga çıkar. Koptagel minibüs ile kahveye gelir. Fena dayak yemiştir.



18.06.2016

Asla Vazgeçmem 55. bölüm özet. Sezon finaline 1 bölüm kala neler oldu

Nur'a atılan mesajı Fikret'in attığını öğrenen Fatih bunu anlatmak için Yiğit'in odasına girer. Orada Fikret ve Nur'u otururken görünce çokta sinirli olduğu için konuşmaz. Ama odadan çıktığında Fikret'i yanına çağırır ve mesajı kendisinin yolladığını bildiğini söyler.

Ya kendin gidersin ya ben bunları anlatıp seni rezalet eşliğinde gönderirim diye tehdit eder. Fikret   gün süre ister. Nur Fatih'in odasına girdiğine Fikret ile konuştuğunu görür; sevinir.

Nur ve Yiğit ofiste konuşurlar. Yiğit; Nur'un Fatih ile dertleşmesini istemezken; Nur da mesajdan sorumlu olduğunu düşündüğü İclal ile ilgili konuşlar. Yiğit; Fatih'in odasına gidip "Sen Nur'dan uzak dur. Ben de Fikret'ten uzak durucam" der. Çıkışta Fikret yine bir şekilde Yiğit ile beraber galeriye gider ve kendini işe aldırtır.

Aytül; İclal'i Fırat'ın aradığını görünce sinirlenir ve kızından hesap sorar. Tehdit dahi eder. İclal bir hışımla Fırat'ı arar. Fırat; Mert için hediye almıştır. "Hediyeyi eve yollayayım" diyince İclal "Eve yollama ben gelip alırım" der.

Elmas Cahit'i bebek odası ve ev konusunda sıkıştırır. Sonrasında Cahit ve Nazan evden ayrı ayrı çıkarak buluşurlar. Evden çıkışta Yağmur ile Nazan konuşurlar. Konuşmada Yağmur'un işkillendiği sözler sarf eder. Cahit ve Nazan bebek odası, kıyafeti bakarlar.


Yağmur ve Elmas; Emin ile ilgili konuşurlar. Yaren ise hiç bir şeyinin olmadığını bildiği halde kendine vitamin yazdırır. Emin'e de "Berber yemek yiyelim de ben sonrasında ilaç içicem" der. Yaren; Emin'e fazladan iyi davranır. Sürekli konuşur. Emin de muhabbete daldığı için kalkmak istemez. Yağmur da anlayışlı anlayışlı evde oturur. Akşam; Elmas Emin ile konuşur.

Aytül kızının hemen hazırlanıp çıkmasından işkillenir ve onu takip eder. Fırat ile buluştuğunu görür ve sinirle çıkar. Fırat; İclal'e "Sen de benden hoşlanıyorsun. Yiğit'e aşık olmaya aşıksın. Bundan başka birşey biliyorsun"İclal eve döndüğünde annesi ile tartışır ve annesi ona tokat atar.

Fikret yine bir şekilde Yiğit ile yemek yemeyi başarır. Nur'un onu evlerinde beklediğini söylemez. Nur ise evde onu beklemektedir. Epey bekledikten sonra arar ve Fikret ile olduğunu öğrenir. Fikret "Haber vermeyi unuttum. Ay çok pardon" falan der. Konuşmanın devamında Fikret; Nur ile ilgili ağzından bilerek birşeyler kaçırır. Eve gittğinde de Nur'a Yiğit ile ilgili kaçırır.

Sabah Fikret; Kozan ototmotivde işe başlar. Abisi bu haberi alınca çok sinirlenir. Fatih'in odasında "Sen de Nur'a aşıkmışşın" diye konuşurlarken Nur içeri girer. Aytül de İclal'in telefonunda gördükleri yüzünden İclal ve Fırat'ı söylemek için şirkete gider. "İclal Fırat ile görüşüyor" der



Yüksek Sosyete 1. bölüm özet. Cansu ve Kerem tanışıyor

Kerem zengin bir aile olan Çalhanların yanında çalışan bir çiftin oğludur. Hem ailedendir hem değildir. Hem çocuklarına kardeştir hem de onun yancısıdır. Bu durumdan artık sıkılmıştır. Garipçe diye bir yerde toprak alıp orada bahçıvanlık yapan babasından öğrendiklerini üretme planları vardır.

Cansu; Koran ailesinin en küçük ferdidir. Ve nedense annesi tarafından sevilmemekte hatta uğursuz kabul edilmektedir.

Çalhanların oğlu o gün Amerika'dan dönmektedir. Kızın annesi ve çocuğun babaannnesi tarafından Cansu ile bir buluşma ayarlanır. Kız da çocuk da bu buluşmayı istememektedir. Mert; kızla buluşmayı istemediği için Kerem'e "Sen buluşmaya git ve münasip bir dille benim buluşmak istemedimi söyle" der. Kerem de ona planlarını ve işi bırakmak istediğini anlatır.

Cansu; Mert'in kendisini beğenmemesi için yolda gördüğü bir çiçekçi kızın kıyafetlerini giyer. Kerem otoparkta kızın kıyafet değişimi görür ve hoşuna gider. Kerem cafeye gider oturur. Ama garson kız ilgisiz ve ukaladır. Ona biraz sert çıkar. Tam garsona görevini hatırlattığı anda Cansu onu görür ve ukala bir zengin çocuğu ile buluşacağını düşünüp vazgeçer. Kerem; Mert'i arayıp "kız gelmedi" der. Mert de babaannesine "Bekledim gelmedi" der. Kadın çok sinirlenir.

Cansu ordan çıkıp gittiği bir cafede ki falcı ona Kerem'i tarif eder. "Onu bulmak için önce mutlu olacağın yeri bulmalısın sonra o seni bulucak. O yeri ise işaretleri takip ederek bulabilirsin" der. Kız orda burda dolaşırken sürekli önüne bir doğal ürünler satan marketin eleman aradığına dair ilanı çıkar. Kız oraya gider ve işe alınır.

Cansu'nun annesi Süreyya; güzellik merkezinde kocasının metresi ile çıkar. Çok kızan kadın eve döndüğünde kocasına "Ya o ya ben. Yoksa boşanırım" der. Kocası da "Herşeyi bırakıp gidersen olur." der. Kadın bozulsa da bunları bırakıp gidecek değildir.


Mert okuldan döndüğünde şirketin başına geçeceğini sanmaktadır. Ama babaannesi "doğal ürünler satan marketi düzelt, çalışanlarının gözünde saygınlık kazan, sonra şirketin başına geç" der. Mert bu market için de Kerem'den yardım ister. "Bir git bak; düzeltilecek şeyleri söyle" der.

Cansu markette Ece isminde bir kızla tanışır. Kız ona yardım eder, iyi davranır. Tam o sırada markete Sağlık Bakanlığından teftişe gelirler. Yetkili kişi konuya vakıf değildir. Müdür yoktur. Depo ve mutfak kötü haldedir. Tam o sırada içeri giren Kerem herşeyi halleder ve marketi kapanmaktan kurtarır. Elemanlar kendisine minnet ve saygı duymaktadır.

Bu sırada Cansu ve Kerem tanışır. İlk görüşte aşık olurlar. Cansu arkadaşına onun Çalhanların tek varisi Mert olduğunu söyler. Haber kulaktan kulağa yayılır. Bu haberi mağazaya giren Mert de duyar. İşi bırakmadan önce Kerem'den 1 aylığına yerine geçmesini mağazayı düzeltmesini ister. Karşılığında o alacağı toprak için para verecektir. Kerem kabul eder.

Mert'in babaannesi Bediha hanım vakıf toplantısında Cansu'nun annesini biraz küçük düşürür çünkü kızı torunu ile buluşmaya gelmemiştir. Kadın bunun acısını Süreyya'dan çıkarır. Süreyya eve döndüğünde kızını tokatlar ve kavga ederler. Kız evi terk etmek niyetindedir. Cafede arkadaş olduğu Ece'yi arar ve ev bulmak istediğini söyler.

Süreyya'ya metres olan kadın bir video gönderir. Kocasının çocuğunun görüntülerini yollar. Kadın şok olmuştur. Kerem'in annesi oğlunun Şirin diye bir öğretmen ile buluşmasını ve evlenmesini istemektedir. Kerem kızla buluşmaya gider. Tam o sırada elektrikler kesilir. Kerem mum almaya gittiğinde Cansu ile karşılaşır. Onun inandığı bir lafa göre "Eger biri kaderin ise 3 kere karşına çıkarmış bir günde".. Otopark, market ve bu cafede karşılaşmaları Kerem'in aklına bu fikrin düşmesine sebep olmuş olur.

Kiralık Aşk 51. bölüm özet. İki çiftte barıştı. Yakında düğün var.

Defne morali çok bozuk bir şekilde şirkete gelir. İstifa etmeye karar verir. Önce Yasemin'e verir istifasını o kabul etmez. Sinan'a gider. Sinan da kabul etmeyip Ömer'e yönlendirir. Ömer bir şey söylemeden alır. Sonrasında Defne eşyalarını toplayıp şirketteki herkesle vedalaşır.

Sinan da Yasemin de Koray'dan onları barıştırmak için yardım ister. Koray kendi stilinde barışmalarını sağlar. İkili tekrar yüzük takar ve hemen gidip gün alırlar.


Anneanne ise evde Defne'nin çeyizlerini açmıştır. Defne durumu görünce kadına Ömer ile bozuk olduklarını ve yüzükleri attıklarını söyler. Defne ailesine "Manisa'ya gitmek istediğini" söyler. Temelli mi değil mi o an için belli değildir. Abisi arabayla onu götürmek üzere yola çıkarlar. Tüm ailesi ve İso ile vedalaşır.

Neriman son hamlesini yapar. Sadri ustaya gider ve "Ömer'e gidip tanışmamızın mimarı dedendir. Büyük baban hiç senin üzerinden elini çekmedi" demeniz lazım der. Sadri usta Ömer'le buluşur ve geçmişte tanışmalarının dedesi sayesinde olduğunu anlatır. Ömer etkilenir ve ertesi gün dedesinin evine gider. Konuşurlar. Tam affetmese bile yinede konuşabilir hale gelirler. Defne ile ayrıldıklarını öğrenince "Defne iyi kız. Ailen o olsun. Kendine aile kur" der.

Ömer eve gider. Defne ile ilgili geçmişte yaşadıklarını düşünür. Aniden karar verir ve motorsikletine biner ve Manisa'ya gider ve Defne ile barışırlar. O gece orada kalırlar. Aşk tazelerler.