Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

30.10.2017

Savaşçı 18. bölümde Temo Eren'i kaçırdı, Yüzbaşı Kaan'ın hayatı tehikede


Fox'un heyecan içinde izlediğimiz asker dizisi Savaşçı 18. bölümde yine hem aksiyon, hem de duygu dolu sahneler izledik. Savaşçı'nın geçen bölümünde Kılıç Timi, büyük bir acı yaşadı, astsubay başçavuş Turan Hüseyinoğlu şehit edildi. Türkmen kızı Gülayşe’nin de onunla birlikte öldürülmesi, üzüntüyü iyice katladı. Arkadaşları hep birlikte mezarını ziyaret ettiler. Timin bütün üyeleri, Turan’ın intikamını almak için yemin etti.
Galip, soyunma odasında Turan’ın eşyalarının arasında onun yazdığı son mektubu buldu, sesli olarak okudu; Gülayşe’ye yazdığı mektupmuş. Bu tertemiz adamın duygusal mektubu, hepsini ağlattı.

Kaan Yüzbaşı’nın arabasına binen Rojda, teslim olmak istediğini söyledi. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda göz altına alınan Rojda, istedikleri verilirse, Doktor’un planını açıklayacağını söyledi. Sadece Kaan Yüzbaşı’ya konuşacağını söyleyen Rojda, 29 Ekim’de çok büyük bir eylem planladığını, bir barajı havaya uçuracağını anlattı. Ama hangi baraj olduğunu bilmediğini söyledi.

Aslı hastaneden çıktı; Kaan’ın yine hemen göreve gideceğini öğrenince üzüldü. Kaan ise bunun vatan meselesi olduğunu, hep gideceğini söyledi. Kaan’ın annesi Aslı’yı ziyarete geldi ona çorba getirmiş. Aslı’nın gelini olmasını çok istiyor.

Bu arada Serdar, Yıldız’la konuşmak için hastanenin önüne geldi. Yemeğe gidelim dedi, götüre götüre hamburgerciye götürdü, orada da Galip’le ev arkadaşına yakalandılar. Serdar, Yıldız’la bir türlü konuşamıyor, utanıyor, ondan hoşlandığı belli ama Kaan’dan ödü kopuyor. Olmaz bu iş dedi ama olacak gibi görünüyor; biz izleyiciler biliriz…

Albay Kopuz, Pia’nın evinin kurşunlanması olayından çok etkilendi, onun yüzünden ölüm tehlikesi atlatmasına çok üzüldü. Son konuşmalarında Pia, “Artık korkmadığını çünkü artık yanında onun olduğunu söyledi, Albay’a sarıldı. O ise hayır dedi, uzaklaştı kadından, “Ülkene geri dön” dedi. Bir kişinin daha onun yüzünden ölmesini istemediğini söyledi. Pia ise her şeyi göze aldığını, ülkesine dönmeyeceğini söyledi. ”Sen aynı şeyleri hissetmiyor musun?” diye sordu. “Hayır” dedi Albay, onu korumak için yalan söyledi. Çok kırıldı Pia, arkasını dönüp gitti.

Komutanlar ona inanmadılar, Rojda’nın, bebeğini kurtarmak için onlara sığındığını, ama eylemin de gerçekleşmesin istediğini, bu yüzden eylem yerini bildiği halde onlara söylemediğini anladılar. Son anda Rojda’yı korkutup konuşturmayı başardılar; doktorun hangi barajı havaya uçurmayı planladığını söyledi. Tim hemen yola çıktı.

O sırada barajın olduğu bölgedeki birlik teröristlerin yoğun saldırısı altındaydı. Kahramanca karşı koyan askerler ümitsizliğe düşmek üzereyken Kaan Yüzbaşı komutasında Kılıç Timi yardımlarına yetişti, teröristleri etkisiz hale getirdi.

Aynı anda Ankara’da büyük bir felaket yaşandı, Doktor’un oğlu Temo ve adamları, Bayram Başçavuş’un oğlu Eren’in okul servisine saldırdılar ve çocuğu kaçırdılar, zavallı şoförü de öldürmüşler. Hatice deliye döndü tabii, servisi öyle görüp oğlunu da bulamayınca.

Doktor, son çare olarak eline bombanın pimini alıyor ve köprünün üstüne çıkıyor, barajı patlatacak. Kaan Yüzbaşı ona engel olmak için üzerine doğru koştu, boğuşmaya başladılar ve birlikte aşağıya düştüler, suyun içine. Orada ne oldu, yeni bölümde izleyip göreceğiz.

Çocuklar Duymasın 14. bölümde Haluk'un hesabı ele geçiriliyor

Haluk'ların yaptıkları evler satılmayınca reklamcı ile çalışmak isterler ve Tuna'dan da teklif almak isterler. Tuna'yla reklam kampanyası ile ilgili toplantı yapmak isterler ama Tuna fazla profesyonel davranınca Haluk da normal hayatında da "Bey" kelimesini kullanır.

Öğretmen Fikri onlarla görüşmek ister; Haluklarda toplantı yaparlar. Orçun ve Merve bir kaç gün boyunca konuşmazlar. Hüseyinlerin evine bankadan borç ekstresi gelir. Evlerine haciz geleceğiyle ilgili toplantı yaparlar.

Meltem'in iş yerinde yeni makineler; robotlar almışlar ve eski personelin bunları kullanamayacağı için çıkarılmasına karar vermişler. Bu işi de Meltem'in yapmasını isterler. Meltem ise "Eğitim verelim eğer adapte olamazlarsa çıkaralım" der. Neyse ki kabul ederler.

Haluk'un asansörde yüzüne hapşırılınca bunu fazlasıyla abartır ve gerçekten hasta da olur. Haluk hasta olup yatar. Bu arada herkese Haluk'tan gelmiş gibi mesajlar gider. Gönderilen mesajlarda paraya sıkıştığı ve şu hesaba para yollanması ve kimseye söylememesini istemektedir. Herkes kendi çapında para ayarlar. Onların bu garip tavırlarını gören Haluk; hastalığı kötü olduğunu için böyle yapıyorlar zanneder. Sonunda bir linke tıkladığı için hesabının hacklendiğini anlarlar. Polise siber suçlar bölümüne gidip şikayetlerini bildirirler.

Bölüm boyunca yayınlandığı gün olan 29 ekim cumhuriyet bayramı ve anlamı ile ilgili diyaloglar geçer ve sonunda da Türk bayraklarını da alıp fener alayına giderler

Cennetin Gözyaşları 6.bölümde Cennet kaçırılıyor

O
rhan'ın doğum gününde önce Melisa Cennet'in üzerine içki döker. Sonra Selim'in annesi Nilgün sarhoştur ve Cennet'e oğlunu elinden almakla ilgili sözler söyler. Arkasından eve geldiğinde de kocası Cengiz'e paniğini anlatır. Birisini arayıp "Kurtulmamız gereken birisi var" der. Arzu ise Cennet'e alenen Selim'den uzak durması gerektiğini çünkü onun saygın bir ailenin oğlu olduğunu ve onların uygun olmadığını söyleyince kız Selim'i beklemeden çıkar. Selim onun peşinden çıkar ama kız onun arabasına binmeyince soğukta beraber otobüs beklerler. Selim; Cennet'in Orhan yüzünden kendisine surat yaptığını düşünmektedir. Kıza biraz tavır yapar

Mahir'in doğum gününe gelmemesi yüzünden babası tarafından tüm kredi kartlarının ve hesaplarının dondurulur. Mahir gece de eve gelmez. Baba ve annesi olayı kapatmaya çalışır.

Nilgün bir adamla buluşur. Ali'nin ailesini onun kullandığı araba yüzünden ölmüşlermiş. Cennet'ten kurtulmasını ister O da peşine takılıp fırsat kollamaya başlar

Yetimhanedeki Beste; Ali'nin peşindedir. Yurt müdürü kıza sert bir çıkış yapar. Nilgün'ü yetimhanede görüp konuşmak ister. Komşu çocuk Ömer; polis bir tanıdığından Ali'yi soruşturur ve öldüğünü öğrenir ve Cennet'e söyler. Kız çok üzülür. Selim bunu öğrenir ve kızı teselli etmeye çalışır

Arzu; Cennet'i şantiyeye götürür. Şantiye şefine Cennet'e bir şey yapmasını ister.

Selim; Orhan'a Cennet'e aşık olduğunu itiraf eder. O da bunu Melisa'ya söyler. İkili umutsuzluğa kapılmadan tekrar tekrar denemeye karar verirler. Orhan; Cennet ile konuşmak için cafe de ortam hazırlar. Selim; Cennet'e hislerini söyler. Kız da onlara bir şans vermeyi kabul eder. O sırada Melisa; Cennet'i arayıp bir cafeye çağırır. Selim ve Orhan kavga eder. Melisa olaya şahit olup kötü olur. Arzu iki erkeği ayırır ve Cennet'i arabaya bindirip kızı uyarıp arabadan indirir

Cennet tek başına kaldığında peşindeki Nilgün'ün tuttuğu adam kızı bayıltıp kaçırır. Mukaddes bunu hissedetmiş gibi fenalaşır. Herkes Cennet'i aramaya başlar. Cennet telefonunu elleri bağlı olsa da burnuyla açar ve Selim'e kaçırıldığını söyler. Cafedeki kameralara bakan polis Cennet'i zorla rabaya sokan Arzu'yu tespit eder ve Arzu'yu polisler emniyete götürür. Orada Suna kızın yerini söylesin diye onu tehdit eder. Cennet'i kaçıran adam ise kızı öldürmek için silahını doğrultur ve silah sesi  gelir

29.10.2017

Dolunay Dizisi 17. bölüm Nazlı ve Ferit'in evliliği gerçeğe dönüşecek mi?

Geçen bölüm sonunda Ferit'in kapısına polis dayanmıştır ve uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanmıştı. Bu bölüm Nazlı da yeni evli olduğu eşini merak edip emniyete gidip Ferit'i teskin ediyor. Ferit bu uyuşturucu olayının Hakan yüzünden olduğundan neredeyse emin olur ama elinde delil olmadığı için herhangi bir şey yapamaz. O da Hakan'ın şirketine ve şantiyelerine denetlemeler gönderir

Deniz Alya'nın da gidişinin arkasından iyice kendisini dağıtır ve neredeyse tek arzusu Ferit ve Nazlı'nın evliliğinin sahte olmasını ispatlamak olur. Sürekli konuşmaları buraya getirir. Pusula holding olarak; Deniz öncüğünde bir fotoğraf sergisine sponsor olurlar. Gece yapılacak resepsiyona önce Nazlı gelmek istemez ve yokluğu herkesin dikkatini çeker. Ama sonunda oraya gelip mutlu yeni evli rolü oynarlar

Fatoş ise Engin'i sevmediğine ve evlenmek istemediğine emindir. Ancak adama nasıl söyleyeceğini bilemez. Bu yüzden Asuman'dan aldığı akılla Engin'e saçma saçma şeyler yapıp kendisinden soğutmaya çalışır. Gerçekten de adam durumu fark edip kızdan ayrılır.

Asuman cafede ki casusu fark eder. Demet zamanında ona da aynı cep telefonu almış. Ayrıca saklı saklı birileriyle konuştuğunu da anlar. En son Ferit'e anlatırken adam panikler ve kaçmaya çalışır. Tabi kaçamaz ve suçunu itiraf etmek zorunda kalır. Ferit ve Demet yüzleşir ama tabi ki suçlarını itiraf etmezler Bu arada garson çocuk sonunda kaçar

Asuman ablasıyla tartışır ve evden ayrılır. Tüm arkadaşlarını aramasına rağmen onlara gidemeyince kendisine kızgın olan Deniz'e gitmek zorunda kalır. Deniz istemese de kızı o gece evinde konuk eder. Asuman Nazlı'nın hatta Fatoş'un aramalarına da geri dönmez. Babasıyla konulurken adam kızının bildiğini zannederek Ferit ve Nazlı'nın evliliklerinin sahte olduğunu söyler. Asuman; ablasına bütün kızgınlığıyla durumu sorar. Nazlı'nın tüm açıklama ve tehditlerine rağmen ikna olmaz. Deniz'e söylemekte kararlıdır.

Bu arada Ferit ve Nazlı evlerinde misafir olduğunda ve Bulut onlarda kaldığında beraber aynı yatakta yatmak zorunda kalırlar. Deniz o gün Nazlı ile konuşur. Kız gözünün içine bakarak "Ben Ferit'i seviyorum. Onu kaybetmekten korktuğun için zamanında Asuman'ın yaptıklarını sakladım" der. Bulut, Deniz, Ferit ve Nazlı cafede yemek yerlerken onları aile gibi görmeye dayanamayan Deniz; motorunu bilerek bir kamyonun üzerine sürer.

İsimsizler 20. bölümde Fatihler yine sınır ötesi operasyonda

Handan'ı kaçıran ve Kurmay'ı da şehit eden Hatem hastaneden kaçar. Hemşire kadının yönlendirmesiyle kendisini takip ettiklerini öğrenir. Üzerinde verici olduğunu anlar ve ensesine Yakup'un yerleştirdiği vericiyi çıkartır. Adamlarını çağırıp vericiyi onlara verip arkalarından gelen dayı ve ekibe tuzak kurmalarını söyler. Gerçekten de tuzağa düşen Dayı ve diğerlerine son anda Yakup ve Yadigar da yetişip kurtarır

Yakup ise kızının ateşi içindeyken bir de Kurmay'ı kaybedince daha da üzülür ve Kurmay'a hakkını helal eder. Kudret ise Hatem'in üzerine verici yerleştirdiği için Yakup'a öfkelenip; arayıp bir daha kızını göremeyeceğini söyler. Gerçekten de Yakup'un kızını Afran'ın kampına beyin yıkayıp eğitim alması için yollarlar. Kızı diğerlerinden ayrı bir odaya koyarlar.

Fatih ise Kurmay'ın çalan telefonunu açmış ve Afran ile konuşup; yakın zamanda sınırdaki karakollardan birine saldırı olacağını ve savaşı tekrar başlatılacağını öğrenmişti. Bu bölüm yeni başkana bunu söylüyor. Kurmay'ın özenle sakladığı Afran'ın istihbarata yıllardır çalıştığı bilgisini de malesef veriyor. Başkandan sınıra gitmek için izin istese de adam beklemesini istiyor

Handan'ı yaralı halde Kudret'e götürürler; adam tam kızı öldürecekken birisi onu arayıp Handan'ı çağırır. Kudret kızın bağlarını çözer ama gözlerini bağlayıp bir yere götürürler. Orada öğreniriz ki Handan meğerse karşı taraf için çalışıyormuş. Kaçmış gibi yapar; Fatih onu kayıtsız şartsız kabul eder ama başkan kızı dayısıyla ilgili sorgular ve serbest bırakır.

Yakup; Handan'a tutulduğu yerde kızını görüp görmediğini sorar. hiç bir şey hatırlamadığını söylemesi Yadigar'ın dikkatini çeker. Handan da dikkat çekmemek için Kudret'i arayıp kendisini satacağını söyledikten sonra Yakup'a gidip "Kudret'in yerini hatırladım" der

Kurmay'ı sessiz sedasız gömerler. Sınırda gerçekten bir saldırı olur ve 7 er şehit olur. Başkan da daha fazla direnmez ve Fatihlerin gitmesine izin verir. Saldırıya uğrayan sınır karakoluna uğrar; oradan sınırdan içeriye girerler. Bir Türkmen köyü yakınlarında cüzdanlarını ve özel eşyalarını gömerler. Artık gerçekten "İsimsizler"dir. Karakol baskınını yapan teröristlerin izini sürüp öldürürler.

Başkan dönmelerini emrettikten sonra adamların üzerinde bir harita bulurlar. Bir Türkmen köyü işaretlenmiştir. Akşama varabilecekleri bir mesafede ki köye giderler. Orada eskiden tanıdıkları bir Türkmen lideri Hasan'la karşılaşırlar. Civardaki bütün aşiret reisleri köyde o gece toplanacaklarmış. Başkan uydudan hareketlilik göremez; dönmelerini emreder. Ama köy yakınlarında devriye atan Murat ve Kürşat teröristleri görüp haber verir.

Fatih; başkanı arayıp termal görüntü ile bakmasını söyleyince teröristleri görür. Önceden mağaraya girip saklandıkları görüntülerin birisi tarafından silindiğini öğrenip adamın peşine düşer. Bu arada Afran sınır tarafını gezicem dediğinde yanına kamptaki kızı verirler. Kız Fatihlerin sakladıkları cüzdan ve resimleri bulur. Resimlerdeki Dayı'yı tanır. Sanırız Dayının kayıp kızı bu kızmış. Afran cüzdanları çantasına atar. Yakup ve adamları Kudret'in bulunduğunu söylenen yere baskın yaparlar ama tabi ki Kudret'i bulamazlar. Başkan'ın "Türkmenleri o köyden tahliye et" sözüne rağmen Türkmen'ler gitmez; Fatihler de onları bırakıp gitmez.




28.10.2017

Fazilet Hanım ve Kızları 19. bölümde bebek haberi ile yalıda gerilim arttı


Hazım Bey’in ölüm haberi çocuklarını yıktı, hepsi gözyaşları içinde kaldı. Teşhis için gittiklerinde ise cesedin tamamen yanmış olduğunu gördüler. Eşyalarından tanıdılar o olduğuna emin oldular. Sinan ısrarla itiraz etti, o değildir dedi.

Selin de televizyondan öğrendi babasının öldüğünü. Cenaze de çok hüzünlüydü. Sinan ayrı yıkıldı, Yağız ayrı; Hazan ikisine de destek olmaya çalıştı. Miras konusu açılınca Fazilet hemen ortaya atıldı, bir mirasçı daha var, kızımın karnında kardeşiniz var” dedi. Buna inanmadılar önce. Ece de onaylayınca şaşkına döndüler. Yağız, Ece’yi zorla alıp hastaneye götürdü. Hazan da gitti onlarla.;

Fazilet’in onların peşinden gitmesini önledi Yağız. Ece’yi kandırıp doktoru ayarladı ve DNA testi yaptırdı. Ece normal tetkikler yapılıyor sandı. Diğer yandan da mezarı açtırıp örnek aldırdılar. Ve sonucu beklemeye başladılar.

Bu arda Yasin, Selin’le evlendiği için pişman, arkadaşının söylediklerinden de etkilendi veSelin’e "Boşanalım” dedi. Çığlık çığlığa buna itiraz etti Selin; “Boşanmayacağım” dedi. Yasin’in annesi de istemiyor tabii ki boşanmalarını, zengin gelini kaçırmak işine gelmiyor.

Diğer yanda Hazan, Sinan ve Yağız’a Kerime ile ilgili tuhaflıkları anlattı; annesi ile Kerime’nin arasındaki sırrı öğrenme konusunda özellikle Yağız’dan yardım istedi. Sinan ise onların konuşmalarını gördükçe kıskançlığı ve kırgınlığı daha da arttı. Yağız, Hazan'a aşık oldu ama inkar ediyor, çünkü kardeşinin sevdiği kız o.

Gerçeği ortaya çıkarmaya kararlı olan Hazan, Kerime'yi köşeye sıkıştırdı, "Ne saklıyorsun" diye sordu. Köşeye sıkışan Kerime sonunda; "Anneyim ben" diye bağırdı.

Sonunda test sonucu geldi. Ece'nin bebeğinin, kardeşleri olmadığını gösterdi sonuç.

Yüz Yüze 2. bölümünde Seliha da Cino da birbirlerinden şüphelenmeye başlıyor

Seliha geçen bölüm Cino'nun çiçekçisinin karşısındaki antikacıyı kiralar. Alt katındaki depo; onların karargahı olduğu için ve orada başkasının olmasını istemedikleri için emlakçıyı sıkıştırırlar. Adam Seliha'nın dükkandan çıkması için yalan söyler ama kız kontratı imzaladı diye çıkmayacağını söyler.

Zeynep kötü olduğunu söyleyip Seliha'yı evine çağırır. Dertleşirler. Pavyonda çalışan Emel ve Molla tartışırlar. Sabaha karşı eve ağlayarak gelen kızı gören Yunus şaşırır

Birol isminde bir silah kaçakçısı ; Tatar'ın konuşmalarına ve kendisinden aldığı silaha bakarak banka soygununu onların yaptığını anlamıştır. Başka bir soygun için onlarla çalışmak istediğini söyleyip onları tehdit eder. Cino adama pabuç bırakmaz.

Bu arada Tatar, Aleko ve Molla depodaki izlerini silmek için antikacıya girerler. Gözcü olarak bıraktıkları Aleko telefonla sohbet ederken kızı görmez. Son anda onu Cino görür ve kızı bir süreliğine oradan uzaklaştırır ama Aleko bunu da görmez. Cino; Tatar'ı arayıp çıkmasını söyler ama o izleri silmeden çıkmayacağını söyler. Kaçma kovalamaca olayları ile zorlukla Tatar yırtar.

Seliha polis çağırdığı ve dükkanına birisi girdiği için ifade vermeye çağrılır. Üstü olan komiseri arayıp kimliğinin ortaya çıkmaması için yardım ister. Adam yardım eder; sonrasında onları bir yerde simit yerken görüp kıskanır. Cino da kıza emniyette selam veren kişinin plakasını araştırtır. Seliha Türkiye'de satışı yasal olmayan o silahı satabilecek 3 silah tüccarına ulaşır. Tüccarlardan 2sini kontrol ederler; biri kalır. o biri de Saliha'nın Cino vasıtasıyla tanıştığı ve Cinoları da tehdit eden Birol'dür.

Birol ismindeki şahıs onları Tatar'ın ondan aldığı silahın soygunda kullanılan silah olduğunu öğrenip tehdit eder. 120 milyon değerindeki tabloyu çalmalarını ister. Paylarına 500 bin dolar düşeceğini söyler. Cino ve diğerleri kabul eder.

Sabah işe gittiğinde amirinden sağlam bir fırça yer. Görevi bırakmakla tehdit edince amiri kıza 3 ay süre verir. Zeynep de ona katılır. Aynı mahallede ki Emel'in evini tutarlar. Emel diğerlerini de organize edip sürpriz yemek düzenler.

Yemek çıkışı Birol'un mekanına operasyon düzenlerler. Birol'u ellerinden kaçırırlar ama resmine ulaşırlar. Aynı anda Cino'nun arkadaşları da emniyetin önünde Seliha'ya selam verecek gibi yapıp vaz geçen adamın kimliğine ulaşırlar. Adam polis muhbiridir. Cino da Seliha da birbirlerinin gerçek kimliğinden şüphelenmeye başlamışlardır.

Kalp Atışı 17. bölümde bulunan ceset İpek'e mi ait

Geçen bölüm sonunda iki küçük çocuğun ameliyatına engel olan Sinan ile Asaf karşı karşıya gelmişlerdi. İkisinin de oyları eşit olduğu için kararı; ortaklığı kabul edip etmemeyi düşünen Eylül' e bırakmışlardı.Çocukların babası parası olmadığı ve kimseden de bulamadığı için Sinan'ın da kaba tavırları yüzünden hayat sigortasını devreye sokmak için kendisini öldürmeyi düşünür.

İpek ise annesinin sevgilisi olduğunu öğrendiği manavla yüzleşmeye gitmiş; karısı onu öldürmeye çalışmıştı. Tahta bir tabuta koydukları İpek'i gömdüğünü sanmıştık. Bu bölüm görüyoruz ki yıkılmak üzere olan bir yere götürüp bırakıyorlar. Manavın eşi de hiç bir şey olmamış gibi Nesrin'e geçmiş olsun demeye gelip İpek'i görmediğini söyleyince Nesrin'in de rahatlar. Ancak Oğuz kızından haber alınamadığını ve manavla kavga ettiğini söyleyince endişelenip hastaneden kaçar

Çocukların babasının bıraktığı özel hayat sigorta kağıtlarını gören Asaf durumu anlayıp adamı bulmaya çatıya çıkar. (Bu yazıyı okuyan kişilere bilgi olsun diye yazıyorum. Sigorta şirketleri ölüm halinde mirasçılara belli parayı verir ama intihar etme bu kapsam da değildir. Doğal ölümlerde geçerlidir) Eylül ise Sinan'ın karşısına çıkıp hisseleri kabul eder ve böylece hastanede ihtiyacı olan herkesin tedavi olacağını söyler

Hamile bir kadının hem kendisinin hemde doğduğu anda bebeğin beynine müdahale edecekmiş. Bebeğin durumu kötüye gidince ölürken yalnız kalmasın diye kucağına alır. Bebeğin durumu iyiye gidince gömleğini de aralayıp kalp atışının iyileştirici etkisini kullanırlar. Konuşurken gelinlik yıldırım nikahı lafları edince Asaf bunun bir teklif olduğunu düşünür

Süleyman ve Sinan; Oğuz'u çağırıp tarafını seçmesini ister. Oğuz bu teklife güler ve doktorluğuyla zaten bir gün bir yere geleceğinden emin olduğunu taraf seçmeyeceğini söyler. Süleyman da onu işten kovar. Oğuz; İpek'in defterini bulur. Orada kendi resimlerini bulur. Mahalleye gidip araştırmaya başlar. Nesrin'i manavla tartışırken görür; adamı kovalar ama yakalayamaz. Cafenin bahçesine gömüldüğünü zannedip toprağı kazarlar ama o sırada İpek'in bulunduğu yeri yıkmaya başlamışlardır

Alp telefonla bağlantıyla Esma'ya beyninde tümör olduğunu söyler. Kız bayılırken bunu duyan Eylül çocuğa yalan söylediği için kızar. Alp kör olma riski olduğu için ameliyat olmayı kabul etmez. Annesini görme ihtimalini kaybetmek istememekteymiş. Samet hastanenin müdürü olan Sabo sürekli yetimhaneyi arayıp ve sonunda öğrenir. Alp ile kadını buluşturur. Anne oğul konuşup sarılırlar ve kadın ona ameliyat olmasını söyler. Ama Alp kadının kokusundan onun annesi olmadığını anlar

Selim ise elini kullanamadığı için hala kızgındır ve böylece Süleyman'ın yeni hedefi olur. Artık cerrahlık yapamayacak Selim'e ZiyaNur'dan boşalan yönetim kurulu başkanlığını teklif eder.

İpek'i bulamayan Oğuz; biraz da zorla Nesrin'i polise götürür. Nesrin biraz çarpıtsa da olayı anlatır. Kocasını nezaretten çıkarıp olanları anlatırlar. Köprü altında bir kadın cesedi bulunduğunu ve teşhis gerektiğini söylerler. Oraya giden kişilerden yalnız Oğuz cesede bakabilir.

Ali Asaf; akşam Eylül'e elinde kocaman bir paketle gider. İçinde gelinlik vardır. Kız giyinir ve tam mutluluk konuşmaları yaparken içeriye Eylül'ün babası ve Oğuz girer. Hallerinin kötülüğünden Eylül ters bir şey olduğunu anlar



Ver Elini Aşk 8. bölüm, Emin Ağa'yı bekleyen kötü sürpriz


Kanal D’nin eğlenceli dizisi Ver Elini Aşk 8. bölümde Kaan, dedelerin oyununu öğrenince küsüp köye giden Ayperi’nin peşinden gitti. Önce Ayperi’nin dedesinin evine gitti, orada bulamayınca rahmetli annesinin evine gitti. Ayperi tabii yine inatçılık yaptı, eve bile almadı Kaan’ı; dışarıda kapının önünde yattı çocuk.

Emin Ağa da boş durmadı tabii, Selo’yu Kaan'ın peşinden yolladı. Selo, Emin Ağa’dan aldığı talimatlarla, Kaan’ın orada kalmasını sağladı, arabasının lastiğini patlattı. Başka şeyler de yaptı, onların birbirlerine yakınlaşmalarını sağlamak için. Mesut, bunu öğrenince Kaan’a haber verdi. Kaan’la Ayperi de Emin Ağa’ya oyun oynamaya karar verdiler. Selo’nun göreceği ve onları videoya çekçeği şekilde birbirlerine ilan-ı aşk ettiler. Görüntüleri izleyen Emin Ağa, sevinçten havalara uçtu.
Kaan ile Ayperi inat yapıyorlar ama aslında çoktan birbirlerine aşık oldular.

Diğer yanda inatlaşıp aslında birbirlerini bal gibi de seven bir çiftimiz daha var, Lalin ve Oğuz. Adam çok ters davranıyor, ama Lalin ilgisini belli etmekten geri duramıyor. Lalin’in ameliyatı öncesi tamamlayacakları liste için birlikte çalışıyorlar. Bebek gezdirme maddesi çok komikti; karı kocalarmış gibi davrandı Lalin.

Kaan’a tuzak kuran Fulya’nın yaptığı ortaya çıkmış, cezaevine düşmüş. Kaan ise işe geri dönmek istemiyor.

Emin Ağa herkesi topladı, köye Ayperi’yi istemeye gittiler. Ve gençlerin verdikleri cevap iki dede için de kötü sürpriz oldu. Siz bize oyun oynar mısınız, alın size oyun” dedi Kaan. Ayperi ise buruktu.

İstanbullu Gelin 22. bölümde Süreyya konağa döndü, Esma savaş başlattı


Star’ın Cuma akşamları ilgiyle izlenen dizisi İstanbullu Gelin 22. bölümde, konakta herkesi, özellikle Süreyya’yı zor günlerin beklediği belli oldu. Esma Hanım, kasırga gibi esti, ama geçmedi; devam edecek gibi görünüyor. Geçen bölümün sonunda Süreyya boşanmaktan vazgeçmişti. Bundan haberi olmayan Esma Hanım ise keyifli bir şekilde 60. Yaşını kutluyordu. Fasıllı, balonlu, süslü bir doğum günü partisi hazırlatmıştı, aslında Süreyya’dan kurtuluşunu kutluyordu. Begüm’le Emir’i de çağırmıştı. Herkes gelmişti, Faruk dışında. Nihayet Faruk da geldi, ama beklenildiği gibi tek başına değil. Süreyya’yı gören herkes dondu kaldı, özellikle de Esma Hanım ve Begüm. İpek de az bozulmadı.

Esma Hanım kalktı ve partiyi bitirdi, doğruca odasına gitti. Begüm de çok kötü oldu. Pek bir şey anlayamayan Emir'in de canı sıkıldı; “Bu ne biçim doğum günü partisiydi, pasta nerede?” diye.
Osman ve Murat’ın candan karşılamaları Süreyya’yı sevindirdi. Süreyya’nın teyzesinin boşanmadıklarını öğrenişi de çok güzeldi, nasıl şaşırıp kaldı kadıncağız. Sonra da Dilara ile birlikte göbek atışları. Göbek atanlar sadece onlar değildi, konağın mutfağında Bade ile Gülistan da sevinçten oynadılar.

Bu arada Murat, Bade’den hoşlanıyor artık, daha doğrusu, kendisine güvenen yeni bade’den etkileniyor. Kıskanıyor kızı, bu konuda Osman’la konuşmak istedi, abisi onu uyardı. Çünkü geçen sefer, Bade’ye karşı çok büyük bir hata yapmıştı Murat; hatta hatadan öteye kötülüktü bu.
Yeni yaşı, Esma Hanım için bir nevi hesaplaşma vesilesi oldu. Ben yıllardır altmış yaşındaymışım. Şimdi kaçırdığım yılları telafi edeceğim” dedi. İstanbul’a gidip Garip’le yüzleşmesi, doğum günü hediyesi için teşekkür edip yıllardır sakladığı şeyi de geri vermesi, bunların hepsi Esma Hanım gibi bir karakter için çok büyük adımlar. Tabii bu arada, kendisiyle konuşmaya çalışan Süreyya’ya meydan okumaktan da geri durmadı.

Dilara’nın evliliği hiç de beklediği gibi olmayacak, bu belli oldu. Adem, annesine gereğinden fazla düşkün. Annesini mağdur olarak görüyor, kadın da bunu kullanıyor. Kendini istenmemişliğinin, dışlanmışlığının acısını zavallı gelininden çıkarmaya çalışıyor; oğlunu hep yanında tutarak hayattan intikamını aldığını düşünüyor. Dilara’nın ayrı eve çıkma hayali suya düştü. Üstüne üstlük kocası, gece gök gürültüsünden korkan annesinin yanında uyuyacak kadar bağımlı annesine.

Senem, Akif'in kendisinden kaçtığını gözleriyle gördükten sonra, emin oldu ve gitti ofisine; çok güzel bir şekilde haddini bildirdi. "Farklı şeyler yaşamışız biz. Hisettiğini açıkça söyleseydin, çocuk gibi kaçmak kalıbına yakışmadı. Zaten ufak tefek bir adamsın, iyice küçülmeseydin" dedi. Çok da güzel etti. Akif yaptığı hatayı fark edip aradı Senem'i, ama son pişmanlık neye yarar...

Avukat Can, kendisi kabul etmese de çok bozuldu Süreyya’nın boşanmaktan vazgeçmiş olmasına. Bu arada, Faruk da hala çok sinir oluyor Can’a. Onun, Süreyya’yı beğendiğini hissettiği için adama çok tepkili. Süreyya ücret meselesini konuşmak için aradı Can’ı; okulda buluştular. Daha önce kabul ettiği İstanbul’da birlikte sahneye çıkma olayını hatırlattı Can. Bir haftalığına kabul etmek zorunda kaldı Süreyya. Faruk’un çok kızacağını ikisi de çok iyi biliyor. Süreyya, kendi gücünü test edecek, Can’ın da hoşuna gidecek gibi görünüyor, karı koca arasında anlaşmazlık çıkması. En azından Süreyya’nın bu evliliğin sorunsuz sürmeyeceğini görmesini umuyor galiba.

Esma Hanım, sadece meydan okumakla kalmadı, uygulamaya da geçti. Begüm’e “Emir'i bir süre konağa yollama, size gelsin Faruk ya da dışarıda görüşsünler” dedi. Amacı Süreyya’yı rahatsız etmek. Faruk’un akşam Emir’le vakit geçireceğini öğrenince de hemen bir aile yemeği organize etti. Hem Begüm’e hem de Faruk’a emrivaki bir yemek oldu bu. Süreyya da akşam eve gelince tek başına yemek masasında kalakaldı.

27.10.2017

Dolunay dizisi artık Pazar akşamları yayınlanacak


Star TV’nin yaz sezonunda başlayıp ilgiyle devam eden romantik dizisi Dolunay’ın yayın günü değişti. Salı günleri izleyiciyle buluşan dizi, 24 Ekim Salı akşamı ekrana gelmeyince izleyiciler merak ettiler. Bundan sonra Salı akşamları, Star’ın yeni dizisi Ufak Tefek Cinayetler yayınlanıyor. Dolunay ise artık Pazar günleri ekrana gelecek. 

4 Temmuz 2017'de ilk bölümüyle izleyiciyle buluşan, Çağrı Bayrak'ın yönettiği eğlenceli romantik dizide hikaye, tüm güzelliğiyle devam ediyor. Başrollerini Özge Gürel, Can Yaman ve Hakan Kurtaş’ın paylaştıkları dizi 17. bölümüyle 29 Ekim Pazar akşamı saat 20.00’da Star TV’de izleyicisiyle buluşacak. Ferit ve Nazlı’nın ilişkisi nereye doğru gidecek, araya hangi olaylar girecek, izleyip göreceğiz.


Fox'un yeni dizisi Nerdesin Birader 8 Kasım Çarşamba akşamı başlıyor


FOX’un yeni dizisi Nerdesin Birader'in yayın tarihi belli oldu, izleyiciye eğlenceli bir hikaye vaad eden dizi, 8 Kasım Çarşamba akşamı izleyiciyle buluşuyor. Yapımcılığını Erol Demir ve Dilek Yorulmaz’ın üstlendiği, yönetmenliğini Ulaş Cihan Şimşek’in yaptığı” isimli dizinin senaryosunu Sahne 77 yazıyor. Nerdesin Birader'de başrolde yer alan başarılı oyuncu Timur Acar, iki farklı rolle seyircinin karşısında olacak; deneyiml oyuncu hem cesur polis memuru Yiğit, hem de çılgın ikz kardeşi Yunus rollerini canlandıracak.

Timur Acar’a; Gonca Sarıyıldız, Hakan Bilgin, Ruhi Sarı, Defne Yalnız, Denizcan Aktaş, Seren Deniz Yalçın, Kemal Uçar, çocuk oyuncu Ülkü Hilal Çiftçi ve Altan Erkekli gibi başarılı isimlerden oluşan bir oyuncu kadrosu eşlik ediyor.


Yüz Yüze 1. bölümde Cino ve arkadaşları banka soyarken birini öldürüyor

Cino (Cihangir) İstanbul'un kenar mahallesinde büyümüş 30lu yaşlarda bir gençtir. Gündüzleri görünürde ki işi çiçekçiliktir. Arkadaşları Tatar, Aleko, Molla, Mustafa ile beraber bazı geceler İstanbul'un lüks semtlerinde vale kılığına girerek spor arabaları çalıp çalıntı arabaları parçalayan birine götürmektedirler. Tüm planlarını yaptıkları yer ise çiçekçinin karşısındaki yaşlı bir antikacının alt kattaki deposudur.

Cino'nun polis olan babası öldüğünde onu kirli bir polis olduğu etiketi ile cenaze namazı bile kılınmadan gömülür. Çocuk akıllı bir erkek kardeşi ve kocasının hainliğine çok üzülüp hayata küsmüş annesi ile yaşamaktadır.

Bir gün yolları Seliha baş komiser ile kesişir. Aynı gece tanıştıkları eski bir mahkum onlara tarih, yer ve isim vererek bir polisin üzerine suç atıp öldürdüklerini söyler. İçlerine sızan bu adamı onlar öldürmüş; polisle girdiği çatışmada öldü diye kurgulamışlardır. Cino çok şaşırır çünkü anlatılan hikayedeki adam hain zannettikleri babasıdır. Adamı kaçırıp sorgularlar. Adam babasını temize çıkaracak tüm delillerin bir banka kasasında olduğunu söyler. Adam kaçmaya çalışırken merdivenden düşer ve ölür. Arkadaşları bankaya girip kasayı açmak için Cino'ya destek olurlar.

Seliha'nın iş arkadaşı Zeynep ve okuldan arkadaşı Ali onun sayesinde tanışmış; birbirlerine aşık olup evlenme aşamasına gelmişlerdir. Ali'nin parası olmadığı için çocuğa babaannesinin yüzüğünü verir. Emniyette herkesin önünde evlenme teklifi eder. Kızı istemek için plan yaparlar.

Her şeyin başlangıcı olan günde Seliha ve Ali kız isteme için hazırlık yaparken kızın bankaya para yatırması gerekir. Ali bu işi üzerine alıp Cino ve arkadaşlarının gireceği banka şubesine gider. Seliha da çiçek yaptırmak üzere çiçekçiye gider. Banka öğle tatilindeyken içeri arabayla girerler. Ali o sırada Zeynep ile konuşmaktadır ve kız da gürültüleri duyar. Ali birinin silahını alıp onları teslim olmaya zorlarken Tatar; bileğine sakladığı silahla Ali'yi vurur. Telefonun öbür ucundaki Zeynep ve sokaktan gelen sesleri duyup oraya koşan Seliha da silah sesini duyar.

Kasa dairesine girip o malum kasayı açmaya çalışanlar ise kasadan çıkan karşısında şaşkınlık geçirirler. Bir cam şişenin içinde bir sıvıda bir parmak vardır. Bankaya girdikleri minibüsle çıkmaya çalışırken aracı kullanan Mustafa Seliha tarafından vurulur. Cino; bankada kalıp Seliha'ya makinalı tüfekle ateş açarak oyalar. Sonra bir banka personelinin arkasına saklanıp kaçar. Mustafa araçta ölür. Onu araba mezarlığına gömerler. Soygunda kullanılan aracı yakarlar. Ali ameliyata alınır ama ölür.

Seliha; Cino'nun bankada düşürdüğü SurDibi spor bilekliğini bulur ve zanlıların oradan araması gerektiğini anlar. Bu arada basın soygun zanlılarının yakalandığı yönünde haber geçer. Cino haricinde hepsi yırttığını düşünür. Oysa ki bu bir düzmecedir. Bankayı soymak için değil; bir tek kasa için geldiklerini öğrenince Seliha kasanın sahibine ulaşmaya çalışır.

Olayda birisi öldüğü için artık olay soygun değil cinayettir ve davaya cinayet masası bakacaktır. Seliha karşı çıksa da yapacak bir şey yoktur. Cino ve takım buldukları parmağın ne olduğunu bulmak için birlik olurlar. Seliha polis olarak soruşturamayacaksa bari mahalleye taşınarak araştırmaya karar verir ve tam Cino'nun çiçekçi dükkanının karşısındaki antikacıyı kiralar. Hepsi şaşkın bakakalır