Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

25.06.2016

Arka Sokaklar 407. bölüm özet. Rıza baba vurulur

Geçen bölüm Rıza baba tam ailesiyle tatile çıkacakken fırında bıçakla yapılan bir soygunu görür ve müdahale eder. Ailesi arabayı yerleştirmiş onu beklemektedir. Maskesini çıkardığı çocuk tanıdığımız biridir. Geçen bölümden Rıza babanın daha önce kefil olup çıkardığı Ender'dir. Çocuk durumu anlatsa da Rıza baba ona sana artık yardımcı olamam diyip dinlemez. Mesut gidip Ender'i zorlayan adamı bir güzel döver. Ailesi akşam eve gelen Rıza babaya posta koyar.

Ertesi gün ekip inşaatta iş kazası ve arbede anonsu alır ve olay yerine gider. İskele çöktüğü için epey yaralı ve bir de ölü vardır. Tedbir alınmadığı için olduğunu söyleyen işçiler ile şirket yetkililerini merkeze götürürler.

Diğer kısımda Erdal o gece bir arabayı durdurmuş ve içindeki kişileri kaçırmış. Çocuğu salonda bağlı tutarken, kızı yatak odasının yanındaki banyoda bağlıdır. Erkek bir yolunu bulup kaçsa da Erdal onu yakalayıp öldürür. Bu arada adli tıp yanan arabadaki cesedin çene ve diş örneklerinden Erdal olmadığını anlamıştır. Ölen kişinin arabanın sahibinin kayıp kardeşi olduğu anlaşılır. Hüsnü; Selin'e "Tek başına bir yere gitmiyceksin" diye emir verir.

Hüsnü'nün kızı Zeliş arkadaşlarıyla tatil yapmak ister. Babası göndermem diye tutturur. Küçük kardeşi "Tunç'u da ayarlayıp sizinle gelelim o zaman babam izin verir" der. Hüsnü "Nazike ile gidersen gidebilirsin" der.

Erdal gittiği bir benzincide birini darp edip arabasını çalar. Arabasını çaldığı adam peşine düşer. Erdal çocuğu bir şişe içki için öldürür. Azmi oğlunun öldüğünü sanmaktadır. Avukatını arar ve oğlunun cenazesini takip etmesini ister. Erdal'ın öldürdüğü adamın cesedini bulurlar. Ekip buraya gider. Cesede giden Mesut ve Selin etraftaki evlere giderler. Çaldığı arabadan kaldığı evi bulurlar ama Erdal yanındaki kızı rehin aldığı için dokunamazlar. Hüsnü'ye haber verirler. Yolu kesmeye çalışırlar ama Erdal bu kez kızı kullanıp bir araba durdurur ve o araba ile kaçar.

Hüsnü avukatı arayıp "Erdal ölmemiş" der. Avukat hemen yurt dışında Azmi'yi arayıp haber verir. Avukat harekete geçer ve Azmi'nin parasını çekmek için ilgili kişiyle konuşur. Erdal avukatı arar ve bulunduğu yerin adresini verir. Para ile beraber Erdal'ı da yurt dışına göndermek için hazırlıklara başlarlar. Ekip depoyu basar. Erdal para yüklü kamyon ile kaçarken kamyon alev alır ama adamlar Erdal'ı kaçırırlar. Azmi; Erdal ile konuşur ve "Ben oraya geliyorum" der.

Ölen işçinin birikmiş kira borcu varmış ve ev sahibi "Kızın Ceylan'ı bana ver. Kuma yapıyım" diyince erkek kardeşi bıçakla adamı kovalar. Bizim ekip oradan geçiyorken olaya dahil olur. Ev sahibine sağlam bir ihtar ederler. Anne de bir yerde tekstil atölyesine işe girer. Erkek çocuğa da Rıza baba ihtar eder ve "Okulunu okuyacaksın ve eline bıçak, silah falan almıycaksın" diye nasihatte bulunur ve çocuğu salıverir. Kadını ev sahibi işten attırtır. Bizim ekip birinin yanın işe başlatır. Rıza baba da adamın iş yerine gidip kulağını çeker.

Kadının çocuğu bir arkadaşı ile gece bir yer soyar. Sabah da başka bir yer soymaya karar verirler. Bir markete girip soygun yapmaya başlarlar. Torunun ondan istediği birşeyi almak için Rıza baba da oraya gelir. Soygunu görür ve müdahele eder. Çocuğun tabancası ateş alır ve Rıza baba yaralanır. Bir eliyle çocuğun maskesini çıkardığında çocuğu görüp tanır. Çocuklar kaçar. Ama çocuk Rıza babayı vurduğu için çok pişmandır. Rıza baba karısını arar. Ambulans çağırır. Ali ve Ayla abla ambulans ile aynı anda gelir.




Kış Güneşi 11. Bölüm: Nisan Efe'ye aşkını itiraf ediyor

Efe ofisinde otururken içeri Nisan girer. katalogları getirir ve "Nadide çok iyi iş başarmış. Sen de onaylarsan basalım" der. Efe resimlere bakar ve "Bir itirazım yok. Nadide'ye söyler misin odama gelsin?" Nisan Londra'ya gitme kararına itiraz etmemesine atıfta bulunarak "Bakıyorum da bugünlerde hiçbirşeye itiraz etmiyorsun" der. "Ne kadar çabuk vazgeçtin bizden?" Efe "Vazgeçtiğimden falan değil. Gitmen senin için iyi olacaksa" diyince Nisan saydırmaya başlar.

"Gitmem benim için mi iyi olacak senin için mi? Babama kızdığın için beni cezalandırıyorsun. Babam yüzünden bizi harcıyorsun"der. Efe kabul etmez ve "Biz diye bir şey yok. Olamaz Nisan" dediğinde Nisan Efe'ye doğru eğilip "Gözlerin öyle söylemiyor ama. Dün gece sen bana geldin. Yukarı çıkmadın. Niye?" Efe "Yapma. Yapamam çünkü. Yapamayız. Yapmamalıyız" Nisan Efe'ye çok yaklaşıp şu monoloğu söylemeye başlar. "Niye? Ben söyliyim. Çünkü biz aşık olmamalıyız dimi? Sevmemeliyiz. Dokunmamalıyız. Gerçekten ne hissettiğimizi söylememeliyiz. Benim korkum yok. Ben neysem oyum. Ben korkmuyorum ve senin söyliyemediklerini ben söylüyorum. Ben seni seviyorum. Ben sana aşık oldum. Ben kendimi sende buldum. Ve senin de öyle hissettiğini biliyorum. Biliyorum aynısını hissediyorsun ama söyliyemiyorsun. Çünkü korkuyorsun. Korkaksın. Ben senden daha cesurum. O yüzden sen git desen de ben gitmiycem. Burda kalıcam" der ve odadan çıkıp gider. Efe bu itiraf karşısında darmadağın olmuştur.

Hanım Köylü 9. Bölüm. Yürek yanmış bende; el yanmış çok mu?

Ferit; İlkgün'ü yumuşatmak için ona ev işlerinde yardım etmeyi kabul eder. Bulaşık yıkarken bir tabağı kirli ve eski bulup pencereden dışarı atar ve hiçbirşey olmamış gibi bulaşığına devam eder. İlkgün şaşırır "Ne ettin lan. Ferit tabağı niye attın dışarı?" Ferit "Çok kirliydi o. Eskiydi de. Sen merak etme.  Ben sana çıkınca alırım" İlkgün "Onun eskisi mi var? Biz onu yıkayıp kullanıyoruz işte" der. Ferit "Ya sen onu boşver ya. Ben sana şey alıırım. Hani böyle 1500-2000 parça çantalı falan porselen tabak setleri var ya. Onları kullanırsın artık. Çeyiz olarak alıcam işte. Hanım köylü olucam ya ben. Benim bütün çeyizler buraya gelicek" Kız bu laf üzerine hoşuna gidip gülüyor. bakışıp gülüyorlar.

İlkgün çaydanlığın altındaki suyu bulaşık legenine döküyor. Ama bilerek ve isteyerek sıcak suyu çocuğun eline döküyor. Ferit "Ah" diyince hemen "Ay kusura kalma eline mi geldi? Ay çok mu yandı?" diyip çocuğun elini tutar ve üflemeye başlar. Bu sahne Ferit'in çok hoşuna gider.
Ferit "Yansın. Ne dedim ben sana? Ben yanarım hem de fena yanarım demedim mi? hem yürek yanmış bende. El yanmış çok mu?" İkili bakışırlar. İlkgün elini çeker.

Asla Vazgeçmem 56. bölüm özet. Elmas ve Mert kurtulabilecek mi?

Fikret ve Fatih'in konuşmalarını duyan Nur şaşkına döner. Fatih olayı yalanmaz ve Nur'a aşkını itiraf eder. Nur ise en iyi arkadaşını kaybettiği için üzgündür. Fatih Fikret ile konuşur; hatta boğazını sıkar. Ama Fikret biraz bekle ben Nur ile Yiğit'in arasını bozucam; sonra

Aytül şirkete gidip Yiğit'e İclal ve Fırat'ın görüştüğünü söylemişti. Sonradan lafı "İclal'in bir suçu yok" diye çevirdi. Yiğit'in kızgın bir şekilde gittiğini gören Nur onu takip eder. Fırat'ın iş yerine gider ancak çocuk Kıbrıs'ta olduğu için konuşamazlar. Yiğit sesli mesaj bırakır. Fırat da İclal'e sesli mesaj bırakır. Yiğit pür hiddet eve gelip İclal'e "Neden görüşüyorsun o adamla" der.

Nur ve Yiğit konuşur; dertlerini hallederler. Sonrasında Nur "Fikret'te beni rahatsız eden birşeyler var. Onun gitmesini istiyorum" der. Cahit ve Nazan yine alışverişten dönerler. Nazan yine Elmas'a sataşır.

Yağmur iş görüşmesine geç kalmıştır. Emin ile bir gün öncesini ağzında konuşurlar. Birbirlerine sarılmışken onları Yaren görür ve sinirlenip arabayla yanlarından geçer.

Nır'un kendisini göndermek istediğini öğrenen Fikret İclal'e gider ve yardım ister. İclal hiç oralı olmaz. Ona getirilen antideprasanları gören Fikret'in aklına yeni bir fikir gelir ve gidip o ilaçtan alıp farkettirmeden Nur'a vermeye başlar. Aynı gece Yiğit İclal ile "Hayatında birisi olacak elbette ama o Fırat olmamalı" der. Nur daha o gece kötü olmaya başlar. Hatta Fikret bir kaç doz daha verir.

Bütün aile Emin'in filmini seyrederler. Yağmur da odasında Yaren ile izler. Ölen annesinden konuşulunca Elmas kötü olur. Nazan ile olanları, şüphelerini anlatır. O gün Fikret'in İclal'e geldiğini anlatır. Nur ise Fikret'in ev tutacağını söyler. Elmas ise bunun zaman gerektiren bir şey olduğunu hemen kurtulmasını tavsiye eder.

O gece Fatih Nur ile konuşmaya gider ama Nur yanında da kötü olur. İlaçları aldığında ise ağresif bir kişilik sergilemeye başlar. Aytül ve İclal kozlarını paylaşırlar. O sırada Fırat eve gelir. Aytül'ü dışarı atar; İclal ile konuşur. "Paris'e dönüyorum. Mert'i de al benimle gel" der.

Yiğit Fatih'e gider ve mesajı kimin attığını bulup bulamadığını sorar. Fatih "Şifreki bir telefomuş. Bu da olsa olsa Rıdvan'dır" der.Nur fotograf çekimleri sırasında da kendinde değildir. Huysuzluklar yapar. En son kostüm ile oradan çıkar ve arabasına binip evlerine gider. Kendisini sakinleştirmeye çalışır. Oraya gelen Yiğit'le de tartışır.

Aradan 1 hafta geçer. Fikret gece gündüz sürekli ilaç verdiği için Nur'un agresifliği doruklardadır. Yaren evin önünde bekler ve Emin'in önüne çıkar. Sonrasında "Sen benden kaçıyorsun" diye çocukla iddialaşır. Sonra Emin; yağmur'un gözleri önünde Yaren'i öper.


Yiğit, Nur ile tatil planları yapar. Bu konuşmayı İclal duyup üzülür. Kafasında sürekli Fırat'ın dedikleri dönüp durur. Yiğit evlerine gidip Nur'u bulur. Ona "Yarın beraber tatile gidelim" der. kız "Hemen şimdi gidelim" der. Yiğit "Bu akşam Mert'in okulundan çağrıldım"diyince Nur "Küçücük çocuğun oyuncağı olduk. O olmasa biz çoktan birleşmiştik" der. Yiğit bu laflara çok üzülür.

Elmas bulamadığı kremini sormak için Nazan'ın yanına gittiğinde oradaki bebek dergilerini görür ve bebeğine göz diktiklerini anlar. Nazan onu itince onun suyu gelir. Burnundan da kan gelir ve yere yığılır. "Nazan yardım et" dese de Nazan soğukkanlılıkla dergileri toplar ve tepki vermez. İçeri giren Cahit ambulansı arar ve hastaneye götürürler.

Olanları gören Aytül; İclal'in yanına gider. Kızının hazırlandığını görünce ona engel olmaya çalışır ama başarılı olamaz. İclal oğluna el sallayıp veda eder. Aytül Yiğit'i arar "O adama gidiyor. Yetiş" der. Nur ağlamaktan ve ilaçtan araba kullanamıyacak halde olmasına ragmen eve ulaşmak için çabalamaktadır. topunun arkasından sokağa koşan Mert'i son anda görür ve ona çarpar. Ambulans çağırıp hastaneye kaldırılır.

İclal'in peşinden giden Yiğit onları otel odasında görür ve delirir. Kavga ederlerken telefon çalar ve oğullarının hastanede olduğunu öğrenirler. Koşarak oraya geldiklerinde ağlayan Aytül ve hizmetçi kızla karşılaşırlar. Mert'in durumu ağırdır. Bunu duyan İclal de fenalaşır. Hizmetçi kız "gözümün önünde ezdi geçti çocuğu" diye sayıklamaktadır. yiğit "Kim yaptı bunu" diye hastaneyi yıkacak bir güçle bağırır. Hizmetçi kız "İşte katil orda" der ve Nur'u işaret eder. Nur elleri kelepçeli iki polisin arasında götürülmektedir. "Yiğit. Yiğit" diye bağırır ama Yiğit dönüp bakmaz bile

Hastaneye kaldırılıp doğuma alınan Elmas'ın bebeği doğar ancak Elmas'ın kalbi durmuştur. Elektroşok yaparlar.

Sanırım Mert'in de Elmas'ın da durumunu eylülde öğreneceğiz.





Kiralık Aşk 52. bölüm özet. Sezon FİNALİ. Oyunu öğrenen Ömer ne yapacak

Kız evinde hazırlıklar tam gaz devam etmektedir. Gelin hamamına gider. Orada Neriman ve Türkan hanım tartışırlar. İkisi de "düğün iptal" diye bağırmaktadır. Türkan hanım ile konuşmaya giden Necmi beyin yanında Koray da gelir. Ama Türkan hanımın Neriman hakkında ileri geri konuşmasından rahatsız olup kankasını korur; üzerine anneanneye fena yüklenince işler iyice kötüye gider. Ömer ve Sinan da gidip konuşmaya çalışsa da Türkan hanım Defne'yi vermeye yanaşmamaktadır. Ömer son çare olarak "Seni kaçırayım" der ancak Defne "Anneannemi çiğniyemem" diyince "O zaman ayrılalım evlenmiyelim" derler. Bu küslük ömer'in özür dilemesiyle biter.

Neyse ki bir süre sonra ailelerin araya girmesi ile Neriman ve Türkan barışır. Defnelerin evinde kına gecesinin olacağı gece Koray da  Ömer için evinde kostümlü bekarlığa veda partisi verir. Yasemin ve Defne'nin aklı bu partide kalır. Hatta Defne kına gecesinde yerine Nihan'ı geçirip partiyi basar. Ama Sinan da Ömer de orada değildir. İçi rahatlamış bir şekilde eve döndüğünde yerine geçen Nihan'ın yakalandığını görüp mahçub olur. Neyse ki kına olması gerektiği gibi devam edip biter. Koray'ın Sude üzerinden bastırmaları sonunda Sinan ve Ömer partiye gelir. İyi eğlenirler

Ertesi gün Ömer evinde olmayınca "Damat kaçtı" diye kulaktan kulağa yayılır. Koray ile konuşmak için eve gittiklerinde Ömer'i içerdeki kanepede uyuduğunu ve bundan Koray'ın haberi olmadığını öğrenirler

Düğün gelip çatmıştır.  Defne Ömer'in tasarladığı ayakkabıları giyecektir. Catering şirketi trafikte kalır. Defne'nin başından aşağı limonata kasesi boşalır. Saçları ve gelinliği berbat olunca gene onu Ömer kurtarır. Gelinlikçide beğendiği başka bir gelinliği getirtiverir. Herkes bu gelinliği daha çok beğenir. Bütün davetliler gelir. Tören başlar. Tam nikah memuruna yürürlerken Defne'nin gerçekleri itiraf edeceği tutar. Ömer etrafındaki herkesin ona oyun oynadığını veya sustuğunu düşünüp acaba ne yağacak. Bu nikah kıyılabilecek mi? Bekleyip göreceğiz ama artık bu dizide hiç bir şey bu sezondaki gibi olmayacak anlaşılan 

Aşk Laftan Anlamaz 2. bölüm özet. Hayat istifa mı ediyor

Gerçek Suna şirkete gelip Hayat'ın karşısına dikilir. Hayat durumunu anlatmaya çalışsa da kız "En geç yarına bu oyuna son vereceksin. Hem de benim zarar görmiyeceğim şekilde" der. Murat'ın üvey annesi Tuval'in ağzından araplarla ilgili laf almaya çalışır. Murat'ın asistanından tehdit yoluyla Murat'ın sakladığı sırrı öğrenir. Oğlu ile bunu konuşur.

Hayat; Murat'ın en son verdiği iş olan arşivde dosyalarla uğraşırken bir taraftan da kızlarla konuşur. Murat onu kontrol için oraya gelince kızların sesini telefonun dışından duyar ve hayat panikler. Panikle merdivenden düşer. Tabi Murat'ın kollarına düşer. Murat'ı arayan Didem; onları o halde görüp kıskanır.

Kızlar akşam evde düşünürler ve gerçek Suna ile konuşmaya karar verip evden kaçarlar. Arabayla giderler. Benzincide Murat ve şöförüyle karşılaşırlar. Hayat'ın arkadaşı ile Murat'ın şöförü arasında kavga ile başlayan bir ilişki sinyalleri verirler.

Didem zorla kendini Murat'a yemeğe davet ettirtir. Konuyu Murat'a açar. Tuvalette Hayat ile konuşamalarını anlatır. Murat; Hayat'ı haklı bulur. Sonra arşiv odasındaki hallerini sorunca "Sana açıklama yapmak zorunda değilim ama söyliyim. Bu bir kazaydı" der.


Babaanne Azime hanım torunlarına internetten kız bakar. Gerçek Suna'nın evine giderler. Kız ilk başta karşı koysa da babasının iş görüşmesine gitmediğini öğrenmesini istemediği için kabul eder. Hayat'a birkaç gün daha verir ve yardım da eder.

Ertesi gün bir fotoğraf çekimi ve arap müşterilerle toplantı vardır.  Cv.sinde 4 dil bildiği için Hayat'ın da yanında gelmesini ister. Didem; Tuval'in Hayat ile ilgili ağzını arar. Doruk bunu duyunca Didem'i sinir etmek için Hayat'ın Murat'ın çocukluk aşkı olduğunu söyler. Çekimler sırasında Didem'in bindiği salıncağın kopacağını görüp kurtarmaya çalışırken ayağı takılıp süs havuzuna düşer.

Tuval toplantıya gidebilmesi için hazırlanmasında Hayat'a yardım eder. Kırmızı straplez bir elbise giyer. karavandan çıktığında herkesin gözleri kamaşır. Doruk Didem'i sinir etmeye devam eder. Kulaklık yardımıyla Suna'yla tercümanlık işinde yardım eder. Annesi Hayat'ı o kıyafetle görünce düşüp bayılır. Murat ise eve geldiğinde ağlayan bir Didem ile karşılaşır. Doruk'a gerçekleri söyletir. Didem Hayat'la ilgili Murat'ı doldurur.

Ertesi gün şirkette Doruk'a bir kızdan kurtulması için yardım eder. Gülüp eğlenirlerken onları gören Murat kıskanmaya başlar. Doruk annesinden öğrendiği bir şirket bilgisini Murat'a söyleyince bilgiyi Hayat söyledi zanneder. Üzerine bir de Didem ile konuşmalarının sonunu duyarak bir de iyice kızar. Kızı odasında azarlar. En son oalrak köstebeklik ile suçlayınca kız dayanamaz istifa eder.

Hayat'ın annesi Hayat'ın iş yerine gelir ve haliyle orada Hayat diye birinin çalışmadığını öğrenir.





Yüksek Sosyete 2. bölüm özet. Kerem Cansu'yu işten mi kovuyor

Şirin ile gittiği cafede elektrikler gidince Kerem içeri girip mum bulur ve orada Cansu ile karşı karşıya kalır. Ufak çaplı bir yangın çıkarırlar. Sonrasında ortalığı toparlamak için Şirin'i yollar. Beraber iyi zaman geçirirler. Cansu; Ece'yi arar ve ona uğrar.

Mert eve döndüğünde alkışlarla karşılanır. Bedia sultan ona hoşgeldin yemeği ve Olivia'daki başarısı için yemek düzenlerler. Kerem'i bu işi nasıl başardın diye sıkıştırırlar. O da Kerem'i arar ve "Gel sorulara cevap ver" der. Kerem mecburen gelir. Ancak masaya Kerem'in annesi servis yapınca çocuk biraz bozulur. Hele bir de misafirlerden biri annesini azarlıyınca masadan kalkar.

Süreyya kendisine gelen resmi kocasına gösterir. "Herşeyi sineye çektim. Bir çocuk eksikti" der. "Bebeği de annesini de göndereceksin" dese de kocası "Ela benim çocuğum" der. "Çocuğu kabul edicem ama birkaç hafta metresinle hiç konuşmıycaksın. Ne yüz yüze ne telefonla" diye şart koşar. Metres olan kadınla buluşur ve kocasının ona para yolladığını söyler.

Cansu ertesi gün masada "Yüksek lisansa başvurdum. Gelip gitmesi kolay olur. Ben kendi evime çıkmak istiyorum" der. Annesi kesin bir dille kabul etmez. Mert de Kerem'e "Eger benim yerimi alacaksan ona göre kıyafet ve araba kullanmalısın" der. Alışverişe çıkarlar. Aynı alışverişi Cansu da yapar ama o ucuz kıyafetler alıp normal görünme çabasındadır. Arkadaşı Ece kıyafetlerini gördüğünde "2. el kıyafet bu" diye yalan söyler. Kerem'in işe spor araba ile gelmesi Cansu'nun sinirine dokunmuştur.

Mert ise Ece'ye takılmıştır. Ece onu tersledikçe o da hırs yapmaktadır. Kerem kamyondan mal indirmede kolları sıvıyarak kıza yarıdm eder. Cansu bı iki Kerem arasında kalmıştır. Hangisine inanacağını şaşırmıştır. Markete gelen bir sonradan görme kadın Cansu'ya kabalık yapar, hakaret eder ve en son vurmak üzereyken ayağı kayıp kendi kendine düşer. Fakat Ece ve Cansu'dan şikayetçidir. Kerem karakola gelip kadınla konuşur. Kadın eger özür dilerlerse şikayetini geri alacaktır. Fakat Cansu "Ben suçlu değilim. Özür dilemem" der.

Süreyya oğlu ile konuşur. "Evdekiler bunu bilmesin. Bunun duyulmasına katlanamam" der. Süreyya'nın kocası Metin; karısına sözverdiği gibi Işıl'ın telefonlarına çıkmayınca Işıl çok kızar ve aldığı çeki yırtıp şirkete gider. Orada konuşamayınca müşterileri ile gittiği restauranta gider. Daha sonra dernek toplantısında Süreyya'yı rezil eder.

Kavga çıkaran müşteri mağazaya gelir ve "Eger o kız benden özür dilemezse bu markete dava açarım" der. Kerem son bir kez daha gidip Cansu ile konuşur. Özür dilemesi için neredeyse yalvarır. Kız inat edip özür dilemeyince mecburen kıza kendisini işten çıkardığını söyler.


24.06.2016

Seviyor Sevmiyor 2. Bölüm. Yiğit ve Deniz dans ediyor. Hatıralar

Yiğit derginin orta yaşlı patronu Asena hanım ile dans etmemek için "Stajyere son bir dans sözüm vardı" diye yalan söyler. kadın "Yaz tahtaya alırsın haftaya" diyip kahkaha atıp gider.

İkili mecburen dans etmeye başlar. Yiğit bu durumdan memnuniyetsizdir. "Merak etme. Birazdan kurtulucaz. Asena hanım bir gitsin de" der. İrem onları dans ederken görüp sevinir. Yiğit kızın kokusunu tanır. "Bu bu koku" der ve ikisi de eski günlere dalar. Arka fonda Mirkelam'ın unutulmaz şarkısı "Hatıralar" çalmaktadır. Bir bugünlerini bir geçmişleri gösterirler. İkili için diğer insanlar yokmuş gibidir. Tuna bu sahneyi görüp bozulur ve "Baydı bu parti ya" diyip gider. Yiğit birden kendine gelir. Dans ettiği kızın yüzüne bakar ve kız orada bırakıp çekip gider. Hatta kaçarcasına uzaklaşır



Mirkelam – Hatıralar
Geçip giden zamanları
Bir yerlerde bulsam
Sonra üzülsem
Üzüldüğüme üzülsem
Gözyaşıma dalıp dalıp
Seni hatırlarım
Gittin şimdi sen
Yoksun yanımda
Bir şey istemem
Neye yarar hatıralar

No: 309 Dizisi 4. bölüm özet. Bir küs bir barışık Onur ve Lale'nın hikayesi

Geçen bölüm Lale ve Onur çay bahçesinde buluşmuş ve sözleşme imzalamışlardı.Bu bölüm de ordan devam eder. Dışarı çıktıklarında gazeteciler ordusuyla karşılaşırlar. Onur gazetecilere Lale'nin haber verdiğini düşünür. En son Kurtuluş onları görür ve onlar gittikten sonra gazetecilere bir kaç şey çıtlatır. Durumdan haberi olmayan abla da bir iki resim çektirir. Lale bu olayla ilgisi olmadığını söylemesine rağmen Onur ona inanmaz bu da kızın gücüne gider.

Ertesi gün haber manşetten "Onur çiçekçi güzeli ile yakalandı" olarak verilmiştir. Onur; Pelinsu duyacak diye endişelidir. Pelinsu ise kızı Samet'in kuzeni olarak bildiği için kıskanmaz bile. "Bizi çekemeyen biri yapmıştır" der. Bu arada babasını da hapisten çıkarmışlardır ve kız bir hafta daha ordadır.

Onur ve ailesi babaanneyi görmeye giderler. Kadın "Herşey usulüne uygun olsun" der. "İsteme, nişan, düğün de yapıcaz" der. Erol'un annesi ve babası da oraya gelir ve Onur Pelinsu ile nişanı atmadığını öğrenir ve kızar. "Bugün bu işi Onur halletsin" der. Bu arada Erol gazetede çıkan fotograftan adres sorduğu Kurtuluş'u tanır ve kız isteme sırasında kendisini tanıyacağı için endişelenir. Çereyi kılık değiştirmekte bulur.


Nergis; Samet'i zengin sanmaktadır. Onu arar ve buluşup yemek yerler. İkisi de birbirinden etkilenmiştir. kurtuluş gazeteci çocukla buluşur ve ona yemek ısmarlatır. Üzerine para da alır ve "Onurlar Lale'yi cumartesi istemeye gelicekler" der

Samet kızla buluştuğu için arabayı Onur kullanır ve Lale'yi almaya çiçekçiye gelir. Anne kızın konuşmalarını duyar ve hoşuna gider. Lale ile alyans bakmaya tanıdık bir kuyumcuya giderler. Kız En sade en taşsız modeli seçer. Tek taş ise istemez. Daha sonra beraber tatlı yerler. Doktor olan Onur masasını toplarken Lale'ye ait bir dosya bulur ve dosyanız burda kalmış diye kızı arar. Lale; Onur'a doktor Onur'la olan olayı anlatır. Dosyayı almak ve test yapmak için oraya gelirler. Doktor Onur sanki biraz Lale'ye fazla ilgi gösterir. Lale'nin canı karpuz çekince Onur kamyondan karpuz seçer.


İsteme günü gelir çatar. Kızlar hazırlanır. Nergis Lale'nin tüm abartma demesine rağmen Nergis döktürür. Onur'un annesi babaanneye Onur; Pelinsu'yla nişanı attı diye yalan söylemiştir. Erol'un karısı sabah selfi çeker ve altına "Onur'a kız istemeye giderken" diye yazar. Pelinsu kızı arar. O da inat olsun diye kız istemenin adresini ve saatini Pelinsu'ya verir. Pelinsu da annesiyle yola çıkar.

Aileler eve gelir. Kız isteme gerçekleştirilir. Pelinsu ve annesi kapıdaki basına öyle birşey yok der ve içeri girer. Tam yüzükler takılırken içeri bomba gibi düşer.



23.06.2016

46 Yok Olan Dizisinden şok FİNAL kararı..

Star tv ekranlarının sevilen dizisi 46 Yok Olan'dan beğenerek izleyen seyircilerine kötü haber geldi. 

46 Yok Olan sürpriz bir kararla final yapıyor. Limon Yapım'ın yapımcılığını yaptığı Erdal Beşikçioğlu, Yasemin Allen, Melis Birkan, Saygın Soysal, Berkan Şal gibi isimlerin başrollerini paylaştığı46 Yok Olan ekranlara veda etmeye hazırlanıyor.

Dizi son zamanlarda reytinglerde büyük düşüş yaşamıştı. Geçtiğimiz hafta reytinglerde 13. sırada yer bulabilen 46 Yok Olan büyük düşüş nedeniyle bir hafta yayınlanmama kararı aldı. 46 Yok Olan 13. bölümü ile 24 haziran cuma gecesi final yapıyor. 


Seviyor Sevmiyor 2. bölüm özet. Deniz istifasını geri alıyor. Savaş başladı

Yiğit'in yeni girdiği iş yerinde müdür olarak geldiğini gören Deniz ondan saklanmaya çalışır. İrem ona "Deniz Aslan ismi çok olan bir isim ve o seni ben sanıyor. Beni de yurtdışında sanıyor. Sorun yok" der. Yiğit ve Deniz asansörde kalır. Yiğit onun ismini yaka kartından okur ama o olduğunu tahmin etmez bile. Kız biraz fenalaşınca ona eskiden dinledikleri bir parçayı dinletir.

İrem yanlışlıkla Tuna'ya çarpar. hastaneye kaldırılır. Tuna onunla dalga geçer. O gün katalog için fotograf çekimi vardır. Deniz karışıklıkları ve parıltıları pek algılıyamaz. Ona getir götür işleri yaptırırlar. Sete ayakkabı ile girilmemesi gerektiğini bilmediği için Yiğit tarafından herkesin içinde azarlanır. Yanlışlıkla konfetileri Yiğit'in üzerine patlatır. İstifa etmeyi ciddi ciddi düşünmektedir.

Yiğit'in gelmesi şerefine İrem'in çalıştığı otelde parti düzenlenir. İrem de o grupla ilgilenmek zorundadır. Eskiye ait anılar Deniz etrafında olduğu sürece Yiğit'in aklına gelip durur. İrem'e mail atar. O da photoshop ile ona resim atar. Gece ise Yiğit'in onu tanımaması için erkek garson kılığına girer. Tuna; Deniz ile dans ederken İrem yanlışlıkla içeceği Yiğit'in üzerine döker. Çocuk tam onu tanıyacak iken Deniz; Yiğit'i çekerek dansa kaldırır. Tuna buna biraz bozulur. İrem ise müdürürnü görünce tekrar İrem kılığına döner. Yiğit dans ederken Deniz'in kokusunu tanır; ikili eski anılarına giderler.

Aynı gece Tuna yine İram ile karşılaşır ve bu kez de havuza düştüğünde boğuluyorum diye onu kandırır. Yiğit arabayla giderken onunla asılan ve dalga geçen erkeklerden Deniz'i kurtarır. Deniz arabada boynuna taktığı eşarbı düşürür. Yiğit onu bir müddet koklayıp sonra ne yapıyorum be gibilerden çöpe atar. Yiğit buradaki patrona Amerika'daki merkezin onları kapatmak üzere olduğunu söyler. Bu yüzden de işleri sıkı tutmaları, tirajı arttırmaları, giderleri kısmaları gerekmektedir.

Hergün yapılacak beyin fırtınası toplantılarının ilkini yaparlar. Yiğit burda da Deniz'e ağır laflar söyler. partide derginin sahibinin tuvaletteki bir konuşmasından oğlunun orada çalıştığını ve bunu sakladıklarını duyan güzellik editörü Buket patronun oğlunun peşine düşer. Deniz yazdığı istifa mektubunu Yiğit'in masasına bırakır ve bunu Tuna'ya söyler. Ama Yiğit okumadan mektubu Tuna almıştır. Yiğit'in ona odasında bir kez daha yüklenmesi ve "Deniz Aslan ismine yakışmıyorsun" demesi üzerine gaza gelip istifasından vazgeçer.

Yiğit verilen partiyi ve oteli beğendiği için tüm toplantıları orada yapmak için konuşmaya tekrar İrem'in çalıştığı otele gider. Ve kaçınılmaz son.. İrem ve Deniz karşılaşır

22.06.2016

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 2. Bölüm.Sen benim başımın belasısın

Esra "Ne oldu? öldürdün mü Mahmut'u" İlyas kendine içecek birşeyler koyarken "Sayende öldürmedim" Esra "Bana inanırsan; birgün o Mahmut içinde ölür." İlyas "Çok biliyorsun" diyor Esra ona dönüp "Hayır sen çok biliyorsun. Ben bir tek şey biliyorum. Birini sevdiysen öncesi yoktur. Ötesi yoktur. ilerisi yoktur." İlyas "Ne güzel dünya be. Dünya size güzel ha" Esra "Senin aklında kadınlar var. Annen var masum.Yengen var fedakar. Geriye kalan bütün kadınlar; dünya onlara güzel olan kadınlar. Yani onun bunun kadınları. Öyle mi?" İlyas "Öyle" diyince Esra çantasını alıyor. Tek taş yüzüğünü masaya bırakıyor. İlyas'a dik dik bakıp kapıya ilerliyor. İlyas "Esra. Eger o kapıdan çıkarsan seni öldürürüm" diyor. Esra "Öldür o zaman" diyor ve kapıyı çarpıp çıkıyor. Arabasına biniyor. İlyas hakkaten kızın arkasından "Esra" diye bağırıp arabasının lastiklerine ateş ediyor. Arabanın kapısını açıyor kızı çıkarıyor. Esra bana dokunma gibilerden bir iki hareket yapıyor. İlyas kızın elini tutuyor "Öldür o zaman. Sen de kurtul ben de kurtulayım" diyor. İlyas cebinden tektaşı çıkarıp kızın parmağına takıyor. "İşte şimdi sözlendik.Ölmek de yok kurtulmakta. Sen başımın belasısın kalbimin de sahibi" Birbirlerine sarılıyorlar, el ele tutuşup eve yönelirler.

VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Kış Güneşi 18. Bölüm final sahnesi. Bütün hikayenin finali bu videoda

Dizide zaman atlaması yapılıyor. Burak açtıkları restaurantta servise yardım ediyor. Nadide iş arkadaşlarıyla oraya gelir. Fatma anne mezeleri yapıyor. İsmail baba ve karısı tatlı tatlı atışıyorlar.

Efruz doktorluğa geri dönmüş. Akşam çıkışa Bora geliyor. beraberler ve mutlular.
Seda hala şirketin başında gazeteciler gelmiş ropörtaj yapacak onlarla. Sebep "Yılın iş kadını seçilmiş"  olması

Efe tekne ile açıldığı balıktan elinde tuttukları ile dönüyor. Nisan onu karnı burnunda şezlongda yatarak bekliyor. "Akşama ziyafet var." diyor ve kızı oturduğu yerden zar zor kaldırıyor. Kızın karnının önünde diz çöküyor ve karnındaki bebekle konuşuyor. "Seni sabırsızlıkla bekliyorum. Elini çabuk tut. Çok sabırsızım" İkili  gülüyor ve  birbirlerine "seni seviyorum" diyorlar. Sahil boyunca yürüyüp gidiyorlar