Comments

{getPosts} $results={3} $type={comments}

26.06.2016

Aşk Laftan Anlamaz 2.Bölüm. Hayat ve Murat'ın romatik yakınlaşması

Didem şirkette Murat'ı arıyor ve asistanına soruyor. Arşiv odasında olduğunu öğrenince oraya yöneliyor. Bu arada Hayat arşivde patronunun verdiği angarya işleri yapmaktayken bir taraftanda ev arkadaşlarıyla telefonda durum değerlendirmesi yapmaktadır. Gerçek Sına Pektaş gelmiş ve yarına kadar kendisinin de zarar görmeyeceği bir şekilde bu şirketi terk etmesini istemişti. Murat hakkında konuşurken birden arkasında olup kendisine seslendiğini duyunca panik olur. Üzerine bir  de arkadaşlarının konuşmalarının telefondan duyulması ile iyice panik olur ve merdivenden düşer.

Tabiki jönümüz Murat onu tutar ve aralarında bir yakınlaşma olur. Bu sahneyi gören Murat'ın eski sevgilisi ve şirketin baş mankeni Didem onları kıskanarak orayı terk eder. Murat "Farkında mısın her seferinde kucağıma düştüğünün" Hayat kendine gelerek "Ne münasebet ben düşüyorum siz beni kucaklıyorsunuz" Murat "E bırakayım o zaman" Hayat "Bırakın" der. Bunun üzerine Murat öylece bırakıverir. Hayat dengesini sağlayamaz ve tekrar Murat'a sarılır. "Ayy ay sakın bırakma" Bunun üzerine Murat gülmeye başlar. "Gerçekten bir dediğin bir dediğini tutmuyor. Deniz'e düşen yılana sarılır ha?" Hayat "Bırakın dedim ama öyle küt diye bırakın anlamında demedim. İnsan gibi bırakın dedim" Murat tabi tabi gibi baş sallıyor. Hayat "Siz ne istemiştiniz?" dediğinde Murat yapıştırıyor "Swot analizi" tabi bu kelimeyi Hayat ilk defa duyuyor :)


Yüksek Sosyete 2. Bölüm. Kerem Cansu'yu işten kovuyor.

Cansu içinden konuşuyor "Bir işaret istiyorum artık. Kim bizim aşığımız kim bizim celladımız" Bu sözleri söylerken kafasını çeviriyor ve Kerem ile gözgöze geliyor. Kerem de onu son bir kez daha müşteriden özür dilemeye ikna etmek için gelmekteydi. O da içinden "Ben ne birinin celladı olabilirim ne aşığı. Tek birşey olmama izin var bu hikayede aşkın celladı"

Cansu alaycı bir şekilde "Buraya kadar niye zahmet ettiniz Mert bey." Kerem bıkkın bıkkın "Konuşmamız lazım. Özür bekleyen müşterimiz yukarıda ofisimde" Cansu "O bizim müşterimiz falan değil. O buraya arkadaşlarına hava atmaya gelen sonradan görmemiz." Kerem uyarmaya çalışarak "Cansu bu iş ciddi. mahkemeye kadar yolu var" Cansu gülmeye başlar. "Yani utanmasanız diz çöküp yalvaracaksınız bana özür dileyeyim diye"

Kerem bu sefer başka koldan şansını deniyor "Ya senin bakman gereken bir ailen, vermen gereken bir kiran; ne biliyim ödenecek bir faturan falan yok mu? Bunları düşünsene hiç olmazsa" Cansu merakla "Niye sizi ilgilendiriyor bu mesele? Özür dilerim dilemem. Mahkemelik olurum olmam size ne? Hayır yani ne çıkarınız var beni burda tutmaktan?" Kerem bıkkın soruyor "Cansu son kez soruyorum. özür diliyor musun dilemiyor musun?" Cansu diklenerek inatla "Dilemiyorum" dediğinde Kerem "Çok üzgünüm" dediğinde Cansu hala durumun vehametinin farkında olmayarak "Niye? Size boyun eğmedim diye mi?"  Kerem başını iki yana sallayarak "ııı Seni bir daha burda göremiycem diye" dediğinde ancak Cansu durumu algılıyabiliyor "Nasıl yani? Kovuldum mu?" diyor Kerem başıyla onaylıyor ve "Malesef" diyor. Kız ile uzun bir bakışmaları oluyor ve bölüm bitiyor.

Paramparça 71. Bölüm. Cansu ve Deniz evleniyor

Paramparça'nın geçen bölümünde Deniz Cansu'ya evlenme teklif etmiş; Cansu da erken olduğunu söylemişti Bunun üzerine Deniz "Sen nezaman istersen Aşkım" demişti. Cansu ise bu sözler üzerine bu zarif ve içten evlenme teklifini kabul etmişti.

Fakat bu bölümde sezon finali olmasının da payıyla ikili için işler karıştı. cansu'nun ailesi özelliklede babası onun Deniz ile görüşmesini yasaklayınca ve eve kapatınca iki aşık olayları hızlandırdı. Deniz'in babasının kabadayı olmasına, işlerinin karanlık olmasına aldırmadan kız Deniz'le evlenmeye karar verirler. Cansu evden kaçar ve buluşup nikah dairesine giderler.

Cansu'nun üzerinde tam da kendi şirinliğine sadeliğine uygun bir gelinlik var. Doğrusu Deniz de oldukça yakışıklı görünüyor. Standart nikah diyalogları gerçekleşir. İkili birbirinin gözlerinin içine bakarak mutlu bir şekilde karı koca olurlar. Herhangi bir tereddüt ifadesi kesinlikle yüzlerinden geçmedi bile. Nikahın sonunda damat gelini alnından öper.

Tam bu esnada Cansu'nun asıl babası Özkan içeri girer ve olamaz anlamında başını sallar. Özkan'ı ilk kız görür. Kıza bakan Deniz onun bakışlarını takip ederek Özkan'ı görür. Özkan kollarını ve ellerini iki yana açarak "ne yaptınız siz" gibilerden durur. Cansu artık kocası olan Deniz'in elini tutar. İkilinin parmakları kilitlenir ve yüzlerinde ciddi bir kararlılık yerleşir. İki aşığa yeni sezonda bol şanslar :)

Aşk Laftan Anlamaz 2. bölüm sonunda Hayat istifa eder.

Murat Doruk'un kızla konuştuğunu görüp biraz kıskanır ardından Doruk annesinden öğrendiği bir şeyi ona sorunca; Murat da bu bilgiyi Hayat'tan aldığını düşünür.

Hayat "Gerçekten düşündüğünüz gibi değil. Nolur izin verin açıklıyım" Murat "Ben duyacağımı duydum. duyduklarımı bir kenara bırakıp gördüklerimden bahsetsek ya biraz. İşe alındığın hafta arkadaş ağırladın. baş modelimizle takıştın. Dahası hakarete varacak laflar ettin. Patronlarınla işyerindekurduğun laubuali ilişkiden bahsetmiyorum bile" Hayat bu konuşmanın bazı yerlerinde kafasını eğmiş kabullenmiş olsa da bu laf üzerine "Patronlarım mı?" Biraz kekeleyip düşünüp "Doruk beyi kastediyorsanız. Düşündüğünüz gibi birşey değildi. Kendisi benden yardım istedi." Murat ağzındaki baklayı çıkartıyor. "Ve en önemlisi. Benim iznim ve emrim olmadan Araplarla yaptığımız özel toplantının içeriğini anlatman."

İşte tam bu noktada Hayat tırnaklarını çıkarıyor ve Murat'ın üzerine yürüyor neredeyse "Ben öyle birşey yapmadım" Murat "Babamın babanla olan dostluğuna güveniyorsan yanılıyorsun Hayat" Hayat "Asıl siz yanılıyorsunuz. Hem de en başından beri. Bu güne kadar ne tür insanlarla çalıştınız ya da ne tür insanlarla takıldınız bilmiyorum. Etrafınızdakilere bakınca tahmin etmek hiç zor değil. Ama şu kadarını söyliyim ben düşündüğünüz insan değilim. Hele köstebek hiç değilim."  Murat "Nereye. Lafım bitmedi daha." Hayat tam çıkıyorken bir dönüş dönüyor. "Benim için bitti. Bana istediğiniz işi verebilirsiniz. İşle ilgili istediğiniz kadar zorlayabilir. Hatta eziyet edebilirsiniz; Ama beni karaktersizlikle suçlayamazsınız Murat bey" Murat diklenerek "Ne yapıp ne yapmıycağımı sana sormıycam. Burada patron benim." Hayat öyle mi gibilerden bir hareket yapıp Murat'a doğru ilerler ve "Artık değilsiniz. Çünkü istifa ediyorum"

46 Yok Olan 13. bölüm özet. FİNAL. Murat'ın sırrını bilen herkes serada :)

Ezo götürüldüğü klinikte uyanır ve önce hemşireyi sonra doktorunu öldürür ve taksiye binerek kendi hastanesine kendi yatağına yatar. hastanede ona bakmakla yükümlü hemşire o klinikteyken yatağında olmadığını görüp Ceyla'ya söyler. Ceyla zaten kaçtığını bildiği için Ferit, Murat ve Salim'i arar. Bunlardan birtek Salim telefonunu açar ve Ezo'nun kaybolduğunu duyunca hastaneye gelir ve bir bakar ki kız yatağında yatıyor. Ortalığı ayağa kaldırdığı için Ceyla'ya kızar. Ceyla'nın annesinin yaraları mikrop kapmıştır. Eve götürür.

Murat; Altan'ın evinde ve silah ona doğrultulmuş duruyorken oraya gelen Doğan ve Selin komiserlerce kurtarılır. Üstelik Altan da ölmüştür. Doğan da onu takip eder. Fakat durumu iyi değildir. Yıldız kaçmaya çalışırken Ferit onu sandalyeye bağlar. Murat amcasını arar ve olanları anlatır. İstihbaratçının kendisini ölüme yolladığını söylediğinde olayın Yıldız'ın kumpası olduğunu anlarlar. Amca Murat'a adresi söylüyor ve Murat da eve gelir. Önce istihbaratçıyı  arkasından yengesini öldürüverir. O sırada içeri giren Doğan komiser kendinde değildir. Amca Murat'ı bayıltır cesetleri gömer. Sabah olanları Murat'a anlatır. Doğan'ı da hastaneye götürür.

Murat hastaneye gider Ezo'ya iğne yapar. Kız kendine gelir ve cinayetlerini anlatır. Ceyla komiser Selin ile buluşur ve "Babamı Murat öldürdü. İlaç kullanıyor" der. Selin olayı araştırmak için Murat'a gider. Ceyla'yı ise amca Ferit ve Salim öldürüp gömer. Doğan; Selin'in Murat'a gittiği öğrenince apar topar hastaneden çıkar. Selin evine gittiğinde Murat'ı Ceyla ile ilgili sıkıştırır. Murat herşeyi itraf edince onu tutuklamaya kalkar ama Ezo onu bıçaklar. Doğan içeri girince Murat onu bacağından vurur ve bayılır.

Salim; Füsun için babasından izni almıştır. Tatilde mutludur. Amca kendine yeni sevgili yapmış. Doğan ve Selin'in yasa dışı organ ticaret mafyası tarafından infaz edildikleri sanılmaktadır. Murat Ezo'yu evine getirmiş. Arada ilaç ile uyandırıyor. İlacın etkisi geçince kız tekrar komaya giriyor. Doğan ve Selin'i ise hastanesinde bir odaya kapatmış. İlaç veriyor. Cesetleri gömdüğü yeri seraya çevirmiş. Bitkiler dikmiş bahçıvanlık yapıyor.

46 Yok Olan Dizisi 13. Bölüm.. Nefes Kesen Final sahnesi

Öncesinde de Salim, Füsün ve oğlunun tatildeki görüntüleri ile amca Ferit'in bir bayanla evinde yemek yediği sahneler var. Murat ise Ezo'yu evine getirmiş. Arada ilaç ile uyandırıyor. İlacın etkisi geçince kız tekrar komaya giriyor. Beraber kahvaltı yapıyorlar. Doğan ve Selin'i ise hastanesinde bir odaya kapatmış. İlaç verdirtiyor. Cesetleri gömdüğü yeri seraya çevirmiş. Bitkiler dikmiş bahçıvanlık yapıyor.

46 Yok Olan, Star TV'de yayına giren televizyon dizisisinin yönetmenliğini Serdar Akar’ın yapıyordu. Baş rollerini Erdal Beşikçioğlu, Yasemin Allen ve Melis Birkan üstlendiği dizi 13. bölümde final yaptı. İlk bölümünün 27 Mart 2016 tarihinde Star TV'de yayınlandığını belirttiğimiz dizi 60 dakikalık yayın süresi ile Türkiye'de bir ilkti. Beklenen reytingleri alamayan dizinin yayın gününün de değişmesine rağmen sonuç değişmedi. Reytingleri az olmasına rağmen sosyal medyada çok ses getirmesi de diziyi kurtaramadı. Bittiğine üzüldüğüm sayılı dizilerdendi :(

Tatlı İntikam 14. bölüm özet. Evliliği öğrenen Pelin Paris'e gidiyor

Pelin ve Sinan yemek yarışmasını kazandığı için ve daha da önemlisi ilişkileri başladığı için başbaşa kutlama yemeği yerlerken Pelin'in babası gelir ve Sinan'ın Rüzgar ile evli olduğunu söyler. Pelin inanmak istemez ama Sinan babası olduğu için yalanlayamaz. Pelin Sinan'a bir de tokat atıp babasıyla odasında gidip eşyalarını toplar. Sinan peşinden gidemez çünkü yarışma ile ilgili prosedürleri tamamlaması gereklidir. Odasına gittiğinde ise artık çok geçtir. Pelin ve babası gitmiştir.

Pelin'in annesi kızları alıp kızının evine gelir. Sinan ile olduğundan habersizdir. Baba kız geldiğinde öğrenir. Kızlarını burdan uzaklaştırmak için Bodrum'a götürmeyi planlamaktadırlar. Fakat Pelin "Tek başıma Paris'e gidicem" der. Sonrasında ise muayenehanesini satışa çıkarıp Paris'e temelli gitmek için işlemler yapmaya başlar. Paris'te kalacak yer de ayarlar.

Sinan'ın yarışmada birinci olduğunu öğrenen Bülent herkesi restauranta toplar ve sürpriz parti yapar. Sinan'ın aklı Pelin'de olduğu halde orada bir müddet kalması gerekir. Rüzgar ile konuşup "Bu işi hallet" der. Gece Pelin'e gidip olanları anlatsa da kız affetmez. Sinan da bütün gece onu camının önünde bekler. Sabah kızlarında bastırmasıyla Pelin; Sinan ile konuşmaya ve affetmeye meyilli olarak restauranta gider.


Rüzgar'ın dedesi Meliha hanıma gider ve "Dünür oluyoruz" der. Kadın zaten Rüzgar'ı çok sevdiği için çok mutlu olur. Dede ile çocukları da çağırarak iftar yapmaya karar verirler. Pelin restauranta girecekken Rüzgar'ı görür. Tam o sırada Rüzgar'ın karşısına Meliha anne çıkar ve onu gelini olarak gördüğü için ne kadar mutlu olduğunu; hatta hep bunu hayal ettiğini söyler. Bu görüntüler ve konuşmalar üzerine Pelin kesin bir şekilde Paris'e gitmeyi kafasına koyar.

Kızların da ailenin de bu durumdan haberi yoktur. Başak bir şekilde durumu öğrenir ve Siamy ile Pelin'i vazgeçirmeye çalışırlar. Ama Pelin çok üzgündür ve gitmezse ne kadar çok acı çekeceğini anlatınca ona engel olmaktan vazgeçerler. Pelin'i ailesi ve kızlar yolcu eder. Fakat Başak; Bülent'i arayıp "Sinan oyundan vazgeçmemiş ondan uzak duracaksın" diyince Bülent'de "Akşam ailelerinde olduğu bu iftar yemeğinde söyliyecekler" der. Bunun üzerine Bülent tam eve girip ailelere açıklama yapacakken Sinan'ı arar ve durumu analtır.

Sinan herkesi öylece bırakıp yola çıkar. Havaalanı yolunda Pelin'in taksisinin önünü keser. Konuşurlar ama Pelin "Ailelerimiz de istemiyor. Herkes mutsuz. En doğrusu bu" der ve taksiye binip gider. Sinan arkasından bakakalmıştır.

Bu arada Necip manavdaki işini bırakıp taksicilik yapmaya başlar. Havva ile tüp bebek yapmak için para biriktirmek istemektedir. İlk iş gününde arabasına bir bebek bırakılır. Diğer bir cephede Ceyda evlerinin ellerinden gitmek üzere olduğunu Sinan'a partide söyler. Sinan yarışmadan kazandığı parayı önce evin ipoteği için kullanır. Sırada restaurantı Ceyda'dan almak için para bulmak da vardır.



25.06.2016

Arka Sokaklar 407. bölüm özet. Rıza baba vurulur

Geçen bölüm Rıza baba tam ailesiyle tatile çıkacakken fırında bıçakla yapılan bir soygunu görür ve müdahale eder. Ailesi arabayı yerleştirmiş onu beklemektedir. Maskesini çıkardığı çocuk tanıdığımız biridir. Geçen bölümden Rıza babanın daha önce kefil olup çıkardığı Ender'dir. Çocuk durumu anlatsa da Rıza baba ona sana artık yardımcı olamam diyip dinlemez. Mesut gidip Ender'i zorlayan adamı bir güzel döver. Ailesi akşam eve gelen Rıza babaya posta koyar.

Ertesi gün ekip inşaatta iş kazası ve arbede anonsu alır ve olay yerine gider. İskele çöktüğü için epey yaralı ve bir de ölü vardır. Tedbir alınmadığı için olduğunu söyleyen işçiler ile şirket yetkililerini merkeze götürürler.

Diğer kısımda Erdal o gece bir arabayı durdurmuş ve içindeki kişileri kaçırmış. Çocuğu salonda bağlı tutarken, kızı yatak odasının yanındaki banyoda bağlıdır. Erkek bir yolunu bulup kaçsa da Erdal onu yakalayıp öldürür. Bu arada adli tıp yanan arabadaki cesedin çene ve diş örneklerinden Erdal olmadığını anlamıştır. Ölen kişinin arabanın sahibinin kayıp kardeşi olduğu anlaşılır. Hüsnü; Selin'e "Tek başına bir yere gitmiyceksin" diye emir verir.

Hüsnü'nün kızı Zeliş arkadaşlarıyla tatil yapmak ister. Babası göndermem diye tutturur. Küçük kardeşi "Tunç'u da ayarlayıp sizinle gelelim o zaman babam izin verir" der. Hüsnü "Nazike ile gidersen gidebilirsin" der.

Erdal gittiği bir benzincide birini darp edip arabasını çalar. Arabasını çaldığı adam peşine düşer. Erdal çocuğu bir şişe içki için öldürür. Azmi oğlunun öldüğünü sanmaktadır. Avukatını arar ve oğlunun cenazesini takip etmesini ister. Erdal'ın öldürdüğü adamın cesedini bulurlar. Ekip buraya gider. Cesede giden Mesut ve Selin etraftaki evlere giderler. Çaldığı arabadan kaldığı evi bulurlar ama Erdal yanındaki kızı rehin aldığı için dokunamazlar. Hüsnü'ye haber verirler. Yolu kesmeye çalışırlar ama Erdal bu kez kızı kullanıp bir araba durdurur ve o araba ile kaçar.

Hüsnü avukatı arayıp "Erdal ölmemiş" der. Avukat hemen yurt dışında Azmi'yi arayıp haber verir. Avukat harekete geçer ve Azmi'nin parasını çekmek için ilgili kişiyle konuşur. Erdal avukatı arar ve bulunduğu yerin adresini verir. Para ile beraber Erdal'ı da yurt dışına göndermek için hazırlıklara başlarlar. Ekip depoyu basar. Erdal para yüklü kamyon ile kaçarken kamyon alev alır ama adamlar Erdal'ı kaçırırlar. Azmi; Erdal ile konuşur ve "Ben oraya geliyorum" der.

Ölen işçinin birikmiş kira borcu varmış ve ev sahibi "Kızın Ceylan'ı bana ver. Kuma yapıyım" diyince erkek kardeşi bıçakla adamı kovalar. Bizim ekip oradan geçiyorken olaya dahil olur. Ev sahibine sağlam bir ihtar ederler. Anne de bir yerde tekstil atölyesine işe girer. Erkek çocuğa da Rıza baba ihtar eder ve "Okulunu okuyacaksın ve eline bıçak, silah falan almıycaksın" diye nasihatte bulunur ve çocuğu salıverir. Kadını ev sahibi işten attırtır. Bizim ekip birinin yanın işe başlatır. Rıza baba da adamın iş yerine gidip kulağını çeker.

Kadının çocuğu bir arkadaşı ile gece bir yer soyar. Sabah da başka bir yer soymaya karar verirler. Bir markete girip soygun yapmaya başlarlar. Torunun ondan istediği birşeyi almak için Rıza baba da oraya gelir. Soygunu görür ve müdahele eder. Çocuğun tabancası ateş alır ve Rıza baba yaralanır. Bir eliyle çocuğun maskesini çıkardığında çocuğu görüp tanır. Çocuklar kaçar. Ama çocuk Rıza babayı vurduğu için çok pişmandır. Rıza baba karısını arar. Ambulans çağırır. Ali ve Ayla abla ambulans ile aynı anda gelir.




Kış Güneşi 11. Bölüm: Nisan Efe'ye aşkını itiraf ediyor

Efe ofisinde otururken içeri Nisan girer. katalogları getirir ve "Nadide çok iyi iş başarmış. Sen de onaylarsan basalım" der. Efe resimlere bakar ve "Bir itirazım yok. Nadide'ye söyler misin odama gelsin?" Nisan Londra'ya gitme kararına itiraz etmemesine atıfta bulunarak "Bakıyorum da bugünlerde hiçbirşeye itiraz etmiyorsun" der. "Ne kadar çabuk vazgeçtin bizden?" Efe "Vazgeçtiğimden falan değil. Gitmen senin için iyi olacaksa" diyince Nisan saydırmaya başlar.

"Gitmem benim için mi iyi olacak senin için mi? Babama kızdığın için beni cezalandırıyorsun. Babam yüzünden bizi harcıyorsun"der. Efe kabul etmez ve "Biz diye bir şey yok. Olamaz Nisan" dediğinde Nisan Efe'ye doğru eğilip "Gözlerin öyle söylemiyor ama. Dün gece sen bana geldin. Yukarı çıkmadın. Niye?" Efe "Yapma. Yapamam çünkü. Yapamayız. Yapmamalıyız" Nisan Efe'ye çok yaklaşıp şu monoloğu söylemeye başlar. "Niye? Ben söyliyim. Çünkü biz aşık olmamalıyız dimi? Sevmemeliyiz. Dokunmamalıyız. Gerçekten ne hissettiğimizi söylememeliyiz. Benim korkum yok. Ben neysem oyum. Ben korkmuyorum ve senin söyliyemediklerini ben söylüyorum. Ben seni seviyorum. Ben sana aşık oldum. Ben kendimi sende buldum. Ve senin de öyle hissettiğini biliyorum. Biliyorum aynısını hissediyorsun ama söyliyemiyorsun. Çünkü korkuyorsun. Korkaksın. Ben senden daha cesurum. O yüzden sen git desen de ben gitmiycem. Burda kalıcam" der ve odadan çıkıp gider. Efe bu itiraf karşısında darmadağın olmuştur.

Hanım Köylü 9. Bölüm. Yürek yanmış bende; el yanmış çok mu?

Ferit; İlkgün'ü yumuşatmak için ona ev işlerinde yardım etmeyi kabul eder. Bulaşık yıkarken bir tabağı kirli ve eski bulup pencereden dışarı atar ve hiçbirşey olmamış gibi bulaşığına devam eder. İlkgün şaşırır "Ne ettin lan. Ferit tabağı niye attın dışarı?" Ferit "Çok kirliydi o. Eskiydi de. Sen merak etme.  Ben sana çıkınca alırım" İlkgün "Onun eskisi mi var? Biz onu yıkayıp kullanıyoruz işte" der. Ferit "Ya sen onu boşver ya. Ben sana şey alıırım. Hani böyle 1500-2000 parça çantalı falan porselen tabak setleri var ya. Onları kullanırsın artık. Çeyiz olarak alıcam işte. Hanım köylü olucam ya ben. Benim bütün çeyizler buraya gelicek" Kız bu laf üzerine hoşuna gidip gülüyor. bakışıp gülüyorlar.

İlkgün çaydanlığın altındaki suyu bulaşık legenine döküyor. Ama bilerek ve isteyerek sıcak suyu çocuğun eline döküyor. Ferit "Ah" diyince hemen "Ay kusura kalma eline mi geldi? Ay çok mu yandı?" diyip çocuğun elini tutar ve üflemeye başlar. Bu sahne Ferit'in çok hoşuna gider.
Ferit "Yansın. Ne dedim ben sana? Ben yanarım hem de fena yanarım demedim mi? hem yürek yanmış bende. El yanmış çok mu?" İkili bakışırlar. İlkgün elini çeker.

Asla Vazgeçmem 56. bölüm özet. Elmas ve Mert kurtulabilecek mi?

Fikret ve Fatih'in konuşmalarını duyan Nur şaşkına döner. Fatih olayı yalanmaz ve Nur'a aşkını itiraf eder. Nur ise en iyi arkadaşını kaybettiği için üzgündür. Fatih Fikret ile konuşur; hatta boğazını sıkar. Ama Fikret biraz bekle ben Nur ile Yiğit'in arasını bozucam; sonra

Aytül şirkete gidip Yiğit'e İclal ve Fırat'ın görüştüğünü söylemişti. Sonradan lafı "İclal'in bir suçu yok" diye çevirdi. Yiğit'in kızgın bir şekilde gittiğini gören Nur onu takip eder. Fırat'ın iş yerine gider ancak çocuk Kıbrıs'ta olduğu için konuşamazlar. Yiğit sesli mesaj bırakır. Fırat da İclal'e sesli mesaj bırakır. Yiğit pür hiddet eve gelip İclal'e "Neden görüşüyorsun o adamla" der.

Nur ve Yiğit konuşur; dertlerini hallederler. Sonrasında Nur "Fikret'te beni rahatsız eden birşeyler var. Onun gitmesini istiyorum" der. Cahit ve Nazan yine alışverişten dönerler. Nazan yine Elmas'a sataşır.

Yağmur iş görüşmesine geç kalmıştır. Emin ile bir gün öncesini ağzında konuşurlar. Birbirlerine sarılmışken onları Yaren görür ve sinirlenip arabayla yanlarından geçer.

Nır'un kendisini göndermek istediğini öğrenen Fikret İclal'e gider ve yardım ister. İclal hiç oralı olmaz. Ona getirilen antideprasanları gören Fikret'in aklına yeni bir fikir gelir ve gidip o ilaçtan alıp farkettirmeden Nur'a vermeye başlar. Aynı gece Yiğit İclal ile "Hayatında birisi olacak elbette ama o Fırat olmamalı" der. Nur daha o gece kötü olmaya başlar. Hatta Fikret bir kaç doz daha verir.

Bütün aile Emin'in filmini seyrederler. Yağmur da odasında Yaren ile izler. Ölen annesinden konuşulunca Elmas kötü olur. Nazan ile olanları, şüphelerini anlatır. O gün Fikret'in İclal'e geldiğini anlatır. Nur ise Fikret'in ev tutacağını söyler. Elmas ise bunun zaman gerektiren bir şey olduğunu hemen kurtulmasını tavsiye eder.

O gece Fatih Nur ile konuşmaya gider ama Nur yanında da kötü olur. İlaçları aldığında ise ağresif bir kişilik sergilemeye başlar. Aytül ve İclal kozlarını paylaşırlar. O sırada Fırat eve gelir. Aytül'ü dışarı atar; İclal ile konuşur. "Paris'e dönüyorum. Mert'i de al benimle gel" der.

Yiğit Fatih'e gider ve mesajı kimin attığını bulup bulamadığını sorar. Fatih "Şifreki bir telefomuş. Bu da olsa olsa Rıdvan'dır" der.Nur fotograf çekimleri sırasında da kendinde değildir. Huysuzluklar yapar. En son kostüm ile oradan çıkar ve arabasına binip evlerine gider. Kendisini sakinleştirmeye çalışır. Oraya gelen Yiğit'le de tartışır.

Aradan 1 hafta geçer. Fikret gece gündüz sürekli ilaç verdiği için Nur'un agresifliği doruklardadır. Yaren evin önünde bekler ve Emin'in önüne çıkar. Sonrasında "Sen benden kaçıyorsun" diye çocukla iddialaşır. Sonra Emin; yağmur'un gözleri önünde Yaren'i öper.


Yiğit, Nur ile tatil planları yapar. Bu konuşmayı İclal duyup üzülür. Kafasında sürekli Fırat'ın dedikleri dönüp durur. Yiğit evlerine gidip Nur'u bulur. Ona "Yarın beraber tatile gidelim" der. kız "Hemen şimdi gidelim" der. Yiğit "Bu akşam Mert'in okulundan çağrıldım"diyince Nur "Küçücük çocuğun oyuncağı olduk. O olmasa biz çoktan birleşmiştik" der. Yiğit bu laflara çok üzülür.

Elmas bulamadığı kremini sormak için Nazan'ın yanına gittiğinde oradaki bebek dergilerini görür ve bebeğine göz diktiklerini anlar. Nazan onu itince onun suyu gelir. Burnundan da kan gelir ve yere yığılır. "Nazan yardım et" dese de Nazan soğukkanlılıkla dergileri toplar ve tepki vermez. İçeri giren Cahit ambulansı arar ve hastaneye götürürler.

Olanları gören Aytül; İclal'in yanına gider. Kızının hazırlandığını görünce ona engel olmaya çalışır ama başarılı olamaz. İclal oğluna el sallayıp veda eder. Aytül Yiğit'i arar "O adama gidiyor. Yetiş" der. Nur ağlamaktan ve ilaçtan araba kullanamıyacak halde olmasına ragmen eve ulaşmak için çabalamaktadır. topunun arkasından sokağa koşan Mert'i son anda görür ve ona çarpar. Ambulans çağırıp hastaneye kaldırılır.

İclal'in peşinden giden Yiğit onları otel odasında görür ve delirir. Kavga ederlerken telefon çalar ve oğullarının hastanede olduğunu öğrenirler. Koşarak oraya geldiklerinde ağlayan Aytül ve hizmetçi kızla karşılaşırlar. Mert'in durumu ağırdır. Bunu duyan İclal de fenalaşır. Hizmetçi kız "gözümün önünde ezdi geçti çocuğu" diye sayıklamaktadır. yiğit "Kim yaptı bunu" diye hastaneyi yıkacak bir güçle bağırır. Hizmetçi kız "İşte katil orda" der ve Nur'u işaret eder. Nur elleri kelepçeli iki polisin arasında götürülmektedir. "Yiğit. Yiğit" diye bağırır ama Yiğit dönüp bakmaz bile

Hastaneye kaldırılıp doğuma alınan Elmas'ın bebeği doğar ancak Elmas'ın kalbi durmuştur. Elektroşok yaparlar.

Sanırım Mert'in de Elmas'ın da durumunu eylülde öğreneceğiz.





Kiralık Aşk 52. bölüm özet. Sezon FİNALİ. Oyunu öğrenen Ömer ne yapacak

Kız evinde hazırlıklar tam gaz devam etmektedir. Gelin hamamına gider. Orada Neriman ve Türkan hanım tartışırlar. İkisi de "düğün iptal" diye bağırmaktadır. Türkan hanım ile konuşmaya giden Necmi beyin yanında Koray da gelir. Ama Türkan hanımın Neriman hakkında ileri geri konuşmasından rahatsız olup kankasını korur; üzerine anneanneye fena yüklenince işler iyice kötüye gider. Ömer ve Sinan da gidip konuşmaya çalışsa da Türkan hanım Defne'yi vermeye yanaşmamaktadır. Ömer son çare olarak "Seni kaçırayım" der ancak Defne "Anneannemi çiğniyemem" diyince "O zaman ayrılalım evlenmiyelim" derler. Bu küslük ömer'in özür dilemesiyle biter.

Neyse ki bir süre sonra ailelerin araya girmesi ile Neriman ve Türkan barışır. Defnelerin evinde kına gecesinin olacağı gece Koray da  Ömer için evinde kostümlü bekarlığa veda partisi verir. Yasemin ve Defne'nin aklı bu partide kalır. Hatta Defne kına gecesinde yerine Nihan'ı geçirip partiyi basar. Ama Sinan da Ömer de orada değildir. İçi rahatlamış bir şekilde eve döndüğünde yerine geçen Nihan'ın yakalandığını görüp mahçub olur. Neyse ki kına olması gerektiği gibi devam edip biter. Koray'ın Sude üzerinden bastırmaları sonunda Sinan ve Ömer partiye gelir. İyi eğlenirler

Ertesi gün Ömer evinde olmayınca "Damat kaçtı" diye kulaktan kulağa yayılır. Koray ile konuşmak için eve gittiklerinde Ömer'i içerdeki kanepede uyuduğunu ve bundan Koray'ın haberi olmadığını öğrenirler

Düğün gelip çatmıştır.  Defne Ömer'in tasarladığı ayakkabıları giyecektir. Catering şirketi trafikte kalır. Defne'nin başından aşağı limonata kasesi boşalır. Saçları ve gelinliği berbat olunca gene onu Ömer kurtarır. Gelinlikçide beğendiği başka bir gelinliği getirtiverir. Herkes bu gelinliği daha çok beğenir. Bütün davetliler gelir. Tören başlar. Tam nikah memuruna yürürlerken Defne'nin gerçekleri itiraf edeceği tutar. Ömer etrafındaki herkesin ona oyun oynadığını veya sustuğunu düşünüp acaba ne yağacak. Bu nikah kıyılabilecek mi? Bekleyip göreceğiz ama artık bu dizide hiç bir şey bu sezondaki gibi olmayacak anlaşılan 

Aşk Laftan Anlamaz 2. bölüm özet. Hayat istifa mı ediyor

Gerçek Suna şirkete gelip Hayat'ın karşısına dikilir. Hayat durumunu anlatmaya çalışsa da kız "En geç yarına bu oyuna son vereceksin. Hem de benim zarar görmiyeceğim şekilde" der. Murat'ın üvey annesi Tuval'in ağzından araplarla ilgili laf almaya çalışır. Murat'ın asistanından tehdit yoluyla Murat'ın sakladığı sırrı öğrenir. Oğlu ile bunu konuşur.

Hayat; Murat'ın en son verdiği iş olan arşivde dosyalarla uğraşırken bir taraftan da kızlarla konuşur. Murat onu kontrol için oraya gelince kızların sesini telefonun dışından duyar ve hayat panikler. Panikle merdivenden düşer. Tabi Murat'ın kollarına düşer. Murat'ı arayan Didem; onları o halde görüp kıskanır.

Kızlar akşam evde düşünürler ve gerçek Suna ile konuşmaya karar verip evden kaçarlar. Arabayla giderler. Benzincide Murat ve şöförüyle karşılaşırlar. Hayat'ın arkadaşı ile Murat'ın şöförü arasında kavga ile başlayan bir ilişki sinyalleri verirler.

Didem zorla kendini Murat'a yemeğe davet ettirtir. Konuyu Murat'a açar. Tuvalette Hayat ile konuşamalarını anlatır. Murat; Hayat'ı haklı bulur. Sonra arşiv odasındaki hallerini sorunca "Sana açıklama yapmak zorunda değilim ama söyliyim. Bu bir kazaydı" der.


Babaanne Azime hanım torunlarına internetten kız bakar. Gerçek Suna'nın evine giderler. Kız ilk başta karşı koysa da babasının iş görüşmesine gitmediğini öğrenmesini istemediği için kabul eder. Hayat'a birkaç gün daha verir ve yardım da eder.

Ertesi gün bir fotoğraf çekimi ve arap müşterilerle toplantı vardır.  Cv.sinde 4 dil bildiği için Hayat'ın da yanında gelmesini ister. Didem; Tuval'in Hayat ile ilgili ağzını arar. Doruk bunu duyunca Didem'i sinir etmek için Hayat'ın Murat'ın çocukluk aşkı olduğunu söyler. Çekimler sırasında Didem'in bindiği salıncağın kopacağını görüp kurtarmaya çalışırken ayağı takılıp süs havuzuna düşer.

Tuval toplantıya gidebilmesi için hazırlanmasında Hayat'a yardım eder. Kırmızı straplez bir elbise giyer. karavandan çıktığında herkesin gözleri kamaşır. Doruk Didem'i sinir etmeye devam eder. Kulaklık yardımıyla Suna'yla tercümanlık işinde yardım eder. Annesi Hayat'ı o kıyafetle görünce düşüp bayılır. Murat ise eve geldiğinde ağlayan bir Didem ile karşılaşır. Doruk'a gerçekleri söyletir. Didem Hayat'la ilgili Murat'ı doldurur.

Ertesi gün şirkette Doruk'a bir kızdan kurtulması için yardım eder. Gülüp eğlenirlerken onları gören Murat kıskanmaya başlar. Doruk annesinden öğrendiği bir şirket bilgisini Murat'a söyleyince bilgiyi Hayat söyledi zanneder. Üzerine bir de Didem ile konuşmalarının sonunu duyarak bir de iyice kızar. Kızı odasında azarlar. En son oalrak köstebeklik ile suçlayınca kız dayanamaz istifa eder.

Hayat'ın annesi Hayat'ın iş yerine gelir ve haliyle orada Hayat diye birinin çalışmadığını öğrenir.